Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/668 E. 2019/320 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/668 Esas
KARAR NO : 2019/320

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2019
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında var olan ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin 22.11.2016 tarihinde müvekkili şirketten almış olduğu malların karşılığında müvekkiline borçlandığını, davalının alım satım işleminden kaynaklanan borcunu müvekkili şirkete zamanında ödeyemediğini müvekkili şirketin bu konuda anlayışla yaklaştığını, ekonomik durgunluğu göz önüne alarak davacıya ödeme konusunda baskı yapılmadığını, ancak borcun uzun zaman geçmesine rağmen ödenmeyince davalı şirket hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün….E sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrini tebellüğ ettiğini, davalının haksız ve mesnetsiz bir şekilde dilekçesindeki afaki iddialarla borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkiline karşı açılan iş bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğümün … E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 10.629,00 TL asıl alacak ve 372,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.001,16 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık icra takibine konu fatura nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, tarihi geçmiş olduğu iddia edilen ürünlerle ilgili süresinde ve usule uygun ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davalının icra takibindeki itirazında haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SMMM …. tarafından düzenlenen raporda, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde olduğu, davacı tarafın takibe ve davaya konu edilen 22.11.2016 tarihli, …. sıra numaralı ve 10.629,88 TL tutarlı faturayı defterlerine 22.11.2016 tarih ve …. numaralı yevmiye maddesinde kaydettiği ve davacının takip tarihi 14.04.2017 itibariyle davalıdan 10.629,96 TL alacaklı durumda olduğu, ancak davacı talebi 10.629,00 TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği, davalıya HMK 220-222 maddeleri çerçevesinde ihtaratta bulunulmasına rağmen inceleme katılmamış ve defter ibrazında bulunmamış olup, bu nedenle davacı tarafın cari hesap bakiyesini oluşturan faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup / olmadığı ve bu faturalardan dolayı davacıya borcunun bulunup / bulunmadığı hususuna ilişkin tespit yapmanın mümkün olmadığı, davacı tarafından sunulan mutabakat mektubuna göre takibe konu cari hesap bakiyesini oluşturan faturanın davalıya teslim edilmiş olduğu, davalının bu mutabakat mektubuna herhangi bir itirazının bulunmadığı, bu yöndeki hukuki değerlendirme ve nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, sunulan sevk irsaliyelerine göre davacı tarafından tabloda arz edilen bir kısım emtiaların davalıya teslim edildiği ve davalının bu malları teslim aldığını kabul ettiği. sunulan sevk irsaliyelerine göre davacı tarafından tabloda arz edilen bir kısım emtiaların davalıya tesliminin bu aşamada ispata muhtaç olduğu, davalının ayıp iddiasının bu aşamada ispata muhtaç olduğu, şartları oluşmadığından davacının faiz talebinin bu aşamada ispata muhtaç olduğu, bu tespitler ışığında; dosya kapsamına göre davacı tarafından teslimi gerçekleştirilen ve davalının da kabulünde olan ürünlerin toplamının KDV dahil 4.585,87 TL olması nedeniyle davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın 4.585,87 TL olabileceği, davacının talebinin mahkemece kabulü halinde ise davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 10.629,00 TL olabileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf icra takibine konu fatura içeriğindeki gıda ürünlerine davalıya satıp teslim etmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediği iddiasıyla davalı hakkında icra takibi yapılmış, davalı tarafça özetle faturaya konu malların teslim alınmadığı, sadece üç kalem mal teslim alındığı, ayıplı mal satıldığı için davacıya sözlü olarak müracaat edilmişse de davacının malları geri almadığı yönünde itirazda bulunmuş, cevap dilekçesinde de itirazlarını tekrar ederek davanın reddini talep etmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesine davalı taraf ticari defter ve belgelerini sunmamıştır. Davacının ticari defterlerinde dava konusu fatura kayıtlı olup, fatura içeriğinin teslim edildiğini davacının ispat etmesi gerekir. Bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak tespit edildiği üzere, dava konusu fatura iki adet irsaliyeye dayanmaktadır. … numaralı sevk irsaliyesindeki 3 kalem malların teslimini davalı taraf da kabul etmiş, davalının teslim alınan ürünlere ilişkin ayıp iddiası ispatlanamadığı gibi süresinde ayıp ihbarı yapıldığına ilişkin bir delil de sunulmamıştır. Diğer … numaralı sevk irsaliyesinde teslim alan isim ve imzası bulunmadığından ayrıca ispatının gerektiği anlaşılmıştır. Bu amaçla dava konusu faturanın davalı tarafça BA formunda vergi dairesine bildirilip bildirilmediğinin tespiti için vergi dairesine müzekkere yazılarak BA formları celbedilmiştir. Yapılan incelemede dava konusu faturanın ilgili olduğu 2016/11 dönemi BA formunda davalı tarafından davacı adına 1 adet fatura için 9.768,00 TL alım bildiriminde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacının yevmiye kayıtlarına göre 2016 Kasım döneminde davacının davalıya sadece dava konusu faturayı düzenlediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere BA formlarında vergi dairesine yapılan bildirilerde fatura bedeli KDV dahil edilmeden bildirilmektedir. Buna göre davalının BA formlarında bildirilen faturanın dava konusu fatura olduğu sonucuna varılmış, böylece davacının dava konusu fatura içeriğinin tümünü davalıya teslim ettiğini ispatladığı kanaatine varılmıştır. Bunun yanında davacı tarafça sunulan mutabakata davalının açık itirazı bulunmadığı da değerlendirildiğinde davalının itirazının yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın asıl alacak üzerinden kısmen kabulüne itirazın asıl alacak üzerinden iptaline takibin devamına, davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kısmen kabulüne, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın % 20’si oranında 2.125,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar ve ilam harcının 726,06 TL’ye ikmali ile bakiye 544,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılmış olan 31.40 TL peşin harç ve 150,11 TL tamamlama harcının mahsubuna,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL BVH, 31,40 TL PH , 150,11 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 212,91 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 778,85 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 752,50 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı kendini kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı kendini kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 372,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- 6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avanslarının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılan
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/03/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı