Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/119 E. 2020/888 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/119 Esas
KARAR NO : 2020/888

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davacı …’nin , ….’de Kurulu inşaat şirketi olduğunu, Çeşitli inşaat faaliyetlerinin yanı sıra binalarda dış cephe kaplamaları da yaptığını, Davalı …’ın ….’ta Kurulu prekast dış cephe ürünlerini imal edip uyguladığını, …’ ın ortağı ve müdürünün … olduğunu, Davacının 12.10.2016 tarihli sözleşme ile “… Lisesi Yolu üzeri …. … Villaları …. Villa … / …” adresinde bulunan lüks bir konutun dış cephesinin prekast ürünleri ile yapımını üstlendiğini, davacının üstlendiği işlerin yapımı için 19.10.2016 tarihli sözleşme ile … Beton İnşaat Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti ile anlaştığını, Davalı …’de üreteceği prekast ürünleri davacının yapımını üstlendiği villanın adresine taşıyacağını ve montajını yapacağını, yani işi tamamlayarak davacıya teslim edeceğini, … Beton’ un ortakları ve müdürlerinin … ve …. olduğunu, Sözleşme imzalandıktan sonra … ile … arasında sorunda sorunlar çıktığını, …’un 31.10.2016 tarihinde … isimli şirketi kurduğunu, sözleşmeyi fiilen ve tamamen devraldığını, . davalının yapması gereken işlerin sözleşme ve eklerinde belirlendiğini, davalı ile sözleşme 19.06.2016 da imzalandığını, 70.000,00- TL avans 13-19.10.2016 tarihlerinde, bakiye ise 24.05.2017 tarihine kadar toplam 210.800,00-TL olarak yapıldığını, Davacının sözleşme bedelinin % 99,56 sını ifa ettiğini, davalı …’ın sözleşme imzaladıktan 2 ay sonra malzemenin bir kısmını göndermiş ise de montaj işlemi yapılmadan 150.000,00- TL + 27.000,00- TL (KDV)= 177.000,00- TL tutarlı 20.12.2016 tarihli bir faturayı keşide ederek davacıya gönderdiğini, davacının sözleşme yapılmış olmasına, işin yapılacağına inanarak faturayı kayda aldığını, davalının faturanın kayda girdiğini öğrendikten sonra malzeme göndermeyi de kestiğini, montaj işlemini ise hiçbir şekilde yapmadığını, sözleşme bedelini alan davalının sadece 90.000,00- TL tutarında malzeme gönderdiğini, gönderilen malzemenin çoğunun hasarlı ve eksik olarak gönderildiğini, nakliye, indirme bedellerini dahi ödemediğini, montaj ise hiç yapılmadığını, davalının 70 günlük süre geçmesine, tüm uyarılara rağmen sözleşmeyi ifa etmediğini, davacının ise ödemesini tamamladığını, davalının sözleşmeyi ifa etmeyeceği anlaşılınca davacı işi bizzat kendisi yaparak bitirdiğini, ancak işin tamamlanmasının yaz ayına inşaat piyasasının açılışına geldiği için işçilik, malzeme ve hizmet bedellerinin arttığını davacının büyük bedeller ödediğini, davacı, davalıya sözleşme bedelinin tamamına yakını olan 210.800,00- TL ödediğini, gönderilen malzeme ise 90.000,00- TL tutarında olduğuna göre davalıya sözleşmenin ifası amacı ile ödenen 210.800,00 – 90.000,00 = 120.800,00-TL fazladan aldığını, dolayısı ile 120.800,00-TL nin iadesi gerektiğini, davacı tüm çabalarına karşın davalının sözleşmeyi ifasını sağlayamadığını, işin tamamını kendisinin yaptığını, kendi taahhüdü geç kalan davacı piyasadan malzeme, usta, işçi, malzeme temin ederek 03.11.2017 tarihinde işi bitirerek teslim ettiğini, davacı taahhüdünde geç kaldığı, parça iş yaptırmak zorunda kaldığı için piyasa bedellerinin çok üzerinde ödeme yapmak zorunda kaldığını, zarar ettiğini, davacı sözleşme bedelinin tamamına yakınını davalılara ödediği için işin bedelini iki kez ödemek zorunda kaldığını, işin bedeli 212.000,00-TL dir. Davalının gönderdiği malzeme bedeli düşüldüğünde yapılacak işlerin tutarı 122.000,00-TL etmekte olup davacı ise bu işin yapımı için açıkladığımız üzere 307.966,74- TL harcamış olup, 307.966,74-122.000 = 185.966,74.TL zarara uğradığını, davalılar bedelinin tamamını aldıkları işi hiç yapmadıkları için davalı işi geç teslim etmek zorunda kaldığını, sözleşmeye göre işi süresi 70 iş gün olduğunu, sözleşmenin imzalanması ve avans ödenmesi ile süre başlayacaktır. Sözleşme 19.10.2016 da imzalanmış, avans ödemesi, 13.10.2016- 19.10.2016 günlerinde yapıldığını ve süre 20.10.2016 tarihinde başladığını, 70 iş günü 11.01.2017 günü sona erdiğini, davacı ise işi ancak kendisi tamamlayarak 03.11.2017 de teslim edebildiğini, geç teslim süresi 323 gün geciktiğini, sözleşmenin 4. Maddesine göre işin süresi sözleşenin imzası ve avans ödemesinin yapılmasından itibaren 70 iş günü olduğunu, davalı, gecikilen her gün için 500,00- TL ödemeyi taahhüt ettiğini, Davalının sözleşme uyarınca geç teslimden dolayı 323 gün x 500,00-TL/Gün = 161.500,00- TL ceza şartı ödemek zorunda olduğunu, davalıların edimlerini ifa etmeyerek davacının itibarını da zedelediklerini, davacı şirket tamamına yakını binden fazla lüks villanın bulunduğu bölgede iş aldığını, başka villa sahipleri ile de görüşmeler yaptığını, işi süresinde bitiremediği için diğer villa sahipleri iş vermekten kaçındığını, sözleşme yaptığı müşterisinin ve diğer müstakbel müşterilerinin nazarında itibar kaybettiğini, şirket büyük bir itibar kaybederek manevi zarar da uğradığını, Türk Borçlar Kanunun Kişilik hakkının zedelenmesi başlıklı 58. Maddesi kişilik haklan zedelenenlerin manevi tazminat talep etmesine olanak verdiğini, davalılar davacı şirketin büyük bir itibar kaybına uğramasına neden olmakla 100.000,00-TL tutarında manevi tazminatı ödemelerine karar verilmesi gerektiğini beyanla, davalının özleşmeyi ifa etmemesinden dolayı TBK 125. Maddesi gereğince talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00-TL nin ticari avans faizi ile tahsiline, davalının hukuka aykırı fiilleri nedeni ile davacının itibar kaybına uğramış olması nedeni ile 100.000,00-TL manevi tazminat ödemesine, davalıların yargılama gideri ve avukat ücreti ödemeye mahkum edilmelerine, ödenecek tazminat, yargılama gideri, avukatlık ücreti ve istirdat bedellerine dava tarihinden itibaren ticari avans faizi tahakkuk ettirilmesine karar verilmesini saygı ile vekaleten talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkile yönelttiği hiçbir iddiayı kabul etmediklerini, bahsi geçen ve davaya dayanak olarak gösterilen 19.10.2016 Tarihli Sözleşme davacı ile dava dışı … Beton Yapı İnş. Tahh. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında yapıldığını, sözleşme altında bulunan taraf kaşe ve imzalarından da bu durumun açıkça anlaşıldığını, sözleşme içeriği ve edimlerin sözleşme taraflarını bağladığını, sözleşme ile hukuki ve fiili hiçbir bağlantısı bulunmayan müvekkilin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, İşbu davanın husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının her ne kadar müvekkili şirketin fiili olarak sözleşmeyi devraldığını ileri sürmekte ise de bu beyanın gerçek dışı olup hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, 19.10.2016 tarihli sözleşmenin 3 sayfasının “Sözleşmenin Devri ve Alacağın Temliki Yasağı başlıklı maddede İşveren onayı olmadan yüklenicinin üçüncü gerçek ve tüzel kişilere devir edilemeyeceği, Aksi takdirde işverenin sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceği, hükmünü içerdiğini, sözleşme tarafı dava dışı … Beton’un üstlenmiş olduğu işi başka bir kişi veya şirkete devredemeyeceği açık iken, davacının hiçbir yazılı belge ve kayıt sunmadan sadece soyut beyanlar ile müvekkili şirketin sözleşmeyi devir aldığı yönündeki iddiasının hayal ürünü olduığunu, aslının olmadığını, müvekkili İle davacı arasındaki hukuki ilişki ürün-malzeme alım- satımına ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin, prekast üretimi ile iştigal ettiğini, davacı prekast ve lazım gelen başkaca ürünleri sipariş ettiğini, müvekkilinin de verilen siparişleri kendisine sattığını, müvekkilinin davacıdan tahsil ettiği para müvekkilinin davacıya satmış olduğu malzeme bedeli olduğunu, davacı tarafından yetkisiz mahkemede dava açılmış olup, yetki yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davacı 19.10.2016 tarihli sözleşmeyi iş bu davaya dayanak yaptığını ve tazminat talep ettiğini, ancak yetkiye ilişkin anlaşmayı dikkate almadığını, sözleşme tarafları tüzel kişiliğe sahip ve tacirdir. Bu sebeple yetki sözleşmesi aksi kararlaştırılmadıkça kesinlik ifade ettiğini, bu durumda mahkemenin resen bu kesin yetkiyi dikkate alması gerektiğini, iş bu davaya bakmaya yetkili mahkeme … Mahkemeleri olduğunu, müvekkili tarafından davacıya hiçbir zarar verilmedigini, bunun yanında sözleşme tarafı dahi olmayan müvekkilinden manevi tazminat talep edilmesinin hukuka açıkça aykırı olup kabul etmediklerini, davacının, sözleşmenin ifasından kaynaklı olarak zararda olduğunu düşünüyor ise; sözleşme tarafı olan … Beton’a karşı dava yoluna gitmesi gerektiğini beyanla, davanın kesin yetki sebebi ile yetki yönünden reddine, sözleşme tarafı olmayan müvekkil açısından davanın husumet yokluğundan reddine, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması sebebi ile esastan reddine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, sözleşmeden dolayı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ile dava dışı … Beton Yapı İnş. Taah. Ltd. Şti arasındaki 19.10.2016 tarihli sözleşmenin fiilen davalı tarafından devralanıp alınmadığı, bu kapsamda davalıya husumet yöneltelip yöneltilmeyeceği, taraflar arasındaki ilişkinin ürün / malzeme alım satım ilişkisi olup olmadığı, sonuç itibariyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin niteliğinin ne olduğu, davalının 19.10.2016 tarihli sözleşmeden sorumlu olacağı kabul edilecekse tarafların sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, davalı tarafından yükümlülüğünün eksik ve zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle davacının işi kendisinin tamamlamasının söz konusu olup olmadığı, bu kapsamda davacının uğradığı zarar olup olmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Davacı tanığı ….’ın mahkememizce alınan beyanında; davacı şirketin kontrolörlüğünü yaptığını, gelen malzemeleri ve uygulamayı kontrol işini yaptığını, Ekim 2016 yılında davacı ile … Bey arasında malzeme + uygulama anahtar teslimi sözleşmesinin yapıldığını, sözleşmenin … Bey ile yapıldığını bildiğini, … ve … şirketlerinin … Beyin ve ortağına ait olduğunu, bir de eşinin ortak olduğunu bildiğini, davalının malzemeleri eksik gönderdiğini, 10 kamyona yakın malzeme beklerken 3 kamyonun ancak geldiğini, gelen malzemenin %80 inin kırık dökük olduğu için kullanılamadığını, davalının ayrıca montaj işini de yapmadığını, bu işleri dışarıdan başka kişilere yaptırdıklarını, ücretini de kendilerinin ödediğini, bu nedenle işin teslimin geciktiğini, başka iş alamadıklarını, işin başından beri … Bey ile muhatap olduklarını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı tanığı ….’ın mahkememizce alınan beyanında; davacı ve davalı şirketi bilmediğini, … ve … Beyleri tanıdığını, villanın prekast montaj işini … Bey’den aldığını, 3 ay süre ile işin %30 unu tamamladığını, tarafına … Bey tarafından ödeme yapılmadığını, normalde işin yarısında 50.000 TL, bitince de 50.000 TL alacağını, kendisine ulaşamayınca 3 ay sonra işi bıraktıklarını, … Beyin görüşerek işi tamamlattığını, işin tamamlanmasında … Beyden 50.000 TL aldıklarını, kalan 50.000 TL sını alamadıklarını, … ve … şirketlerini bilmediğini, gelen malzemenin sağlam olduğunu, o malzemeyi kullandıklarını, yaklaşık %30 unu tamamlayacak miktarda olduğunu, malzeme eksik kalıp … Beye ulaşamayınca işi bıraktıklarını, … Beyin işi tamamlayıp … Beye teslim edeceğini bildiğini, gelen malzemelerin nakliyesi ile ilgili herhangi bir sorun yaşanmadığını, … Beyin işi verdiğinde 4 ayda biteceğini söylediğini, malzemelerin peyder pey ve eksik geldiği için 3 ayda işin ancak %30 unu tamamlayabildiklerini, kalan işi de … Bey ile 5 ayda ancak tamamlayabildiklerini beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davalının ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde SMMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına için talimat yazılmışsa da … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında davalıya ticari defter ve belgeleri sunmak üzere ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen uyuşmazlığa konu ticari defter ve belgelerini talimat mahkemesine ibraz etmemesi üzerine talimat kapatılarak mahkememize iade edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davalının ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde SMMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına için talimat yazılmışsa da … … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında davalıya ticari defter ve belgeleri sunmak üzere ihtaratlı davetiyenin TK nun 35. maddesi gereğince tebliğine rağmen uyuşmazlığa konu ticari defter ve belgelerini talimat mahkemesine ibraz etmemesi üzerine talimat kapatılarak mahkememize iade edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davalının ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde SMMM bilirkişi, İnşaat Mühendisi ve Borçlar Hukuku bilirkişisinden keşif rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davacının davalıdan bakiye 33.800 TL alacağı bulunduğu; bu alacağın, talep gibi dava tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği; davacının davalıdan bunun dışında herhangi bir alacağı (tazminat, cezai vb. alacağı) bulunmadığı yönündeki kanaatlerini bildirmişlerdir.
Dosyada alınan 07/02/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre ;Davadışı … şirketi ile akdedilmiş olan 19.10.2016 tarihli eser sözleşmesinin davalı Ra Şirketi tarafından devralınmış olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi: Raporumuzun Teknik Kısmında aşağıdaki tespitler yapılmıştır. Davacı … ile dava dışı … Beton firması arasında, Davacının yapımını üstlendiği Büyük-çekmece, … Projesinde, 12 numaralı villanın dış cephe prekast elemanlarının imalatı ve montajının yapılması hususunda 19.10.2016 tarihli bir sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmeyi … Beton adına … imzalamış olup, o tarihte …’un … Beton firması ile sadece eşinin bu firmanın yetkilisi olması dolayısıyla ilgisi olduğu anlaşılmış olup … 30.10.2016 tarihinde … firmasını kurmuş olup fiilen işin yapımını … üstlenmiştir. Davacının yaptığı banka ödemeleri … adına yapılmıştır. Ayrıca işin işçiliğini yapan … da ifadesinde işin yapımını sırasında …’tan aldıklarını ifade etmektedir. Sözleşmeye göre işin toplam bedeli imalat + montaj 212.000,00- TL dir. Davacı, davalının sadece 90.000,00- TL değerinde malzeme gönderdiğini, bu malzemenin çoğunun kırık – dökük olduğunu, nakliye ve bedelinin dahi kendileri tarafından ödendiğini ifade etmektedir. Buna karşılık tanık … ifadesinde gelen malzemenin sağlam olduğunu, bu malzemeyi kullandıklarını, ancak gelen malzemenin işin ancak %30 unu tamamlamaya yettiğini, üç ay çalıştıklarını, malzeme bitince …’a ulaşamadıklarını, o nedenle işi bıraktıklarını, bir müddet sonra … yetkilisi ile görüşülerek işe devam edildiğini, 5 ayda tamamladıklarını ifade etmektedir. Burada bir yanlışlık olmalı, şöyle ki: Gelen malzeme işin %30 unu karşılamaya yetti ise, işin tamamlanması için gerekli malzeme tutarı 90.000,00-TL/0,30 =300.000,00-TL sadece malzeme için gerekmektedir. Halbuki sözleşme bedeli malzeme + montaj olarak 212.000,00- TL’ dir.
Davacının sunduğu harcamalarda da uyumsuzluklar olduğu kanaatine varılmıştır. Örneğin, 212.000,00- TL tutarlı bir işte 34.000,00- TL yemek harcaması, 39.500,00- TL vinç kirası, 17.000,00- TL silikonlama bedeli, 32.600,00- TL hırdavat + nakliye ve 32.000,00- TL sıva + boya bedeli tarafımızca uygun bulunmamaktadır. Bu harcamaların gerçek olması halinde 212.000,00- TL den malzeme alımı ve işçilere ödeme yapılamayacaktır.
Davacının sunduğu faturaların sadece bu iş için olduğu konusunun ispata muhtaç olduğu sonucuna varılmaktadır. Davalı … 20.12.2016 tarihli faturada “GRC Prekast Cephe Ürünü” açıklaması ile davacıya 150.000,00- TL + KDV = 177.000,00- TL tutarlı bir fatura kesmiş, bu fatura davacı tarafından defterlerine işlenmiştir. Dosyaya sunulan banka dekontlarına göre davacı …, davalı …’a 13.10.2016 -24.05.2017 tarihleri arasında toplamda 210.800,00- TL ödeme yapmıştır. Sözleşme 19.10.2016 tarihinde yapılmış olup işin süresi 70 gündür. Davacı herhangi bir itirazı olmaksızın işin uzamasına rıza göstermiştir. Son ödeme 24.05.2017 tarihine kadar ödemeye devam etmiştir. Bu tarihten sonra da gecikme cezası konusunda herhangi bir ihtara veya yazıya dosya kapsamında rastlanmamıştır. Raporumuzun Mali Kısmında ise aşağıdaki tespitler yapılmıştır:
Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde; Davalı tarafından davacı yana 20.12.2016 tarihli …. no.lu “GRC PREKAST CEPHE ÜRÜNÜ” AÇIKLAMALI 177.000,00 TL tutarlı fatura düzenlenmiş olup, düzenlenen faturaya karşılık ise davacı yan tarafından davalı yana 2016 yılında 146.000,00 TL, 2017 yılında ise 64.800,00 TL tutarlı olmak üzere Toplamda (146.000,00 TL + 64.800,00 TL=) 210.800,00 TL tutarlı ödeme yapmış olduğu görülmüş olup, davacı yan tarafından yapılan toplam ödeme tutarından davalı yanın düzenlemiş olduğu fatura bedeli düşüldüğünde (210.800,00 TL – 177.000,00 TL=) 33.800,00 TL davacı yanın davalı yana fazla ödeme yapmasından kaynaklı alacaklı olduğu görülmüş olup, davacı yan bu alacağını 31.12.2017 tarihinde … no.lu Verilen Sipariş Avansları hesabına aktarıldığı, iş bu tutar 2018 yılında da devir olarak ticari defterlere yansıtılmış olduğu tespit edilmiştir. İşbu Teknik ve Mali tespitler hukuki açıdan değerlendirildiğinde; Davacı (işveren) ile davadışı/… Şirketi (yüklenici) arasında, prekast üretimi, teslimi ve montajını konu edinen bir eser sözleşmesinin yazılı olarak akdedildiği; fakat sözleşmenin daha sonra tarafların anlaşması ile fiilen fesholunduğu; sonrasında da, davacı ile davalı … Şirketi arasında prekast üretimi ve teslimini konu edinen bir eser sözleşmesinin sözlü olarak akdediği ve bu sözleşme ile davalı … Şirketinin (yüklenicinin), sadece prekast üretme ve davacıya teslim etme borcu altına girdiği; davacının (işverenin) da, teslim aldığı pre-kastların bedelini ödeme borcu altına girdiği kanaatine varılmaktadır.
Davacı her ne kadar, davadışı … Şirketi ile davacı arasında yazılı olarak akdedilmiş olan eser sözleşmesinin bir bütün halinde davalı/… şirketi tarafından devralındığını iddia etmişse de; bu hususu ispata yönelik yazılı bir devir sözleşmesi sunmadığı gibi, raporumuzunTeknik ve Mali kısmındaki tespitlerden de böyle bir devir işleminin fiilen (eylemli olarak) yapıldığı anlaşılmamakta olup; tam tersine yukarıda açıkladığımız gibi söz konusu sözleşmemin fiilen fesholunduğu, sonrasında da davacı ile davalı/… Şirketi arasında başka içerikli yeni bir sözleşmenin sözlü olarak akdedildiği anlaşılmaktadır, Bu nedenle davacının bu iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Takdiri tamamen Mahkemeye aittir.
Davacının davalı/… Şirketinden, aralarında sözlü olarak akdedilmiş olan eser sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağının olup olmadığının değerlendirilmesi: Raporumuzun Mali Kısmındaki Tespitlere göre, davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş olan davacı lehine delil gücüne sahiptir. Davacının bu ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan, fazla ödemeden kaynaklanan bakiye 33.800,00 TL alacağı bulunmaktadır. Davalı ise ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Ayrıca davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan bu alacak taraflar arasındaki akdi ilişkinin bünyesi ile bağdaşan ve de fahiş olmayan bir alacak niteliğindedir. şeklinde rapor düzenlemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini dava dilekçesinde 10.000,00-TL olarak gösterdiklerini, bilirkişi raporu doğrultusunda 23.800,00-TL arttırarak 33.800,00-TL olacak şekilde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Islah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dosyanın hep birlikte değerlendirilmesinde Toplana deliller tanık anlatımlar ,bilirkişi raporunun hep birlikte değerlendirilmesinde Davacı (işveren) ile davadışı/… Şirketi (yüklenici) arasında, prekast üretimi, teslimi ve montajını konu edinen bir eser sözleşmesinin yazılı olarak akdedildiği; fakat sözleşmenin daha sonra tarafların anlaşması ile fiilen fesholunduğu; sonrasında da, davacı ile davalı … Şirketi arasında prekast üretimi ve teslimini konu edinen bir eser sözleşmesinin sözlü olarak akdediği ve bu sözleşme ile davalı … Şirketinin (yüklenicinin), sadece prekast üretme ve davacıya teslim etme borcu altına girdiği; davacının (işverenin) da, teslim aldığı pre-kastların bedelini ödeme borcu altına girdiği bu nedenle davacının, HMK.md.222 uyarınca işbu alacağının varlığını ispat ettiği ,dosyada alınan ve hükmede esas alınan 07/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre davacının davalıdan bakiye 33.800,00- TL alacağı bulunduğu; anlaşılmış olup davacının maddi tazminat davası talebinin kabulü ile 33.800,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 29/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının itibar kaybına uğradığına ilişkin davalı firmadan manevi tazminat talep ettiği, manevi zararın, kişinin duygusal dengesini bozan, yaşama sevincini, yaşama keyfini azaltan, panik, korku, dehşet, yas, öfke, iğrenme, elem, küçük düşme, utanç duyma, moralsizlik, tedirginlik, ümitsizlik, yalnızlık hissi, aşağılık hissi, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygular, sarsıntılar veya fiziksel acılar olarak tanımlandığı (Sözleşmeye Aykırılıktan Doğan Manevi Tazminat, …, … 2008, s. 184 vd., manevi tazminat TBK’nun 56.maddesinde bedensel bütünlüğün zarar görnesi halinde, 58.madde de kişilik hakkının zedelenmesi halinde manevi tazminata hükmedileceği konuları düzenlendiği, davacının bu ticari ilişkiden dolayı ticari itibarının zedelendiği yönünde bir delil sunmadığı, ne şekilde manevi zarara uğradığı ispatlanamadığından, oluşmayan manevi tazminat şartları nedeniyle manevi istemin reddi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
A)DAVACININ MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE
1-) 33.800,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 29/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.070,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN DAVANIN REDDİNE,
C)Yargılama gideri yönünden;
1-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.308,88-TL harç ile manevi tazminat yönünden alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.878,53-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 388,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 96,75-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri ile ıslah harcı toplamı olan (2.302,43-54,40=) 2.248,03-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama gideri olarak toplam 3.402,56-TL’den kabul oranına göre(%25,26) hesaplanan 859,54-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2020

Katip… Hakim…
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır