Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1223 E. 2019/222 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1223 Esas
KARAR NO : 2019/222

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2014
KARAR TARİHİ : 07/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 07/04/2019
Mahkememizin ….8 Esasında görülmekte olan itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonucu verilen 26.04.2018 tarihli ve ….karar sayılı kararının İstanbul BAM …. , HD’nin 23.11.2018 tarih ….. Esas, ….Karar sayılı sayılı kararın kaldırılmasına kararı üzerine üzerine, mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Bakırköy … Tüketici Mahkemesinin …. Esasına kayden açtığı iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan ….isimli iş merkezi projesinden … ada …. parsel sayıdaki …. Blok …. nolu bağımsız bölümü satın aldığını, davalının sözleşmede kararlaştırıldığı halde taşınmaz bölümlerini 24 ay içerisinde teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiği halde müvekkiline ait bölümü teslim etmediğini, bunun üzerine noterlik vasıtasıyla davalıya ihtarname gönderilerek bağımsız bölümün fiili teslime hazır hale getirilmesi , yaşanan kira kaybının müvekkiline ödenmesi hususunun ihtar edildiğini her ne kadar sözleşmede tahkim şartı var ise de davalının bu şarta uygun şekilde hakim seçimini gerçekleştirmediğini, taraflar arasındaki sorunun çözümlenememesi üzerine müvekkilinin davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 21. Maddesinde yer alan tahkim şartı uyarınca davanın öncelikle dava şartı nedeniyle usulden reddine, esasa ilişkin cevaplarında ise müvekkilinin elinde olmayan haklı ve önlenemeyeceği sebeplerle sözleşmede öngörülen süre içerisinde dava konusu taşınmazı hazır hale getiremediğini, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu beyanla davanın esastan reddini savunmuştur.
Dava, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin 13.11.2014 tarih …. E- …. Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında cezai şart, işlemiş faiz, kira kaybı alacağı olmak üzere toplam 88.374,12 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava, İİK’nun 67. maddesine istinaden açılmış itirazın iptali davasıdır.
İstinaf öncesi; mahkememizin … Esas Esasında yapılan yargılamada 26.04.2018 tarihli ve ….karar sayılı kararı ile ;
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre mahkememizin emsal mahiyette … ( bozma sonrası ….) esas sayılı dosyasında verilen karar ve bozma ilamı nazara alındığında; iddia ve savunmaya, tarafların kabulünde bulunan 11/04/2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar taraflar arasında düzenlenen bir satış vaadi sözleşmesi var ise de, bu sözleşmenin adi şekilde yapıldığı, yerleşik uygulamaya göre (Yargıtay …. HD nin …. esas …. carar sayılı ve 24/10/2013 tarihli ilama, aynı dairenin …. esas …. karar sayılı ,01/03/2011 tarihli ilamı, aynı dairenin …. esas …. karar sayılı ve 10/12/2014 tarihli ilamı ve aynı dairenin …. esas …. karar sayılı ve 04/04/2017 tarihli ilamı ) taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin TBK 237/2 naddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmediği için geçerli olmadığı, tapuda sonradan devir yapılmış olsa dahi, başlangıçta geçersiz olan adi sözleşmenin geçerli hale gelemeyeceği, ayrıca taşınmazların tapu sicilinde resmi şekilde yapılan devri konusunda alıcı davacı şirket tarafından taşınmazların tapu siciline adi şekilde yapılan sözleşme ile şerh konulduğunun iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla geçersiz olan bir sözleşmeye dayalı olarak kira kaybına lişkin alacak istenemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin istinaf etmesi üzerine İstanbul BAM …. HD’nin 23.11.2018 tarih … Esas, ….Karar sayılı sayılı kararı ile ” Dava, davacı tarafından davalı şirketten satın alınan iş yeri niteliğindeki bağımsız bölümün vaddedilen sürede teslim edilmemesi nedeniyle kira kaybının tahsili için başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın tüketici mahkemesine açıldığı Bakırköy …. Tüketici mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı kararıyla davaya konu gayrimenkul iş yeri olmakla ticari veya mesleki amaçla alınabileceğinden bahisle ticaret mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiği, ticaret mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sözleşme geçersiz olduğunda sözleşmede yer alan tahkim şartı da geçersiz olduğu tespit edilerek kira kaybı istenemeyeceğinden davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf tamamen sözleşmedeki tahkim şartının uygulanmamasına ilişkin olup mahkemece zaten tahkim şartının geçerli olmadığı ve esastan karar verildiği anlaşılmakla davacının bunun dışında esasa ilişkin bir istinaf talebinin bulunmadığı anlaşılmakta ise de dairemiz istinaf sebepleri dışında kamu düzeni ile ilgili hususları da değerlendirmek zorundadır. Davacı gerçek kişi olup tacir olduğuna ilişkin dosyada bir iddia ve bilgi bulunmamaktadır. Mahkemenin emsal aldığı dosyada davacı şirket olup ticaret mahkemesinde yargılamanın yapılması zorunludur ancak istinafa konu dosyada sadece satışa konu taşınmazın iş yeri olması tek başına ticari dava olduğunu göstermez. Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir uyuşmazlığın olup olmadığı tespit edilmelidir. (Yargıtay …. Hukuk Dairesi …. Esas, … Karar sayılı kararı) Davacının iş yeri satın alması ticari amaçla değil yatırım amacıyla da mümkündür. Mahkemece öncelikle davacının tacir olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın esasına ilişkin karar vermesi yerinde görülmemiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla kararın bu nedenle kaldırılması istinaf talebinin de esas incelenmeksizin kabulüne” karar verilmiştir.
Mahkememizce istinaf kararı doğrultusunda davacının gerçek kişi tacir olup olmadığı araştırılmış; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevabında davacının ticaret sicilinde kaydının bulunmadığı bildirilmiştir. Çarşamba Vergi Dairesinin yazı cevabına göre ise davacının mükellefiyet kaydına rastlanılmadığı, …. vergi kimlik numaralı … İnş. San ve Tic AŞ’de ortaklığının bulunduğu belirtilmiştir.
TTK’nun 4/1 maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına da bakılmaksızın aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisna hallerin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olduğu hüküm altına alınmıştır. Söz konusu yasa maddesine göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte sayılabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi ya da söz konusu maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Açılan dava mutlak ticari dava niteliğini taşımamaktadır. Dava TTK’nun 4/1 bendinde yazılı davalardan olmadığı gibi aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisnalar kapsamında da bulunmamaktadır. Dolayısıyla davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. Yerleşik Yargıtay kararları ve İstanbul BAM kararları da dikkate alındığında uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmekte olup HMK’nun 114/1.(c).b,115. Maddeleri gereğince davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- 1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- 6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/03/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı