Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/750 E. 2018/604 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/750 Esas
KARAR NO : 2018/604

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 13/06/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya 07/05/2014 tarihli protokol gereğince 30.000 TL bono ve 2002 protokolü imzalayarak verdiğini, bononun verildiği tarihin 07/05/2014 olup TTK’nın 704. Maddesi gereğince bir yıllık ibraz süresinin geçtiğini ve kambiyo senedi vasfınıın yitirdiğini, ayrıca TTK’nın 749.maddesi gereğince 3 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan bononun geçersiz hale geldiğini ve zaman aşımına uğradığını, protokol içeriği incelendiğinde davaya konu bononun 15/09/2011 tarihli sözleşmeye istinaden …’nin, davalı …’na olan 30.000 TLlik borcu için verildiğinin yazılı olduğunu, 15/09/2011 tarihli sözleşme içeriğine göre ise ….’nin, …’na 30.000 TL borçlu olmadığının sabit olduğunu, müvekkişlin bu konbuda yanıltıldığını, protokole göre de senedin 3. Ve 4. dairelerin satışından sonra ….’nin borcu ödememesi halinde hüküm ifade edeceğinin yazdığını, davalının yıllar geçmesine rağmen inşaatı bitirmemesi nedeniyle 3. Ve 4. dairelerin satışı mümkün olmadığından senedin hüküm ifade etmesinin mümkün olmadığını, hükümsüz hale geldiğinden iptali gerektiğini, yargılama sırasında bononun ödenmesi halinde davalıdan tahsilini talep ettiklerini belirterek bononun iptaline ve müvekkilinin bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/10/2017 havale tarihli dilekçesi ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinde senede dayalı olarak takip başlattıklarını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının, …. ile …’nin malik oldukları taşınmaz üzerinde inşaat yapılması için 15/09/2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesini yaptıklarını, sözleşme gereğince …. ile ….’ye birer daire verilmesini ve arsa sahiplerinin de buna karşılık ayrıca 30.000 TL ödeme yapmasının kararlaştırıldığını, …’nin 30.000 TL’yi ödeyecek gücü bulunmaması nedeniyle …’nin ödemesi gereken bedelin gününde ödenmemesi halinde davacının 07/05/2014 tarihli protokol gereğince açık senet verdiğini, …’ye isabet eden dairenin 15/11/2014 tarihinde teslim edildiğini ve …’nin bu daireyi 02/02/2015 tarihinde …’na sattığını, bugüne kadar …’nin taahhüt ettiği 30.000 TL’nin hala ödenmediğini, senedin vadesinin 15/11/2014 olup zaman aşımına uğramadığını, senetlerin ibraz zorunluluğu bulunmadığını, 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK’nın 72.maddesi gereğince bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Rize Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … esas sayılı dosya sureti celbedilmiştir.
Rize Belediyesi’ne müzekkere yazılarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifasıyla ilgili kayıtlar celbedilmiştir.
Rize Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak kat karşılı inşaat sözleşmesine konu taşınmazların tapu durumu celbedilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı taraf açmış olduğu dava ile davalı ile aralarında yapılan protokol gereğince verilen senedin ibraz süresinin dolduğunu ve zaman aşımına uğradığını ayrıca çift vade bulunması nedeniyle kambiyo senedi özelliğini yitirdiğinden takibin iptalini, esasa ilişkin olarak da davalının protokole konu edimini ifa etmediğinden senetsiz hükümsüz kaldığını belirterek iptalini ve borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı taraf ise zaman aşımının söz konusu olmadığını, ibraz süresinin bulunmadığını, kambiyo senedi vasfını devam ettirdiğini, senedin hükümsüz kalmasının da söz konusu olmadığını ileri sürmüş olup aralarındaki uyuşmazlık senedin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, çift vade bulunması nedeniyle kambiyo senedi vasfının yitirip yitirmediği, ibraz süresinin olup olmadığı, verildiği protokol gereği ve protokolde belirtilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilip edilmediğine göre senedin hükümsüz hale gelip gelmediği hususlarında bulunmaktadır.
Davaya konu senedin, taraflar arasında imzalanan 07/05/2014 tarihli protokol gereğince verildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Protokol içeriği incelendiğinde, dava konusu senedin 15/09/2011 tarihli sözleşmede …’nin, …’na ödemesi gereken 30.000 TL’nin ödenmesini teminen verildiği açıkça yer almaktadır. Bu konuda da taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Öncelikle senedin kambiyo vasfının bulunup bulunmadığı ve zaman aşımı ile ibraza ilişkin ihtilafların değerlendirilmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı taraf, TTK’nın 704. Maddesi gereğince bir yıllık ibraz süresinin dolduğunu şiddia etmiş ise de, TTK’nın 704.maddesinde görüldüğünde ödenecek poliçe ile ilgili düzenleme söz konusu olup dava konusu poliçe bu vasıfta olmadığından ibraz süresinin dolduğundan bahsedilemez. Zaman aşımı iddiasına gelince, TTK’nın 749.maddesi gereğince bonolarda 3 yıllık zamn aşımı süresi söz konusu olup dava konusu protokolün keşide tarihi dikkate alındığında 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı, davacı tarafın zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın bononun çift vade taşıması nedeiyle geçersiz olduğu iddiasına gelince; dava konusu protokol incelendiğinde ödeme tarihi 15/11/2014 olup senet içeriğinde ise 16/11/2014 tarihi yazmaktadır. Bu şekilde senette iki ayrı vadenin bulunduğu görülmektedir. Senette çift vade bulunması halinde kambiyo senedi vasfını yitirecektir(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17/01/2018 tarih ve 2016/14914 esas, 2018/92 karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 11/12/2017 tarih, 2016/9880 esas ve 2017/17397 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere). Dava konusu senette çift vade bulunması nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımamakta olup, bu senede dayalı olarak kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılması mümkün değildir. Her ne kadar dava açıldığında senede dayalı takip bulunmamakta ve dava dilekçesinde takibin iptali talep edilmese de, ön inceleme duruşmasına kadar iddia ve savmanın klarşı tarafın muvafakatı olmadan genişletilebileceği, dava dilekçesinde senede dayalı olarak takip başlatılması halinde takibin durdurulmasının talep edildiği, dava açıldıktan sonra 09/10/2017 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü olarak takip başlatıldığı, davacının 16/10/2017 havale tarihli dilekçesi ile başlatılan takip nedeniyle takibin iptalien karar verilmesini talep ettiği, belirtilen usulü durum nedeniyle takibin iptalinin talep edilebileceği, yukarıda belirtilen çift vade ile ilgili husus dikkatge alındığında senedin kambiyo vasfında olmadığı ve bu nedenle senede dayalı olarak kambiyo takibinde bulunamayacağı anlaşıldığından senede dayalı olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasıyla başlatılan takibin iptaline karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu senet kambiyo senedi vasfına haiz olmamakla birlikte davacı tarafça imzalanan adi yazılı borç senedi niteliğinde olup senede dayalı olarak açılan menfi tespit davasında ispat yükü davacı tarafta bulunmaktadır(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 11/12/2017 tarih ve 2016/9880 esas, 2017/17397 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere). Yukarıda belirtildiği üzere davaya konu senedin taraflar arasında imzalanan 07/05/2014 tarihli protokol gereğince verildiği hususunda bir ihtilafta bulunmamaktadır. Protokole göre …’nin ödemesi gereken 30.000 TL’nin süresinde ödenmemesi halinde davacını vermiş olduğu senedin tahsili gerekecektir. Her ne kadar davacı taraf protokolün taraflar arasında imzalanan 15/11/2011 tarihli sözleşme gerğeince verildiğini ve davalı tarafın bu sözleşme gereğince üzerine aldığı edimleri ifa etmediğini ve bu sebeple senedin hükümsüz hale geldiğini iddia etmiş ise de, 15/11/2011 tarihli kat karşlığı inşaat sölzeşmesinin hükümsüz hale gelmesinin söz konusu olmadığı, ispat külfetinin davacıda bulunup davacının ödenmesini temin ettiği 30.000 TL’nin … tarafından ödendiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının böyle bir ispatı bulunmadığı gibi ödeme yapıldığına dair bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. 15/11/2011 tarihli sözleşmenin ortadan kalkmasının da söz konusu olmadığı, sözleşmeye göre ifanın devam ettiği, yapılan inşatta oluşturulan bağımsız bölümlerin tapu devrinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava konusu adi senet ile ilgili ispat külfeti davacıda olup davacı bununla ilgili ödemenin yapıldığını ve teminat senedinin hükümsüz hale geldiğini ispat edememiş durumdadır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak davacı tarafın senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve senedin iptaline ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davacının davasının KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ İLE;
Davayua konu senedin kambiyo vasfında olmadığını tespiti ile senede dayalı olarak başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibin İPTALİNE,
2-Davacı tarafın senedin iptali ve borçlu olmadığının tespitine ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 2.049,30-TL harçtan, peşin alınan 519,40-TL nin mahsubu ile bakiye 1.529,90-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 550,80-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 140,50-TL ile kabul ve red oranı olmak üzere 70,25-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 3.600,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 3.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 13/06/2018

Katip …

Hakim …