Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1119 E. 2019/1083 K. 14.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1119 Esas
KARAR NO : 2019/1083

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından borçlu aleyhine başlatılan Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı icra takibine borçlunun itiraz ettiğini, icra dosyasının yetkili Küçükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi üzerine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nde …. esas sayılı numarayı aldığını, borçlunun aynı şekilde itiraz ettiğini, borçlu şirketin müvekkiline farklı dönemlere ait toplamda 1.725,00 TL borcu bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptaline takibin devamına, borçlu aleyhine %40’dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın Mahkememize Küçükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…… Esas ve …. Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 1.725,55 TL asıl alacak, 130,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.855,99 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği, davacı ve davalı defterlerinde ticari ilişkinin bulunup bulunmadığının, var ise yapılmış bir ödeme olup olmadığı, tahsilin yapılmadığının tespiti için ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dava konusu hususların tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 25/03/2019 günü, saat 15:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Tablolar Değerleme Uzmanı bilirkişi …. 15/04/2019 tarihli raporunda özetle; davacının 2016 yılı defterlerinin açılış tasdikleriin ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin zamanında yapıldığını, kayıtların genel muhasebe usul ve esaslarına göre tutulduğunu ve davacı yönünden delil niteliği taşıdığını, faturaların resmi defterlere usulüne göre işlenmesine kaşılık faturalar ve irsaliyelerin davalıya teslim edildiğinin ispatı yapılamamış olduğunu, resmi defterlerde davalıya ait cari hesapta görünmesine karşılık davacının davalıdan olan alacağının ispata muhtaç olduğunu, ancak davalı tarafından gönderildiği ve kayıtlarının 1.815,78 TL alacak verdiği ifade edilen bir mutabakat mektubu bulunduğunu, bunun bir borç ikrarı sayılıp sayılmayacağının Mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı tarafından gönderilen mutabakat mektubunun borç ikrarı olmadığının mahkeme tarafından kabulü halinde davacının davalıdan olan alacağının mal ve faturaların tesliminin ispat edilmemesi nedeniyle ispat yükümlülüğünün yerine gelmediğini, davalının gönderdiği mutabakat mektubunun borç ikrarı olduğunu Mahkeme tarafından kabulü halinde davacının davalıdan alacağının talebe bağlı kalınarak toplam 1.855,99 TL anapara alacağının 1.725,00 TL olduğunu, asıl alacak tutarı olan 1.725,00 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı kanuna göre TCMB tarafından belirlenen değişen oranda faiz talep edilebileceğini bildirmiştir.
27/05/2019 tarihli celsede; Davalının davacıya göndermiş olduğu 08/03/2017 tarihli mutabakat mektubundaki imza ve kaşenin davalı çalışanı ya da yetkilisine ait olup olmadığının tespiti için, davalı şirektin yetkili temsilcisi adına isticvap davetiyetsi tebliğine, isticvap davetisine mutabakat tutanak sureti eklenerek imza sahibinin davalı çalışanı olup olmadığına ilişkin beyanlarının alınacağı, mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı takdirde belirtilen mektup içeriğinin borç ikrarı içeren belge niteliğinde sayılacağının ihtaratının yazılmasına ilişkin ara karar kurulmuş ve davalı şirkete isticvap davetiyesi 24/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ise de; 14/10/2019 tarihli celsede davalı şirket temsilcisinin isticvap için hazır bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olup devam eden ticari ilişki kapsamında davalının yaptığı kısmi ödemeler de davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça defter ve belgeler bilirkişi incelemesine sunulmadığı, mal ve hizmetin teslimi hususunda davacının davasını kanıtlayamadığı ancak davalı tarafça davacıya gönderilmiş olan borç ikrarını içeren belgede, dava konusu alacak ile miktarının uyumlu olduğu, bu miktarın davacı tarafça kabul edilmediği ancak davalı tarafın bu miktar kadar borcunu kabul ettiği, 2016 yılı cari hesabına ilişkin belge olduğu, belge üzerindeki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespiti için, davalıya isticvap tebliği sağlandığı, davalının inceleme günü defterlerini sunmadığı gibi mutabakat formundaki imzaya ve içeriğine ilişkin çıkarılan ihtarlı isticvap davetiyesi tebliğine rağmen davalı yetkilisinin gelmemiş olması nedeniyle hizmetin verildiğinin ve mutabakat altındaki imzanın ikrar niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, faturanın tebliğ edildiğinin bu şartlar dikkate alınarak kabulünün gerektiği, davacının asıl alacak yönünden davasını ispatladığı anlaşılmakla, asıl alacak üzerinden davanın kabulüne, temerrüt oluşmadığından faiz isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasındaki takibin asıl alacak 1.725,55 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Asıl alacak 1.725,55 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatnın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 117,87 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 81,97 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 71,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta ücreti olan 795,00 TL yargılama giderinin kabul oranı (%92,97) ret oranı (%7,03) dikkate alınarak hesaplanan 739,11 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince 1.725,55 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır