Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1124 E. 2019/1394 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1124
KARAR NO : 2019/1394

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 30/12/2019

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaat işleri ile uğraşmakta olduğunu, hissedarı bulunduğu …. Mahallesi, …. parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı tarafça inşaat yapılmak üzere İstanbul …..Noterliği’nin 28/01/2013 tarih, … yevmiye no’lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine taraflar arasında İstanbul ….Noterliği’nin 25/10/2016 tarih, … tadiline dair ek sözleşme ve yine ana sözleşmenin tadiline dair 20/04/2017 tarih, …. yevmiye no’lu tadilat sözleşmeleri yapıldığını, her iki tadilat sözleşmelerindeki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle bu yerlerin müvekkil tarafından imalatlarının tamamlanması ve bu tamamlamaya dair imalat bedellerinin davalı tarafça müvekkiline nakit ve barter (bağımsız bölüm) olarak verilmesi yoluyla ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin imalatları tamamladığını, imalat tutarının 13.200.000 TL olduğunu, bu tutarın 5.803.600,00 TL’lik tutarının 20/04/2017 tarihli protokolün madde 1 ‘de belirtilen tutarlarda ve vadelerde çeklerin verilmesinin kararlaştırıldığını, bir takım indirimler yapılarak kalan kısımdaki alacaklar için yine aynı maddede 11 adet bağımsız bölümden oluşan taşınmazlar ödeme yerine sayılmak üzere barter olarak müvekkiline verilmesinin kararlaştırıldığını, tapuların devrinin ise kat irtifakı kurulurken verilmesinin kararlaştırıldığını, davalı tarafça bu kez de edimlerin yerine getirilmediğini, davalı taraf ile bu kez Beyoğlu …Noterliği’nin 16/02/2018 tarih, …. yevmiye no’lu sulh protokolü yapılmak zorunda kaldıklarını, bu protokol ile davalı taraf müvekkiline bu protokolde yazılı bulunan bir kısım çekleri vermeyi, bu çeklerin yanında aynı zamanda ine 20/04/2017 tarihli ek sözleşmedeki bağımsız bölümlerin verilmesini kararlaştırdıklarını, davalı tarafın 20/07/2018 tarihli çek ile 20/09/2018 tarihli çek bedellerini ödemediğini, 20/07/2018 tarihli çek ile ilgili takip başlatıldığını, ancak davalının itiraz ettiğini, davalının çek bedeline ilişkin olarak borçlu olduğunun belli olduğunu, itirazında haksız olduğunu, ödeme gibi bir iddianın da sunulmadığını belirterek davalı tarafın Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile müvekkilinin 385.000,00 TL asıl alaca ve 10.138,34 TL alacaklı olduğunun kabulüne, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde, arsa sahipleri …. ve … ile … İnşaat arasında İstanbul …..Noterliği’nin 28/01/2013 tarih, …. yevmiye no’lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, ana sözleşme sürerken …. İnşaat hisselerinin müvekkiline devrolunduğunu, akabinde tadil sözleşmeleri imzalandığını, …., ortağı ve yöneticisi olduğu …. İnşaat şirketi ile müvekkil arasında 24/10/2016 tarihli sulh ve ibra sözleşmeleri imzalandığını, son olarak taraflar arasında takas sözleşmesi imzalandığını, sulh planında iki ofis ve 1 dükkan olarak tanımlanan yerlerin takasının yapıldığını, davacının 2 ofis, 1 dükkan yerine 22 numara ile tanımlı 175 no’lu bağımsız bölüm nitelikli, 448,47 m2 alanlı ofis nitelikli bağımsız bölümün kendisine verilmesini kabul ettiğini, değer farkı olduğu için davacı bakiye alacak tutarı 91.000,00 TL’yi almamak suretiyle takas ve mahsup şeklinde ödeme yapmış sayılacağını, 91.000,00 TL’yi talep ve tahsil etmeyeceğini kabul etiğini, davacının yarattığı haksız muarazalar nedeniyle ödemelerin fazlasıyla yapıldığını, davacı şirketin borca batık olmadığından iflasının istenemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin elinde olmayan nedenlerden dolayı sorumlu tutulamayacağını, davacının kötüniyetli olduğunu, davacı taraf tüm haklarını almış olmasına, ana sözleşme ve tadilleri nedeniyle müvekkilini ibra etmiş olmasına rağmen haksız taleplerini devam ettirdiğini, davacının talebinin sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, talep edilen faizin fahiş olduğunu, davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava iflas yolu ile adi takibe itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkin olup taraflar uyuşmazlığın ibraz edilmemiş çek nedeniyle temel ilişkide davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, iflasın kaldırılması ve iflas koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafından davalı aleyhine ibraz edilmemiş 20/07/2018 keşide, tarihli 500.000,00 TL bedelli çek dayanak gösterilmek suretiyle 385.000,00 TL asıl alacak, 10.138,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 395.138,84 TL’nin tahsili istemiyle iflas yolu ile adi takip başlatıldığı, davalının itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirkete ait sicil kayıtlarının mahkememiz dosyasına gönderildiği görülmüştür.
Dosya 1 inşaat bilirkişi, 1 finans uzmanı ve 1 hukukçu bilirkişiye tevdii ile taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ek sözleşmeler nedeniyle edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının takibe konu ibraz edilmemiş 20/07/2018 tarihli çek nedeniyle temel ilişkide alacaklı olup olmadığı, davalı tarafın imzalanan sulh ve ibra sözleşmeleri ile ödemelerin yapılmış sayılıp sayılamayacağı hususlarının tespiti için bilirkişi heyetine tevdii edilmiş bilirkişi ……,…. ve …. tarafından sunulan 09/07/2019 tarihli rapor ile; taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığ ve bu sözleşme uyarınca davalı şirketin kat karşılığında İnşaat yapma taahhüdünde bulunduğu halde taahhüdünü zamanında yerine getirmediği, bu nedenle de sözleşmede defalarca değişiklik yapıldığı, yine taraflar arasında sulh protokollernin yapıldığı, en son yapılan 16.02.2018 tarihli sulh protokolü uyarınca davacıya bir takım çekler verildiği, icra takibine konu çekin de bu çeklerden birisi olduğu,davalının, davacının sulh protokolü uyarınca taahhütlerini yerine getirmediği bu nedenle dava konusu çekin karşılıksız kaldığını iddia ettiği,TTK’NUN 645.md. İle TBK.’nun 103 ve 104 hükümlerinden anlaşıldığı üzere, kıymetli evraka bağlı olan hak münhasıran senedi takip ettiği için senedin alacaklının elinde olmasının senet bedelinin ödenmediğinin bir karinesini teşkil ettiği ve aksinin ispatınınborçluya düştüğü, takibe konu çekin karşılıksız kaldığını geçerli delillerle (yazılı olarak) ispat edilmesinin gerektiği ve bu külfetin davalıya ait olduğu halde buna dair bir belge dosyaya sunmadığı,dolayısıyla dava konusu çek nedeniyle borçlu olduğu,Somut olayda olduğu gibi alacağın kambiyo senedine ve faturaya dayanması nedeniyle, alacağın likid, icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olduğu,davalının, davacının en son yapılan sulh protokolünden kaynaklanan yükümlülüklerini verine getirmediği, bu bakımdan takibe konu çekin karşılıksız, kaldığını geçerli delillerle (yazılı olarak) ispat etmesi gerektiği,kıymetli evraka bağlı olan hak münhasıran senedi takip ettiği için, senedin alacaklının elinde olması halinin, senet bedelinin ödenmediğinin bir karinesini teşkil ettiği, aksini ispat külfetinin, borçluya düştüğü, davacının en son yapılan sulh protokolünden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği bu bakımdan takibe konu çekin karşılıksız kaldığına ilişkin geçerli bir delil sunulmadığı, tam aksine, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği dolayısıyla dava konusu çek nedeniyle borçlu olduğu,davacı açısından, icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
İflas talebinin İİK 166/2 maddesinde belirtilen usul ile ilan edildiği gazete suretinin mahkememiz dosyası içerisine alındığı görülmüştür.
Dosya depo emrine esas alacak bedelinin hesaplanması için SMM bilirkişi ….’e tevdii edilmiş bilirkişi tarafından sunulan 16/10/2019 tarihli rapor ile,Davacı tarafından, 07.09.2018 tarihinde başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibinde; 20.07.2018 vadeli 500.000,00 TL bedelli çeke dayanıldığı,dolayısıyla asıl alacak olarak davacı davalıdan 385.000.00.-TL kadar alacaklı olduğu,davacı şirketin dava konusu icra takibinde, asıl alacağına takip öncesi işlemiş faiz olarak 10.13834 TL faiz talep ettiği yine takipte % 19,75 oranında ticari faizi talep ettiği,davacının takip öncesi işlemiş faiz olarak 10.416,09 TL talep edebileceği taleple bağlılık esası gereğince, davacının talep ettiği 10.138,34 Tl, takip öncesi işlemiş faiz uygun düştüğü,davacı şirketin 385.000,00 TL asıl alacağına takip tarihinden, depo emrine esas bir sonraki celse tarihi olan 13.11.2019 tarihine kadar, takipte talep edilen avans faizi yıllık %9 oranında uygulandığı,davacının asıl alacağına, icra takip tarihinden bir sonraki celse tarihi ve depo tarihi olan 13.11.2019 tarihine kadar hesaplanan faiz 45.756,98 TL olduğu,yine 13.11.2019 tarihinde depo kararı oluşturulmaması halinde, 13.11.2019 tarihinden depo kararı oluşturulacak tarihe kadar her bir gün için 45.756,98 TL / 482 gün = 94,93 TL günlük faiz hesabı yapılarak, hesaplanan toplam alacağa eklenmesinin gerektiği,asıl alacak rakamı olan 385.000,00 TL için 29.050,00 TL vekalet ücreti hesaplandığı sonuç olarak davalının, davacıya muhtelif ödemeler yaptığı, icra takip tarihinde karşılıksız çekden dolayı davacının 385.000,00 TL alacaklı olduğu.davacının alacaklı olduğu bedelin, dava konusu edilen 500.000,00 TLTik çekden kaynaklandığı, bu çek bedelinden kalan 385.000,00 TL’lik keşidccisinin dc davalı olduğu, 07.09.2018 tarihinde Bakırköy …İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosya ile davalı aleyhine takip başlatılmış olduğu, keşidecisi davalı olan 500.000,00 TL karşılıksız çekten bakiye kalan 385.000 TL alacağı olduğu için, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile dava konusu çeki takibe konu edebileceğine takdir edilmesi halinde;davacı şirketin, asıl alacak, takip tarihinden bir sonraki celse tarihi olan 13.11.2019 tarihine kadar hesaplanan faiz, vekalet ücreti, tahsil harcı vc icra masrafları olmak üzere, 13,11,2019 tarihi itibariyle depo emrine esas alacak tutarının 487.503,92 TL olarak hesaplandığı,13.11.2019 tarihinde depo karar verilmemesi halinde, bu tarihten sonra Asıl alacağa işleyecek günlük faiz tutarının 94,93 TL olacağı şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce 13/11/2019 tarihli karar ile ; Asıl Alacak 385.000,00 TL,takip Tarihinden Sonra İşlemiş Faiz 45.756,98 TL, vekalet Ücreti 29.050,00 TL, Tahsil Harcı 17.517,50 TL, İcra Masrafı 41,10 TL olmak üzere toplam 477.365,58 TL bakiye borcun İİK’nun 173/3 maddesi yollamasıyla aynı kanunun 158. maddesi uyarınca 7 gün içinde alacaklıya ödenmesi veya mahkeme veznesine depo edilmesi hususunda davalı şirkete muhtıra gönderildiği davalı şirket tarafından verilen süre içerisinde depo emrine esas bedelin mahkeme veznesine depo edildiği görülmüş olmakla dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KONUSUZ KALDIĞI ANLAŞILMAKLA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1-Mahkememiz veznesine davalı tarafça yatırılan depo emrine konu miktarın icra dosyasına gönderilmesine,
2-Alınması gereken 44,40TL hacın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-Davacı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat müzekkere gideri, bilirkişi ücreti ve ilan masrafı olarak kullanılan toplam 4442,40TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.18/12/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır