Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1192 E. 2019/1061 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1192 Esas
KARAR NO : 2019/1061

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili firma ile davalı arasında cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın mevcut olduğunu, faturaların davalıya tebliğ edildiğini ve davalı tarafindan ticari defterlerine işlendiğini, faturaların üzerinde bu fatura muhteviyatı USD cinsinden satılmış olup, ödemeleri USD döviz cinsinden olacaktır ifadesinin mevcut olduğunu, kanun gereği KDV hesaplanması için alacağın TL cinsinden gösterildiğini ve alacağa karşılık 31.07.2018 tarihli çekin alındığını, 70.000,00 TL’lik çekin ödenmesine müteakip ödeme günündeki günlük kur üzerinden hesap düşümünün yapıldığını ve o günlük alacak meblağının davalıdan talep edildiğini, davalının olumsuz cevabı üzerine kendisine Beyoğlu … Noterliğinin 11.09.2018 tarih ve .. seri ….sıra numaralı faturanın gönderildiğini ve cari hesap bakiyesi 4.452,90 USD’nin 3 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalının buna itiraz ederek takibin durmasına karar verdiğini, itirazın iptaline, icra takibin devamına, davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağa 16.09.2018 tarihinden başlamak üzere avans faizi işletilmesine, dava masraf ve vekalet ücretlerinin davalıya tahmil edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı şirketin taraflar arasında kur farkının ödeneceğine dair herhangi bir sözleşme olmamasına rağmen 07.08.2018 tarih ve 4.452,90 USD’lık fatura keserek müvekkilinden talep ettiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan ihtarnamenin müvekkili şirkete ulaşmadığını, söz konusu faturanın 10.08.2018 tarihinde müvekkili şirkete e-mail yoluyla iletildiğini, aynı şekilde e-mail yoluyla faturaya itiraz edilerek iade edildiğini, müvekkili şirketin 2017 yılı aralık ayında toplam 75.113,15 TL’lık kumaş satın aldığını, bu fatura bedeline ilişkin olarak 12.01.2018 tarihinde 70.000,00 TL bedelli çekin verildiğini, alman kumaşlara karşılık davacı tarafın kestiği faturalara itiraz edilmese dahi sadece fatura içeriğindeki kumaş satış bedelinin kesinleşmiş olacağını, faturadaki zorunlu unsurlar dışında davacı yanca eklenen kur farkına ilişkin kayıtların davalı müvekkilince kabul edildiği anlamına gelmeyeceği gibi davacıya bu konuda bir talep hakkının da vermeyeceğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline, % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya düzenlediği kur faturası nedeniyle alacaklı olup olmadığı, taraflara arsında kur farkı ödenmesine ilişkin anlaşma, teamül olup olmadığı, dava konusu faturanın davalı tarafça kabul edilmiş sayılıp sayılmadığı hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası celbedilmekle, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 4.500,48-USD’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, süresinde itiraz ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddiaları ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek rapor tanzimine karar verilmiş, SMMM bilirkişi tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından sunulan ticari defterlere göre davacının davalıdan 96.904,75 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından sunulan ticari defterlere göre davalının davacıya 5.113,15 TL borçlu olduğu, taraf defterleri karşılaştırıldığında taraflar arasında (26.904,75 TL – 5.113,15 TL=) 21.791,60 TL tutarında farkın mevcut olduğu, taraflar arasındaki farkın davacı tarafından davalıya düzenlenen 07.08.2018 tarihli 34837 numaralı 21.791,60 TL tutarlı ve Kur Farkı Gelirleri açıklamalı faturadan kaynaklandığı, faturanın davalıya ihtarname ekinde gönderildiği, ihtarnamenin tebliğ şerhinden faturanın davalı şirketin yerinde olmaması nedeniyle muhtara tebliği edildiği ifade edilmiş olup, ihtarnamenin tebliğine ilişkin hukuki değerlendirme ve nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, Yerleşik Yargıtay kararları ışığında kur farkı talep edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede açık bir hüküm bulunması ya da asıl faturada açıkça döviz karşılığının yazılması gerektiği belirtilmekte olup, dosya kapsamında yapılan incelemede taraflar arasında kur farkı talep edilebileceğine ilişkin herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, ancak davacı tarafından sunulan faturalar incelendiğinde, söz konusu faturaların açıkça USD döviz karşılığının belirtilmiş olduğunun tespit edildiği, Mahkemece faturaların üzerinde döviz karşılığının açıkça belirtilmesi halinde davacının kur farkı talebinin mümkün olduğu yönünde karar verilmesi halinde davacının talep edebileceği tutar 4.844,82 USD olarak hesaplanmış olup, takip tarihi 19.10.2018 tarihi itibariyle TL karşılığı [4.844,82 USD x 5,5598 TL=) 26.936,23 TL olduğu, ancak davacı talebi 4.452,90 TL olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereği talep edebileceği tutarın (4.452,90 TL x 5.5598 =) 24.757,23 olabileceği, aksi halde davacının davalıdan 5.113,15 TL alacaklı durumda olduğu, şartları oluşmadığından davacının faiz talebinin bu aşamada mümkün olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Dava kur farkından kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/12505 esas, 2017/ 8069 karar sayılı ve 19.12.2017 tarihli kararında belirtildiği üzere; davacının kur farkı talep edebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede açık bir hüküm bulunması ya da asıl faturada açıkça döviz karşılığının yazılması gerekmektedir. Taraflar arasında kur farkı talep edilebileceğine ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme sunulmadığı, ancak davacının davalıya düzenlediği ihtilaflı olmayan iki adet fatura incelendiğinde, söz konusu faturaların açıkça USD döviz karşılığının belirtilmiş olduğu, faturaların üzerinde “bu fatura muhteviyatı USD cinsiden satılmış olup, ödemeleri USD döviz cinsinden olacaktır” ibaresinin bulunduğu, buna göre taraflar arsındaki ticari ilişkinin döviz bazında olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındakikur farkı talep edilebileceğine ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme bulunmasa da, faturada açıkça döviz karşılığının yazılması nedeniyle kur farkı talep edilebileceği anlaşılmıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin kararlarına göre çek ile yapılan ödemelerde kur fakı istenemeyeceği kabul edilmekte olduğundan davalının yaptığı 70.000,00 TL lik çek ile ödemenin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının davalıya düzenlediği faturaların tarihleri 06/12/2017, 15/12/2017, olup toplam TL karşılığı 75.113,15 TL’dir. Davalı 31/07/2018 vadeli 70.000,00 TL bedelli çek ile ödeme yapmıştır. Dosya kapsamına sunulan tahsilat makbuzu incelendiğinde söz konusu çekin 12.01.2018 tarihinde davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Çek bedeli borcun tümünü karşılamadığı gibi, keşide tarihi yedi buçuk ay sonrasına denk gelmektedir. Bu durumda yapılan ödemenin borca mahsuben yapıldığı ve aradaki süre için kur farkı talep edilebileceği değerlendirilmiş, buna göre davanın kabulüne, alacak bilirkişi raporundaki hesaplama ile tespit edilmekle likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takibe konu 4.452,90 USD asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50’yi geçmeyecek şekilde 3095 sayılı yasanın 4/a maddesinde yazılı oranda faiz işletilmek suretiyle devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 1.591,76-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 397,95-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.193,81-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Dava ilk açılış harç gideri olan 433,85-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yapılan yargılama gideri olarak toplam 775,40-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 767,18-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.796,24-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 248,99-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır