Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1020 E. 2019/596 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1020
KARAR NO : 2019/596

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/05/2019

DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilleri hakkında 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince vade konkordatosu talebi ile, İİK’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. maddeleri gereği talepte bulunan borçlu ve müteselsil kefillerin malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Mahkememizce atanan geçici komiser heyeti tarafından sunulan 23/11/2018 havale tarihli komiser heyeti raporunda özetle; davacı şirketin 12/10/2018 tarihli kaydî bilançosuna göre ödenmiş sermayesinin 1.000.000,00-TL olduğunu, şirketin borca batık durumda olup olmadığının rayiç değer tespitinden sonra ortaya çıkacağını, davacı şirketin 12/10/2018 tarihli mali tabloları esas alınarak konkordato başvurusu yaptığını, 12/10/2018 tarihli mali tablolarının şirketin ticari defter kayıtları ile uyumlu olduğunun anlaşıldığını, elde edilecek kârlar ve yeni alınacak projeler ile davacı şirketin mevcut borçlarını ödeyebilme kudretine sahip olup olamayacağı hususunda kesin görüş belirtebilmek için varlıkların rayiç değerlerinin de bilinmesine ihtiyaç bulunduğunu, bu amaçla şirketin varlıklarını ilglii uzmanlık alanlarında bilirkişi heyeti oluşturulacağını, davacı şirketin faaliyetlerinin izlenerek tensip zaptındaki görev tanımı doğrultusunda belirtilen sürede raporlarının sunulacağını beyan etmişlerdir.
Mahkememizce atanan geçici komiser heyeti tarafından sunulan 14/01/2019 havale tarihli komiser heyeti raporunda özetle; davacı şirketin konkordato geçici ve sonrasında kesin mühlet talebinin üzerine, mahkemece verilen geçici mühlet kararı ile şirketin önceki döneme göre icra ve muhafaza tehditlerinden kurtulduğunu, komiser heyeti ile birlikte çalışmalar yapmaya başladığını, bir kısım alacaklı banka ve mal tedarikçileri ile bire bir görüşmelere başlandığını, konkordato projesindeki projeksiyona göre yapılan çalışmalarda kısmi de olsa mesafe kat edildiğini, rapor içeriğinde sunulan 31/12/2018 tarihli mali tablolara göre özellikle aktifte bulunan acilen nakde döşünecek likit değerler ile pasitfe yer alan borçların geçici mühletin başlangıç müracaatı olan 24/10/2018 tarihli hesapları ile karşılaştırıldığında şirketin kalan genel borçlarından, likit değerler tenzil edildiğind, kalan borç risklerinin tespit edildiğini, gelecekteki projeksiyon da dikkate alındığında borç ödemelerinin yapılabileceğini ancak şirketin likidite oranlarının stabil hale gelmesi ve ödemelerde oluşacak muhtemel risklerin bertaraf edilmesi için mevcut konkordato projesi kapsamında sermaye artırımına gitmesinin de yararlı olacağını, konkordato projesinde belirtilen 2018 yılı kâr hedefine ulaşılmış olmakla birliket müteakip yıllar ciro ve net kâr hedefinin tutturabileceğini, şirketin yeterli çalışma sermayesine kavuşabilmesi için sermaye artışı yolu ile de şirkete kaynak sağlanmasının olumlu sonuç verebileceğinin müşahede edildiğini, şirketin faaliyetleri izlendiğinde 24/10/2018-31/12/2018 döneminde şirketin üretim ve satış yapmakla birlikte şirketin faaliyet gösteridği sektörün çalışma sezonu da olması göz önüne alındığında şirketin faaliyetin tüm unsurları itibariyle olumlu sonuçlarının alınması kuvvetle muhtemel görüldüğünü, şirketin aktif olarak faaliyetine devam ettiğini, bunun yanında şirketin üretim unsurlarının tedarikçileri olan 17 farkıl tedarikçisi/alacaklısı da şirketin konkordato projesine destekelirini beyan eden iyi niyet mektuplarını sunduklarını, bu hususun konkordatonun tasdiki sürecine olumlu katkı sağlayacağını, gerek mevcut durumun netleşmesi, gerek yapılan önerilerin somut sonuçlarının alınması, gerekse de kesin mühlet şartı olan konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun kesin olarak anlaşılmasının tespiti amacıyla geçici mühletin İİK’nun 287’nci madesi kapsamında uzatılabileceğinin uygun olacağını düşünüldüğünü beyan etmişlerdir.
Mahkememizin 16/01/2019 tarihli duruşma tutanağında geçici konkordato komiseri raporları ve dosya kapsamındaki belgeler nazara alınarak İİK’nun 287/4 maddesi gereğince davacı şirket ve şahıslar… ve … hakkında 24/10/2018 tarihli 3 ay süreli geçici mühlet kararının sürenin dolduğu 24/01/2019 tarihinden itibaren 2 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği anlaşıldı.
Mahkememizce atanan geçici komiser heyeti tarafından sunulan 15/03/2019 havale tarihli komiser heyeti raporunda özetle; gerçek kişi davacılar açısından gerek gerçke kişi davacıların projesnide davacı şirketin borçlarına olan kefaletten dolayı talepte bulundukalır gerekse de projede herhangi bir hedef ya da faaliyet gösterilmediği ve dosyaya mübrez somut bir veri olmadığından gerçke kişi davacıları açısından bir değerlendirme yapılmamış olduğunu, nihai takdirin mahkeme de olduğunu, borçlu şirketin konkordato süreci içerisinde borçlarını ödemeinin mümkün gözüktüğünü, buna mukabil revizyonların da kesin mühel sürecinde giderilmesi gerektiğini, aksi takdirde kesin mühet içerisinde konkardotunun başarıya ulaşmayacağı anlaşılır ise İİK m. 292/b uyarınca mahkemece borçlunun iflasına resen karar verilebileceği kanaatine ulaşıldığını, alacaklı şirketlerin bir çoğunun mal tedarikini sürdürmekte olduğunu, şirketin devamlılığına engel bir hal oluşturan durumun mevcut olmadığını, bu hususun şirketin konkordato oylamasında başarı şansını artıran faktörler olarak göz önüne alınması gerektiğini, döviz kurlarındaki mevcut düşüşün şuan için şirketin mali durumuna beklenti döviz kurundan daha aşağıda olmasının şirket için avantaj olduğunu, finansal yükünün ve riskinin azalmasına sebebiyet verdiğini, süreç içerisinde yapılan çalışmaların ve görüşmelerin, sunulan bilgi ve belgeler ile mevcut şartlar alıtnda konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşıldığını, nihai olarak tüm belirtilen hususların birliket değerlendirildiğinde geçici konkordato komiser heyetinin takdiri mahkemeye ait olmak üzere kesin mühlet verilmesi yönünde olumlu görüş taşıdığını beyan etmişlerdir.
Mahkememizin 20/03/2019 tarihli duruşma tutanağında konkordato komiser heyeti tarafından ibraz edilen rapor ve dosya kapsamındaki belgeler nazara alınarak İİK 289/3 gereğince davacı şirket ve şahıs …’a 20/03/2019 tarihinden başlamak üzere 1 yıllık kesin mühlet verilmesine karar verildiği, aynı tarihli duruşma da davacı … yönünden dosyanın tefriki ile bu davacı yönünden davanın reddine, geçici mühletin kaldırılmasına ve ilanına, bu davacı yönünden konkordato komiser heyetinin görevine son verilmesine karar verildiği, mahkememizin …Esas(….Karar sayılı 20/03/2019 karar tarihli) sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Kesin mühlet aşamasında mahkememizce atanan geçici komiser heyetinin kesin mühlet aşamasında da görevlerinin devamına karar verilmiş olup, komiser heyeti tarafından sunulan 17/05/2019 havale tarihli komiser heyeti raporunda özetle; şirketin satış faaliyetlerine ağırlık verdiği bu anlamda cirosunu geçilen 7 aylık dönem için hedeflenen cironun üzerine çıkartamış olmakla birilket mevsimsel durgunluğu etkilerinin devamı ve siparişlerin tamamen durması nedeniyle şirketin faaliyet devam edemeyeceğinin anlaşıldığını, borçlu şirketin özellikle Nisan 2019 döneminde durağanlaşan faaliyetleri nedeniyel borçlarını ödemesinin mümkün görünmediğini, gerek kaydi gerekse de rayiç değerlere göre şirketin 30/04/2019 tarihi itibariyle borca batık olduğunu, revizyonların de kesin mühlet sürecisnde giderilmesi yönünde davacıların faaliyetlerinin olmadığından bu konuda olumsuz kanaate ulaşıldığını, kesin mühlet içerisinde konkordatonun başarıya ulaşmayacağı kanaatine varıldığını, İİK m. 292/b uyarınca mahkemece borçlunun iflasına resen karar verilebileceğinin muhakkak olduğunu, gelişen şartlar altında konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün görünmediğini beyan etmişlerdir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali”konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
İİK’nun 297.maddesinde, borçlunun komiserin nezareti altında işlerine devam edeceği, borçlunun 297. Madde hükümlerine aykırı davranması halinde borçlunun malları üzerinde tasarruf yetkisini kaldıracağı veya 292.madde çerçevesinde karar vereceği, 292.maddede ise borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297.maddeye aykırı davranır ya da komiserin talimatlarına uymazsa komiserin yazılı raporu üzerine kesin mühletin kaldırılarak borçlunun iflasına karar verileceği düzenlenmiştir.
Komiser heyeti tarafından mahkememize ibraz olunan 17/05/2019 tarihli rapor ile borçlu şirketin özellikle Nisan 2019 döneminde durağanlaşan faaliyetleri nedeniyle borçlarını ödemesinin mümkün görünmediği, gerek kaydi gerekse de rayiç değerlere göre şirketin 30/04/2019 tarihi itibariyle borca batık olduğu, kesin mühlet içerisinde konkordatonun başarıya ulaşmayacağı kanaatine varıldığı, İİK m. 292/b uyarınca mahkemece borçlunun iflasına resen karar verilebileceğinin muhakkak olduğu bildirilmiş olmakla, İİK’nun 292/3 maddesi gereğince duruşma açılmış ve konkordato talebinin reddi ile borçlu şirketin iflasına karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Açıklandığı Üzere;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
A-…. Limited Şirketi yönünden;
1-Konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı komiser heyeti raporu ile bildirilmiş olmakla İİK 292. maddesi gereğince İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil nolu borçlu ….LTD.ŞTİ’nin İFLASINA,
2-İflasın 29/05/2019 günü saat 10:16 itibariyle açılmasına,
3-İflasla ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nü bildirimde bulunulmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan iflas avansının ve gider avansının karar kesinleştiğinde İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına,
5-Mahkememiz iflas kararı ilanına,
6-Komiser heyetinin görevine son verilmesine ve hükümle birlikte verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
7-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile 8,50-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
B-Davacı …. yönünden;
1-Kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin REDDİNE,
2-Kesin mühletin kaldırıldığının ilanına,
3-Hüküm tarihi itibariyle mahkememizce konulmuş tedbirlerin kaldırılmasına,
4-Komiser heyetinin görevine son verilmesine ve hükümle birlikte verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ile bir kısım müdahil vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen oybirliğiyle karar açıkça okunup, anlatıldı. 29/05/2019

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır