Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1061 E. 2019/1334 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1061 Esas
KARAR NO : 2019/1334

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. …. Cad. … Sokak No:…. …./…./… adresinde kumaş satışı ile iştigal etmekte olduğunu, işyerini davalıya sigorta ettirmiş olduğunu, sigorta poliçesi ile birden çok hususlarda sigorta yapılmış olduğunu, bu klozlardan birisinin de hırsızlık sigortası olduğunu, müvekkilinin davalıya sigorta yaptırmış olduğu yerde 05.11.2017 tarihinde hırsızlık olayı meydana gelmiş olduğunu, meydana gelen hırsızlık olayından sonra poliçe kapsamında zararın karşılanması için 14.11.2017 tarihinde davalıya müracaat edilmiş olduğunu, davalıya yapılan müracaat ile kırılan cam değiştirme bedeli ile çalınan malların bedeli olan 22.649,16 TL talep edildiğini, davalının ise 02.03.2018 tarihli yazısı ile “hırsızlık hasarının poliçesi özel şartları hırsızlık teminatının giriş katında kepenk/parmaklık olması şartı ile verilmiştir. Aksi halde hırsızlık teminatı geçerli değildir, gereği teminat kapsamında olmadığı gerekçesi ile” zararı ödemeyi reddetmiş olduğunu, müvekkilinin iş yeri olarak kullandığı ve sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış olan yerin ön tarafının yani girişinin kapının olduğu yerin kepenk ile kapalı durumda bulunduğunu, sigorta poliçesi yapılması anında da, yine ön tarafta kepenk bulunduğunu, binanın yan tarafının ise, başka bir ifade ile girişin olmadığı kısmın cam ile kaplı olduğunu, camların bütün olup, içeriye girilebilen bir yer olmadığını, sigorta poliçesinin bu şartlar dahilinde yapılmış olduğunu, olayın meydana geldiği an ile sigorta poliçesinin tanzim edildiği andaki durumun aynı olduğunu, hırsızların yanda bulunan ve giriş bulunmayan yerdeki camı kırarak iş yerine girmiş olduklarını beyanla; 22.649,16 TL’nin 21.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, masraflar ile ücreti vekaletin davalı uhdesine yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hırsızlık hadisesinin meydana geldiği iş yerinin müvekkili şirket nezdinde 14.12.2016-14.12.2017 vadeli …nolu …. Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı iş yeri zemin katta olduğundan poliçe şartları gereği iş yeri kepenk ve parmaklık ile korunmalıdır. Bu şart yerine getirilmediğinden davaya konu taleplerin poliçe teminatı dışında kaldığını, davacı tarafın dilekçesinde ifade ettiği üzere, sigortalı iş yerinin yalnızca kapısında kepenk bulunduğunu, yan camlarda herhangi bir koruma mevcut olmadığını, hırsızlık teminatının ve bu teminata ilişkin kepenk koşulunun verilme nedeni düşünüldüğünde giriş katında bulunan iş yerinin yan kısımlarının da koruma altına alınması, kepenk-parmaklık gibi önleyici materyallerle kapatılması gerektiğini, yalnızca cam ile dış dünyadan ayrılan iş yeri için sigortalı tarafından yeterli ve gerekli koruma tedbirlerinin alınmadığının aşikar olduğunu belirterek; davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklı zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacının sigortalı kendine iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde, zararın karşılanması için sigorta şirketine başvurup başvuramayacağı, hırsızlık sonucu meydana gelen zarardan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sigorta sözleşmesi kapsamında zarardan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sigorta sözleşmesi yapılırken gerekli kontroller noktasında kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa kusur durumu ve sorumluluk miktarı, davacının iddiası, davalının savunması, toplanan deliller ve CBS dosyası dikkate alınmak suretiyle davacı ile sigortacı arasındaki sigorta poliçesi ve ekleri incelenerek dava konusu hırsızlık olayının poliçe kapsamında değerlendirilmesi yapılmak suretiyle hırsızlığa konu malzemelerin değerleri, sigortalının hırsızlık nedeniyle uğramış olduğu zarar miktarı, tarafların kusur durumları , olayın sigorta poliçe kapsamında bulunup bulunmadığı , poliçe kapsamında ise davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarının tespiti için dosya üzerinde … bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; S.T.K. Hakemi bilirkişi …., Sigorta Eksperi bilirkişi … ve Tekstil Mühendisi bilirkişi … 28/08/2019 tarihli raporlarında özetle; … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim olunmuş, 14.12.2016-14.12.2017 vadeli, ….Sigorta Poliçesi çerçevesinde; …’e ait … Mah. …. Cad. …cık Sok. No…. – …./…. adresinde işyerinin Yangın, Hırsızlık ve ekli klozları ile belirlenmiş riskler için sigortalanmış olduğunu, poliçenin 5.sayfasında mevcut hırsızlık teminatı özel şartında; zemin kat ve giriş katta yer alan işyerleri için koruma önlemi olarak kepenk veya parmaklık koşulu getirilmiş olduğunu ve bu önlemlerin yerine getirilmemesi durumunda hırsızlık teminatının geçerli olmayacağı ifadesinin mevcut olduğunu, hırsızlık teminatı özel şartında yer alan kepenk/parmaklık koruma önleminin işyerinin giriş kapısı gibi belli bir bölümü için öngürülmemiş olduğunu ve mevcut ifadeden işyerinin kapı ve vitrin camlarının anlaşılması gerektiğini, dolayısıyla davalının hadise öncesinde poliçede mevcut hırsızlık teminat özel şartını yerine getirmemiş olduğunu, öte yandan hırsızların kırdığı vitrin camının önünde hadise öncesinde kepenk veya parmaklık bulunmuş olsa idi, bu durumun hırsızlık eylemini gerçekleştiren failler açısından caydırıcı ve eylemi zorlaştırıcı olabileceğini, sigortacının düzenlediği poliçede; hırsızlık riskini yüksek olarak kabul ettiği işyerleri için hırsızlık önlemlerinin arttırılması açısından koymuş olduğunu, hırsızlık teminatı özel şartının, sigorta mevzuatı ve Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarına aykırı olamayacağını, davaya konu hırsızlık hadisesinin 05.11.2017 günü saat 07:50 sıralarında işyerinin kepenk veya parmaklık bulunmayan vitrin camının kırılarak içeriye girilmesi suretiyle gerçekleştirilmiş olduğunu ve işyeri güvenlik kamera kayıtlarında yer aldığı bilgisi edinilen hırsızlık hadisesinin oluşum biçimi ile ilgili tarafların mutabık olduğunu, hadisede meydana gelen hasar tutarı ile ilgili davacı tarafın beyan ettiği 22.649,16 TL’si tutarın KDV dahil tutar olduğunu, 20.902,00 TL tutarın KDV hariç tutar olduğunu, poliçenin 11. Sayfasında poliçenin tarafların fiziki olarak bir araya gelmeden tanzim edilmiş olduğunun ifade edildiğini ve bilgilendirme formunun poliçeye ekli olarak sunulmuş olduğunun tespit edilmiş olduğunu, farklı sigorta teminatları içeren tazminat talep edilen sigorta poliçesinde “Cam Krıılması Sigortası” teminatının yer aldığı ve yılda 3 defa olmak üzere her bir hasarda 750 TL teminatın belirlendiğinin anlaşıldığını, sigorta eksperi tarafından işyerinde meydana gelen cam kırılması hasarı ile ilgili olarak 750 TL tazminatın tespit edildiğinin görülmekle, olay tarihi rayiç piyasa değeri ve poliçe teminat kapsamı dikkate alınarak, sigortacının, davacıya 750 TL cam kırılma hasarı ödemekle yükümlü olduğunu sonuç olarak; davacı … ‘e ait işyerinde meydana gelen hırsızlık hadisesi sonucunda oluşan toplam hasar tutarının 22.649,16 TL (KDV dahil) Kdv hariç 20.902,00 TL’si seviyesinde olduğunun tespit edilmiş olduğunu, ancak; davacının hadise öncesinde poliçede mevcut hırsızlık teminatı özel şartında yer alan kepenk/parmaklık koşulunu yerine getirmemiş olduğu için sigortalı işyeri için verilmiş hırsızlık teminatının, poliçe teminat kapsamı dışında bulunduğunu, sigorta şirketinin bu hasardan sorumlu olmadığını, davalı nezdindeki poliçede yer alan “Cam Kırılması Sigorta” teminat kapsamı dikkate alındığında, davacının 750 TL cam kırılması hasarını sigorta şirketinden talep hakkı bulunduğunu, sigorta şirketinin cam hasarı sebebiyle temerrüt tarihinin 08.12.2017 olduğunu bildirmişlerdir.
Dava, sigorta sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Tüm taraf delilleri , hasar dosyası, sigorta poliçesi, hazırlık evrakları dosya içreisine alınmış, taraf delilleri toplanılmış, bu kapsamda dosya üzerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde; dava konusu somut olayda; taraflar arasında geçerli bir sigorta ilişkisinin kurulduğu ve hasarın meydana geldiği noktalarında bir uyuşmazlık bulunmayıp, ihtilaf, poliçede yazılmış olan özel şartlar gereğince hırsızlık rizikosunun kapı ve vitrinlerinde kepenk ve/veya demir parmaklık bulunmaması nedeniyle, hırsızlık hasarına ilişkin talebin teminat kapsamında olup olmadığı hususudur .Dava konusu hırsızlık olayında da açıkça yaşandığı gibi; özellikle de gereken güvenlik tedbirlerinin alınmadığı işyerlerinde, günümüzde hırsızlık rizikosunun gerçekleşme olasılığının hayli yüksek olması ve dava konusu klozdaki şartlara uyulmaması ve gereken koruyucu tedbirlerin alınmaması, dolayısıyla dava konusu hırsızlık hadisesinin gerçekleşmiş olması gerçeği karşısında, poliçede öngörülen şartların yasanın amir hükümlerine aykırı olmadığı gibi, sigorta tekniği açısından da, hırsızlığı önleyici tedbirlere başvuran sigortalının risk seleksiyonu itibariyle, sigorta poliçesini daha düşük primle yaptırabilme imkanına kavuşmaktadır. Diğer taraftan; Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarının “Sigorta Bedelinin Kapsamı”na ilişkin A.2 maddesi; “Sigorta sözleşmesine, teminat altına alınacak kıymetlerin muhafazası için özel hükümler konabilir. Bu takdirde sigortacı, söz konusu kıymetlerin sigorta sözleşmesinde öngörülen şekillerde saklanmadığını ispat etmedikçe tazminat ödemekten kaçınamaz.” hükmündedir. Bu itibarla ; davacı sigortalının, sigortalı işyerinde yaşanabilecek bir hırsızlığı önlemek amacıyla dava konusu poliçeye konulmuş olan özel şart gereğince, sigortalı işyerinin tüm pencere, kapı ve vitrinlerinde koruyucu bir kepenk veya elektrikli otomatik bir kepenk sistemi ile veya demir parmaklıkla koruma altına almamış ve hiçbir koruyucu tedbire başvurmamış ve dava konusu poliçede öngörülen güvenlik şartlarına uymamış olduğu, dolayısıyla da davacının poliçenin özel şartına aykırı davranmış olması nedeniyle, dava konusu tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığı, her ne kadar davacı vekili camın niteliğinin araştırılmasını talep etmiş ise de, cam kırılabildiğine göre araştırılmasının da gerekmeyeceği ancak kırılan cam bedelinden davalının sorumlu olduğu kabul olunarak aşağıdaki şekilde davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-885,00 TL’nin 04/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 60,45 TL harçtan peşin alınan 386,80 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 326,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 96,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.867,70 TL yargılama giderinin kabul oranı (%3,91) ret oranı (%96,09) dikkate alınarak hesaplanan 73,03 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 885,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır