Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/997 E. 2019/1215 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/997 Esas
KARAR NO : 2019/1215

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında internet abonelik sözleşmelerine konu adsl hizmetinin nihai tüketicilere satışı konusunda bir iş anlaşması yapıldığını, davalı şirketin ekonomik olarak sıkışık olduğunu beyan ettiğini, gelecekte yapılan işlemlerden doğan hakedişlerden mahsup edilmek üzere müvekkili şirketten kendisine borç istediğini, müvekkilinin davalı şirkete 15/08/2015 tarihinde …. Bankası kanalıyla 20.000,00 TL parayı “…..” açıklaması ile gönderdiğini, davalı şirketin borç aldıktan sonra müvekkili ile ticari ilişkisini kestiğini, müvekkilinin bir süre sonra parayı geri istediğini, ödenmemesi üzerine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün 2017/9637 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, ödeme emrinde borçlu şirket ismi …… Haberleşme Teknolojileri Telekom İletişim Yazılım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. olduğunu, müvekkil şirketin ise …. Haberleşme Teknolojileri Telekomünikasyon İletişim Yazılım Hiz. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, icra takibindeki borçlu ile dava açılan borçlunun farklı olduğunu, davacının ödemiş olduğu hakediş bedelini haksız şekilde almaya çalıştığını, davacı ile müvekkilinin iş ortağı olarak hareket ettiklerini, davacının, müvekkilinin yapmış olduğu onaylanan satışlarını, yapılmadığı gösterip müvekkili şirketin hak edişlerini ödememek istediğini, Haziran 2015 ve Eylül 2015 arasındaki dönemde müvekkili şirketin hak edişlerinin toplam ……… olduğunu, müvekkili şirketin 421 kişiyi abone yaptığını, ancak davacının 248 olarak beyan ettiğini, 421-248 = 173 kişiyi beyan etmeyerek müvekkilini zarara uğrattığını, bu neticede müvekkilinin 760 TL alacaklı olduğunu, davacı şirkete borcun bulunmadığını belirterek; davanın husumet ve yetki yönünden reddine, davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 20.000,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 16/04/2018 günü, saat 15.00 de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi …… 01/06/2018 tarihli raporunda özetle; davacının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi 23.08.2017 itibariyle davacının davalıdan 20.000,00 TL alacaklı olduğunu, davalının 02.04.2018 tarihli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu delillerin dosyaya sunulması konulu dilekçesinde davacının davalıya göndermiş olduğu ödemelerin tespit edildiği ve takip konusu 20.000,00 TL tutarlı ödemenin ise “Ticari Borç Verme” açıklaması ile gönderildiği ve bu ödemenin de davalının kabulünde olduğunu, davalının 02.04.2018 tarihli dilekçesinde hesaplamaların yanlış yapıldığı, satış ve primlerin tekrar hesaplama yapılacağı ve bu durum hesaplandığı takdirde alacaklı duruma geçileceği şeklinde açıklamalarda bulunulduğunu, ancak davalının bu iddialarına ilişkin Excel tablolarının haricinde dayanak delil niteliğinde belge sunulmadığı gibi davalının 02.04.2018 tarihli dilekçesinde “mutabakat kuramadığımız için Fiber Teknoloji bize fatura kestirmemiştir” beyanı ile alacaklı olduğunu iddia ettiği tutar için fatura dahi kesilmediğini, tüm bu hususlar çerçevesinde davalının davacıya borçlu olmadığı aksine prim alacağının olduğu iddiasının davalının ispatına muhtaç olduğunu, neticeten, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 20.000,00 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
21/10/2019 tarihli celsede; Davalı tarafça, yemin deliline dayanılmış olmakla, davalı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda beyanda bulunmak, yemin teklif edecek ise yemin metnini ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen sürede beyan vermez ise yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına ve mevcut delillere göre karar verileceğinin ihtarına, yemin metni hazırlandığında davacı asile tebliğine, bir sonraki celse yemin etmek üzere duruşma salonudan hazır olmasının ihtarına (duruşma sırasında vekile ihtar edildi. Vekile yapılan ihtarın geçerli sayılmasına karar verildi) karar verilmiş ise de; davalı tarafça yemin metninin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen paraların borç gönderildiği iddiasına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacının, davalı şirkete 15/08/2015 tarihinde, borç verme açıklaması ile … Bankası kanalıyla 20.000 TL borç para gönderdiği ve borcun geri ödemediği gerekçesi ile davasını açtığı, davalının borcunun bulunmadığı, hak edişlere istinaden paranın gönderildiği gerekçesi ile borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Kural olarak havale bir ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak verildiğinin, gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Davacı havale işlemini yaparken borç olarak gönderildiğini belirtmiştir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu ispat yükü davalı tarafa geçmiştir. Davacının ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde, davalının itiraz ettiği hak edişlerin davacı defterlerine kayıtlı olmadığı, davalı tarafça davacıya fatura düzenlenmediği, hizmet sunduğuna ilişkin cd lerin tek başına delil olamayacağı buna göre hizmet sunduğunu ve hizmetin fatura ile tebliği edilmesinin gerektiği ancak faturalandırma yapılmadığı, talimat yolu ile davalı ticari kayıtlarının incelenmesinin davalının ticari defterlerini sunmadığı için yapılamadığı, davalının hak edişler yönünden kayıt sunmaması nedeniyle gönderilen havale miktarının bağlantısının bulunup bulunmadığının çözülemediği, sadece yapılan aboneliklerin tespitinin davanın çözümü için yeterli olmadığı, havalenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiği, bu uyuşmazlıkta miktar itibari ile tanık dinlenilemeyeceğinden, davalı taraf, yemin deliline başvurmakla, yemin için süre verilmiş olup, yemin metnini hazırlamadığından, davalının iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasındaki takibin 20.000,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3-20.000,00 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 1.366,20 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 372,55 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.419,80 TL olmak üzere toplam 1.792,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır