Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/832 E. 2021/986 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/832 Esas
KARAR NO : 2021/986

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 2016 yılı itibariyle 9 üyeden oluşmakta olduğunu, kooperatifin düzenlenmiş olan tüm genel kurul hazirun listesinde davacı … hariç tüm müvekkillerinin hazirun listesinde yer almış olduğunu, davacı müvekkillerinden …, …, …, …, 9 üye ve ortaktan oluşan …. KONUT YAPI KOOPERATİFİ’NİN üyesi ve ortağı olmasına rağmen, usulsüz ve sahte işlemlerle ortaklıktan çıkarılmış olduğunu, yine davacı müvekkili …’in kooperatif hissedarı olan …’den hisse alıp, kooperatife başvurmasına rağmen, üyelik işlemlerinin tamamlanmadığı gibi …’in hissesinin de usulsüz ve sahte işlemle önceden devredildiğini, usulsüz yeni üyeler kaydı yapılmış olduğunu haricen öğrenmiş bulunduklarını, kooperatif üyesi olan 5 kişinin usulsüz ve sahte işlemlerle kooperatiften çıkarılmış olduğunu, kooperatif üyesi ve vekili olan …’ın, davacılardan … ile …’ın vermiş olduğu genel avukatlık vekâletnamesine dayanarak davacılardan …’ın kooperatifteki hissesinin tamamını bütün aktif ve pasifiyle birlikte, vekâleten öz yeğeni ….’e devretmiş olduğunu, davacı … ve işbu dosyada şikayetçi olmayan …’in kooperatifteki hissesinin tamamını bütün aktif ve pasifiyle birlikte, vekâleten öz yeğeni .’e devretmiş olduklarını, bu işlemlerin hepsinin usulsüz işlemler olduğunu, şikâyetçilerden … ile …’ın, …’a 2010 yılında vermiş oldukları vekâletnameyi, Zeytinburnu …. Noterliği 20.09.2016 tarih ve … Yevmiye nolu işlemle Av. …’ı tüm vekâletnamelerde azletmiş olmaları ve azilmamenin daimi çalışanı …”ya 27.09.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, şüphelinin 26.10.2016 tarihinde hisse devirlerini gerçekleştirmekte hiçbir beis görmemiş olduğunu, söz konusu işlemlerde 3 kooperatif üyesinin de haberi olmayıp, böyle bir talebi de bulunmadığından, hisse devirlerinin sahte ve usulsüz olarak tanzim edilmiş olduğunu, belirtilen belgeli sahte işlemler dışında yine kooperatif üyesi ve 2016 yılında da Yönetim Kurulu Başkanı olan … ile …’in de usulsüz işlemle kooperatif üyeliğinden çıkarılmış olduğunu öğrenmiş bulunduklarını, kooperatif üyeliğinden çıkarma işleminin nasıl gerçekleşmiş olduğunun taraflarınca bilinmediğini, Zeytinburnu …. Noterliği 12.04.2017 tarih ve … yevmiye nolu işlemle, Noterliğe verilmiş olan ek belgelerle kooperatifin 2009 defterinin bittiği, kooperatife yeni defter gereksinim olduğundan bahisle Av. … tarafından … Yapı kooperatifi adına usulsüz yeni karar defteri tanzim edilmiş olduğunu, kooperatif adına 2009 yılından sonra düzenlenmiş 2017, 2016, 2015 vs gibi muhtelif yıllara ait gerçek karar defteri mevcutken, 2009 yılı karar defteri bitmiş olduğundan bahisle karar defteri düzenlenmesinin usulsüz gerçekleşmiş olduğunu, davacı müvekkilinin 21.11.2016 tarihinde hisse devrini alıp, kooperatife başvurmasına rağmen, üyeliğinin engellenmekte olduğunu, davacılardan …’in de Beyoğlu … Noterliği 21.11.2016 tarih ve … yevmiye nolu kooperatif hisse devri ile …’in kooperatif hissesini bütün aktif ve pasifi ile birlikte devir alıp, üyeliğinin kabulü için kooperatife başvurmuş olduğunu, davacı müvekkilinin iş bu başvurusunun Bakırköy … Noterliği 22.01.2016 tarih … yevmiye nolu ara onaylı 2016 yılı kooperatif karar defterine dönemin yönetim kurulu başkanı … tarafından işlenmesine rağmen, dönemin diğer yönetim kurulu üyeleri olan … ve ….’den biri imzalamamış olması nedeniyle bu güne kadar işlemin gerçekleştirilmemiş olduğunu, kooperatife usulsüz ve sahte işlemlerle 3 yeni üye yapılmış olduğunu, davalı kooperatif 9 kişiden ibaretken, …. ailesinden 4 kişi ile …’in usulsüz olarak kooperatif üyeliklerine son verilmiş, kooperatifin sadece … AİLESİNDEN oluşan 4 kişiye düştüğünden, Kooperatif Kanununa göre en az 7 kişiden oluşacağı yönündeki zorunlu kuralına uymak için iş bu kere usulsüz olarak kendi öz yeğenlerinin de bulunduğu 3 yeni üye alınıp, usulsüz/sahte düzenlenmiş olan karar defterine işlenmiş olduğunu, bu yöntemle ….,…., … isimli kişilerin de müvekkillerince bilinmeyen yöntemlerle üyeliğe dâhil edilmiş olduğunu, akabinde usulsüz düzenlenen karar defteriyle almış oldukları kararlarla kooperatif genel kurul toplantısını 26.04.2017 tarihinde gerçekleştirmiş olduklarını, söz konusu genel kurulun usulsüz olduğuna ilişkin Çevre Bakanlığı İl Müdürlüğü hükümet komiseri tarafından düzenlenmiş raporu da bulunmakta olup, Genel kurul kararlarının iptal davasının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı, usulsüz işlemlerle ilgili Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma nolu dosyasıyla görülmekte olduğunu, tarafların düzenlemiş olduğu genel kurul sonucunda yukarıda bahsedilen 5 üyenin kooperatif dışında kalmış, yeni yönetim kurulunun faal durumda olduğunu, Kooperatifin 156 daireli yapı konut kooperatifi olup, Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi … E. …. K. Sayılı dosyasından da anlaşılacağı gibi kirada olan 15 daire, Yargıtay incelemesinde bulunan 17 daire mevcut olduğunu, 9 kişiden oluşan kooperatifte, usulsüz ve sahte işlemlerle 5 üye çıkarılıp, 3 yeni üye alınmak suretiyle OLAĞAN GENEL KURUL düzenleyip, kooperatifin kötü niyetli kişilerce ele geçirilmiş olduğunu, Kooperatifi usulsüz işlemlerle ele geçirmiş kişilerin kendi suçlarını aklamak gayretiyle sahte üyelerle ve evraklarla olağan genel kurul düzenleyip, genel kurul kararıyla kendilerini aklamayı amaçlamakta olduklarını, uygulanması halinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağından öncelikle yönetim kurulunun faaliyetlerinin durdurulması için tedbir kararı verilmesi ile durumun Çevre ve Şehirçilik Bakanlığı İl Müdürlüğü, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne iletilmesini talep ettiklerini beyanla; öncelikle Tedbir taleplerinin kabulü ile müvekkillerinin … Konutyapı Kooperatifi üyesi ve ortağı olduğunun tespitine, usulsüz olarak üye yapılan 3 kişinin üyeliğinin iptali ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, Kooperatif ve Kooperatif ortakları aleyhine muhtelif davalar açmış ve şikayetlerde bulunmuş olduğunu, doğrudan ilgisi nedeniyle, özelikle mahkememizin … esas sayılı dosyasında açılan 16.04.2017 tarihli genel kurul kararının iptali talepli davası ile Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında açılan davada ve diğer tüm şikayet ve davalarda, davacıların Kooperatif ortağı olmadıklarına yönelik itirazda bulunulmuş olduğunu, davacıların, bu itirazlara karşı koymamış olduklarını, bu itirazlardan çok sonra, ortaklığın tespiti talepli iş bu davayı ikame etmiş olduklarını, öncelikle, davacıların Kooperatifte bir hak ve alacakları bulunmadığını, olsa dahi ortaklık (üyelik) talepleri dahil tüm taleplerinin, Kooperatiften ayrılış tarihleri itibariyle zamanaşımına uğramış veya hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, bu nedenle, talepler hakkında zamanaşımı itirazında bulunduklarını, hak düşürücü sürenin nazara alınmasını talep ettiklerini, tüm dava ve şikayetlerde beyan ettikleri gibi, davacıların Kooperatif ortağı olmadıklarını, Kooperatifin 1992 tarihinde kurulmuş olduğunu, kuruluş tarihinden 2009 tarihine kadar 60 ortak olarak faaliyetini sürdürmüş olduğunu, bu 60 ortağın paylarını 2008 ve 2009 yılında devir senetleri ile yeni ortaklara devir ve temlik etmiş olduklarını, bu devir etme ve devir alma keyfiyetinin 02.01.2009 tarihli, … ve 15.02.2009 tarihli, … numaralı yönetim kurulu kararlarıyla kabul edilmiş, yeni ortakların pay defterine yazılmalarına karar verilmiş olduğunu, davacıların bu aşamada eski ortaklardan her hangi bir pay devir almadıklarından, devrin kabulüne ve devir alanların ortaklar pay defterine yazılmalarına ilişkin eski ortaklar tarafından oluşturulan yönetim kurulu kararlarında isimleri yer almamış olduğunu, kooperatifin payları eski ortaklardan devir senedi ile yeni ortaklar tarafından devir alındıktan sonra hiçbir ortağın Kooperatife ödeme yapmamış ve ortaklardan para toplanmamış olduğunu, yani, 2008 yılından itibaren oluşan Kooperatif ortaklığının, başka (önceki) bir ortaktan pay devir alma suretiyle gerçekleşmiş olduğunu, Kooperatife ortak olacak şekilde, davacıların başka bir ortaktan pay devir almamış olduklarını, davacıların, Kooperatif ana sözleşmesinin 11. Maddesi gereğince Kooperatife ortak olma yönünde YAZILI başvuruları olmadığını, ortaklığa kabul yönünde (hakkında) yönetim kurulu kararı olmadığını, başka bir ortaktan pay devir almayan davacıların Kooperatife her hangi bir ödeme ve katkısı da olmadığını, yani zımni(örtülü) ortaklık da gerçekleşmemiş olduğunu, davacıların pay devir almadıkları, Kooperatife her hangi bir ödeme yapmadıkları, yönetim kurulu tarafından ortaklığa kabul kararı olmadığı halde, bir kısım davacıların, 23.06.2010 tarihli genel kurul toplantısından bu yana genel kurul hazirun cetvelinde isimlerine yer verilmiş olduğunu, bunun sebebinin, Kooperatif paylarının eski ortaklardan, yeni ortaklar tarafından devir alındıktan sonra, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yükleniciye verilen ve yüklenici tarafından natamam bırakılarak işten el çekilen inşaatların yapılarak tamamlanması gerekiyor olduğunu, davacı …’in inşaatlardaki eksik kalan işleri yapma karşılığında, fazladan pay sahibi olan diğer ortaklardan pay devir almak suretiyle ortak olmak üzere, Kooperatif vekili ve ortağı … ile anlaşmış olduğunu, Kooperatifin işlemlerini yardım ve güven bağlamında yürütmek ve yapılardaki eksik işleri yapma karşılığında diğer ortaklardan pay devir almak üzere, yeni ortaklarca pay devir almayı takip eden, 24/01/2009 tarihinde yapılan 2008 hesap yılına ait ilk genel kurul toplantısında hazirun cetvelinde kendisine yer verilmiş ve bu tarihten itibaren davacı …’in, hiçbir hakka sahip olmaksızın, şeklen Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmüş olduğunu, 2009 yılı hesap dönemi içinde, Kooperatife ortak olarak giren ve ayrılanlar olmuş olduğunu, 2009 hesap yılına ait genel kurul toplantısının 23.06.2010 tarihinde yapılmış olduğunu, bu toplantıya ait hazirun cetvelinde …’in borçları nedeniyle boşandığı eşi …, oğlu … ve kayın biraderi …’a yer verilmiş olduğunu, davacı …’in yapılardaki eksik işleri tamamlama karşılığında, Kooperatifte birden ziyade payı bulunan ortaklardan pay devir almak suretiyle, şeklen ortak kayıt ettiği diğer aile bireyleriyle birlikte Kooperatife ortak olacağını, ancak, kısa bir süre sonra …’in borca batık olduğu, borçlular tarafından yapılacak veya yapılmış hacizlerden kaçınmak üzere eşinden muvazaalı olarak boşanmış olduğunun görülmüş olduğunu, bu haliyle, natamam inşaatları kısmen de olsa yaparak, ortaklık payı devir almasının imkansız olduğunun anlaşılmış olduğunu, davacı … ve ona bağlı diğer davacıların iş yapma karşılığında, Kooperatifte ortaklığının gerçekleşemeyeceği anlaşıldıktan sonra, davacıların, Kooperatifin bürokratik işlerinin yürümesi ve zorunlu ortaklık sayısının altına düşmemek için, Kooperatifte şeklen ortak kalmaya devam etmiş olduklarını, davacıların gerçek anlamda bir ortaklığının olmadığının, 27.05.2010 tarihli 2010/01 numaralı Yönetim Kurulu Kararıyla da tespit edilmiş olduğunu, davacıların bu şekli ortaklığının, 2015 hesap dönemine ait 16.05.2016 tarihli Genel Kurul toplantısına kadar sürmüş olduğunu, 16.05.2016 tarihli Genel Kurul toplantısından sonra, …’in yönetim kurulu üyeliğinden düşmesini gerektiren suç nedeniyle kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunduğundan, denetleme kurulunun uyarısı üzerine, 20.07.2016 tarihli, … numaralı Yönetim Kurulu kararı ile Yönetim Kurulu üyeliğinin düşürülmüş olduğunu, bu duruma alınganlık gösteren davacı … ve ailesinin diğer davacılar ortaklıktan (Kooperatiften) ayrılma isteklerini Kooperatif yönetimine ve Kooperatif ortağı, vekili Av. … bildirmişler olduklarını, bu bildirim üzerine, …’in 20.07.1016 tarihli … numaralı Yönetim Kurulu kararı ile …, …, …’in 18.08.2016 tarihli, … numaralı Yönetim Kurulu kararı ile şekli ortaklıktan ayrılma istekleri kabul edilmiş olduğunu, bu nedenle de 26.04.2017 tarihinde yapılan genel kurul hazirun cetvelinde kendilerine yer verilmemiş olduğunu, Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanan 26.04.2017 tarihli genel kurul tutanağının, Kooperatif kayıtlarına uygunluğu görülerek imzalanan hazirun(ortaklar listesi) cetvelinin, denetim ve yönetim kurulu raporlarının, ticaret sicil kayıtlarının, ticaret sicili gazetesinin davacıların Kooperatifte ortak olmadıklarını göstermekte olduğunu, tüm bu belgeler karşısında, davacıların taleplerinin reddi gerektiğini, davacı gözüken …’in isminin Kooperatif kayıtlarında hiçbir şekilde yer almadığını, …a ait payı devir aldığını ve Kooperatife başvurduğunu iddia etmekte olduğunu, bu iddianın tamamen gerçek dışı olduğunu, Kooperatife, asla başvurusu olmadığını, …’ın payını, iddia edilen tarihten çok önce …’e devir etmiş olduğunu, devir etme ve devir alma keyfiyetinin 25.10.206 tarihli, … numaralı Yönetim Kurulu kararı ile kabul edilmiş ve … ortaklık pay defterine kayıt edilmiş olduğunu, Yönetim Kurulu kararlarının ana sözleşmenin 45. Maddesine uygun alınmış olduğunu, alınan tüm yönetim kurulu kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, yönetim kurulu toplantı ve karar yeter sayısına sahip olarak konu kararları almış olduğunu, tüm iş ve işlemlerin hakka ve mevzuata uygun yapılmış olduğunu, tek bir eksikliğin ise, Kooperatifin nakit parası olmaması nedeniyle …’in yönetim kurulu üyeliğinin düşmesinin tescil ve ilan edilmemiş olması olduğunu, ancak, bu durumun davacılara bir hak sağlamayacağını, bu nedenle, yönetim kurulunun, mahkememizin … esas sayılı dosyasında iptali istenilen genel kurulun toplanmasına ilişkin kararı ile genel kurula katılacak ortakların (hazirun cetvelinin) tespitine ilişkin kararı, iptali istenilen karardan önce ortaklıktan ayrılma ve ortaklığa girme, devir ve sair mevzulara ilişkin kararların geçerli olduğunu, davacı …’in aile fertleriyle birlikte Kooperatiften ayrıldıktan sonra, kendisinde kalan Kooperatifin bir kısım defter ve belgelerini Kooperatif yetkililerine teslim etmemiş olduğunu, başta genel kurul karar defteri olmak üzere, bir kısım defter ve belgelerin … de kalmış olduğunu, davacıların Kooperatiften ayrıldıktan kısa bir süre sonra, alacaklılar ve onların adına hareket eden uygunsuz kişilerin baskısı ile davacı …, diğer davacı aile mensuplarını zorlayarak (vekil adına aldıkları vekaletname ile) Kooperatif ve ortakları aleyhine muhtelif davalar açmış ve şikayette bulunmuş olduklarını, kötü niyetli davacıların yönetim kurulunun yönetim ve temsil yetkisini de karıştırdıklarının anlaşıldığını, Kooperatif yönetim kurulunun üç kişiden oluşmakta olduğunu, Kooperatif ana sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Kooperatif Yönetim Kurulunun iki üye ile idari (yönetsel) kararlar alabilmekte olduğunu, iki üye ile alınan kararlara sahte, üretilmiş karar diye nitelendirmek ya bilgisizlikten ya da kafaları karıştırma niyetinden kaynaklanmakta olduğunu, davacıların, Kooperatif ortaklığına kabul edilen yeni ortakların ortaklığının iptalini istemelerinin, kötü niyetlerini göstermekten başka bir işe yaramadığını, usul ve esastan, bu talebin hukuken kabul olanağı olmadığını, usulü açıdan şartları taşıyan herkesin “açık kapı ilkesi” gereğince Kooperatif ortağı olabileceğini, yükümlülüklerini yerine getirdiği sürece de Kooperatif ortağı olarak kalmaya devam edeceğini, Kooperatif genel kurul kararıyla 60 ortak kaydı yapılabilmekte olduğunu, bu çerçevede, ana sözleşmede ortak olma şartlarını taşıyan, genel kurul tarafından 60 sayı ile sınırlandırılan sayı kadar ortağın yönetim kurulu kararıyla ortaklığa kabul edilmesinin önünde hukuki bir engel bulunmadığını, davada taraf sıfatı bulunmayan kişilerin ortaklığının iptalini istemek de başka bir garabet olduğunu, davacılar tarafından diğer dosyalara sunulan ve bu dosyayada kesinlikle sunulacak olan Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğünün ön rapor olarak düzenlediği belgedeki kanaat, görüş ve beyanların gerçeğe ve mezuatta aykırı olup, yanlı ve subjektif olduğunu, bir kez Kooperatif mülkiyetinde 60 ortağa ait, kat irtifakına bağlanmış 60 adet mesken bulunduğunu ve bu meskenlerin, 24.01.2009 tarihli genel kurulda verilen yetki dahilinde Yönetim Kurulu kararı ile ortaklara tahsis edilerek ferdileştirildiği tapu kayıtları, Kooperatif kayıtları ile sabit olduğu halde, Kooperatif mülkiyetinde 156 adet daire bulunduğu şeklindeki davacıların yalanını teyit etmek gibi bir duruma düşülmüş olduğunu, 2008 yılına ait genel kurul tutanağında, 2009 yılına ait genel (24.01.2009 tarihli) genel kurul tutanağında, yönetim kuruluna dava açma yetkisi verilmiş, genel ve özel yetkilerin (davadan feragat, sulh, ve sair) yer alacağı şekilde avukat tayin edilmesinin kararlaştırılmış olduğunu, yine müdürlükte bulunan Kooperatif dosyası içinde yer alan Kooperatif ana sözleşmesinin 44. maddesinin onuncu fıkrasında Kooperatif adına dava açma, sulh olma, davadan feragat yetkisi yönetim kurulunun görev ve yetkileri içerisinde sayılmış olduğunu, gerek genel kurulun verdiği yetki ve gerekse de ana sözleşme gereği yönetim kurulunun zaten görevi ve yetkisi dahilinde bulunan davada sulh ve feragat yetkisi içeren vekaletname ile tayin edilen avukat yetkilendirilmiş olduğunu, Kooperatif yararına konu yetkiler kullanılmış olduğunu, bu karar ve yetkilere rağmen, rapor düzenleyicisinin inceleme yaparak raporu düzenlediği açıklamasının doğru olmadığını, dava konusunun taşınmaz ile ilgili olması nedeniyle Genel Kurul kararı ile feragat edileceği yönündeki görüşü anılan, genel kurul kararına, ana sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olmadığını, maldı ki, Kooperatif adına ikame edilen davada, natamam olan yapıları tamamlamak suretiyle katkıda bulunan davalıların davasından feragat edilmesi 24.09.2009 tarihinden sonra gerçekleşen genel kurul kararlarında ve yönetim kurulu kararlarında da yer almış olduğunu, ayrıca vekaletname ile davadan feragat yetkisinin her yönetim kurulu döneminde avukat vekillere verilmiş olduğunu, Kooperatif ortaklık paylarının yeni ortaklar tarafından devir alınmasından sonra 24.01.2009 tarihinde yapılan genel kurul toplantısından önce yapılan genel kurul toplantıları ile Kooperatif mülkiyetinde 60 adet natamam mesken bulunduğunu, bu natamam meskenlerin satışı, yüklenici aleyhine dava açıma yetkileri en geniş anlamda yönetim kuruluna verilmiş olduğunu, yönetim kurulunun da, hem genel kurulun yetki vermesi hem de ana sözleşme kapsamındaki yetkisine dayanarak avukata yetki vermiş olduğunu, 24.01.2009 genel kurul toplantısından sonra, natamam yapıların yapımına katkı da bulunan davalılar hakkındaki davadan feragat edilmesine ilişkin izin/onay şeklinde genel kurul kararları alınmış olduğunu, 2010 hesap yılına ait 29.06.2011 tarihinde yapılan genel kurul tutanağının sekizinci maddesinde davadan vazgeçme yetkisi açıkça yönetim kuruluna verilmiş olduğunu, 2014 hesap dönemine ait 05.05.2015 tarihinde yapılan genel kurul tutanağının sekizinci maddesinde davadan feragat edilmesi ve yapılan feragatte onay verilmiş olduğunu, 2015 hesap yılına ait 16.05.2016 tarihinde yapılan genel kurul tutanağında anlaşma sağlanılan davalılar hakkında açılan davadan ve verilen kararın infazından feragat edilmesi yetkisi verilmiş olduğunu, anılan genel kurul toplantılarında alınan kararların tamamında şeklen ortak bulunan davacıların tamamının bizzat yer almış olduğunu, 2016 yılına ait 26.04.2017 tarihinde yapılan genel kurul tutanağında da davadan ve karardan feragat yetkisi yer almakta olduğunu, Yönetim Kurulun kararlarında ve verdiği vekaletnamede davadan feragat yetkisi yer almakta olduğunu, en son 2015 hesap dönemine ait 16.05.2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yer alan davacıların ortaklıklarının 2016 hesap dönemi içinde son bulduğunu, davacı … ‘in yönetim kurulu üyeliğinin düştüğünü ve bu nedenle 2016 hesap yılına ait 26.04.2017 tarihinde yapılan genel kurulda yer almadıklarının taraflarınca belgeleriyle birlikte, rapor düzenleyicisine açıklamada bulunulmuş ve hususiyetle yönetim kurulu kararları ile mahkeme kararının sunulmuş olduğunu, Genel Kurula katılacak ortakların listesinin (hazirun cetveli) Kooperatif kayıtlarına göre, yönetim kurulu tarafından hazırlanmış ve Yönetim Kurulu tarafından imzalanmış olduğunu, bu hazirun cetvelinin, toplantıyı yöneten divan başkanı, bakanlık temsilcisi tarafından imzalanmış olduğunu beyanla; her türlü zarar, ziyanı talep etme, suç teşkil eden eylemler nedeniyle sorumluları hakkında suç duyurusunda, şikayette bulunma hakkı baki kalmak kaydıyla zamanaşımı itirazı veya hak düşürücü süre nedeniyle yasal süresinde açılmayan davanın reddine, bilirkişi incelemesine karar verilmesi halinde, inceleme saatinden önce mahkemeye sunacakları yukarıda belirtilen kayıtlar ile bilirkişi tarafından gerek görülmesi halinde, başka belge ve bilgileri sunma hakkının verilmesine, sundukları belgelerin çok sayıda kişiyi ilgilendirmesi nedeniyle bilirkişi ile sınırlı olarak mahremiyetinin sağlanılmasına, örnek verilmemesine, Kooperatif ortaklarının kişisel haklarının korunmasına, hukuki olmayan, sübjektif, yanlış, gerçekdışı bilgiler ihtiva eden Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevlisince düzenlenen raporun nazara alınmamasına, davacıların, şartları olmayan ortaklıklarının tespiti ile yeni ortakların ortaklıklarının iptalini gerektiren sebepler bulunmadığından, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun haksız ve kötü niyetle ikame edilen davanın usul ve/veya esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Dosyanın (mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birlikte) kooperatif uzmanı ….’e tevdii ile dosya kapsamı ve kooperatif defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davacıların kooperatif üyesi olup olmadıklarının, kooperatiften çıkarılma kararlarının usulüne uygun olup olmadığının tespiti ile rapor tanziminin istenmesine, bilirkişiye kooperatif defter ve belgeleri üzerinde mahallinde inceleme yapma yetkisi verilmesine, karar verilmiş olup, Kooperatif uzmanı bilirkişi … 07/01/2019 tarihli raporunda özetle; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu ve Ana Sözleşme Hükümlerine aykırı olarak kooperatiflerde ŞEKLEN veya YEDEK ÜYE ve BENZERİ şekilde ortak kaydı yapılamayacağını, davalı kooperatifin 24.01.2009 tarihinde yapılan 2007-2008 hesap yılı genel kurulundan beri davacı …’in, 23.06.2010 tarihinde yapılan 2009 hesap yılı genel kurulundan 16.05.2016 tarihinde yapılan 2014-2005 hesap yılı genel kuruluna kadar ki (7 yıl boyunca) tüm genel kurul hazirun cetvellerinde …, …, … ve …’in, davalı kooperatifin kayıtlı ortağı bulunduğu ve adı geçen tüm davacıların kooperatif üyesi sıfatı ile davalı kooperatifte yönetim kurulu asil ve yedek üyeliğine, divan heyeti üyeliğine seçilerek görev yapmış olduklarını, 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre kooperatif Üyesi olmayan kişilerin yönetim kurulu asil ve yedek üyesi olarak seçilemeyeceği gibi divan heyetinde de görev yapamayacaklarını, ibraz edilen yönetim kurulu karar defterindeki kararlar ile uyumlu olarak yapılan ferdileşme işlemleri gereğince, … adına toplam 5 adet, … adına 3 adet, … adına 5 adet bağımsız bölümün (dairenin) tapuda tescilinin istenmesine yönelik talebin, ancak kooperatif üyesi olunması halinde üyeler adına talep edilebileceğini, davalı kooperatifin kooperatif üyesi bulunmayan 3. kişiler adına ferdileşme işlemi gereği tapuda tahsis ve tescil ettirme yetkisinin bulunmadığını, Kooperatif hisse devir sözleşmelerine bakıldığında davacılardan … ve …’ın davalı kooperatifin Üyesi bulunduğunun davalı kooperatifçe de açıkça kabul edildiğinin ispatı niteliğinde olduğunu, zira kooperatif üyesi olmayan kişilerin kooperatif hisse devir sözleşmesi düzenleme ihtiyacı olmayacağından, davacıların şeklen kooperatif üyesi oldukları yönündeki davalı kooperatif beyanlarına bu nedenle de itibar edilemeyeceğini, davacılardan … ve …’ın Av. …’a vermiş olduğu kooperatif hisse devir yetkisine haiz geniş yetkili vekaletname ile kooperatif üyeliğinin …’e devir edildiği iddia edilerek bu yönde belge Sunulmuş ise de dosyaya ibraz edilen azilnamenin kooperatif hisse devir tarihinden önce, yetkilendirilen Av. …’ın bu görevlerinden azil edilmiş ve bu azilin muhatap avukatlara tebliğ edilmiş olması karşısında Yetkisiz vekilin azilnameye rağmen ve daha sonra … ve …’ın kooperatif hisselerinin devir edilmesine dair olan bu işlemin yetkisiz şekilde yapıldığının kabul edilmesi gerekeceğini ve bu bağlamda kooperatif hisse devir işlemlerinin geçerliliğinden bahsedilemeyeceğinden davacılardan … ve …’ın üyeliklerinin devir ve temlik etmedikleri ve halen kooperatif üyesi olduklarının kabul edilmesi gerekeceğini, 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak ve dosya kapsamına göre davacılar …, …, … ve …’in kooperatif üyeliğinden istifa ederek ayrıldıklarının İspat edilmemesi karşısında davacıların tümü yönünden davalı kooperatiften İstifa ederek ayrılmadıklarının kabul edilmesi gerekeceğini, dava dışı (ortaklığı devir eden) …’ın Av. …’a verdiği vekalet gereği, vekil Av. … tarafından Zeytinburnu …. Noterliğinin 24.10.2016 tarihinde düzenlenen … yevmiye nolu kooperatif hisse devir sözleşmesi ile bu hisse devirlerinin …’e yapıldığını, davacı …’in ibraz ettiği 21.11.2016 tarihindeki üyelik devir sözleşmesine göre ise bu hisselerin …’e 1 ay önce yapılmış olması ve dava dışı …’ın 24.10.2016 tarihinde vekili eliyle yapmış olduğu hisse devrinin hukuka aykırı olduğu ve işlemin geçersizliğine yönelik, dava dışı … tarafından beyan ve açıklamanın yapılmamış olması karşısında … vekili tarafından ….’e 24.10.2016 tarihinde yapılan kooperatif hisse devir sözleşmesinin geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekeceğini, davacı …’in ise bu devirden 1 ay sonra 21.11.2016 tarihli devir sözleşmesi ile davalı kooperatif ortaklığını …dan devir yoluyla elde edemeyeceğinden kooperatif ortağı olmadığının kabul edilmesinin gerekeceğini, davalı kooperatifin mülkiyetinde 60 ortağa ait kat irtifakına bağlanmış 60 adet mesken bulunduğunu ve bu meskenlerin 24.01.2009 tarihli genel kurulda verilen yetki dahilinde ortaklara tahsis edilerek ferdileştirildiğinin tapu kayıtları ve kooperatif kayıtlarıyla sabit olduğunun davalı kooperatifçe de kabul ve beyan edildiğini ve bu genel kurul kararına dayanılarak alınan 20.05.2009 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden …, … ve … adına bağımsız bölümlerin tahsis edildiğinin dosya kapsamı ile tevsik edildiğini, 1168 sayılı kooperatifler kanununun 16. Mad ve ana sözleşmenin 14. Mad. hükümlerine uygun olarak davacıların her biri yönünden ayrı ayrı alınmış ihraç kararının dosyaya ibraz edilmediği dikkate alındığında usulüne uygun olarak alınan bir ihraç kararının varlığından; bahsedilemediğinden davacılar …, …, … ve …’in davalı kooperatifin halen ortağı bulunduklarının kabul edilmesi gerekeceğini bildirmiştir.
Davalının itirazları ve davacının … yönünden yaptığı itirazlarına çılkanmak üzere dosyanın ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi 17/05/2019 tarihli ek raporunda özetle; kök raporda her bir davacı yönünden ayrı ayrı yapılan değerleme tespitleri ile bu dosya kapsamında ibraz edilen belgelerin birlikte karşılaştırmalı olarak incelenmesi neticesinde; davacıların davalı kooperatiften istifa ederek ayrılmadıklarının ibraz edilen üyelik devir sözleşmeleri gereği tevsik edildiğinin kabul edilmesi gerekeceğini, azilnameden sonra yetkisiz vekilin azilnameye rağmen kooperatif hisselerinin devrine yönelik yapılan işlemin geçersiz olduğundan geçersiz üyelik devri sebebiyle bu üyelikleri devir alan kişilerinde kooperatif ortağı olmadığının kabul edilmesi gerekeceğini, dosyaya ibraz edilen istifa dilekçelerine göre geçerli bir istifanın varlığından söz edilemediğini, 1163 sayılı kooperatifler kanununda şeklen üyelik diye bir uygulamanın kabulünün mümkün olmayacağını, diğer bir değişle 1163 sayılı kanunun prensip ve şartlarına göre ya bir üyeliğin bulunduğu yada hiç üye olunmadığı, davacılardan …, …, … ve …’in davalı kooperatif ortağı bulundukları yönündeki, kök rapordaki bilirkişi görüşü ve kanaati yönünden bir değişikliğin olmayacağını, Bakırköy … ATM nin … E sayılı dava dosyası üzerinde yapılan incelemede davacılar …,…, …, … tarafından davalı …. aleyhine ikame edilen 26.04.2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılında alınan genel kurul kararlarının iptali talebi olması nedeniyle o huzurdaki dava dosyası ile dolaylı bir bağlantısı olmamakla birlikte 1163 sayılı kooperatifler kanunu kapsamında kooperatife üye olmayan kişilerin genel kurul kararlarının iptali davasını açamayacaklarını, ancak bu dava dosya kapsamında taraflarca sunulu olan tüm belgeler incelenmiş ve bu belgelerden yararlanılmış olup, bu dosya yönünden SMMM mali müşavir tarafından yapılan inceleme sonucu 10.09.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere “davacıların sunduğu noter tasdikleri belli olmayan 2009 yevmiye defter suretlerinde davacı …, …, … ve …’in davalı … ne borçları olmayan eski ortaklardan hisse alımı yaparak yevmiye defter kaydının yapıldığını, 2009 yılı yevmiye kapanış maddesinde kaydı bulunan 529 diğer sermaye yedekleri hesabında …’in 1.070,00 TL, …ın 535,00 TL, …’ın 1.605,00TL …’in 535,00 TL tutarlarının noter bilgileri tespit edilen 2016 yevmiye defterinin kapanış maddesinde ve 2017 yılı yevmiye defterlerinin açılış maddesinde de bulunduğu, ….. nin 2017 yevmiye defterinde davacıların hisselerinin seri ödenip Ortaklığın Sonladığına dair 02.01.2017 tarih … nolu yevmiye maddesi ile kasada ödeme kaydı bulunmasına rağmen dava dosyasında davacılara bu ödemelerin yapıldığına ilişkin hiçbir belgenin sunulmadığını, bu bağlamda davacı tarafından sunulan yevmiye kayıtlarının kooperatif defterleri ile de teyit edildiği yönünde yapılan mali bilirkişi tespiti gereğince de bu davacılar yönünden şeklen üye olunduğu yönündeki davalı kooperatif beyanlarına itibar edilemeyeceğini, dosyaya sunulu bulunan tüm defter ve evraklar kapsamı ve Mali müşavirin kooperatif defterlerinde yaptığı incelemeye göre davacılar tarafından yapılan ödemelerin yevmiye defterlerinde tespitinin yapılması, genel kurul tutanakları ve hazirun cetvel kayıtlarının birlikte değerlendirilmesi karşısında davacılardan …, …, … ve …’in davalı kooperatif Ortağı bulundukları yönündeki, kök rapordaki bilirkişi görüş ve kanaati yönünden bir değişikliğin olmayacağını, davacıların kooperatif ortaklığına kabul edilmesi yönünde yönetim kurulunca kabul kararının olmadığı yönünden itiraz edilmiş ise de davalı kooperatifin gerek … E sayılı dosyasında Mali müşavir tarafından tespiti yapılan davacılara ilişkin ödeme kayıtları, kooperatif genel kurul tutanakları ve hazirun cetvelleri, davacılar tarafından vekil sıfatıyla yapıldığı beyan ve tevsik edilen kooperatif üyelik devir senetleri, yönetim kurulu karar defterinde alınan kararların birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacılardan …, …, … ve …’in davalı kooperatif ortağı bulundukları yönündeki, kök rapordaki bilirkişi görüşü ve kanaati yönünden bir değişikliğin olmayacağını bildirmiştir.
Davacıların talebi, davalı kooperatif üyeliğinden usulsüz olarak çıkarılmaya ve kooperatif üyesinden hisse alınımına dayalı üyeliğin tespiti davasıdır. Davacı …, 07/12/2020 tarihli dilekçe ile iş bu davadan feragat ettiğini beyan etmiş olmakla davacı … yönünden açılan davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Diğer davacılar … ve …, davalı kooperatif vekilinin kendilerinden aldığı vekalete istinaden davacıların üyeliğini başka şahsa devrettiğini, diğer davacılar … ve … ise, usulsüz olarak kooperatif üyeliğinden çıkarılması sebeplerine dayanmaktadırlar. Davalı ise, davacı … hakkında verilen yönetim kurulu kararı gereğince üyeliğinin düşürüldüğünü, diğer davalıların ortaklıktan ayrılma talepleri doğrultusunda yönetim kurulu kararınca ortaklıklarının sona erdiği savunması ile davanın reddini talep etmektedir. Davalı kooperatif defterleri, sunulan vekaletnameler, Mahkememiz … E. Sayılı dosyasında yer alan kayıtlar ve ceza dosyaları bir arada değerlendirilmiştir. Hükme esas alınan gerekçeli bilirkişi raporu ile kooperatiflerde şeklen veya yedek üye ve benzeri şekilde ortak kaydı yapılamayacağı, davalı kooperatifin 24.01.2009 tarihinde yapılan 2007-2008 hesap yılı genel kurulundan beri davacı …’in, 23.06.2010 tarihinde yapılan 2009 hesap yılı genel kurulundan 16.05.2016 tarihinde yapılan 2014-2005 hesap yılı genel kuruluna kadar ki (7 yıl boyunca) tüm genel kurul hazirun cetvellerinde …, …, … ve …’in, davalı kooperatifin kayıtlı ortağı bulunduğu ve adı geçen tüm davacıların kooperatif üyesi sıfatı ile davalı kooperatifte yönetim kurulu asil ve yedek üyeliğine, divan heyeti üyeliğine seçilerek görev yapmış oldukları, 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre kooperatif Üyesi olmayan kişilerin yönetim kurulu asil ve yedek üyesi olarak seçilemeyeceği gibi divan heyetinde de görev yapamayacakları, davacılar .. ve …un davalı kooperatif vekili Av. …’a vermiş olduğu kooperatif hisse devir yetkisine haiz geniş yetkili vekaletname ile kooperatif üyeliğinin ….’e devir edildiği iddiasının, dosyaya ibraz edilen azilnamenin kooperatif hisse devir tarihinden önce, yetkilendirilen Av. …’ın bu görevlerinden azil edilmiş ve bu azilin muhatap avukatlara tebliğ edilmiş olması nedeni ile yetkisiz vekilin azilnameye rağmen davacılar … ve … un kooperatif hisselerinin devir edilmesine dair olan işleminin yetkisiz şekilde yapıldığının kabul edilmesi gerekeceği ve bu bağlamda kooperatif hisse devir işlemlerinin geçerliliğinden bahsedilemeyeceği, davacılar … ve …’un halen kooperatif üyesi olduklarının kabul edilmesi gerekeceği, 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak ve dosya kapsamına göre davacılar …, …, … ve …’in kooperatif üyeliğinden istifa ederek ayrıldıklarının İspat edilmemesi karşısında davacıların tümü yönünden davalı kooperatiften İstifa ederek ayrılmadıklarının kabul edilmesi gerekeceği, davalı kooperatifin mülkiyetinde 60 ortağa ait kat irtifakına bağlanmış 60 adet mesken bulunduğunu ve bu meskenlerin 24.01.2009 tarihli genel kurulda verilen yetki dahilinde ortaklara tahsis edilerek ferdileştirildiğinin tapu kayıtları ve kooperatif kayıtlarıyla sabit olduğunun davalı kooperatifçe de kabul ve beyan edildiğini ve bu genel kurul kararına dayanılarak alınan 20.05.2009 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden …, … ve … adına bağımsız bölümlerin tahsis edildiğinin dosya kapsamı ile tevsik edildiği, 1168 sayılı kooperatifler kanununun 16. Mad ve ana sözleşmenin 14. Mad. hükümlerine uygun olarak davacıların her biri yönünden ayrı ayrı alınmış ihraç kararının dosyaya ibraz edilmediği dikkate alındığında usulüne uygun olarak alınan bir ihraç kararının varlığından bahsedilemediğinden davacılar …, …, … ve …’in davalı kooperatifin halen ortağı bulunduklarının kabul edilmesi gerekeceği tespit edilmiştir. Aksi davalı tarafından ispatlanabilmiş değildir. Hali ile davacıların kooperatif üyeliklerinin devam ettiği kabul edilerek davacılar …, …, … ve … yönünden açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Usulsüz olarak üye yapılan kişilerin üyeliklerinin iptali talebinin, davada taraf olmayan kişiler aleyhine hüküm kurulamayacak olması ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri dikkate alınarak reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davacı … yönünden;
Açılan davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
B-Davacılar …, …,… ve … yönünden;
1-Kooperatif üyeliğinin tespiti talebinin kabulü ile davacılar …, …, … ve ….ın davalı kooperatifin üyesi olduklarının TESPİTİNE,
2-Usulsüz olarak üye yapılan üç kişinin üyeliğinin iptali talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL eksik harcın davalı kooperatiften alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacılar tarafından sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 62,80 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.921,40 TL olmak üzere toplam 1.984,20 TL yargılama giderinin davalı kooperatiften alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Davacılar …, …, … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalı kooperatiften alınarak bu davacılara VERİLMESİNE,
6-Davalı kooperatif kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı kooperatif yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacı …’den alınarak davalı kooperatife VERİLMESİNE,
7-Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸