Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1106 E. 2019/98 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1106 Esas
KARAR NO : 2019/98

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde …. nolu sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı şirketin sahibi olduğu … plakalı vasıtanın seyir halinde bulunan …..Plakalı vasıtaya 29/09/2016 tarihinde araçlar arasındaki güvenli ve yeterli takip mesafesini aşmak suretiyle çarparak maddi hasar oluşmasına sebebiyet verdiğini, kazanın ….. plakalı aracın sigortacısı tarafından müvekkili şirkete ihbar edildiğini ve kendilerine 13.680,00 TL ödeme yapıldığını, Trafik Kazası Tespit Tutanağı incelendiğinde olay yerini terk eden araç sürücüsünün trafik kurallarını ihlal etmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğunun belirtilmiş olduğunu, davalı şirketin maliki olduğu … plakalı vasıtanın sürcüsünün trafik kurallarını açıkça ihlal etmesi ve kazaya sebebiyet veren durumun davalı sürücünün kusuru neticesinde gerçekleşmiş olması nedeniyle haklı rücu sebeplerinin varolduğunu, ödenen miktarın davalıdan rücuen tahsili için Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı tarafın borcun tahsilini geciktirmek amacı ile icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini beyanla, davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; sigortacının sorumlu kişiye açacağı davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığını, halefiyet davasının bir ticari dava sayılamayacağını, trafik kazasının bir ticari iş olmadığını, 2 taraf da tacir olsa bile Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılamayacağını, bu sebeple görevli mahkemeye dava şartı yokluğu sebebiyle itiraz ettiklerini, iş bu davada mahkemenin yetkisizliği sebebiyle de dava şartı yokluğunun söz konusu olduğunu, davalının yerleşim yeri yani işlerinin yürütüldüğü Alanya da açılması gerekirken davacının yerleşim yerinde açılmış olduğunu dolayısıyla dava şartı yoklu sebebiyle yetkiye itiraz ettiklerini, aynı zamanda rücu hakkı için dava zamanaşımı süresi olan 2 yılın geçmiş olduğunu, tüm bu dava şartı yokluğu sebepleriyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, araç sürücüsünün herhangi bir kastı ya da ağır kusuru olmadığını, zira bunun ispat yükünün de davacı tarafa ait olduğunu, davacı tarafın soyut iddialardan öteye gidemediğini, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği %100 kusurun ağır kusurla aynı anlama gelmediğini, sigortacının kendi sigortalısına rücu edebilmesi için, Genel Şartlar B.4 maddesi a fırkasına göre: kazanın, işletinin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucu olması gerekir şeklinde belirtildiğini, işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru yoksa %100 kusurlu olsalar bile sigortacının dönme hakkından söz edilemeyeceğini beyanla davanın reddi ile kötü niyetli olarak takip başlatan davacı taraf aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm delillerin değerlendirilmesinde, davalı vekilinin, ilk itiraz olarak yetki ititirazında bulunduğu, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olduğunu, dosyanın yetkili yer mahkemesi olan Alanya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği, dava konusu trafik olayın meydana geldiği olay mahalli ve davalının yerleşim yeri dikkate alınarak, davalının yetki itirazının kabulü ile,dava dosyasının yetkili ve görevli Alanya Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle, yetki yönünden DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili Alanya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili Alanya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
5-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır