Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/776 E. 2018/960 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/776
KARAR NO : 2018/960

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2018

DAVA; Davacı vekili dava dilekçaesinde özetle, müvekkilinin 10/03/2017 tarihli seri-a ve …. sıra nolu fatura nın ödenmemesi nedeni ile toplam 11 .084,26 tl alacağının ödenmemesi üzerine davalı borçlu …’ne iş bu alacakların tahsil edilmesi amacıyla Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlunun yetkiye yönelik itirazlarının kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız,mesnetsiz ve kötüniyetli itirazın iptali ile takipteki faizi ile takibin devamına ,itirazın kötüniyetli olması ve takibin durmuş olması nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına,fazlaya dair talep ve dava hakklarının saklı kalınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı mahkememize ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde, huzurdaki davanın Kahramanmaraş Asliye Ticaret Mahkemelerinin açılması gerektiğini beyanla mahkememizin yetkili olmadığını, müvekkili şirketin ticari ikametgahının Kahramanmaraş olduğunu, dava konusu faturalardan dolayı müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu beyanla öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesini, devamı halinde davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya sureti celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafından davalı aleyhine 10/03/2017 tarihli ve … sıra nolu faturadan kaynaklı 11.084,26-TL’nin tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, takibin davalı itirazı ile durduğu anlaşılmıştır.
Dava, icra takibine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı taraf İcra Müdürlüğüne ibraz ettiği itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ederek yetkili icra dairesinin Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü olduğunu belirtmiştir.
Davalı/borçlu vekili Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’ne ibraz etmiş olduğu 08/08/2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin ticari ikametgahının “… Mah. …. Sok. No:… A …./Kahramanmaraş” adresi olduğundan bahisle yetki yönünden itirazda bulunduğunu ve yetkili icra dairesinin Kahramanmaraş İcra Dairesi olduğunu beyan etmiştir.
İİK’nın 50. maddesinin birinci fıkrasına göre HMK’da yetkiye ilişkin hükümler para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanır. Aynı fıkranın ikinci cümlesinde, takibe konu akdin yapıldığı icra dairesinin de yetkili olduğu öngörülmüştür.
İİK’nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK’nın 10. maddesine göre, sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
Sözleşmenin ifa yeri, BK’nun 73. (TBK 89.) maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, öncelikle borcun ifa yeri tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Şayet aksine bir anlaşma yoksa para borçlarında borç, alacaklısının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Ancak aranacak ya da aldırılacak borçlarda bu madde uygulanmaz. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında da bu kural benimsenmiştir. Ancak TBK’nun 89. maddesinin uygulanabilmesi için akdi ilişkinin kabul edilmesi gerekmektedir. Somut olayda davacının yerleşim yeri Beykoz, davalının yerleşim yeri ise Kahramanmaraş olup, icra takibi her iki davalının da yerleşim yeri olmayan, aktin ifa yeri olarak kabul edilemeyecek Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nde yapılmıştır. Bu durumda 6100 Sayılı HMK’nun 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkeme davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı borçlunun yetki itirazının usulüne uygun olduğu ve genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği, bu haliyle usulüne uygun icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı anlaşılmakla, DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan, peşin alınan 189,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 153,40-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 31/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır