Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/859 E. 2018/1087 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/859 Esas
KARAR NO : 2018/1087

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili müvekkil şirket tarafından … nolu ve…. tarihleri arasında geçerli kobi paket sigorta poliçesi ile sigorta ettirilen …. Mah. ….Bulvarı …. Otomotiv No:….Merkez, Başakşehir/İstanbul adresinde bulunan işyerinde 16/06/2016 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini ve bu olay sebebi ile sigortalının zarara uğradığını, söz konusu hırsızlık sebebi ile sigortalı yerde müvekkil şirket tarafından yaptırılan ekspertiz sonucunda, sigortalıya 8.454,00 TL hasar tazminatının ödendiğini, ödenen bedelin tahsili amacıyla müvekkil tarafından hırsızlık olayı sırasında işyerinin bulunduğu Esenler sanayi Sitesinin güvenlik hizmetini veren davalıya rücu yazısı gönderildiğini, müvekkilin rücu yazısına cevap veren davalı firmanın cevabı yazısında ”ilgili olayın vuku bulduğu kooperatifin bağlı bulunduğu Tapu Sicil Müdürlüğünde bulunan İşletme Projesine göre herhangi bir cezai ve tazminat sorumluluğumuz kooperatif ortak alanları ile ilgilidir. İşyerlerinde vuku bulan hırsızlık ve diğer olaylarda sorumluluğumuz yoktur.” ifadeleriyle sorumluluklarının bulunmadığını beyan ettiklerini, … Kooperatifi ile davalı şirket aarsında yapılan özel güvenlik hizmet sözleşmesinde yüklenicinin sorumlulukları ve vereceği hizmetin kapsamının açıkça düzenlendiğini, buna göre ”Yüklenici işyerinin çalışma şartlarına ve iş disiplinine uygun olarak gündüz ve geceleri koruma, kollama ve gözetim hizmetleri görmekle ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.”sözleşmede davalının giriş kontrollerini ve sitede bulunan dükkanların gözetimini yapmakla yükümlü olduğunu, sitenin içinde periyodik olarak devriye dolaşması, şüpheli şahıs ve araçları gözlem altına alması gerekitiği vb. hizmetleri vermekle yükümlü olduğunun düzenlendiğini, sigortalı işyerinde toplamda altmış sekiz adet lastiğin çalındığını bu hırsızlık olayında davalının sözleşme hükümlerine göre yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı firmanın dükkanları gözetmekle hükümlü olduğunu, davalı firmanın görevini gereği gibi yerine getirmediğinden sigortalıya 8.454,00 TL hasar tazminatınının ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının müvekkilinin güvenliğini üstlendiği …. Sitesi işletme kooperatifine bağlı,…. Mah. ….Bulvarı No: … Merkez- Başakşehir ‘de işyeri sahibi olan… Otomotiv “in sigorta firması olduğunu, 16.06.2016 tarihinde davacının işyerinde meydana gelen htrsızlık olayından müvekkiline riicuen tazminat davası açtığını, müvekkili şirketi ile….Sitesi işletme kooperatifi ile akdedilen söz!eşme gereği, sözleşme hükümleri çerçevesinde site yönetiminde güvenlik hizmeti görevini ifa etmeye başladığını, müvekkili şirket ve çalışan güvenlik görevlilerinin varlığı iddia edilen hırsızlık olayının meydana gelmesinde hiçbir kasıt, ihmal ve tedbirsizlikleri bulunmadığını, 16.06.2016 tarihindeki hırsızlık olayında, tüm site içerisinde belirlenen saatlerde rutin kontrollerin yapıldığını, olay günü ihbar üzerine müvekkil şirket görevlilerinin kontrol için bölgeye gittiklerinde, işyerinin asma kilidinin kırılarak içeriye girildiğinin görüldüğünde olayın derhal emniyete bildirilerek inceleme yapıldığını ve tutanak tutulduğunu, tabi olduğu yasa gereği, özel güvenlik hizmeti önleyici değil caydırıcı bir hizmet olduğunu, olay günü tutulan tutanakta da, kamera kayıtlarından ve alarm sisteminden bahsedilmediğini, ortada kamera ve alarm sisteminin olmadığını, görüldüğü üzere, davacının kendi önlemeni almayarak olayın vuku bulmasına sebebiyet verdiğini beyanla müvekkili aleyhine açılan davanın, müvekkil şirketin kusur ve sorumluluğu bulunmadığından dolayı reddini savunmuştur.
Küçükçekmece …. AHM’nin 15.02.2017 tarih …. E- … Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacının sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde davacının sigortalısına ödediği 8.454,00 TL hasar tazminatının davacının sigortalısına ait iş yerinin bulunduğu …. Sitesinde güvenlik hizmeti veren davalıya rücu edilip edilemeyeceği, hırsızlık sonucu meydana gelen zarardan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davalının hırsızlık olayında güvenlik hizmetinin gereği gibi yerine getirmemesinin söz konusu olup olmadığı, bu anlamda kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa kusur durumu ve sorumluluk miktarı hususlarındadır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Güvenlik uzmanı…., sigorta eksperi ….ve sigorta hasar sorumluluk uzmanı … tarafından düzenlenen kök ve ek raporda, davacı …. Sigorta A Ş. sigortalısı dava dışı ….Ltd Şti/nin faaliyette bulunduğu … Sitesi …. Blok No:…. adresinde kain işyerinin …. nolu Kobi Paket Sigorta Poliçesi İle 11.12.2015-t 1.12.2016 vadeli olarak sigortalandığı, bahse konu işyerinden 16.06.2017 tarihinde saat 19:10 ile 21:00 saatleri arasında oto lastikleri çalınmak suretiyle hırsızlık olayının gerçekleştirilmiş olduğu, davacı…. Sigorta A.Ş, tarafından dava dışı sigortalısı …. Otomotiv Unvanlı şirket sahibi ….’na ödenen 8.454,00 TL hasar/zarar tutarının davalı….Ltd. Şti’nin sigortalı İşyerinin bulunduğu sitenin koruma ve güvenlik hizmetlerim yürüttüğü ve hırsızlık olayından sorumlu olduğu gerekçesiyle rücuen tazminat davası açtığının anlaşıldığı, yapılan incelemelerde ise, olay tarihinde davalı güvenlik şirketinin bahse konu sitenin koruma ve güvenlik hizmetlerini yürüttüğü, hırsızlık olayının gerçekleşmesinde, dava dışı sigortalının mesai saati dışında gerçekleştirildiği anlaşılan hırsızlık olayında, gerek ana kapı girişindeki kontrol noktasındaki mesai saati dışında uygulanması gerekli prosedür ve güvenlik önlemleri, gerekse devriye hizmetleri kapsamında yürütülen seyyar güvenlik personelinin ihmali, dikkatsizlik ve tedbirsizlik soncusunda hırsızlık olayında gerekli özen ve dikkati sağlamadıkları anlaşıldığından davalı yanın asli kusurlu olduğu, kusurun ise, %70 oranında takdir edildiği, keza, dava dışı sigortalının işyerindeki kıymetlerin özenle korunması yükümlülüğünü yerine getirmediği, (hırsızlık alarm ve ihbar sistemi ile güvenlik kamerası) kurdurmadığı, olayın oluşması ve zararın artmasında %30 oranında müterafik kusuru bulunduğu, hırsızlık olayının yaşanmasında başkaca kimsenin kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığı, davacı sigortacı poliçe Özel şartı hilafına ve de varsayıma dayalı olarak tespit edilen hasar zarar tutarım sigortalısına ödemekle halefiyet ilkesi ihlal edildiği, halefiyet ilkesi ihlali sonucu davacının davada sıfat durumu mahkemenin hukukunda olduğu, davacının davada ” Zarar Gören ” sıfatında bulunması halinde; temlik niteliğinde ibranameye dava dosyasında rastlanamadığı, davacıya rücuen tazminat ödenmesine hükmedilmesi halinde; kusur ve davada sıfat ( temlik niteliğinde ibraname varlığı tevdii edilebilmesi ) durumuna göre, ya; 5.918.30 TL davalı tarafça ödenmesi, ya da; gerçek zararın bilinmezliği dikkate alınmakla hasarın taraflar arasında paylaştırılıp paylaştırılmaması husustan mahkemenin hukukunda bulunduğu belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmeleri üzerine, önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 18/09/2018 tarihli raporda; tarafların itirazları değerlendirilerek kök rapordaki görüşlerde değişikliğe gidilmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketi, dava dışı sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayında sigortalısını oto lastiklerinin çalınması nedeniyle uğradığı zararı tazmin ettiğini beyan ederek hırsızlık olayında kusurlu olduğunu iddia ettiği davalıdan rücu talebinde bulunmaktadır. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere meydana gelen hırsızlık olayında davalının %70 oranında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacı sigorta şirketi 17/08/2016 tarihli ve 31/08/2016 tarihli ekspertiz raporlarına dayanarak sigortalısının uğradığı hasarı tespit ettiği iddiasındadır. 17/08/2016 tarihli ekspertiz raporu ile 31/08/2016 ekspertiz raporundaki tespit ve değerlendirmeler genel olarak aynı olmakla birlikte 17/08/2016 tarihli ekspertiz raporunda, hasarın teminat dışı olduğu sonuç kanaati bildirilmiş, 31/08/2016 tarihli ekspertiz raporunda ise nihai değerlendirmenin sigorta şirketine ait olduğunun değerlendirildiği anlaşılmıştır. Ekspertiz raporlarındaki hasar tespitine ilişkin değerlendirilmelere bakıldığında, sigortalıya ait çalındığı iddia edilen oto lastiklerin miktar ve niteliğinin tespiti için iş yerine giren çıkan lastiklerin miktar ve niteliklerine ilişkin faturalar istendiğinde, faturaların içeriğindeki ürünlerin sadece lastik olarak geçtiği, marka model ve ebat belirtilmediği, bu nedenle faturaların karşılaştırılması hususunun yine tespit yapma imkanının bulunmadığı, sigortalının dahil olduğu bu çaplı firmalarda faturasız satışların da olması nedeniyle satış faturalarının toplam miktar bazında irdelenmesi halinde de gerçekte olmayan kaydı stoğun görüleceği, buna göre çalındığı beyan edilen malların bulunduğu raflardaki boşlukların hacmi ve toz izleri üzerinden değerlendirme yapılarak 3 rafta yaklaşık 60 adet lastik bulunabileceği ve eski tarihli fatura girişlerine konu ürünlerin son iki yılda satılmış olabileceği mantığından hareketle, faturalı olduğu kabul edilen 52 adet lastik üzerinden değerlendirme yapılarak hasar miktarının 8.454,72 TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere; dava konusu iş yerine ilişkin sigorta poliçesinin 13. Sayfasındaki özel şartta hasar gerçekleştiğinde tazminatın ancak giriş, çıkış ve envanter kayıtları ile diğer bütün evrakın inceleme ve saptanması sonucunda ödenebileceği, sigortalının varlığını belge ile ispat edemediği emtia ve demirbaşlar için herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacağı, bu konunun taraflar arasında kararlaştırıldığının belirtildiği görülmüştür. Buna göre poliçedeki bu özel şarta rağmen sonucu itibariyle birbiriyle çelişkili olduğu da anlaşılan ekspertiz raporlarındaki varsayıma dayalı olarak tespit edilen hasar miktarının sigortalıya ödenmesini, lütuf ödemesi olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Buna göre her ne kadar dava konusu hırsızlık olayında davalının kusurunun bulunduğu anlaşılmaktaysa da davacının sigortalısının zararının bulunup bulunmadığı, bulunduysa miktarı somut olarak tespit edilemediğinden ve davacı sigorta şirketinin hasarın ödenmesine ilişkin özel şarta rağmen sigortalısına yaptığı ödemenin lütuf ödemesi olduğu anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin peşin yatırılan 144,38 TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 108,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 12,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekili ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
06/12/2018

Katip ….
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI