Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/706 E. 2018/495 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/706 Esas
KARAR NO : 2018/495

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; dava dışı 3. Kişi ( davalının sigortalısı)….’a ait …. plakalı araç tarafından 15.10.2015 tarihinde …. . Şti’ne ait…. plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu …. plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi 3. Kişi …. Şti tarafından müvekkiline temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybının bağımsız eksper tarafından 4.150 TL ile 4.980 TL aralığında olacağının tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354 Tl ekspertiz ücreti ödendiğini, tarafınca davalıya 10.07,2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline de bir ödeme yapılmadığını beyanla kaza sebebiyle oluşan 4.150,00 Tl ile 4.980 TL değer kaybı için bunun tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354 TL olmak üzere toplam alacaklarının şimdilik 300 TL’sinin kaza tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiziyle, bu kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı KKTK 97 m. Uyarınca müvekkili sigorta şirketine başvurmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini talep ettiği, davanın temlik eden şirkete ihbarının gerektiğini, temlik sözleşmesinde hasar dosya numarası bulunmadığnıdan ve kaza tarihi belirtilmediğinden temlik sözleşmesinin geçerli olmadığını , müvekkili şirketin davacı tarafa 30.11.2016 tarihinde 1.957,00 TL hasar bedeli ödediğini, ayrıca davacı aracın daha önceden hasar uğramış ise değer kaybına yönelik taleplerin reddi gerekeceğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren zorunlu Mali Mesuliyet sigortası genel şartları ek kısmında değer kaybının teminat dışı bırakıldığını beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Sigorta Hukukundan Kaynaklanan araçtaki değer kaybı tazminatı isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davalı sigorta şirketinin ZMM sigortalısı olan ….’a ait …. plakalı aracın 10.07.2015 tarihinde davacıya temlik eden …. Şti’ne ait …. plakalı araca çarptığı ve hasarlanmasına yol açtığı, davacının da temlik alan sıfatıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMM sigortacısı olduğu hususu tartışmasızdır. Diğer yandan davacı araçtaki değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiğine dair araç malikince verilmiş temlikname sunmuştur.
Bilindiği üzere ZMM sigortası ile sigortalı olan araçta trafik kazasına bağlı oluşan değer kaybının ZMM sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu uygulamada kabul edilmektedir. Bu nedenle davacı temlik alan sıfatıyla ZMM sigortacısından değer kaybı tazminatı talep edebilir.
Davacının isteyebileceği değer kaybı tazminatı ve kusur yönünden bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; …. plakalı aracın sürücüsü …. Karayolları trafik kanununu 67/b, 84/1 ve …. olları Trafik Yönetmeliğinin 137/b, 157/12 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kazanın meydana gelmesinde asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu, …. plakalı aracın sürücüsü ….’nm ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı, kazanın oluşmasında alabileceği herhangi bir önlem olamayacağı, davalının sigortalı aracının kusuru oranında sorumlu olduğu, kaz başına maddi hasar teminat limiti 29.800 TL olduğu, davacı şirketin davalı sigorta şirketinden talep edebileceği tazminat miktan 1.750 TL değer kaybı bedeli ve 354 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplamda 2.104 TL+ faiz olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda her ne kadar 1.750 TL değer kaybı kanaatine varıldığı belirtilmişse de söz konusu rakamın nasıl bir hesaplama sonucu bulunduğunun rapordan anlaşılamadığı görülmekle yeni genel şartların yürürlüğe girdiği 01.06.2015 olduğu, kaza tarihinin 15.10.2015 olması ve poliçe düzenleme tarihi nazara alınarak açık ve denetlenebilir değer kaybı hesaplaması yapılması için dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek raporda dava konusu aracın çok yeni( 1ay 10 gün) ve kaza tarihine kadar 1.225 kilometrede olduğu, 1.225 kilometre katetmiş bir aracın 15.000 kilometre ( takribi 1 yılda yapılacak kilometre) katetmiş bir araca göre değer kaybı daha fazla olacağı için tebliğde tanınan takdiri hakkı kullanılarak boyanan parça yayısı 1 yerine 1,2 takdir edildiği, yapılan hesaplamanın yuvarlatılarak 1.750 TL değer kaybı takdir olduğu belirtilmiştir.
14/05/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ZMM Genel Şartlarından önceki Yargıtay uygulamalarına göre; aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, önceki hasarları, değişen parçaları vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki farka göre değer kaybı tespit edilmektedir. 14/05/2015 tarihinden sonra düzenlenen poliçelerle sigortalı araçların karıştığı kazalarda ise ZMM Genel Şartları ekindeki tabloya göre hesaplama yapılacağı uygulamada kabul görmektedir. Kaza tarihi ve özellikle sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi esas alındığında araçtaki değer kaybının ZMM Genel Şartları ekindeki tabloya göre hesap edilmesi gerektiği göz önüne alınarak bilirkişi raporunda yapılan değerlendirme ve hesaplama sonucuna itibar edilmiştir.
Davacı vekili 06.02.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında talep ettikleri 300 -TL alacak talebini “müspet zarar kapsamında, değer kaybına ilişkin 1.750,00-TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL’nin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkilime ödenmesine,” şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunmuştur. Davacı davalıya ihtarname çekmiş ve davalıya 10.07.2015 tebliğ edilmiştir. Bu tebliğ tarihinden 15 gün sonrası, yani 25.07.2017 tarihinde davalı sigorta şirketi temerrüde düştüğünden bu tarih itibariyle faiz istenebilir. İstenebilecek faiz ise araçlar ticari olmadığından yasal faizdir.
Davacı araçtaki değer kaybı alacağını belirlemek için özel olarak ekspertiz incelemesi yaptırdığını bildirerek 354,00 TL ekspertiz ücretinin de davalıdan tahsilini talep etmiştir. Her ne kadar ekspertiz giderlerinden davalı sorumlu ise de davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması, mahkemenin bu konuda zaten bilirkişi raporu alacak olması, araçtaki hasarların sigorta eksperi tarafından daha önce raporla belirlenmiş olması, buna rağmen alınan ekspertiz raporuna ödenen ücretin davacının kendi insiyatifi ödenmiş olması dikkate alındığında bu gideri davalıdan talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu kabul edilerek ne asıl alacak ne de yargılama gideri olarak kabulü mümkün bulunmamış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kabulü ile 1.750 TL değer kaybı tazminatının 25.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcının 119,54 TL’ye ikmali ile bakiye 63,14 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 25 TL ıslah harcının mahsubuna,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL Başvuru harcı, 31,40 Peşin harç, 25 TL ıslah harcı, 255 TL davetiye ve müzekkere gideri ile 900 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.242,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 1.750 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nın 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davanın miktarı itibariyle istinaf yolu kapalı olmak üzere kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 10/05/2018

Katip ….
E-İMZALI

Hakim ….
E-İMZALI