Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/116 E. 2019/1381 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/116 Esas
KARAR NO : 2019/1381

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; temlik eden dava dışı …. A.Ş. ile müvekkili …. Yönetim A.Ş. arasında akdedilen Beşiktaş …. Noterliği’nin 13.06.2016 tarih ve … yevmiye nolu Alacak Temlik Sözleşmesi ve dava konusu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında mevcut alacak, alacağın tahsiline yönelik her türlü resmi merciye ve yasal yollara başvurma hakları da dahil olmak üzere müvekkili …. A.Ş.’ye devir ve temlik edilmiş olduğunu, temlik eden banka ile … San. Tic. Ltd. Şti. İle sözleşme imzalanmış olduğunu ve bu sözleşmeye dayalı olarak kredi kullandırılmış olduğunu, davalı … işbu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, dolayısıyla kullandırılan kredilerden müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, borçlu davalının imzalamış olduğu sözleşmeyi ihlal etmiş olduğunu, sözleşmelerin ilgili hükümleri uyarınca kredi hesabı temlik eden banka tarafından kat edilmiş olduğunu ve borçlu davalılara 15.08.2013 tarihinde noter aracılığıyla hesap kesim ve borcun ödenmesi ihtarını içeren ihtarname keşide edilmiş olduğunu, işbu ihtarnameye rağmen borcun ödenmemiş olduğunu ve davalı borçlular aleyhine temlik eden banka tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, davalı borçlunun vekili aracılığıyla sunduğu dilekçe ile yetkiye, takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğunu ve takibin durduğunu, yetki itirazı kabul edilerek dosyanın Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esasa kaydedilerek yeniden borçlu vekiline tebliğ edilmiş olduğunu, bu sefer de anaparaya, tüm borç kalemlerine, faiz ve miktarı ile diğer tüm ferilerine itiraz edilmiş olduğunu beyanla; davanın kabulüne, itirazların iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, borçlu adına kayıtlı taşınmazların 3.kişilere devrinin önlenmesi, 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının haciz için takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesine, davalı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm dava masraf ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafa takibe konu borca dayanak kredi sözleşmeleri, ihtarnameler ve yapılan ödemelere ilişkin belgeleri ibraz etmek üzere iki haftalık süre verilmesine, Davacı tarafça tüm belgeler ibraz edildiğinde duruşma günü beklenmeksizin dosyanın bankacı bilirkişiye tevdii ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; Bankacılık uzmanı bilirkişi … 30/04/2019 tarihli raporunda özetle; dava dışı … Bank ile …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Arasında imzalanmış toplam 185.000,00 TL tutarlı iki adet Genel Kredi Sözleşmesi mevcut olduğunu, bu sözleşmelerdeki …’nin kefalet tutarının 185.000,00 TL, … ‘nin kefalet tutarının 150.000,00 TL …’nin kefalet tutarının 35.000,00 TL olduğunu, dosyada başka bir evrak bulunmamakla birlikte akdedilen sözleşme çerçevesinde dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye kredi kullandırıldığının anlaşılmış olduğunu, kredi ile ilgili hiçbir hareket dökümü ve buna benzer bir evrak bulunmamasına karşılık, borç tutarının kefillerden biri tarafından ödenmesi nedeniyle borçluların borç tutarını kabul edildiği farz edilmiş olduğunu, dava dışı …. A.Ş. Tarafından borçlular (kefiller) … ve …’ye … San. Tic. Ltd. Şti.’nin borcu için noter aracılığıyla ihtarname gönderilerek anapara tutarı 59.816,41 TL tutar alacağının ödenmesini talep edilmiş olduğunu, 13.06.2015 tarihinde … Bankın alacağını Beşiktaş … Noterliğinden … sayılı temlikname ile … A.Ş.’ye devretmiş olduğunu, devir ekinde borçlu … Ltd. Şti.’den alacağın devredildiği bildirilmekle birlikte ne kadar olduğuna dair bir bilgi bulunmadığını, talep edilmesine karşılık bilginin de rapor tarihine kadar tarafına iletilmemiş olduğunu, bu alacak ile ilgili açılmış 2 adet icra takip dosyasının bulunduğu bilgisi olmasına karşılık takiple ilgili başkaca bir evrak dosyada bulunmadığını, davacıdan bu icra takipleri ile ilgili evrak istenmesine karşılık herhangi bir belge sunulmamış olduğunu, bu icra takipleri İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyaları olduğunu, dava dosyasında bu takipler ile ilgili evrak bulunmadığını, davacıdan takip evrakları temin edilememiş olduğunu, bu takiplerdeki anapara alacağın yapılan son takipten farklı olup olmadığının tespit edilememiş olduğunu, dosya muhteviyatındaki tüm ihtarnameler ve bilinen icra takibinde asıl alacağın 14.03.2014 tarihteki bakiyesinin 59.816,41 TL olduğunun belirtilmiş olduğunu, buradan borç miktarının ayın olması nedeni ile davacının borçlulardan başkaca alacağı olmadığının anlaşıldığını, davacının anapara tutarı 59.816,41 TL olan alacağı için kefillere ayrı takip açtığının anlaşıldığını, kefillerden …’ye İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip için yapılan 131.828,41 TL tutarlı ödemeyi takiben icra dosyasının kapatılması davacının takip başlattığı kefili ibra ettiği anlamına geldiğini, borcun tek olduğuna ve kefillerden birinin borcu ödemesi ile ibra edildiğine göre borcun tahsil edildiği olarak değerlendirilmesi gerektiğini, kaldı ki ödeme dekontunda ödeme yapan kişi olarak davalı …’nin ismi mevcut olduğunu, bu çerçevede; tüm takiplere konu alacağın 14.03.2014 tarihli anapara tutarı 59.816,41 TL olan alacak olduğunu, bu alacak tutarı için yapılan takiplerden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosya için yapılan 131.828,41 TL’lik ödeme ile icra takibinin kapatılması ile borcun ödendiğinin kabul edilmesi gerektiğini, davacının başkaca bir alacağı olduğu konusunda ispata yönelik evrak sunamadığını, davalının ödeme yapıldıktan sonra başkaca bir borçlarının bulunmadığı yönündeki iddianın haklı gerekçelere dayandığını, başkaca borcun bulunduğuna dair dava dosyasında hiçbir evrak bulunmadığını bildirmiştir.
Raporun icra dosyaları gelmeden düzenlediği anlaşılmakla öncelikli olarak İstanbul …. İcra müdürlüğü’nün … esas ve büyükçekmece …. İcra müdnün ….esas saıylı dosyalarının istenilmesi için icra müdürlüklüklerine müzekkere yazılmsaına, yazı cevapları geldiğinde bütün taraf itirazları değerlendirilmek ğüzere dosyanın ek rapora tevdine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi 27/11/2019 tarihli ek raporunda özetle; dava dışı …. Bank tarafından dava dışı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘ye kullandırılan krediler dolayısıyla davalı kefil …’nin 6098 sayılı TBK yürürlük tarihi 01.07.2012 tarihi dikkate alındığında ve sözleşme örnekleri incelendiğinde 04.03.2013 tarihinde düzenlenen sözleşme hariç diğer 3 sözleşmede kefalet için BK hükümlerine göre eş muvafakati gerekmeyeceğini, kefalet hükümlerinin geçerli olduğunu, 04.03.2013 tarihinde akdedilen sözleşme için eş muvafakatlerinin bulunduğunu, davacı tarafından tevsik edildiğini, ayrıca akdedilen sözleşmenin en son sayfasında kefalet imzalarının altında kefillerin “evliyim eşimin muvafakatini ibraz ediyorum” ibaresinin mevcut olduğunu, bu durumda akdedilen tüm sözleşmelerde kefalet hükümlerinin geçerli olduğunun anlaşılmış olduğunu, davalı tarafından hesaplanan fahiş olduğu ileri sürülmekte olduğunu, %90 temerrüt faiz oranının çok yüksek bir oran olduğunun açık olduğunu, ancak akdedilen sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davacıdan dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye kullandırılan kredi için cari hesap ekstresi istenmiş ancak temin edilememiş olduğunu, bu nedenle tüm hesaplamalar kabulü mahkemeye ait olmakla birlikte 14.08.2013 tarihinde keşide edilen ihtarnamedeki borç tutarının doğru olduğu varsayımı ile yapılmış olduğunu, dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin borcu için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün 11.06.2014 tarih ve …Esas dosyası ile talep edilen ve itiraz üzerine Büyükçekmece…. İcra Müdürlüğü’nün 05.09.2017 tarih ve … Esas dosyaya devredilen icra takibinde 3 adet kredi için hesaplama yapılarak ödeme istenmiş olduğunu, nakit 1 numara ile talep edilen 1.045,00 TL tutarlı kredi çek taahhüt kredisi “gayri nakdi kredi” olup ödendiği tevsik edilmediğinden alacak hesabına dahil edilmemiş olduğunu, davacının diğer kefil …’nin risk bulunan 3 adet krediden sadece 05.03.2013 tarihinde kullandırılan 65.000,00 TL kredide kefaleti bulunması nedeni ile sadece bu kredi için takip yaptığının anlaşıldığını, 05.03.2013 tarihinde kullanılan ve 2 numara ile takibe konu edilen kredi için 09.04.2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile diğer kefil …’ye takip yapılmış olduğunu, davalı … tarafından yapılan ödeme ile icra dosyası kapatılmış olduğunu, davalı … için hesaplanan nakit kredi borcunun icra dosyasına yapılan ödemeler öncelikle faizlerinden düşülmek sureti ile hesaplanmış olduğunu, davacının ödenmemiş nakit krediden kaynaklı borcu 57.261,70 TL kredi kartı kaynaklı borcunun 18.214,11 TL olarak bulunmuş olduğunu, bu çerçevede; davacı tarafından cari hesap ekstrelerinin verilememesi nedeni ile alacak tevsiki yapılamadığının kabulü halinde davalı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan ödeme ile borcun ödendiğini, başkaca borcun kalmadığını, davalı tarafından 3.kişilere ödendiği tevsik edilemeyen 1.045,00 TL tutarlı çek taahhüt kredisi için takip yapılamayacağını, depo talep hakkının dava dışı … Bank A.Ş. Tarafından yapılması gerektiğini, 05.03.2013 tarihinde kullandırılan nakit kredinin diğer kefil …’ye yapılan icra takibi yapılan tahsilatın davalı …’nin öncelikle hesaplanan faiz borcundan düşmek suretiyle bulunan ödenmemiş bakiyesinin toplam 57.261,70 TL olduğunu, dava tarihi itibari ile henüz tahsili gerçekleşmemiş kredi kartı borcunun toplam 18.214,11 TL olduğunu, nakit kredi anapara borcu 57.261,70 TL için dava tarihinden tahsil tarihine kadar %90 oranında temerrüt faizi uygulanabileceğini, kredi kartı ana para borcu 8.117,09 TL için dava tarihinden tahsil tarihine kadar 5464 sayılı kredi kartları ve banka kartları kanunu hükümleri çerçevesinde TCMB tarafından ilan edilen değişen oranlarda temerrüt faizi talep edilebileceğini bildirmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; … Bank A.Ş. tarafından davalı … ve … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı … tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; … Bank A.Ş. tarafından davalı … aleyhine 1-nakit krediler için 1.045,00 TL asıl alacak, 616,55 TL %90 işlemiş faiz, 30,83 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 1.692,38 TL, 2-nakit krediler için 64.501,74 TL asıl alacak, 38.477,10 TL %90 işlemiş faiz 923,86 TL faizin %5 gider vergisi, 215,83 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 104.118,53 TL, 3-Business Kart için 7.358,15 TL asıl alacak, 821,95 TL %24,24 Akdi/gecikme faizi, 2.442,49 TL %50 temerrüt faizi, 122,12 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 10.744,71 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemede, davacı tarafça, alacağın dava dışı bankadan temlik edildiği, temlik eden banka ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. İle sözleşme imzalanmış olduğu ve bu sözleşmeye dayalı olarak kredi kullandırılmış olduğu, davalı …’nin iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, dolayısıyla kullandırılan kredilerden müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, borçlu davalılara 15.08.2013 tarihinde noter aracılığıyla hesap kesim ve borcun ödenmesi ihtarını içeren ihtarname keşide edilmiş olduğu ve davalının borcunun bulunduğu gerekçesi ile itirazın iptali davası açıldığı, Mahkememizce bilirkişi incelemesine karar verildiği, verilen karar gereği davacının alacağı olduğuna yönelik evrak sunmaması nedeniyle, icra dosyaları üzerinden inceleme yapılmak üzere tekrar bilirkişiye gönderildiği ancak davacının borçlandırıcı işleme yönelik olarak kredi bilgi ve belgelerini yine sunmadığı, davacı tarafından cari hesap ekstrelerinin verilememesi nedeni ile alacak tevsiki yapılamadığının bilirkişi tarafından bildirildiği, verilen kesin sürelere rağmen ilgili evrakların ve delilerin sunulmadığı, sadece icra dosyalarına göre yapılan incelemede davalının borcunun ödendiğinin belirlenmesi nedeniyle kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 2.007,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.963,18 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 12.154,45 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip ….
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır