Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/781 E. 2019/104 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/781 Esas
KARAR NO : 2019/104

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının aynı isim ve soyismini taşıyan amcasının oğlunun olduğunu, bu kişinin davalının eğitim kurumlarına kendi çocuğu …’nı kaydettirerek takibe konu 6.880,00 TL’lik senedi verdiğini, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün…. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe sehven itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, bir çok dosyada bu şekilde mağdur edildiğini belirterek icra takibinden borçlu olmadığının tespitine, hacizlerin kaldırılmasına ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 20.08.2017 tarihinde icra dosyasına yatırılan tutardan kesintiler sonucu 4.851,40 TL tahsilat alındığını, dosya borcunun tamamen ödenmemesi nedeniyle açık olduğunu, müvekkilinin iki ayrı bu ismi taşıyan kişi olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, takibin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olmakla; davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu aleyhine 6.880,00 TL asıl alacak, 495,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.375,55 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür.
Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin…. Esas sayıla dosyasında, davacının senet altındaki imzanın amcasının oğluna ait olduğuna dair, dava dışı …’nın savunmasında; ” Ben yakalamayla infaza verdiğim gün birçok dosyanın ifadesini vermek zorunda kaldığımdan net olarak olayları anlayamadım, bu nedenle gerçek bir savunma yapamadım, müşteki olan … oğlu … doğumlu … benim amcamın oğludur, benim hasımlarım olduğundan kardeşim vurularak öldürüldüğü için korktuğumdan uzun yıllar amcamın oğlu …. oğlu …. doğumlu … kimliğiyle onun bilgileri dahilinde dolaştım, bu şekilde hareket ettim, dedemiz rahmetli olunca miras meseleleri ortaya çıkınca o benim onun kimliğini kullandığımı ortaya çıkartarak beni ihbar etti, bu davanın aslı da Atatürk Havalimanında trafik polisleriyle aramda yanlış park nedeniyle tartışma çıktı, polisler de benden kimlik ibraz etmemi istemeden plaka üzerinden ceza kestiler ve benim hakkımda plaka üzerinden kimliğimi tespit ederek şikayetçi oldular, ben orada onlara herhangi bir kimlik ibraz etmedim, araba zaten şirkete ait bir arabaydı, ben …. doğumlu … adına sahte sürücü belgesi ibraz etmedim, plaka üzerinden ceza kesilmişti, aramızda hararetli bir tartışma yaşanmıştı, bu nedenle bu sırada herhangi bir beyan verme, kimlik ibraz etme dahi olmadı” şeklinde beyanın bulunduğu anlaşılmıştır.
…. Bankası ve …. Bankası tarafından gönderilen davacının imza örneklerinin bulunduğu belgeler, Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının uyap suretleri, İstanbul …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına konu senet aslı, davacının sağ ve sol el, oturarak ve ayakta bol miktarda alınmış imza örnekleri ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosya içine aldırılmıştır.
İmza örnekleri ve senet aslı temin edildiğinde duruşma günü beklenilmeksizin ATK Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespitinin istenmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nin 22.11.2018 tarihli raporunda özetle; inceleme konusu senette atılı borçlu imzalarının, teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere …’nın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği hususları bildirilmiştir.
Menfi tespit (olumsuz tespit) davası İİK’nun 72.maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklıya borçlu olmadığını genel hükümlere göre kanıtlamasına imkan sağlamak amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. Somut olayda takibin bonoya dayalı olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; davacı taraf İstanbul … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip dosyasındaki senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespitine ilişkin iş bu davayı açtığı, davalı vekilinin ise davanın reddini talep ettiği, dosya arasına celp olunan Ceza dosyasında dava dışı, davacının amca oğlu olan aynı ad ve soyadlı …’nın savunmasında, davacının kimlik bilgilerini kullandığını beyan ettiği, dosya arasına alınan nüfus kayıt örneklerinde davalının okuluna kayıtlı olan ….’nın dava dışı sahte kimlik kullanan … oğlu olduğu, davacının oğlu olmadığı, ATK raporu dikkate alındığında senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığının anlaşılamadığının belirtilmesine rağmen, taklidi kolay imza olduğunun belirlendiği, delillerin tamamı dikkate alındığında, davalıya asıl borçlu olan kişinin davacının kimliğini kullanan …. olduğunun değerlendirildiği, bu nedenle davacının menfi tespit isteminin kabulü ile davacının takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, her ne kadar davacı taraf kötü niyet tazminatı talebinde de bulunmuş ise de, İİK’nun 72/4. Maddesi gereğince davanın borçlu lehine neticelenmesi halinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılması gerektiği, dava konusu olayda takibin haksız olduğu sabit olmakla birlikte davalı tarafından kötü niyetli olarak başlatıldığı iddiasının ispat edilemediği, bu haliyle kötü niyet tazminat talebi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1 Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Kötü niyet tazmninat talebinin REDDİNE
4-Yapılan yargılama giderinin harç yönünden davalı üzerinde BIRAKILMASINA, Alınması gereken 469,97 TL harçtan peşin alınan 117,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 352,47 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 148,90 TL nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 459,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre takdir olunan 229,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair, tarafların yüzüne karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır