Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1127 E. 2021/1221 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1127 Esas
KARAR NO : 2021/1221

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un 2009 yılında davalının işletmekte olduğu … Su dağıtım işletmesini parasını ödemek suretiyle devir almış olduğunu, iş bu devir sonrası davalı ile arkadaş olarak gözüken müvekkilinin 2014 yılında dükkan işlemleri için davalıdan güvenerek 3.500,00 TL nakit para almış ve davalıya iş bu dava konusu senedi üzerinde miktar ve tarih yazmadan boş olarak teslim etmiş olduğunu, müvekkilinin davalıdan almış olduğu bu bedeli ödemiş ancak vermiş olduğu senedi geri almamış olduğunu, müvekkiline 2017 yılında 90.000,00 TL miras düşmüş olup davalının bunu öğrenmiş olduğunu, davalının bu düşen miras sebebi ile müvekkilinden 10.000,00 TL istemiş, hatta bu isteğinin müvekkilinin eşine yansıtmış müvekkilininde bu duruma kızarak davalıdan şikayetçi olmak için …. İlçe Emniyet Müdürlüğüne gitmiş olduğunu, davalının emniyete çağrılmış ancak müvekkilinin davalıdan konu ile ilgili şikayetçi olmadığını, bu duruma öfkelenen davalının iş bu davaya konu senedi üzerini doldurarak müvekkiline Silivri İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu, senet üzerinde müvekkilinin imzaladığı hali ile ödeme miktarı, vade tarihi, keşidecinin adı gibi kambiyo senedinin esaslı unsurları bulunmadığından da takibin iptali gerektiğini, davalının Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında 150.000,00 TL borç verdiğini iddia ettiğini, ancak bunun doğru olmadığını, senedin verildiği anda boş olarak verildiğinin senetteki yazı farklılıklarından da anlaşılmakta olduğunu, icra takibene konu edilen kambiyo senedinin davalının iddia ettiği gibi 150.000,00 TL borç karşılığı verilmemiş olduğunu, senet bu bedel üzerinden verilse idi miktar kısımlarının davalı tarafından kendi el yazısı ile doldurulmayacak olduğunu, davalının senedi kendisinin dolduğunu ve icra takibine koymuş olduğunu, İİK 72. madde gereğine borçlunun geçikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, bu yönü ile ivedilikle ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ettiklerini, davalı aleyhine TCK 209. maddeye aykırı olarak açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturması sebebi ile Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunuda bulunulmuş olduğunu, huzurdaki davada bu soruşturma sonucunun beklememesi gerektiğini beyanla; öncelikli sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması sebebi ile 6100 sayılı HMK 209/1. maddesinin amir hükmü gereğince teminatsız takibin tedbiren durdurulmasına, 6100 sayılı HMK 209/1. maddesi amir hükmü gereğince tedbir kararı verilmemesi halinde, tedbir taleplerinin kabulü ile Silivri İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu 30/12/2014 keşide tarihli 20/02/2015 vade tarihli 150.000,00 tl bedelli senede ilişkin kötü niyetle açılan takibin İİK 72. madde gereğince ihtiyaten durdurulmasına akabinde takibin iptaline, Silivri İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetle hareket ederek müvekkilinin ticari hayatına onarılmaz zararlar veren davalının %20`den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlusunun 2014 yılının Aralık ayında tarafından 150.000,00 TL tutarında borç istemiş ve 20/02/2015 tarihinde ödeyeceğini beyan etmiş olduğunu, tarafınca bu hususun kabul edilmesi neticesinde davacı borçluya 150.000,00 TL’yi borç olarak verdiğini ve karşılığında huzurdaki davaya konusu diğer hususlar yazılı yalnızca imza kısmı boş olan bononun davacı borçlu tarafından yanında bizzat imzalanarak tarafına teslim edilmiş olduğunu, bono vadesi geçmesine rağmen davacı borçlu borcunu ödememiş ve neticede Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış bulunduğunu, icra takibi neticesinde davacı borçlunun gayrimenkulleri haczedilerek satış aşamasına gelinmiş olduğunu, satış gününe kadar ne huzurdaki dava açılmış ne de herhangi bir itirazda bulunulmuş olduğunu, davacı tarafın sırf icra satışını durdurmak amaçlı satış gününden bir kaç gün önce huzurdaki davayı açmış olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, davacı borçlu tarafından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan haksız şikayet neticesinde alınan raporda bonodaki imzanın davacı borçlu …’a ait olduğunun tespit edilmiş, ayrıca iş bu raporda ödeyecek hanesinde bulunan tüm el yazılarının davacı …’a ait olduğunun tespit edilmiş olduğunu, ayrıca aynı raporda 20/02/2015 150.000,00 TL ve 20 Şubat 2015, … Yüz ellibin türk lirası vs. Yazı ve rakamlarının tarafının el ürünü olmadığının da tespit edilmiş olduğunu, davalı olarak tarafının alacağının kambiyo senedine müstenit olup, davacı borçlunun iddiasının senede karşı senetle ispat kuralı gereğince aynı mahiyette delil ile ispatlayabilecek olup, bu bağlamda tanık dinletme talebine ve tanık deliline kesinlikle muvafakati olmadığını, kabul etmediğini beyanla; davanın ve davacının her türlü taleplerinin reddine, kötü niyetli davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olup, uyuşmazlık; davacı tarafın davalı tarafa vermiş olduğu kambiyo senedinde bedel ve tarih kısımlarının boş olup olmadığı, senet bedelinin davacı tarafından ödenip ödenmediği, takibe konu senet sebebiyle davacı tarafından alınan bedelin davalı tarafa ödenip ödenmediği, sonuç itibariyle takibe konusu senet bedeli ve davacı tarafın borçlu olup olmadığına hususlarındadır.
Silivri … Asliye Ceza Mahkemesinin …. E.- …. K. sayılı dosyası ve Silivri İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyaları dosyamız arasına aşınmıştır.
Davacı, imzası kendisine ait senet nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ve senet nedeni ile başlatılan takibin iptalini talep etmektedir. Davacının dayanağı, senedin bedel ve tarih kısımlarının davalı tarafından doldurulduğunu iddiasıdır. Emre yazılı senet, belli bir borç ikrarını içeren kambiyo senedi olup, belli bir sebeple düzenlendiğini ve düzenlenme sebebinin gerçekleşmediğini veya senette yazılı borcun ödendiğini yasal delillerle ispat etme külfeti keşideci olan davacıdadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778. maddesi yollamasıyla 680. maddesinde; “Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğer ki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun” hükmü düzenlenmiştir. Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu hüküm uyarınca açığa senet düzenlenmesinin mümkün olup senedin boş olan kısımlarının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerekir. Ne var ki davacı tarafından bu mahiyette bir delil dosyaya sunulamamıştır. Dava dilekçesinde, senet karşılığı alınan borcun ödendiği ancak verilen senedin geri alınmadığı beyan edilmiş olup davacının senet bedelini ödemesine rağmen senedi teslim almaması kötü ödeme niteliğinde olup borcu ortadan kaldırmaz. Her ne kadar delileri arasında yemin sayılmış ise de, davalı tarafa yemin teklif edilmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtilediği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş olup, kısa kararda kötü niyet itirazı hakkında değerlendirme sehven yapılmamış ise de, 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazedete yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik kapsamındaki HMK 305/A gereğince kötü niyet tazminatına ilişkin karar tesisi ile şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 2.561,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.502,33 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸