Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/863 E. 2019/514 K. 10.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/863 Esas
KARAR NO : 2019/514

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacı … Aş. ile davalı …Ltd. Şti. arasında tanzim edilen 17.10.2016 tarihli sözleşmenin gabin içeren maddelerinin imza tarihinde hükümsüz sayılması, taahhüt konusu işin davalının kusuru ile tatil edildiğinin tespit edilmesi, ödenmeyen hakediş bedelinin hesaplanarak davacının bakiye alacağının tahsili ile maddi tazminat talebinin kabulü ile 17.10.2016 tarihli sözleşmenin gabin içeren maddelerinin hükümsüzlüğünü içeren taleplerinin kabulüne, davacının bakiye alacağı olan 50.000,00 (elli bin) TL’nin (Yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra artırılmak üzere şimdilik ) mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı uygulanarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının mahrum kaldığı kâr olan 2.000 (iki bin) TL’nin (Yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra artırılmak üzere şimdilik ) mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı uygulanarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, taahhüt konusu işin davalının kusuru ile tatil edildiğinin tespit edilmesine, kendi kusuru ile mütemerrit olan davalının davacı aleyhine geç teslim nedeni ile aşırı yararlanma ve uygulama imkanı bulunmayan ceza-i şart tahakkuk ve tatbik edemeyeceğinin tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış alt yüklenici sözleşmesi madde 1.2 uyarınca davacının sözleşme konusu işi 31.07.2017 tarihinde tamamlayıp teslim etmesi gerekirken, işi teslim etmediğini ve temerrüde düştüğünü, davacının fiilen işi bıraktığını, şirket merkezinde bulunmadığını, işçilerine hak edişlerini ödemediğini, sözleşmede öngörülen işlerin bir kısmının ifa edilmediğini, bir kısmının ise gereği gibi ifa edilmediğini, bu hususların Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….Değişik İş dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bu nedenle davacının işin gerektiği gibi yerine getirilmemesinden dolayı bedele hak kazanamadığının kabulü gerektiğini, dava konusu sözleşmenin 8. maddesine göre yüklenici işverenin yazılı iznini almaksızın işin hiçbir bölümünü alt yükleniciye devredilemeyeceğini ancak davacının sözleşmeye aykırı olarak işverenin izni ve bilgisi dışında …. İnşaat ile Alt Yüklenici Sözleşmesi yaparak işin bir kısmını …’ya devrettiğini, sözleşmeye açıkça aykırılıkla haklı fesih sebebi oluştuğunu beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Büyükçekmece ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, …. karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilerek iş bu esas kaydını almıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık imzalanan 17.10.2016 tarihli eser sözleşmesinin bir kısım maddelerinin gabin mahiyettinde olup olmadığı, gabin olması durumunda tarafların tacir niteliği dikkate alınarak geçersiz sayılıp sayılamayacağı, tarafların sözleşmenin ifası hususunda edim yükümlülülerini yerine getirip getirmedikleri, davalının haksız olarak davalının edimi ifa etmesine engel olup olmadığı, sözleşme gereğince yapılan işler nedeniyle hak edişlerin zamanında ödemeyerek davacının edimin kalan kısmını ifasına engel olup olmadığı, ifa edilen edimler nedeniyle davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, sözleşmenin tamamı ifa edilmiş olsaydı davacının elde edeceği gelir olarak müsvet zararın talep edilip edilemeyeceği ve sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın talep edilip edilemeyeceği ve miktarının tespiti hususlarının tespitine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddiaları, alacak borç durumu, sözleşmeye göre edimlerini ifa edip etmedikleri ve ne kadar ifa ettikleri, davalının edimin ifasına engel olup olmadığı, hakedişlerin zamanında ödenip ödenmediği, davacının edimin ifasıyla ilgili eksikleri nedeniyle davalı tarafından işçi ücreti ve başka ad altında ödeme yapıp yapmadığı, ifa edilen edime ve düzenlenen hakedişlere göre davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı hususlarında hakediş konusunda uzman inşlaat mühendisi ve SMMM bilirkişi tayin edilerek tarafların ticari defter ve belgeleri ile inşaat alanında inceleme yapılmasına karar verilmiş olup dosya bilirkişi heyetine gönderilmiş olup bilirkişiler tarafından sunulan raporda özetle; davacı şirketin, 25/06/2018 tarihli incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığı davacı şirketten bir kısım evraklar istenmesine rağmen taraflarına ibraz edilmediğinden dolayı ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığı, davalının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre ; dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 280.00,00 TL ve 227.800,00 TL olmak üzere toplamda davalının davacıdan 507.800,00 TL alacaklı olduğu, davalı alacağını oluşturan hesaptaki 227.800,00 TL tutarındaki evrakların her zaman düzenlenebilecek nitelikte evrak olduğundan ve günlük ödeme limitlerinin üzerinde kasa ödemesi olarak gösterilmesinden ve kişilere yapılan ödemelerin teslim alan kişilerin tahsilat yapma yetkisinin bulunup bulunmadığının bilinmediğinden davalı adına ödenen çeklerin tahsil edilip edilmediği bilinmediğinden dolayı davalı ispatına muhtaç olduğunu, sözleşmeye göre davacının yaptığı işler ve bedellerinin teknik değerlendirmede 2016 yılındaki sözleşme fiyatları ile değerlendirildiğinde KDV Dahil 637.867,29 TL , 2017 yılı dava tarihi itibari ile yaptığı işler bedeli KDV dahil 662.404,09 TL tutarında olduğu, davalının edinim ifasına engel olup olmadığı hususundaki değerlendirmesinde herhangi bir engel olmadığını, hakedişlerin zamanında ödenip ödenmediği hususu hakkediş ile ilgili evraklar sunulmadığından ve düzenlenmediğinden tespit edilemediği yönünde beyanlarını sunmuşlardır.
Davacı tarafa, gabin iddiası ile hükümsüzlüğünü talep ettiği sözleşme hükümlerinin hangileri olduğu hususunda dava dilekçesini açıklaması için tensip zaptı ile birlikte süre verilmiş olup davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde; “Sözleşmenin Süresi” başlıklı 1/3 maddesinde yer alan “işveren veya arsa sahiplerinden kaynaklanan sebeplerden dolayı projenin bitim süresinin uzaması halinde, yüklenici buna itiraz etmeyecek ve ek fiyat talebinde bulunmayacaktır. Yüklenici mevcut yükümlülüğünü iş bitene kadar aynen yerine getirecektir.”, aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan “yüklenici işin bitim tarihinde geçici kabul için hazır hale getirmemesi durumunda geçici kabul için teslimde geciktirdiği her gün için toplam iş bedelinin %3’ ü kadar gecikme cezası ödeyecektir.”, sözleşmenin 1. maddesinin 5. bendinde yer alan “yüklenici yükümlülüğünü yerine getirmesi durumunda, işverenden sözleşme konusuna uyulmaması halinde, yükleniciye 500.000 TL. (Beşyüzbin Türk Lirası) ceza-i şart ödeyecektir.”, sözleşmenin 1. maddesinin 6. Bendinde yer alan “Yüklenici sözleşme koşullarına uymaması halinde işverene 500.000 TL. (Beşyüzbin Türk Lirası) ceza-i şart ödeyeceği yazılı olarak belirtilmiştir.” sözleşmenin 6. Maddesinde yer alan “iş veren tarafından geçici kabule engel bir aykırılık tespit edildiğinde, belirtilen süre içerisinde söz konusu aykırılığın giderilmemesi durumunda yüklenicinin geciktiği her gün için %0,5 tutarında gecikme cezası ödeyecektir.” yönündeki hükümlerin sözleşmenin bütünü ve bu hükümler incelendiğinde alenen gabin içerdiği belirtilmiştir.
Davacı taraf sözleşmenin gabin içeren maddelerinin hükümsüzlüğünü, davacının bakiye alacağı olan 50.000,00 TL’nin (yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra artırılmak üzere şimdilik) mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı uygulanarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının mahrum kaldığı kâr olan 2.000 TL’nin (yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra artırılmak üzere şimdilik) mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı uygulanarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, taahhüt konusu işin davalının kusuru ile tatil edildiğinin tespit edilmesine, kendi kusuru ile mütemerrit olan davalının, davacı aleyhine geç teslim nedeni ile aşırı yararlanma ve uygulama imkanı bulunmayan ceza-i şart tahakkuk ve tatbik edemeyeceğinin tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf ise taraflar arasında imzalanmış sözleşmeye göre davacının işi zamanında teslim etmediğini ve temerrüde düştüğünü, davacının fiilen işi bıraktığını, şirket merkezinde bulunmadığını, işçilerine hak edişlerini ödemediğini, sözleşmede öngörülen işlerin bir kısmının ifa edilmediğini, bir kısmının ise gereği gibi ifa edilmediğini, bu hususların Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …Değişik İş dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bu nedenle davacının işin gerektiği gibi yerine getirilmemesinden dolayı bedele hak kazanamadığının kabulü gerektiğini, dava konusu sözleşmenin 8. maddesine göre yüklenici işverenin yazılı iznini almaksızın işin hiçbir bölümünü alt yükleniciye devredilemeyeceğini ancak davacının sözleşmeye aykırı olarak işverenin izni ve bilgisi dışında…. İnşaat ile Alt Yüklenici Sözleşmesi yaparak işin bir kısmını ….’ya devrettiğini, sözleşmeye açıkça aykırılıkla haklı fesih sebebi oluştuğunu belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için tayin edilen inceleme gününde davacının hazır bulunmadığı gibi, yerinde inceleme talebini de olmadığı, bilirkişiler tarafından kendilerinden ibrazı istenen bir kısım evrakın da sunulmaması sebebiyle davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamamış olup diğer taraftan davalının sunulan 2016 ve 2017 yılı ticari defter ve belgelerinin lehine delil niteliğinin olduğu, yapılan inceleme neticesinde davalının, davacıdan toplamda 507.800,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, hakediş ile ilgili belgelerin sunulmamış olması sebebi ile davacının, davalıdan hakediş talep etmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin bir tespitin de yapılamadığı, buna göre davalı tarafından sunulan ve lehine delil niteliğine haiz olan ticari defter ve belgeler ile hakediş belgelerinin sunulmamış olması sebebiyle alınan bilirkişi raporu da dikkate alındığında dava dilekçesinde talep edilen bakiye alacağa ilişkin istemin sübut bulmadığı, davacı, sözleşme ile elde etmeyi öngördüğü kardan mahrum kaldığını belirterek mahrum kaldığı kar talebinde bulunmuş ise de buna ilişkin iddiasını ispat edecek delilleri dosyaya sunamadığından ve bu konudaki zararının tespiti mümkün bulunmadığından bu yöne ilişkin talebi de sübut bulmadığından hem bakiye alaak hemde mahrum kalınan kar taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Aşırı yararlanma yani gabinin düzenlendiği 6098 sayılı TBK 28. maddesinin “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.” hükmünü ihtiva ettiği, buna göre tacir olan davacının yapacağı sözleşmenin aleyhine bir sonuç doğurup doğurmayacağı hususunu araştırması ve öngörmesi gerektiği, tacir olması sebebiyle kendisinden basiretli bir şekilde davranması beklenen davacının zor durumda kalması, düşüncesizliği veya deneyimsizliğinden bahsedilemeyeceği, dolayısıyla kendisi tarafından ileri sürülen bu iddialara itibar edilemeyeceği dikkate alındığında davacının gabin içerdiği iddia edilen sözleşme hükümlerinin iptaline ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının taahhüt konusu işin davalının kusuru ile tatil edildiği ile kendi kusuru ile mütemerrit olan davalının davacı aleyhine geç teslim nedeni ile aşırı yararlanma ve uygulama imkanı bulunmayan ceza-i şart tahakkuk ve tatbik edemeyeceğinin tespit edilmesine karar verilmesine ilişkin talepleri değerlendirildiğinde söz konusu taleplerinde davacının haklı olduğuna dair dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı, bu taleplerin de ispata muhtaç olduğu, bu haliyle sübut bulmadığı anlaşılmakla bu talepler yönünden de davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 888,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 843,63 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6.070,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı10/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

ş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır