Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1045 E. 2020/849 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1045 Esas
KARAR NO : 2020/849

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin oto radyatör satış, tamir ve buna benzer işlerde faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin de Halk otobüsleri çalıştırma işiyle iştigal ettiğini, davalı şirketin oto radyatörleri alımı, tamiri ve buna benzer işlerini davacı şirkete yaptırdığını, davalı şirkete yaptırmış olduğu işler ve satışlarla ilgili olarak 46 adet fatura kesilmiş ve gönderilmiş olduğunu, tarafların açık hesap çalıştıklarını, davalı şirkete ödemede aksaklık göstermesi üzerine kendisine 17.05.2018 tarihinde hesap bakiyesi olan 18.629,00 TL’nin 15 gün içinde ödenmesi için ihtar keşide edilmiş olduğunu, davalı şirket vekilinin 21.05.2018 tarihli cevabı ihtarında “müvekkili şirketin sözü edilen miktarda borçları olmadığı, taraflar arasında borç-alacak noktasında bir mutabakat olmadığı” yönünde itiraz ettiğini, davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı şirketin, bu kere alacağın tamamına ve yetkiye itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, gerek satışı yapılan malları ve gerekse yapılan tamirat işlerinin hepsinin faturalı olduğunu beyanla; 18.629,00 TL alacağın ve yaklaşık 300,00 TL dava tarihine kadar reeskont avans faiz olmak üzere toplam alacağın davalıdan dava tarihinden itibaren asıl alacak için reeskont avans faizi ve giderlerle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia eden karşı tarafın, işbu iddiasını yazılı belgelerle ispat etmek zorunda olduğunu, karşı tarafın, tacir olduğunu, basiretli bir tüccar gibi davranmak ve iddialarını yazılı belgelerle ispat etmek zorunda olduğunu, karşı tarafın iddialarının aksine müvekkili şirket ile davacı taraf arasında bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, ancak bu ticari ilişkiden dolayı müvekkilinin, davacıya hiçbir borcu olmadığını, taraflar arasında ticari bir ilişkinin kurulmuş olmasının, müvekkili şirketin karşı tarafa borçlu olduğunu göstermediğini, daha evvel gerek cevabi ihtarname olarak gerekse de icra dosyasına verilen itiraz dilekçesi ile müvekkili şirketin, davacı tarafa borçlu olmadığının açıkça belirtilmiş olduğunu, deliller toplandıktan sonra da müvekkili şirketin davacı tarafa borçlu olmadığı görüleceğini beyanla; davanın reddine, davacı tarafın %20 den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, taraflar arasındaki cari hesap ve ticari ilişkiden kaynaklı alacak davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 18.629,50 TL asıl alacak, 617,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.247,46 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği hususlarının tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 04/03/2019 günü, saat 14:30’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi … 19/04/2019 tarihli raporunda özetle; belge asılları üzerinde yapılan incelemede 2015,2016,2017 yıllarına ait Ticari Defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığını, kayıtların, tek düzen hesap sistemine uygun olarak tertiplenen bilgisayarlı muhasebe programı ile tutulduğunu ve süresi içerisinde defterlere yazdırıldığını, yevmiye defteri kapanış onayından sonra herhangi bir kayıt yapılmadığını, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, dava konusu işlemle sınırlı olarak yapılan incelemede, usul yönünden bir aykırılığın olmadığının kanaatine varılmış olduğunu, davalı şirkete kesilen 46 adet fatura nüshasının dosyaya sunulmuş olduğunu, faturaların, tarih sırasına göre yevmiye defteri üzerinde tek tek incelenmiş olduğunu, buna göre 28.04.2015 tarihinden, 20.04.2016 tarihine kadar düzenlenen 15 adet fatura nın muhasebe kayıtlarında peşin tahsilat yapılmış olarak kaydedilmiş olduğunu, diğer 31 adet faturanın ise 120 G26 ALICILAR … Gaz İşlet. Ve Taş. A.Ş. Hesabında takip edilmiş olduğunu, faturaların 600 Satışlar ve 391 Hesaplanan KDV kayıtlarının usulünce yapıldığını, tutarı BS beyan sınırının üstünde olan dönemlerle ilgili BS beyanlarının verildiğini ve bir suretlerinin dosyaya eklendiğinin görülmüş olduğunu, yapılan tahsilatlar toplu halde işlendiğinden ayrıntısının tespit edilmemiş olduğunu, buna göre; davacı şirketin muhasebe kayıtlarında Nisan 2015 döneminden Aralık 2017 dönemine kadar davalı şirkete toplam 63.164,60 TL tutarında fatura kesildiğini, buna karşılık 39.534,20 TL tahsilat yapıldığını, alacak bakiyesinin 23.630,40 TL olarak gösterildiğinin tespit edilmiş olduğunu, dosyaya sunulan Cari Hareket Raporu belgesinde alacak bakiyesinin 18.629,50 TL olarak gösterilmiş olduğunu, davalıya gönderilen ihtarname ve icra takibinde de asıl alacak tutarının 18.629,50 TL olarak gösterilmiş olduğunu neticeten; davalı tarafından dosyaya defter ve belge sunulmadığından inceleme yapılmamış olduğunu, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davalı şirketten 18.629,50 TL alacaklı durumda bulunduğunu, davacı şirkete faiz ödenmesine karar verilmesi halinde, temerrüt tarihinden dava tarihine kadar 1.259,02 TL faiz hesaplanmış olup, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının talep ettiği 300,00 TL faizin dikkate alınabileceğini bildirmiştir.
Bilirkişi raporunda faturaların incelendiğinin bildirildiği ancak dosya içerisinde yer almadığı anlaşılmakla, açık hesaba konu faturaların ve tebliği evraklarının sunulması için davacıya 2 haftalık süre verilmesine, bildirildiğinde fatura tebliğinin usulüne göre yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi ve Ba formları yönünden dosyanın ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi 29/01/2020 tarihli ek raporunda özetle; kök raporun verilmesinden sonra dosyaya sunulmuş olan faturalar ile vergi dairelerinden gönderilen BA ve BS formlarının incelenmiş olduğunu, kök raporun sonuç bölümünde değişiklik yapılmasını gerektiren yeni bir bulguya rastlanmamış olduğunu bildirmiştir.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının talebinin davalı ile aralarında yer alan açık hesap ilişkisini nedeni olan alacağının tahsili talebine ilişkindir. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, davalı tarafın defter ve belgelerinin sunulmadığı, davacı taraf defterlerinde yapılan inceleme neticesinde davacı tarafın davalı taraftan 18.629,50 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, tarafların BA/BS kayıtlarının dosya arasına alındığı, davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olan faturalara ilişkin BS bildirimlerinin ilgili vergi dairesine yapıldığı, bu hali ile teslimin gerçekleşmediğinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ne var ki davalı tarafından buna ilişkin herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, her ne kadar bilirkişi raporunda faiz 1.259,02 TL yapıldığı görülmüş ise de, 01.07.2018 tarihinden itibaren 66 gün faiz hesaplanması gerektiği ve bunun da 447,87 TL’ye tekabül ettiği, diğer günler için hesaplanan faiz ile birlikte 552,37 TL faiz ödenmesi gerektiği, tüm bu nedenle açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-19.181,37 TL’nin (18.629,00 TL asıl alacak ve 552,37 TL işlemiş faiz) davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 1.310,28 TL harçtan peşin alınan 323,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 987,01 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 359,17 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 726,50 TL yargılama giderinin kabul oranı (%99,66) ret oranı (%0,34) dikkate alınarak hesaplanan 724,03TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 66,09 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır