Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1107 E. 2019/929 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1107 Esas
KARAR NO : 2019/929

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/09/2019
G. KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;senedin Tirebolu İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile takibe konulmuş olduğunu, müvekkili aleyhine yapılan takipten, banka kayıtlarına haciz yazısının gelmesi ile haberdar olunduğunu ve Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığına davalı şirket yetkilileri hakkında bedelsiz senedi kullanmak suçundan şikayette bulunulacağını,davacının takibe konulan senetten veya başkaca sebepten dolayı davalıya borcu bulunmadığını, senet üzerinde “nakden”yazılı olup davalının davacıya nakden para ödemesi yapmamış olduğunu, ayrıca davalı şirket kayıtlarında da takibe konulan senetten dolayı alacak gözükmediğini, bu hususun davalı şirket kayıtlan incelendiğinde anlaşılacağını, bu hususun tespiti için davalı şirketin muhasebe defter ve belgelerini delil olarak kabul ettiklerini, davalı tarafın alacağı olmadığı halde, elinde kalan senedi icra takibine konu etmiş olduğunu, haksız ve kötü niyetle başlatılan icra takibi ile davacı şirketin işyerinde ve bankalardaki ticari itibarlannı zedelemiş ve çalışma hayatını bitirme noktasına getirmiş olduklannı, Tirebolu İcra Müdürlüğü’nün …Esas numaralı dosyasında başlatılan icra takibinin öncelikle İhtiyati Tedbir Yolu ile durdurulmasını veya icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmesinin önlenmesine ve takibe konulan senetten davalının alacağı olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davacının davalıya borcu olduğunu, davacı yanın kendi imzasını taşıyan borç ikrarı niteliğindeki hesap mutabakatında; borcun 213.149,74-TL’lik kısmını kabul etmiş olduklarını, davalının cari hesap kayıtlarında ise, davacının borç miktarının 256.088,31-TL olarak görülmekte olduğunu, her iki taraf bakımından da davacının borç miktarının 213.149,74-TL’lik kısmı için çekişme olmadığı açıkken, davacının dava dilekçesinde ifade ettiği üzere taraflar arasında bir borç ilişkisinin bulunmadığı iddiasının, davacının açmış olduğu işbu davadaki kötü niyetini ve haksızlığını açıkça gözler önüne sermekte olduğunu, kambiyo senetlerinin, temel borç ilişkisinden bağımsız soyut bir borç ilişkisini gösterir nitelikte olup, bu soyut borç ilişkisinin kıymetli evrakla sıkı sıkıya bağlı olduğunu, bu durumun TTK m. 645′ de şu şekilde ifade edilmekte olduğunu, davacının senedin temelindeki borç ilişkisine ilişkin gerçekten uzak iddialarının hukuken de temelinin bulunmamakta olduğunu, davacının senedin üzerindeki bedel kaydının doğru olmadığından bahsetmiş olduğunu, ancak bu iddiasını da senet niteliği taşıyan hiçbir delille ispat edememiş olduğunu, davacının, bu hususta tanık dinletmesine hiçbir şekilde muvafakat etmeyeceklerini, bu hususta senetle ispat yükünün davacıda olduğunun açık olduğunu, davacı yan, keşidecisi olduğu kambiyo senetlerinin teminat senedi olduğunu iddia etmiş olduğunu, ancak bu iddianın hukuki temelden uzak olup senedin ne ön yüzünde ne de arkasında senedin teminat ilişkisi için verilmiş olduğuna dair hiçbir ibarenin yer almamakta olduğunu, hukuki dayanağı bulunmayan haksız ve mesnetsiz olarak açılmış olan davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir karannı uygulaması sebebiyle müvekkilin malvarlığında meydana gelecek zararın miktan hesaplanarak dava konusu senede ilişkin Tirebolu İcra Müdürlüğü’nde başlatılan …Esas sayılı icra takibinin değerinin %20’sinden az olmamak üzere davacı tarafından davalıya tanzim edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, icra takibine konu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, bononun davalıya teminat amacıyla verilip verilmediği hususlarındadır.
Tirebolu İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde; davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusuna karşı 100.000,00-TL’nin tahsili amacıyla ihtiyati haciz kararını esas takibe geçildiği anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senedin davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde ve ne tür bir açıklama ile kayıtlı olduğu hususunun tespiti için davalı tarafın ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor tanzimine gidilmiş, bilirkişi … tarafından 17/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı ile davacı arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, incelemeye sunulan, davalı şirket ile davacı şirket arasında düzenlenen Fason İşçilik sözleşmelerinde dava konusu senet ile ilgili bir ifadenin olmadığını, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, davacı yandan 22.10.2018 tarihi itibari ile 256.088,31-TL, dava tarihi olan 12.11.2018 tarihi itibari ile 232.079,51-TL, 19.11.2018 tarihi itibari ile 239.747,15 TL alacaklı olduğunu, dosyaya davalı tarafından sunulan mutabakat mektubunda; davalı tarafından davacı yana 30.09.2018 tarihi itibariyle, 256.088,31-TL borçlu olduğu bildirilmiş olduğunu, davacı yan tarafından davalı yana cevap olarak gönderilen mutabakat yazısında, 31.10.2018 tarihi itibariyle davalı yana 213.149,74-TL borçlu olduğunun kaşeli ve imzalı olarak belirtildiğini, davaya esas, düzenleme tarihi 13.01.2015, ödeme vadesi 13.01.2016 tarihli 100.000,-TL tutarlı senet ile ilgili bir muhasebe kaydına davalı ticari defterlerinde rastlanmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller hepbirlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf takip konusu edilen senedin üzerinde nakten yazmasına rağmen davalı taraftan herhangi bir ödeme almadığını, senedin boş senet olduğunu, dava konusu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davacının borcu olduğunu ikrar ettiğini, senedin teminat senedi olmadığını, davanın reddini talep etmiştir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir.Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı (alacaklı) tarafa aittir. Dava konusu somut olayda menfi tespit davasını açan davacı (borçlu) takibe konu kambiyo senetten dolayı davalıya borçlu olmadığını, davalı tarafla aralarında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını beyan etmiştir. Tirebolu İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen bono, 13/01/2015 düzenlenme tarihli 13/01/2016 ödeme tarihli 100.000,00-TL bedelli bonodur.Davacının dayandığı, davalıya takibe senet ve başkaca sebepten dolayı davalıya borcunun olmadığı ileri sürmüşse de davalı tarafın ticari defterleri incelendiğinde 22/10/2018 tarihi itibariyle 256.088,31-TL, dava tarihi itibariyle 232.079,51-TL, 19/11/2018 tarihi itibariyle 239.747,15-TL alacaklı göründüğü, davalı tarafından sunulan mutabakat mektubunda 31/10/2018 tarihi itibariyle davalı yana 213.149,74-TL borçlu olduğunun kaşeli ve imzalı olarak belirtilmiştir. Davacı taraf bu bononun dava dışı şirket cari hesabına teminat olarak verildiğini iddia etmekte ise de davacı tarafça sunulan yazılı bir delil bulunmamaktadır. Davacının dayandığı, davalıya takibe senet ve başkaca sebepten dolayı davalıya borcunun olmadığı ileri sürmüşse de davaya konu senet üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin bir ibare de bulunmamaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesinde de taraf defterlerinde dava konusu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Tüm bu delillere göre davacı tarafça davaya konu senedin teminat karşılığı verildiğinin ispat edilemediği anlaşılmakta olup, davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.663,35-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 10.750,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 19/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır