Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/981 E. 2019/350 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/981 Esas
KARAR NO : 2019/350

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/03/2019
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Supernaturals …… Ve Tic. Ltd. Şti., müşterek ve müteselsil kefiller … ve … ile müvekkil arasında 19.11.2012 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin imzalandığını, davalıların 300.000 TL kefalet limiti ile müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, toplam borç miktarını gösteren hesap özeti noter kanalı ile 28.02.2015 tarihinde tüm borçlulara gönderilmiştir. Davalılar işbu hesap özetine itiraz etmediklerinden, hesap özeti İİK 68/b gereğince kesinleşmiş ve İİK 68/1 deki ilam niteliğindeki belgelerden sayıldığını, davalı borçlulara noter kanalı ile gönderilen hesap özeti usulüne uygun olarak borçluların müvekkilime bildirdiği adreslere gönderilmesine rağmen ödeme yapmayan davalılar temerrüde düştüğünü, bu nedenle haklarında yasal takip başlatıldığını, davalılar hesap özetine itiraz etmeyip ödeme de yapmadıklarından haklarında Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü……. E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde 03.11.2015 tarihinde ödeme emrinin davalılara tebliğ edildiğini ve 09.11.2015 tarihinde icra dosya borcunun tamamına itiraz edildiğini, beyanla davalıların haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine ayrı ayrı %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkiller aleyhine davacı banka tarafından 01.07.2015 tarihinde Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü……. E. No ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup işbu icra takibi ödeme emri müvekkillere 03.11.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkiller tarafından işbu ödeme emrine 09.11.2015 tarihinde yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacı banka tarafından başlatılmış olan işbu haksız ve hukaka aykırı icra takibinin ödeme emrine müvekkiller tarafından 09.11.2015 tarihinde itiraz edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından 26.10.2017 tarihine kadar dosyada herhangi bir işlem yapılmamış ve iki yıllık bir süreç sonrasında işbu itirazın iptali davası hukuka aykırı, haksız ve kötüniyetli bir şekilde keşide edildiğini, itirazın iptali davası borçlu tarafından icra takibine yapılan itirazın alacaklı veya alacaklı vekiline tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılması gerekmekte olup işbu 1 yıllık süre hak düşürücü süre olarak kanunda düzenlendiğini, hak düşürücü süre olması dolayısıyla da hakim tarafından işbu 1 yıllık süre içerisinde olup olmadığı resen gözetileceğini, davacı tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre sonrasında keşide edilen işbu davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin beyanlarında ise davacı tarafından işlemsiz bırakılan icra dosyası hakkındaki itirazın iptali davası keyfi bir şekilde kanunda düzenlenmiş olan hak düşürücü süre geçirildikten sonra keşide edilmiştir. Müvekkiller icra dosyasına konu genel kredi ve teminat sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, işbu kefillik sözleşmesi gereği hayattan boyunca icra tehdidi altında yaşamakla yükümlü bırakılmak hukuka, kanunlara ve hakkaniyete aykırılığa neden olacağını, Hukuk güvenliği; kişilerin can, mal, din, vicdan emniyetlerinin hukuk kuralları tarafından korunacağına olan inanç olarak ifade edildiğini, hukuk kurallarının kişiler tarafından öngörülebilir olması ve kişilerin hukuk düzeni dolayısıyla devlete olan güven bağlılığı hukuk güvenliği bilinci ile mümkün olduğunu, kişilerin hukuki olarak kendilerini güvende hissetmesi için bu temel değerlerinin zarar göreceği ile ilgili şüphe içinde olmaması gerektiğini, hukuk devleti ise bu kuralların sözde değil özde uygulandığı yönetim düzeni olduğunu beyanla öncelikle işbu davanın hak düşürücü süre sonrasında keşide edilmiş olması nedeniyle usulden reddini, aksi halde haksız ve kötüniyetli olarak keşide edilmiş işbu davanın esastan reddini, davacı aleyhine %20den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA ;Dava Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü……. E. Sayılı icra takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu…… … Ltd. Şti’nin borçlusu olduğu, genel kredi ve teminat sözleşmesi kapsamında davalıların müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla dava ve icra takibine konu borçtan sorumlu olup olmadıkları, borçlusu ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü……. E. Sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında 11.535,14 TL asıl alacak, 1.433,01 TL işlemiş faiz, 71,65 TL faizinin %5 gider vergisi , 320,57 TL masraf olmak üzere toplam 13.360,37 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bankacı bilirkişi …… tarafından düzenlenen raporda, davacı ile dava dışı asıl borçlu……. …… ve Tic. Ltd. Şti. arasında 19/11/2012 tarihinde 300.000,00 TL Genel kredi ve Teminat sözleşmesi İmzalanmış Davalı … ve … müteselsil kefil olarak Genel kredi ve Teminat sözleşmesini imzaladığı tespit edilmiş olup kullanılan kredilerden sorumlu olduğu , davacı ……. tarafından, taraflar arasında aktedilen Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi kapsamında , davalı asıl borçlu……. …… ve Tic. Ltd. Şti. 26.08.2014 tarihinde 24 ay vadeli eşit taksit ödemeli 11.700,00 TL tutarında Taksitli Ticari Kredi kullandırılmış ödeme planı borçlu tarafından imzalandığı, davalı asıl borçlu……. …… ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı ……kartının 03.02.2015 hesap kesim tarihli 13.02.2015 son ödeme tarihli hesap özetinde 93,39 TL ana para borcu olduğu , 01.07.2015 icra tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı 13.360,93 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalılar vekilinin rapora itiraz etmesi sonucunda itirazlarının değerlendirilmesi için aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Ek raporda, davalı asıl borçlu……. …… ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı …… kartının 03.02.2015 hesap kesim tarihli 13.02.2015 son ödeme tarihli hesap özetinde 93,39 TL ana para borcu olduğu, 01.07.2015 icra tarihi itibariyle davacının davalılardan alacağı 13.298,17 TL olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; dava, genel kredi sözleşmesine dayalı borcun tahsili maksadıyla müşterek ve müteselsil kefil aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup uyuşmazlığın, davacı ile dava dışı borçlu arasında aktedilen genel kredi ve teminat sözleşmesinde davalının müşterek ve müteselsil kefil olup olmadığı, takibe konu miktar bakımından davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ödenmesi gerekli asıl borç ve faiz tutarları ile icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … …… Ve Tic. Ltd. Şti. arasında 19.11.2012 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalanmış, davalı tarafça bu sözleşme müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Kefil, BK m.589’a göre kefalet limitini aşmamak kaydı ile sorumludur. Bilirkişi raporunda kefil için temerrüt tarihinin takip tarihinden önce 11.03.2015 olduğu tespit edilerek temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın genel kredi sözleşmesi kapsamında çekilen krediler yönünden hesaplama yapılmış, uygulanacak faiz oranları tespit edilmiştir. Mahkememizce itibar olunan bilirkişi raporuna göre neticeten, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, kabul edilen kısma yönelik davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine karar verilerek aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine,
İstanbul ……. icra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalıların itirazlarının 11.535,14 TL asıl alacak, 46,61 TL birikmiş faiz, 1.307,22 TL temerrüt faizi, 67,69 TL BSMV, 320,57 TL ihtarname masrafı yönünden itirazın iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Asıl alacağın %20 si oranında 2.307,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcının 906,95 TL’ye ikmali ile bakiye 678,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılmış olan 228,17 TL peşin harcının mahsubuna,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL BVH, 228,17 TL PH olmak üzere toplam 259,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 769 TL ‘nin kabul-red oranına göre takdir olunan 764,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5 Davacı kendini kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendini kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 83,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avanslarının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 28/03/2019
Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı