Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1083 E. 2019/1348 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1083
KARAR NO : 2019/1348

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 13/12/2019

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, fatura ve cari hesap alacağından kaynaklanan 459.602,07 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde talebin somutlaştırılmadığını, davacının iddia ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının işbu davadan önce farklı tarihlerde icra takipleri başlattığını, müvekkilinin davacı tarafa borcunun bulunmadığının, taraflar arasındaki tek hukuki ilişkinin … ve …. arasında tanzim ve imza olunan 23/03/2017 tarihli şirket hisse devri niyet mektubu ile başlayan adi ortaklık olduğunu, müvekkilinin adi ortaklık sözleşmesi nedeniyle davacıdan 147.000 TL alacaklı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla takas, mahsup ve ödemezlik definde bulunduklarını, belirterek davanın reddine ve davacının kötüniyetle hareket etmesi nedeniyle aleyhine para cezası hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen cevaba cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, derdestlik iddiasını kabul etmediklerini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık davacının davalıdan takibe konu miktarda alacaklı olup olmadığı, alacağa dayanak mal teslimini ispata yarar sözleşme ve belge bulunup bulunmadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, derdest dava olup olmadığı, davalının takas, mahsup defilerinin değerlendirilmesi, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkindir.
Büyükçekmece …. icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, Bakırköy …. icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, Bakırköy … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile tarafların BA- BS formları celp ve tetkik olunmuştur.
Büyükçekmece … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinden davalı tarafından davacının ayni cari hesap alacağı için mükerrer takipler başlattığı ve bu takiplerden birinin anılan iş bu icra dosyası olduğu, taraflarının alacaklı …., borçlu … olduğu, dava konusunun taraflarla ilgisinin olmadığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinden davalı vekilini takip iddialarında iş bu dosyaya dayandığı, iddialarına konu edilen dosya olmadığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinden davalı vekilinin mükerrer takip iddialarında iş bu dosyaya dayanmış ise de, dava konusu icra takibinin ilk başlatıldığı dosya olup, yetkisizlikle Büyükçekmece…. İcra Müdürlüğüne giderek …. E sayılı dosyasına kaydedildiği, dolayısıyla mükerrer takip yapılmadığı anlaşılmıştır.
Büyükçekmece… İcra Müdürlüğünün … E dosya suretinin tetkikinden davacı borçlu tarafından davalı alacaklı tarafından 459.620,07 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla ticari defter ve belgeler ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
SMMM … tarafından düzenlenen kök raporda, davacı tarafından ibraz edilen 2015… -2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkeme takdirinde olduğu, davacı tarafından davalıya muhtelif mutfak malzemeleri ve mutfak dekor malzemeleri satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, bu ticari ilişki haricinde taraflar arasında sürekli bir şekilde para alışverişi işlemleri olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacı şirketinin davalı şirketten 459.620,07 TL alacaklı olduğu, davacı alacağının 88.990,13 TL’sinin banka havalelerinden 63.717,00 TL’sinin nakit olarak yapıldığı gözüken ödemelerden 306.912,94 TL’sinin davalıya kesilen faturalardan kaynaklandığı, davacının alacağına dayanak 306.912,94 TL bedelli fatura muhteviyatı veya faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı, yine davalı borcuna işlenen 63.717,90 TL nakden ödemenin davalıya yapıldığına ilişkin herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı, sadece 88.990,13 TL banka havalesine ilişkin dekontların ibraz edildiği, mahkemece davacı alacağının kabulü halinde, icra takip tarihinden sonra talep edilen % 19,50 faiz oranını 3095 Say. Kan. Tacirler arasında uygulanan faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğu belirtilmiştir.
Tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak 2015 yılından itibaren BA-BS kayıtlarının celbi ile müzekkere cevapları döndüğünde taraf itirazları irdelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Ayni bilirkişiden alınan ek raporda, davacı tarafından davalıya muhtelif mutfak malzemeleri ve mutfak dekor malzemeleri satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, bu ticari ilişki haricinde taraflar arasında sürekli bir şekilde para alışverişi işlemleri olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 459.620,07 TL alacaklı olduğu, davacı alacağının 88.990,13 TL’sinin banka havalelerinden 63.717,00 TL’sinin nakit olarak yapıldığı gözüken ödemelerden 306.912,94 TL’sinin davalıya kesilen faturalardan kaynaklandığı, davacının alacağına dayanak 306.912,94 TL bedelli faturanın davalı ticari defter kayıtlarında olduğunun BA- BS formları ile sabit olduğu, davalı borcuna işlenen 63.717,90 TL nakden ödemenin davalıya yapıldığına ilişkin herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı, sadece 88.990,13 TL banka havalesine ilişkin dekontların ibraz edildiği, mahkemece davacı alacağının kabulü halinde, icra takip tarihinden sonra talep edilen % 19,50 faiz oranını 3095 Say. Kan. tacirler arasında uygulanan faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğu belirtilmiştir.
Dava, cari hesap alacağına istinaden başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davalarında satıma konu malın teslim edildiğinin ispat yükü satıcı/davacı taraftadır. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/7819 Esas, 2017/2738 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir. 6098 sayılı TBK’nun 207 ve devamı maddelerinde düzenlenen satış sözleşmesinde, satıcının mal teslimini kanıtlaması gerekir.
Somut olayda, davacı ticari defter ve belgelerine delil olarak dayanmış, süresinde kendi ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesi için sunmuştur. Davalı ise ticari defterleri bilirkişi incelemesine ibraz etmemiştir. Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin tetkikinde, toplam 456.620,07 TL alacaklı olduğu, alacağın 88.990,13 TL’sinin banka havalelerinden, 63.717,00 TL’sinin nakit olarak yapılan ödemelerden, 306.912,24 TL’sinin faturalardan kaynaklandığı, faturaların davalıya tebliğ edildiği ya da fatura muhteviyatının davalıya teslim edildiğine dair ispat vasıtası sunulmadığı 10/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.)
Tarafların BA-BS kayıtlarının celbi ile hazırlanan ek raporda, davacının alacağına dayanak 306.912,94 TL bedelli fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin BA-BS kayıtları ile sabit olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafça dava dilekçesinde ticari defter ve kayıtlar ile vergi dairesi kayıtlarına delil olarak dayanılmış olup, BA-BS kayıtları ile davacının ticari defterlerinde kayıtlı 306.912,24 TL’lik kısma ilişkin mal teslimini gerçekleştirdiği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı taraf ticari defterlerine göre davalıdan 456.620,07 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de, davalının defterlerini sunmamış olmasının yaptırımı davacının defterlerinin her halükarda kabulü anlamına gelmemektedir. HMK 222. maddesinde bir tarafın ticari defterlerini sunmaması durumunda diğer tarafın beyanının kabul edileceğine dair bir düzenleme yoktur. Bu düzenleme HMK 220 de bulunup delil olarak dayanılan belgelerle ilgili olup HMK 222-son maddesinde bir tarafın sadece diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini bildirmesi halinde diğer tarafın defterlerini sunmaması halinde, diğer tarafın iddialarını kanıtlamış sayılacağı düzenlenmiştir. Eldeki davada davacı taraf münhasıran davalı tarafın defterlerine dayanmadığından bu hükmün uygulanması hukuken mümkün değildir. Bu sebeple BA-BS kayıtları ile davalıya teslim edildiği ispat edilen 306.912,24 TL’lik kısım dışındaki miktar yönünden de davacının alacaklı olup olmadığı hususunun ispatlanması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerine göre bu miktarın 88.990,13 TL’lik kısmı banka havalelerinden, 63.717,00 TL’lik kısmı ise davalıya yapılan nakit ödemelerden kaynaklanmaktadır. Havale, kural olarak bir ödeme vasıtasıdır. Başka bir ifade ile havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) havaleyi gönderen tarafın ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 03/10/2013 tarihli 2013/11284 E., 2013/24182 K. sayılı kararı) Davacı tarafça ödemelerin mahiyeti ispatlanamamış olmakla davalının zamanaşımı itirazının reddine, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2018/12202 E sayılı dosyasında davalının 306.912,24 TL’lik kısmına itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’ı oranında 61.382,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davalının zamanaşımı itirazının REDDİNE,
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasında davalının 306.912,24 TL’lik kısmına İTİRAZIN İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’ı oranında 61.382,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 20.965,17 – TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.551,07 TL ile icra peşin harcı 2.298,10 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 13.116,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 7.885,07 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat, müzekkere ve bilirkişi gideri 1.631,50 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre takdir olunan 1.089,43 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 24.364,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 14.966,63 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 11/12/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı