Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1001 E. 2019/1039 K. 07.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1001 Esas
KARAR NO : 2019/1039

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket ile davalı arasında boyama ve baskı işlemlerine dayalı süregelen bir ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkilinin bu ticari ilişki kapsamında davalıya ait kumaşların üzerine boyama ve baskı faaliyetini gerçekleştirmekte olduğunu, işlemlerin tamamlanmasına binaen ise ürünleri teslim ettiğini, faturalarını ise davalıya göndermiş olduğunu, davalı tarafından ürünlere veya kesilen faturalara ilişkin bir itiraz yapılmamış olduğunu, faturalar kapsamında bir kısım ödemeler yapmış olduğunu ancak borcunun bir kısmını ödememiş olduğunu, halihazırda cari kayıtlarda davalı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu, bunun sonucu olarak da Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasından icra takibine geçilmiş olduğunu, borçlu davalının takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde de davalı şirketin müvekkiline olan borcu ve itirazının borcu ödememek maksadıyla yapılmış olduğunun görüleceğini beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa takibe konu edilen alacak bakımından her hangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu edilen faturalardaki malların müvekkili şirkete teslim edilmemiş olduğunu, bu fatura sebebiyle müvekkili şirketin bir borcu bulunmadığını belirterek; davanın esastan reddine, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ticari satımdan kaynaklı ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 4.717,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği hususlarının tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 28/01/2019 günü, saat 14:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi …. 23/03/2019 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin 2017 yılına ait muavin defterlerinin incelendiğini ve inceleme neticesinde davacı şirketin davalı şirkete yaptığı boyama ve baskı işleri için 15.08.2017-31.12.2017 tarihleri arasında 17 adet fatura kestiğini, faturaların toplam tutarının 110.306,26 TL olduğunu, davalı şirket tarafından 105.588,96 TL sinin ödendiğini, 20/12/2017 tarihi itibariyle bakiye alacağın 4.717,30 TL olduğunu, 31.12.2017 tarihi itibariyle hesapların bu bakiye ile kapatıldığının tespit edildiğini, davalı şirketin yerinde inceleme talebi doğrultusunda davalı vekili ile birlikte şirket merkezine gidilerek gerekli incelemelere başlandığını, davalı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin Elektronik Defter (E-Defter) kapsamında olduğunu, açılış ve kapanış onaylarına ilişkin beratların yasal süresi içinde yapıldığını, hesap ve işlemlerin usulünce kayıtlara yansıtıldığını ve defterlerin birbirini doğruladığını, E-Deftere aktarılan muhasebe kayıtlarında davacı şirket adına takip edilen Muavin Defter dökümü çıkarılarak incelemeye alındığını, hesap dökümünde davacı şirket tarafından kendilerine 17 adet fatura kesildiği ve toplam tutarının 110.306,26 TL olduğunu, bunun 105.588,96 TL sinin ödendiğini ve bakiye borcun 4.717,30 TL olduğunu ve 31.12.2017 tarihi itibariyle hesapların bu bakiye ile kapatıldığının tespit edildiğini sonuç olarak; davacı şirketin kayıtlarında, davalıdan 4.717,30 TL alacaklı durumda bulunduğunun, davalı şirketin kayıtlarında, davacı şirkete 4.717,30 TL borçlu durumda bulunduğunun davalı şirketin kendisine düzenlenen 4.717,30 TL den ibaret e-fatura’yı elektronik ortamda kabul ettiğinin ve defterlerine işlediğinin tespit edildiğini, netice olarak; davacının davalıdan 4.717,30 TL alacaklı durumda olduğunun, bu tutarın icra takibinde gösterilen tutarla uyumlu olduğunu bildirmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK’nın 222. maddede yer almaktadır. Ticari defterlerin delil olarak incelenmesi yönünden HMK’nın 219 ve 220. madde hükümleri de gözetilmelidir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
İddia, savunma, tespit ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlar ve ek raporlar, yukarıda anlatılanlar ile tüm dosya kapsamından, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, taraf ticari defterleri incelendiğinde, ticari defterlerin birbirini doğruladığı, kanunlara uygun şekilde tutulduğu, böylelikle sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, fatura tebliğlerinin e-fatura olarak tebliğ edildiği, davalının fatura itirazının olmadığı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ticari defter ve kayıtları ile davalıdan 4717,00 TL alacaklı olduğunu ispatlamış olduğu, bu yönüyle bilirkişi tarafından sunulan raporun dosya kapsamı ve delil durumuna uygun düştüğü, Mahkememizce hükme esas alınabilir olarak değerlendirildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile, icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı dosyasındaki takibin 4.717,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3-4.717,00 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatını davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 322,22 TL harçtan peşin alınan 80,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 241,66 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 116,46 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 697,00 TL olmak üzere toplam 813,46 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır