Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1085 E. 2019/907 K. 16.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1085 Esas
KARAR NO : 2019/907

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirketin davacı müvekkili şirkete olan fatura borcundan dolayı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından asıl alacağa, faize ve ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunulması sebebiyle icra takibinin durduğunu, müvekkili davacı şirketin aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalı borçludan 18.01.2018 tarihli ….. numaralı faturadan kaynaklı olarak 43.999,20 TL alacaklı olduğunu, müvekkili davacı şirketin ve davalının ticari defterleri üzerinde yapılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğunun görüleceğini beyanla; öncelikle davalı şirketin malvarlığını kaçırmasına engel olmak maksadıyla davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarına tedbir amaçlı itiraz edilen icra dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesine, sonrasında icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve icra takibinin kaldığı yerden devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında takip konusu borcu doğuracak nitelikte bir ticari ilişki olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında akdi ve cari hesap bakımından bir ilişki bulunmadığını, müvekkili şirkete tebliğ edilen bir fatrua bulunmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan ne bir yazılı sözleşme ne de mutabakat mevcut olduğunu, davacının cari hesap içerisinde takip konusu gösterdiği faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğinden ticari defterlerinde yer almadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında bu faturaya dayalı olarak bir ticari ilişki olmadığını, davacı tarafın ticari ilişkinin içeriğinden bahsetmemiş olduğunu, salt alacaklı olduğu iddiasıyla davayı haksız ve kötü niyetli olarak ikame ettiğini, davacının iddia etmiş olduğu alacağın likit bir alacak olmadığını belirterek; davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 43.999,20 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği görüldü.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği hususlarının tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 28/01/2019 günü, saat 14:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; SMMM bilirkişi …… 05/02/2019 tarihli raporunda özetle; taraflar arasında akdedilen yazılı bir sözleşmeye dosya kapsamında rastlanmadığını, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, incelenen defterlere göre 20.04.2018 takip tarihi itibariyle davalıdan 44.955,00 TL alacaklı durumda olduğunu, ancak davacı tarafından takibe ve davaya 18.01.2018 tarihli … seri/sıra numaralı ve 43.999,20 TL tutarlı faturanın bedeli konu edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği fatura bedelinin 43.999,20 TL’nin dikkate alınması gerektiğini, davalı tarafından sunulan ticari defterlerin de T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, incelenen defterlere göre 20.04.2018 takip tarihi itibariyle davacıdan 535,00 TL alacaklı durumda olduğunu, dava konusu faturanın davalı defterlerinde kaydına rastlanmadığını, davanın gelinen bu aşamasında davacı tarafından takibe ve davaya 18.01.2018 tarihli ….. seri/sıra numaralı ve 43.999,20 TL tutarlı faturanın ve bu faturaya konu emtiaların davalıya teslimin ispata muhtaç olduğunu, ilgili vergi dairesine yazılan müzekkereye gelen cevabi yazı ve ekindeki BA/BS formları incelendiğinde; davaya 18.01.2018 tarihli …. seri/sıra numaralı ve 43.999,20 TL tutarlı faturanın davacı tarafından satış faturası olarak bidiriminin Ocak/2018 döneminde yapılmış olduğunu, bu tespitler ışığında; davacının talebinin kabulü halinde; davacının davalıdan talep edebileceği tutarın fatura bedeli 43.999,20 TL olabileceğini, aksi halde davacının talebinin mümkün olmadığını bildirmiştir.
Dosyanın eksiklikler giderilerek ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi 13/05/2019 tarihli ek raporunda özetle; kök rapor tarihinden sonra dosyaya giren davalıya ait Ba formlarına göre davacı tarafından davalıya düzenlenen 18/01/2019 tarihli ….. seri/sıra numaralı ve 43.999,20 TL (KDV hariç 40.740,00 TL) tutarlı faturanın davalı tarafından öncelikle kayıtlarına alınmış olduğunu, akabinde yapılan düzeltme ile kayıtlarından sadece bu faturayı çıkartmış olduğunu, faturaya konu emtiaların davalıya teslimine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belgeye rastlanmadığı ve bu hususa ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğunu, bu tespitler ışığında; davacının talebinin kabulü halinde; davacının davalıdan talep edebileceği tutarın fatura bedeli 43.999,20 TL olabileceğini, aksi halde davacının talebinin mümkün olmadığını bildirmiştir.
Dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak; davacının davalıya, davalının davacıya e-posta gönderip göndermediği, gönderilmişse içeriğinin ne olduğu, tarihlerinin belirlenmek üzere tarafların bilgisayarları üzerinde (server) bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş olup; bilirkişi….. 03/07/2019 tarihli raporunda özetle; mevcut dosya kapsamına göre; davacının işyerine gidilerek, mail kullanılan bilgisayarda Adli Bilişim incelemesi yapıldığını, davalı tarafından kullanılan bilgisayarlar üzerinde herhangi bir inceleme yapılmasına gerek olmadığının anlaşıldığını, davacı şirkete ait ……com.tr isimli mail hesabı ve davalı şirekte ait ….. com ve …..com isimli mail hesaplarının karşılıklı mailleştiklerinin anlaşıldığını, 25.12.2017 tarih ve 12:03 de ……com isimli mail hesabına gönderilen mutabakat mektubu olduğunu, 21.09.2017 tarih ve saat 14:50 de …..com isimli mail hesabına gönderilen ve ….. Tic. A.Ş.’ye düzenlenmiş ….. sıra nolu Sevk İrsaliyesi olduğunu, 16.03.2018 tarih ve saat 14:30 da ……com isimli mail hesabından gönderilen alacak verecek tablosu olduğunu, 25.12.2017 tarih ve saat 11:10 da ……com isimli mail hesabından gönderilen mutabakat mektubu olduğunu bildirmiştir.
İddia, savunma, tespit ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlar ve ek raporlar, yukarıda anlatılanlar ile tüm dosya kapsamından, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, taraf ticari defterleri incelendiğinde, dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, incelenen defterlere göre 20.04.2018 takip tarihi itibariyle davalıdan 44.955,00 TL alacaklı durumda olduğu, ancak davacı tarafından takibe ve davaya 18.01.2018 tarihli …. seri/sıra numaralı ve 43.999,20 TL tutarlı faturanın bedeli konu edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği fatura bedelinin 43.999,20 TL’nin dikkate alınması gerektiği, davalı tarafından sunulan ticari defterlerin de T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, incelenen defterlere göre 20.04.2018 takip tarihi itibariyle davacıdan 535,00 TL alacaklı durumda olduğu, dava konusu faturanın davalı defterlerinde kaydına rastlanmadığı, ancak davalıya ait Ba formlarına göre davacı tarafından davalıya düzenlenen 18/01/2019 tarihli….. seri/sıra numaralı ve 43.999,20 TL (KDV hariç 40.740,00 TL) tutarlı faturanın davalı tarafından öncelikle kayıtlarına alınmış olduğu akabinde yapılan düzeltme ile kayıtlarından sadece bu faturayı çıkartmış olduğu, davacının işyerine gidilerek, mail kullanılan bilgisayarda Adli Bilişim incelemesi yapıldığı, buna göre karşılıklı mail ile mutabakat mektubu gönderildiği, davalıya faturanın ve mutabakat mektuplarının ve düzeltilmiş olmakla birlikte ba formların mevcudiyeti dikkate alınarak davacının teslimi ispatladığının kabul edilmesi gerektiği, bilirkişi raporlarının Mahkememizce hükme esas alınabilir olarak değerlendirildiği anlaşılmakla davanın kabulü dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE
2-Bakırköy … . İcra Dairesinin…..Esas sayılı dosyasındaki takibin 43.999,20 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3- 43.999,20 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 3.005,59 TL harçtan peşin alınan 531,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.474,19 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 567,30 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.499,40 TL olmak üzere toplam 2.066,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü. T. gereğince 5.189,91 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır