Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/714 E. 2019/77 K. 28.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/714 Esas
KARAR NO : 2019/77

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alıcısı davalı şirket olan 5 kap 1730 kg yükü Yunanistan’dan Türkiye’ye taşımayı üstlendiğini, 02/05/2017 tarihinde yüklediği yükü 03/05/2017 tarihinde Türkiye’ye getirdiğini, Sırnak Depolama ve Dağıtım deposuna indirdiğini, nakliye bedeli olarak 1546,00 TL navlun bedeli ile 227,74 TL ordino bedeli olmak üzere toplam 1773,74 TL’lik iki adet fatura keşide ettiğini, ödenmemesi üzerine başlatılan Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketin ne dava konusu taşıma işlemine konu olan malları gönderen gönderici ….ve ne de taşıma işlemini yapan davacı şirket ile bahse konu olan malların kabulüne ve taşınmasına yönelik olarak hukuki bir taahhüdü veya anlaşması söz konusu olmadığını, müvekkili davalı şirketin iş yerinin daha evvel İstanbul’da iken Bursa iline taşındığını, idari personelin yerleşmesi ve iş yerinin normal işleyişine kavuşmasının zaman aldığını, bu nedenle davacının keşide ettiği faturalara sehven itiraz edilmediğini, ancak Yüksek Mahkeme kararları ile de sabit olduğu üzere bir ticari işletmenin farta keşide etmesinin faturanın muhatabını borç altına sokmadığını, aksi halde bir ticari işletmenin fatura keşide etmek sureti ile herkesi borç altına sokmadığını, aksi halde bir ticari işletmenin fatura keşide etmek sureti ile herkesi borç altına sokacağını, bunun hukuken kabul edilemediğini, müvekkili davalının şirketten habersiz olarak gönderici tarafından gönderilen ve davacı şirket tarafından da taşınan mallardan doğan masraflardan hukuken herhangi bir taahhüdünün olmamasına karşın davalı müvekkilinin mesul tutulmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 1.773,74 TL asıl alacak, 29,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.803,59 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip borçlusu davalı şirket tarafından süresi içerisinde icra takibine itiraz edilerek takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olmakla; bilirkişi …. ve …. 15/10/2018 tarihli raporlarında özetle; davacının 2017 yılı ticari defterlerinde lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 05/07/2017 itibariyle davacının davalıdan 1.773,74 TL alacağının bulunduğunu, davalının defter inceleme için tayin edilen günde defterlerini hazır etmediğini, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığını, davalı ikametgahının Nilüfer Bursa’da olması nedeniyle ticari defter ve belgelerinin incelenemediğini, öte yandan davalının cevap dilekçesinde faturaları ve itiraz edilmediği hususunu beyan ve kabul ettiğini, takip konusu davacının davalıya 03/05/2017 tarihli …. navlun bedeli açıklamalı 1.546,00 TL 03/05/2017 tarihli …. nolu …. bedeli açıklamalı 227,74 TL olmak üzere 2 adet toplamda 1.773,74 TL fatura düzenlemiş olduğunu ve taşıma ve lojistik süreci bakımından yapılan teknik değerlendirmede ise, davalının gönderilen sıfatı ile taşıma süreci sonunda emir ve talimatlar verirken, yükü kabul ederken, gümrükçe onaylanmış işlem tesisine izin verirken, davacının taşıma bedelini ödemeyi üstlendiğini ve bu nedenle düzenlenen faturalara itiraz etmediğinin değerlendirildiğini, TTK m. 871gereği davalının düzenlenen fatura bedellerinden sorumlu olduğunu, esasen taşıma bedelinden sorumluluğun gönderene ait olduğunu, somut olayda gönderilenin malı kabul etmesi, davacının hapis hakkı kullanarak malı tutmamasının davalı tarafından itiraz edilmeksizin kabul edilen faturalar olduğunun gözetilmesi gerektiğini, takip tarihi itibariyle davacının 1.773,74 TL alacağını davalıdan talep edebileceğini, işlemiş faiz talebi açısından takip öncesi temerrüdün sabit olmadığını, takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edilebileceğini bildirmiştir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine, davacı tarafça iş bu itirazın iptali davası açıldığı, Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.773,74 TL alacağının bulunduğu, davalının defter inceleme için tayin edilen günde defterlerini hazır etmediği, davalının cevap dilekçesinde faturaları ve itiraz edilmediği hususunu beyan ve kabul ettiği, davalının gönderilen sıfatı ile taşıma süreci sonunda emir ve talimatlar verirken, yükü kabul ederken, gümrükçe onaylanmış işlem tesisine izin verirken, davacının taşıma bedelini ödemeyi üstlendiği, TTK m. 871gereği davalının düzenlenen fatura bedellerinden sorumlu olduğu, esasen taşıma bedelinden sorumluluğun gönderene ait olduğu ancak somut olayda gönderilenin malı kabul etmesi, davacının hapis hakkı kullanarak malı tutmamasının davalı tarafından itiraz edilmeksizin kabul edilen faturalar olduğunun kabul edilmesi gerektiği, takip tarihi itibariyle davacının 1.773,74 TL alacağını davalıdan talep edebileceğini, işlemiş faiz talebi açısından takip öncesi temerrüdün sabit olmadığını, takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edilebileceği ve İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra – inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerektiği, borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan olmadığı, inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu, bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerektiği, daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması gerektiği, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün gerektiği, öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı, açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda olması, alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun belirlenmesi nedeniyle icra tazminatının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Bakırköy … İcra Dairesi’nin…. icra sayılı dosyasındaki takibin DEVAMINA,
3-1.773,74 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 121,16 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 89,76 TL harcın davalıdan ALINARAK, Hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından yapılan ilk dava masrafı 62,80 TL, bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olan 1.170,15 TL olmak üzere toplam 1.232,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına 1.773,74 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır