Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/862 E. 2019/1332 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/862 Esas
KARAR NO : 2019/1332

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2016
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafça üretilen …. model …. tipi sıfır kilometre aracı 28/05/2012 tarihinde adına tescil edilerek satın aldığını, kısa süre sonra sorunlar yaşadığını, aracı servis hizmetinde kullanmaya başladığını, 54000 km’de otobanda seyir halinde iken aracın motorundan aniden sesler gelmeye başladığını, aracı hemen … servisine sevkettiğini, yetkili servis tarafından araçta enjektör arızası olduğunun bildirildiği, değiştirilmesinden sonra fabrikadan gelen enjektörün de arızalı çıktığını, aracı teslim aldıktan 10 gün sonra aracın egzosundan dumanlar çıkmaya başladığını, servis tarafından kartelden yağ sızdırdığının söylendiğini, sorunun çözümü için Hadımköy’de fabrikaya gönderildiğini,arızanın giderildiği belirtilerek müvekkiline teslim edildiğini, dava konusu arabanın sorunları devam ederek çeşitli tarihlerde tamir gördüğünü, Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasından yapılan tespit raporunun davalıya tebliğ edildiğini, davalı firmanın yetkili servisinin 14/03/2016 tarihinde komple motorun değişmesi gerektiğini bildirdiğini, aracın gizli ayıplı olduğunu belirterek davanın kabulü ile aracın fatura satış bedeli olan 98.096,09 TL’nin davalı tarafından iadesine, aracın satış bedeli üzerinden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, aracın ithalatçısı olduğunu pasif ehliyet bulunmadığını, aracın garanti süresinin yaklaşık 2 sene geçtikten sonra 12.04.2016 tarihinde Noter kanalı ile ihtarname gönderidiğini, araçtaki arızanın enjektörlerin kurum bağlaması sonucu motor yağına karışan kurum partüküllerinden kaynaklandığını, yetkili servisin enjektörlerin kurum bağladığını ve değiştirilmesi gerektiğini bildirdiğni, davacının parça değişimini yetkili olmayan özel bir serviste yaptırdığını bu sebeple davacının iddiasının ve bedel iadesi talep etmesinin mümkün olmadığını, aracın servis dökümleri incelendiğinde 12.09.2012 tarihinde 7,739 km’de iken servis istasyonuna sağ ön kamerasının çalışmaması sebebiyle geldiğini parça değişimi yapıldığını, 27.07.2013 tarihinde aracın 35,866 km’de sol arka stop lambasının hasardan dolayı değiştirildiğini, 19.09.2013 tarihinde aracın 40,060 km’de iken bakımı yapıldığını, kamera monitörü ve sağ kapı camının tamirinin yapıldığını, 17.04.2014 tarihinde kapı kayışı kontrolü, 30.04.2014 tarihinde 60,525 km’de emisyon dumanının mavi olduğu aracın her viteste titremesi ile geldiğini yapılan yol testlerinde herhangi bir sorununun olmadığının görüldüğünü, 13.05.2014 tarihinde beyaz renkli emisyon çıktığı bahisle geldiğini, arıza tespit edilmediğinden araç kendisine teslim edildiğini, 23.05.2014 tarihinde garantisi dolması üzerine 26.05.2014 tarihinde araç 63,570 km’de iken sürüm dumanının mavi renkte olduğu iddiası ile servise geldiğini, egzoz subaplarında aşırı kurumlanma tespit edildiğini, davacının bu konuda bilgilendirildiğini, davacının aracı olarak kullanmaya devam ettiğini, 05.02.2015 tarihinde 100,000 km bakımı yaptırdığını, aynı zamanda motorun altından yağ geldiğini bildirdiğini, takip eden tarihlerde partikül filtresinin tıkanması üzerine motor arıza ışığının yandığını, filtre temizlik işlemi yapıldığını, kurumlanan egzoz subapları ile enjektör sistem araçta kullanılan yakıt ile doğrudan bağlantılı olduğunu, araçta standart dışı yakıt kullanılmasının enjektörlerde kurumlanmaya sebebiyet verdiğini ve garanti dışı olduğunu, gizli ayıp iddiası olan arızanın 01.03.2016 tarihinde meydana geldiğini, yapılan incelemede motor yağ filtresinde olmaması gereken partiküller tespit edildiğini, söz konusu partiküllerin aracın enjektörlerinden kaynaklandığını, 26.05.2014 tarihinde ki servis kaydında bunun sabit olduğunu, 26.01.2016 tarihinde motor arıza ışığının yanması ile ilgili olarak enjektördeki kurumlanmadan değiştirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, fakat davacının bu uyarıları dikkate almadığını, servis istasyonunda hiçbir işlem yaptırmadığını, yetkili olmayan servislerde enjektörlerin değiştirilmesinin motora püskürtülen yakıt açısından sorunlar yaratabileceğini, 20.02.2016 tarihinde enjektör değişimini yetkili olmayan tamirhanede yaptırdığını, parça değişim işleminden hemen sonra 01.03.2016 tarihinde arızalandığnı, yetkili servise gelen aracın motorunun 3.silindir yataklarında hasar görüldüğünü, bu durumun 05.04.2016 tarihli kalite raporu başlıklı yazıda sabit olduğunu belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, gizli ayıplı olduğu iddia edilen ticari aracın satış bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın Mahkememize Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/07/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu araç üzerinde iddia olunan ayıpların teknik olarak mevcut olup olmadığı, araçta üretim hatası, ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu, arızaların kaynağı, kullanıcı hatası bulunup bulunmadığı, yasal ihbar sürelerine uyulup uyulup uyulmadığı hususlarının İTÜ öğretim üyelerinden otomotiv alanında uzman bilirkişilerden resen oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle dosya üzerinde yapılacak inceleme ve aracın İTÜ Laboratuvarında teste tabi tutulmak suretiyle rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; Öğr. Gör.Dr. Bilirkişi …., Prof. Dr. bilirkişi …. ve Prof. Dr. Bilirkişi … 30/10/2018 tarihli raporunda özetle; dava konusu … plaka sayılı aracın garantisinin 23.05.2016 tarihine kadar devam ettiğini ve davacının 12.04.2016 tarihinde Noter kanalı ile davalıya ihtarname çektiğini dolayısıyla davacının yasal ihbar süresine uyduğunu, aracın motor sorunun yakıt ve enjektörlerden kaynaklanmadığını, söz konusu aracın Partikül filtresi rejenerasyonu sırasında yakıtın karter yağına karışması sonucu oluştuğu gerçeğiyle araçta 20.03.2016 tarihinde motorun 3.silindirinde meydana gelen yatak sarma sorununun aracın üretiminden kaynaklı bir problem sebebiyle oluştuğunu, kullanıcı kaynaklı olmayan ve ancak aracın kullanılması sonucu ortaya çıktığını, araçtan faydalanmayı etkilemesi, ekonomik değerini düşürmesi ve tamir edilebilir özellikte olmaması sebebiyle gizli ayıp niteliği taşıdığını bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin 20/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava konusu araçla aynı nitelikte üretim hatası olmayan sıfır km araç bedelinin bugünkü değeri olan 260.000,00 TL’nin davalı tarafından müvekkiline ödenmesini talep etmiş ise de; ıslah harcını yatırmadığı anlaşılmıştır.
Araçta oluşan değer kaybına raporda tespit edilmediği anlaşaılmakla değer kaybınınn tespiti için davalı vekilinin itirazlarında yer alan enjektördeki sızmanın yatak sarmasına, araçtaki motor arızasına neden olup olmayacağı hususunun ayrıntılı olarak açılkanması için dosyanın ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 02.04.2019 tarihli ek raporlarında özetle; enjektörlerdeki yakıt sızıntısı ile motor yağının özelliklerinin değişmesi yağlama kalitesini bozacağından yataklarda sarma olayına kadar gidebileceğini, yapılan motor revizyonu ile arızanın giderilmiş olduğunu, bu nedenle aracın değiştirilmesini gerektirecek şartlar bulunmadığını, araçta ayrıca değer kaybı olmadığını bildirmişlerdir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar tacir olup ticari satış söz konusu olduğundan ticari satıma ilişkin hükümler uygulanacaktır. Ayıp ve buna ilişkin ihbar ve ihtarlar TK ve BK daki zamanaşımı süresine tabidir. Eğer taraflar arasında daha uzun süre ve şartlarda garanti şartları belirlenmişse ayıp ihbar ve ihtar süreleri buna göre belirlenecektir. Bilirkişi raporu kapsamı ile arızanın üretim hatasından kaynaklandığı garanti kapsamında kaldığı belirlenmiş olup, nitekim aynı arızayı sürekli yapması ve arızanın giderilememesi araçtaki motor sarmasının kullanımla ortaya çıkabileceği ve gizli ayıp olduğu, üretim hatasına dayalı ayıbın garanti kapsamında olduğu, aracın ayıplı olduğu yönünde davalıya yasal süresince ihbarda bulunduğu dolayısıyla araç için ödediği fatura bedelini davalıdan talep edebileceği anlaşılmıştır ancak davacının bu talebini ıslah ederek bu talepten vazgeçtiği ve 20.02.2019 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah edip, araç bedeli iadesini değil, rayiç bedel iadesini talep ettiği, ıslah talebine yönelik yapılan incelemede, davacının aracı 28/05/2012 tarihinden, ihtar tarihi olan 12/04/2016 tarihine kadar yaklaşık 4 yıl kullandığı, bu nedenle rayiç bedele hükmedilemeyeceği, bu nedenle davacının bedel alacağından kullanım menfaatinin düşülmesi gerektiği bu miktarın hesaplanması için teknik bilirkişilere dosyanın tevdii edildiği ancak teknik heyet tarafından değer kaybının oluşmadığının belirlendiği, davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla bedelinin iadesi ve zararının tazmini istemi ile alacak davası açıldığı, aracın 28.05.2012 tarihinde satıldığı ve teslim edildiği, ilk olarak 14.02.2014 tarihinde servise götürüldüğü ve bu tarihten sonra muhtelif nedenlerle toplam 30 kez servise girdiği, bu süre içinde aracın yaklaşık 200.000 km kullanıldığı, 26.05.2014 tarihinde satın alınan paket hizmet bedeli ile garantinin 2 yıl uzatıldığı, en son 01.03.2016 tarihinde garanti kapsamında araçta motor revizyonu yapıldığı, 12.04.2016 tarihinde davalıya ihtar çekildiği ve aracın yenisiyle değiştirilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK.’nun 198. maddesinin üçüncü fıkrasına göre ayıbın ortaya çıkar çıkmaz derhal satıcıya ihbar edilmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı araçtaki ayıplardan bilgisi olduğu halde süresi içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmamış, aracı 4 yıl gibi uzun bir süre kullanmış, yaklaşık 200.000 km yol yapmış, bu şekilde zararın artmasına da sebep olmuştur. Kaldi ki, dava konusu araç ilk olarak 14.12.2014 tarihinde servise çekici ile getirilmiş olmasına rağmen, motor ayıbından sonra 12.04.2016 tarihinde davalıya ihtar çekilmiştir. Araçtaki diğer ayıplar dikkate alınarak, davacının seçimlik hakkını araç tamirinden yana kullanmış olup, sonrasında motor revizyonu yapıldığı ve aracın rayiç bedelinin istenmesinin, TMK m. 2’de öngörülen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği, aracın ayıpsız değeri ile ayıplı değeri arasında da bilirkişiler tarafıından değer kaybı oluşmadığının belirtildiği açıklanan bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL ile 1.708,00 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.695,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 10.597,69 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2019
Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır