Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1204 E. 2019/288 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1204 Esas
KARAR NO : 2019/288

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı ….’e ait …./İst. adresinde bulunan konutun müvekkili davacı … tarafından 29438128 nolu poliçe ile ….Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığını, aynı zamanda müvekkili şirket sigortalısı ile davalı güvenlik şirketi arasında 01.11.2017 tarihinde güvenliğin sağlanması yönünde anlaşılması sonucu sözleşme imzalanarak müvekkil şirket sigortalısı tarafından güvenliğin sağlanması ediminin bedel karşılığı davalı şirkete yükletilmiş olduğunu, sigortalı dairede 30.03.2018 tarihinde sigortalının ablası ….tarafından ikametine gelindiğinde giriş kapısı kilit göbeklerinin kırılarak içeriye girildiğini ikametinde bulunan ziynet eşyası ve para hırsızlığı olduğunun beyan edildiğini, söz konusu hırsızlığın güvenlik zafiyetinden kaynaklanmış olup söz konusu hasar meydana geldiğini, davalı güvenlik şirketinin dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeniyle hırsızlık hadisesi meydana gelmiş ve sigortalı şirketin çalınan mal bedeli kadar zarara uğramış olduğunu, konutta oluşan hırsızlık sonrası hasar sigorta poliçesi kapsamında müvekkili sigorta şirketi tarafından ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin zarara uğrayanlara ödediği paranın rücuen tazmini amacıyla, güvenliğin sağlanamaması nedeniyle davalıya karşı huzurdaki davayı ikame ettiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, müvekkili sigorta şirketinin yaptırılan eksper incelemesi neticesinde iş bu haksız fiil nedeniyle meydana gelen 5.295,00 TL tutarındaki hasar tazminatının müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödendiğini belirterek, davanın kabulüne, 5.295,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek, en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı ancak davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, Sigorta ödemesinden kaynaklanan Rücuen Tazminat davasıdır.
HMK nın 138, 114 ve 115. maddeleri çerçevesinde dosya üzerinden yapılan incelemede; 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/k maddesi gereğince ; “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek tüzel kişiyi”, Aynı kanunun 3/i maddesinde; “Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1 maddesi gereğince ; ” Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” tanımlaması yapılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 73. Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir.” hükmü mevcuttur.
Ticaret Mahkemelerinin görevli alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” ifadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır.
Ticari davalar ise TTK 4/1. maddesinde nispi ticari davalar, 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1 f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
Kısaca belirtmek gerekirse; bir hukuki işlemin Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmesi için satıcının ticari ve mesleki amaçla hareket etmesi, alıcının ise ticari ve mesleki amaçla hareket etmemesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının sigortalısı ile davalı arasında yapılan güvenlik işleminin TKHK kapsamlı bir işlem olduğu, davacının tüketici olduğu, davalının hizmeti sağlayan olduğu, şu halde işlem Tüketici Mahkemesinin görev tanımı içine girdiği görülmektedir. Davaya bakma görevi tüketici mahkemelerine aittir.
Dava, davacının sigortalısının bulunduğu evde hırsızlık nedeniyle sigortalıya ödenen bedelin, hizmet sağlayan davalıdan tahsili talebine ilişkin olup, bu durumda davacı kendi sigortalısının yerine geçtiğinden ve davacı sigortalısı ile davalı arasındaki temel ilişki tüketici sözleşmesi olduğundan, HMK’nun 4/1-(a) bendi gereğince tüketici işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 01/07/2013 tarihli …. esas ve ….. sayılı kararı ve aynı dairenin 16/09/2014 tarihli …. esas ve …. sayılı, Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 29.11.2016 tarih ve …. E., …. K. Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 11.02.2016 tarih ve … E., …. K., aynı dairenin 20.09.2016 tarih ve… E., …. K., …. . Hukuk Dairesi’nin 10.02.2016 tarih ve… E., ….. K. sayılı ilamlarında da değerlendirildiği üzere, davanın, davacı … şirketinin teminat altına almış olduğu hasar riskinin gerçekleşmesi nedeni ile sigortalısına yapmış olduğu ödemenin olayın gerçekleşmesinde kusuru bulunduğunu iddia ettiği davalıya rücu edilmesi ile ilgili olduğu, sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin ödeme yaptığı şahsın haklarına halef olacağı ve açacağı davalarda da sigortalı dava açsaydı görevli mahkeme hangi mahkeme olacaksa o mahkemenin görevli mahkeme olacağının belirtildiği, davacının sigortalısı ile davalı arasında, davalının satıcı sağlayıcı olduğu, davacı sigortalısının hizmet alan tüketici konumunda olduğu, nedenle tüketici işlemi niteliğinin davada bulunduğu, bu nedenle 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı, görevle ilgili düzenlemelerin, kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceğinden HMK 138,114/c ve 115. Maddeleri gereğince yapılan inceleme sonucu aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-6502 sayılı yasa ve HMK.nın 114/1-c maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Görevsizlik kararının İstinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkiliBakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
5-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır