Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1011 E. 2019/1419 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1011 Esas
KARAR NO : 2019/1419

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası lojistik hizmetleri vermek sureti ile firmalara hizmet sattığını, davalı … şirketine de hizmet verilmiş olduğunu, bu hizmet karşılığında faturalar düzenlenerek davalı şirkete gönderilmiş olduğunu, faturaların davalı şirkete imza karşılığı tebliğ-teslim edilmiş olduğunu, ancak yasal sürede bir itirazla karşılaşılmadan faturaların kabul edilmiş olduğunu, ayrıca davalı şirketin bu faturaları vergi dairesine dönem alınmaları olarak BA formunda da beyan etmekle yükümlü olduğundan fatura dönemlerine ilişkin BA formlarının ilgili vergi dairesinden celp edilmesi halinde davalının faturaları kabul ettiğinin ve beyanlarında bildirdiğinin bu suretle de ispatlanmış olacağını, davalının fatura bedellerini ödememiş olduğunu, bu nedenle davalı hakkında Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, borçlu davalının takibe itiraz ettiğini, takibin itiraz üzerine durdurulmasına karar verilmiş olduğunu beyanla; itirazın iptaline, alacağın tahsiline, %20 icra inkar tazminatının borçludan alınmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, verilen hizmet karşılığı ödenmemiş faturalara yönelik başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 21.616,28 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği hususlarının tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 11/02/2019 günü, saat 14:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; SMMM bilikişi …. 16/04/2019 tarihli raporunda özetle; davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K.ve V.U.K. Hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, sunulan ticari defterlere göre davacı tarafından davalıya 6 adette toplam 5.474,00 USD tutarlı fatura düzenlenmiş olduğunu ve buna karşın davalı tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davacının 20.06.2018 takip tarihi itibariyle davalıdan 21.616,28 TL alacaklı durumda olduğunu, davalı yanın incelemeye katılmamış ve defter ibrazında bulunmamış olduğunu, bu nedenle düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının taraflar arasındaki borç/alacak ilişkisini tespit etmenin mümkün olmadığını, dosya kapsamında fatura muhteviyatını oluşturan navlun hizmetinin davalıya verildiğine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığını, bununla birlikte dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde; bazı faturaların üzerinde ad-soyadı imza, bazı faturaların üzerinde ad isim ve bazı faturaların üzerinde ise sadece bir imzanın bulunduğunun görüldüğünü, faturaların üzerinre bulunan isim ve imzaların şirketin yetkilisi veya şirketin çalışanı olup/olmadığının hususunda dosya kapsamında herhangi bir veriye rastlanılmadığını, Mahkemece davacının teslim edimini yerine getirdiği yönünde karar verilmesi halinde; davacının davalıdan 6 adet faturadan dolayı 5.474,00 USD alacaklı durumda olduğunu, bu tutarın takip tarihi itibariyle TL karşılığının 26.026,13 TL olduğunu, ancak davacı talebinin 21.618,28 TL olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiğini bildirmiştir.
Tarafların dava konusu döneme ilişkin BA-BS kayıtları celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafça bildirilen mal satışlarının davalı tarafça alım olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın m. 23/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin ticari defter ve belgelerine dayandıklarını dava dilekçesinde belirttiği ve belirlenen bilirkişi inceleme gününde ise davacının ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmüştür. Uyuşmazlık; davacının icra takibine konu alacağın varlığını kanıtlayıp kanıtlamadığı, tarafların BA-BS kayıtlarına göre değerlendirme yapılıp yapılmayacağı, USD bazında taraflar arasında anlaşma olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Ticari defterlerin delil niteliği yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde;
” (1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 5474,00 USD alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu faturalara konu malların teslim edildiği hususunda ispat yükü davacı taraftadır. Mahkememizce dosyaya celbedilen BA-BS kayıtları ile fatura konusu malların teslim edildiği, son faturaya ilişkin olarak davalı tarafa yemin teklifinde bulunulduğu, davalıya yemin metninin tebliğ edildiği ancak davalının hazır olmadığı, yemin etmediği ve bu nedenle tüm faturalar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, ancak kur farkına yönelik olarak taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, 20.707,64 TL miktarın BA-BS formlarında yer alan miktarla uyumlu olduğu, USD bedeli üzerinden takip başlatılmasının yerinde olmadığı, USD bedelinin istenebileceğine dair bilirkişi görüşünün yerinde olmadığı, takipte USD ibaresinin dahi bulunmadığı, kur farkının bu nedenle istenemeyeceği, davalı tarafça takibe konu miktarın ödendiğine ilişkin belge ve delil ibraz edilmediği, davanın kur farkı haricinde ispatlandığı anlaşılmakla 20.707,64 TL asıl alacak yönünden davanın kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın kur farkı nedeniyle KISMEN KABULÜ İLE,
2-Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasındaki takibin 20.707,64 TL üzerinden DEVAMINA, fazla istemin REDDİNE,
3-20.707,64 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 1.414,54 TL harçtan peşin alınan 343,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.070,85 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava açılış harç gideri 379,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olan 836,80 TL yargılama giderinin kabul oranı (%95,80) ret oranı (%4,20) dikkate alınarak hesaplanan 801,65-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafça yapılan 700,00 TL yargılama giderinin ret oranı (%4,20) dikkate alınarak hesaplanan 29,40TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır