Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1072 E. 2019/984 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1072
KARAR NO : 2019/984

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 27/09/2019
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan (bozma öncesi … Esas ) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;….. Mahallesinde kain … adadaki …. nolu parsellere ilişkin 13/04/2015 tarihinde yapılan “Konut İnşaatlarının Gelir Paylaşımı Esasına Göre Yapımı ve Satışı İşi” sözleşmesi kapsamında, ilgili mevzuatın amir hükümleri ve davalının (sözleşmede belirtildiği üzere şirketin) uygun göreceği proje uyarınca davacının üstlendiği konutları bilahare değişen imar planı nedeniyle artam emsale göre öngörülenden fazla inşaat alanı ve konut sayısı yaptığını, bunların geçici ve kesin kabullerinin yapıldığını, dolayısıyla davalının sözleşme kapsamındaki edimini yerine getirmiş olduğunu, ancak satılamayan konutlar yönünden doğan gelir paylaşımına ilişkin davalının sözleşmeye aykırı yanlı ve TEFE’ye dayalı olarak kendi payına düşen miktarı güncellemesi nedeniyle davacı payının eksik hesaplandığını, dolayısıyla davacıya 11.299.051,63-TL eksik ödeme yapıldığından bahisle davacının 11.299.051,60-TL miktarındaki bakiye alacağının 26/12/2009 tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nca kısa vadeli ticari mevduata uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu işin “Gelir Paylaşımı Esasına Göre Yapım ve Satışı ” işi olduğunu, imar planı uygulamalarının aleni ve kamu idarelerinin tasarrufuna dayalı olduğunu, müvekkilinin iradesine bağlı olmadığını, dolayısıyla sözleşme konusu arsanın ayıplı mal olarak nitelendirilemeyeceğini, imar durumundaki değişiklik nedeniyle davacı yükleniciye gerekli süre uzatımlarının verildiğini, dava konusu işin sözleşme ve eklerine uygun olarak tamamlandığını, dolayısıyla geçici ve kesin kabullerinin yapıldığını, davacının ihalede verdiği teklif rakamları ve oranının değişken olduğunu, yani sabit olmadığını, nitekim sözleşmeyle öngörülen satış toplam gelirinin davacı yanın da beyan ettiği üzere sözleşmede öngörülenin çok üzerindeki bir rakam olan 191.779.821,20-TL olarak gerçekleştiğini, dolayısıyla ortada herhangi bir imkansızlık ve öngörülemezlik halinin bulunmadığını, satış toplam gelirindeki artışın yalnızca davalının pay toplam gelirinin değil davacı payı toplam gelirinin de artması anlamına geldiğini, paylaşımda sözleşmede yer alan ve paylaşım sırasında dikkate alınması gereken TEFE-TÜFE artış oranlarına göre yapılan güncelleme hesabıyla tarafların paylarının belirlendiğini, ayrıca tüm edimler karşılıklı olarak ifa edildikten sonra sözleşmeye ve hakkaniyete aykırılık iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı vekili uyap üzerinden gönderdiği 25/09/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2)
Davacı vekilinin davadan feragat ettiği, vekilin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmekle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
AÇILAN DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanununun 22. maddesi gereğince 44,40 TL karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden 29,60 TL’nin peşin yatırılan 167.790,95- TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 167.746,55 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine,
2-Taraf vekilleri tarafından ibraz edilen dilekçelerde yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı anlaşılmakla bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, yatırılmış olan gider avanslarıının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 27/09/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı