Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1128 E. 2019/1011 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1128 Esas
KARAR NO : 2019/1011

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket nezdinde ….. numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı ….. Turizm ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi olduğu ….. plakalı aracın, seyir halinde bulunan …. plakalı vasıtaya 24/09/2016 tarihinde çarparak maddi hasar oluşmasına ve aracın sürücüsü …..’nin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın …. plaka sayılı aracın sigortacısı tarafından müvekkiline ihbar edildiği ve kendilerine 3.0157,16-TL ödeme yapıldığını, kaza tarihinde düzelnene “Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” incelendiğinde ….. plakalı aracın sürücüsünün trafik kurllarını ihlal etmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğunun belirlendiğini, ne var ki sürücünün olay yerini terk etmesi sebebiyle alkol ve ehliyet tespiti yapılamadığını, dava konusu kaza ve zararların ….. plakalı aracın sürücüsünün trafik kurllarını açıkça ihlal etmesi ve kazaya sebebiyet veren durumun sürücünün kusuru neticesinde gerçekleşmiş olması, dolayısıyla haklı rücu sebeplerinin varlığı nedeniyle ödenen miktarın davalıdan rücuen tahsili yoluna gidildiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı süresi olan 2 yıl geçtiğinden rücu hakkının bulunmadığını, davanın Alanya Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, tüm bu dava şartı yokluğu sebepleriyle davanın usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen kusuru kabul etmediğini, davalı tarafın diğer bir soyut ve mesnetsiz iddiası ise araç sürücünün olay yerini tek etmesine bağladığını, aracın araç sürücüsüne araç kiraya verildiğini, şirketin işleten olarak sorumluluğuna gidilemeyeceğini, açılan davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sigortacı tarafından trafik sigorta poliçesi nedeniyle ödenen tazminatın, kendi sigortalısından rücuen tahsiline ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tazmine neden olan olayda dava dışı sürücünün kusurlu bulunması nedeniyle davacının davalıdan ödenen tazminat bedelini rücuen tazmin edip edemeyeceği hususlarındadır.
Dava konusu trafik kazasına karışan araçların trafik tescil bilgileri ile hasar dosyası celbedilmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. icra sayılı dosyası celbedilmekle, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 3.741,23-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresinde itiraz ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Zorunlu MMS Genel Şartları’nın B-4 maddesinde de sigortacının hangi haller de sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiş olup, maddenin (d) bendine göre sürücünün uyuşturucu veya keyif verici madde almış olarak ya da alkollü içki almış olması nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş bulunmasından dolayı, kaza meydana gelmiş ise sigorta şirketi rücu hakkına sahiptir. Dolayısıyla hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gereklidir. Sürücünün alkollü olması, tek başına kazanın teminat dışı kalmasını gerektirmez. TTK.’nın 1281 maddesi gereğince hasarın teminat dışı kaldığının ispatı da sigorta şirketine düşmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/12/2014 tarih ve 2013/17-1199 esas 2014/1018 karar sayılı içtihadında da belirtildiği gibi 2918 sayılı KTK’nın 48. Maddesine göre alkollü araç kullanma halinde alınan alkolün güvenli araç sürme yeteneğini engellemesi halinde, sigortacıya, kendi sigortalısına rücu hakkı tanımaktadır.
Davalı şirket her ne kadar işleten olmadığını savunmuşsa da bu savunmasını ispata yarar delil sunmadığından, savunmaya itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacının ididası ve davalının savunması, celp olunan sözleşme örneği, masraflara ilişkin belgeler, Zorunlu Trafik Sigorta poliçesi, Trafik Tespit Tutanağı, Hasara ilişkin Hasar dosyası örneği, dosyaya kazandırılmıştır. Sigortacının sigortalısına gerçekleşen zarardan dolayı rücu edebilmesi için zararın sigorta teminatı kapsamında olması, zararın sigortalının kasdi ya da ağır kusurlu hareketi neticesinde doğmuş olması gerekmektedir. Sigortanın kapsamı başlığı altında düzenlenen TTK m 1409 (1) Sigortacı , sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. (2) sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazıların sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu’ düzenlenmiştir. Sırf sürücünün olay yerini terk etmesi sebebiyle alkol ve ehliyet tespiti yapılamaması,
davalının kazanın alkolün etkisinde meydana geldiğini ispata yeterli olmayacağından, davacının rücu hakkının gerçekleştiği söylenemez. Dava konusu kazada sürücünün kusurlu olduğu anlaşılmakta ise de, sürücünün aldığı alkole bağlı olarak trafik kazasının meydana geldiği ispatlanamamıştır. Buna göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL’den mahsubu ile eksik kalan 8,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır