Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1164 E. 2021/20 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1164 Esas
KARAR NO : 2021/20

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/ takip alacaklısı … tarafından, davacı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla hasımsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından başlatılmış olan bu takibin hukuka, usule, yasalara aykırı olduğunu, davacı bu senet ve takip nedeniyle borçlu bulunduğunu, davacı/takip borçlusu …’ın 16/09/2014 tarihinde … ile …. ili … ilçesindeki taşınmazın hisselerinin bir kısmının satışı konusunda anlaşmış ve bu tarihte … adına kayıtlı taşınmazın hisselerinden bir kısmını …’a devrettiğini, daha sonra … ilgili taşınmazdaki hisselerin kalan kısmını 24.02.2015 tarihinde …’ a devrettiğini, taşınmazın hissedarları … ve … 21.08.2015 tarihinde …’a ait hisselerin …’a devredilmesi konusunda anlaştıklarını ve aynı gün taşınmazın devrinin yapıldığını, … taşınmaz devir bedeli miktarının büyük bir kısmını elden ödemiş, yurt dışında ikamet ettiği için Türkiye’deki hesaplarındaki meblağ yeterli olmadığından kalan 45.000,00- TL için bono verdiğini, senet bedelinin ödendiğini ve senetin teslim edilmiş olmasına rağmen … tarafından şikayetçi aleyhine şikayetçi imzasına benzer bir imzayı taşıyan kambiyo senediyle Bakırköy … İcra dairesi … Esas sayılı dosyasına icra takibi başlatıldığını, şikayetçinin kayıtlı adresinin Yurt dışı olması sebebiyle 17.11.2018 tarihinde …’ daki işletmesine tebliğ edildiğini beyanla, 2004 sayılı iik mad. 72/03 gereği davacı aleyhine hukuka, kanuna, hakkaniyete aykırı suretle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe ilişkin olarak; telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğmaması için ve davacının daha fazla mağduriyetine sebebiyle vermemek için öncelikle teminatsız olmak kaydıyla, mahkeme aksi kanaatte ise alacağın %115′ i tutarında teminat karşılığında takibin durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise öncelikle teminatsız olmak kaydıyla aksi halde %15′ inden fazla olmamak kaydıyla takdir edilecek teminat neticesinde verilecek tedbir kararıyla icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir kararı verilmesine, hukuka, usule, yasalara aykırı şekilde, davalı/takip alacaklısı tarafından davacılar aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılmış olan takibe esas alınan 98.081,79- TL tutarlı borca ilişkin olarak davacının ayrı ayrı borçlu bulunmadıklarının tespitine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin iptaline, 2004 sayılı iik 72/5 kapsamında; kötü niyetli ve hukuka aykırı şekilde başlatılmış olan takibe konu alacağın %20′ sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, 6100 sayılı kanunun 329’ncu maddesi kapsamında haksız ve kötüniyetle yapılan icra takibine ilişkin huzurdaki davayı açmak zorunda kalmış olması, dava açmak ve birçok gider ile zaman maliyetine katlamak zorunda kalması ve tüm yasaya uygun diğer sebeplerle, davacının vekiline ödemekle mükellef olduğu, İstanbul barosu asgari ücret tarifesi üzerinden tahakkuk edecek vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, 6100 sayılı kanunun 330,332 vd maddeleri kapsamında; yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu senet ödenmiş ve senet alınarak imha edilmiş ise takip dayanağı senetin sahte nitelikte ve dolayısıyla senet altındaki imzanın borçlu davacıya ait olmaması gerektiğini, davacı tarafın bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığından bir yandan ileri sürmekte diğer yandan ise imzaya itirazda bulunmadıklarını, davacı tarafın bonoda en önemli husus olan imzanın borçlu davacıya ait olmaması halinde geçersiz olacağının aşikar olduğu halde, bir yandan bu imzanın kendilerine ait olmadığını diğer yandan senet üzerinde farklı yazılar olduğundan bahisle itirazda bulunmakta olduğunu, oysa davacının iddia ettiği gibi senet davacı borçlu tarafından imzalanmamışsa kendiliğinden geçersiz hale geleceğini, dolayısı ile senet altındaki imzayı açıkça inkar edemeyen davacı borçlunun bono üzerindeki yazıların farklı olduğunu ileri sürmesi çelişik olduğu gibi açıkça kötü niyetli beyanlar olmaktan öteye anlam taşımadığını, davacı borçlu tarafın, bu şekilde çelişik ve birbirine zıt beyanlarda bulunmuş olmasının sebebi muhtemelene tanıkla ispat yasağına aykırı olarak yalan tanık beyanları ile bonoyu geçeriz kılma girişimi olduğunu beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, %20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, tüm masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın dava konusu bono altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı, dava konusu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının gelmiş olduğu görüldü. İncelenmesinde; Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 65.000,00 TL bono bedeli ve 13.570,98 -TL işlemiş faizin tahsili için kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla takip talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu bono üzerindeki imzanın borçluya ait olup olmadığının tespiti için grafolog bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu 21/08/2015 tanzim, 21/10/2015 vade tarihli, 65.000,00-TL’lik senedin ön yüzünde davacıya atfen atılmış imzaların davacının eli ürünü olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi rapor hep birlikte değerlendirilmesinde ;grafolog bilirkişi raporuna göre dava konusu 21/08/2015 tanzim, 21/10/2015 vade tarihli, 65.000,00-TL’lik senedin ön yüzünde davacıya atfen atılmış imzaların davacının eli ürünü olduğu tespit edilmiş olup ,ispat yükünün davacı tarafta olduğu ve davanın niteliği gereği yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği, ne var ki davacı tarafın buna ilişkin herhangi bir delil sunamadığı, bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 23,40-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 07/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır