Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/650 E. 2018/1013 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/650 Esas
KARAR NO : 2018/1013

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2017
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
Mahkememizde açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile takibe dayanak olan 10/08/2016 tarihli 52.000,00 TL bedelli çekin belge niteliğinde olmadığını, çek niteliğinde olmayan iş bu belgelere dayanarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmasının kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirketin 20.000,00 TL ile 100.000,00 TL arasındaki borçlanmaları için yönetim kurulundan 3 kişinin imzasının olması gerektiğini, dilekçeleri ekinde sundukları, T.C Kadıköy ….. Noterliği 04/11/2014 tarih …… yevmiye numaralı imza sirkülerinde bunun açıkça görüldüğünü, 29 Eylül 2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde müvekkili şirketin 09/09/2014 tarihli …… kararın ilan edildiğini, sicil kayıtlarını aleni olup iki imzanın bulunması takip dayanağının belgeye çek vasfı kazandırmayacağını, bununla birlikte takip dayanağı belgenin arkasına bakıldığında banka tarafından eksik imza olması nedeniyle ödeme yapılmadığını, bu bakımdan belgenin arkasında bu şekilde bir kayıt varken davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak iş bu dava konusu takibi açtığını, takip dayanağı belgelerin çek vasfında olup olmadığının icra müdürü tarafından kontrol edilmesinin yasal zorunluluk olduğunu, çek vasfında olmayan belgelere dayanarak müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmasının yasaya açıkça aykırı olduğunu, Yargıtay ……. H.D. 16/02/1990 tarih ….. karar sayılı kararında; “Davacı ……. Şirketin iki yöneticinin müşterek imzası ile borç altına sokulabileceğinin ana sözleşme ve ibraz olunan imza sirkülerinden anlaşılmasına, TTK 321/3 maddesi gereğince de tek imzalı cironun yoklukla malul bulunmasına, bu durumun herkese karşı ileri sürülebileceğine göre, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin reddi gerekir” denildiğini belirterek “takibe konulan 10/08/2016 keşide tarihli 52.000,00 TL bedelli çek vasfını taşımayan belgeden” borçlu olmadığının tespitini, takipte bulunan alacaklı olarak görünen davalıın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, takip nedeniyle müvekkilin telafisi imkansız zararlar ile karşılaşma ihtimali fazla olduğundan takibin münasıp bir teminat karşılığında durdurulmasını mümkün olmadığı takdirde dosyaya yatan paranın alacaklı olarak gözüken tarafa ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile kanunda belirtilen istisnalar haricinde kural olarak imza yetkililerinin şirket temsil yetkisi sınırlandırılamayacağını, böylelikle şirket ile işlem yapacak üçüncü kişilerin korunmakta olduğunu, kanunda belirtilen istisnaları aşacak şekilde temsil yetkisinin sınırlandırılması, bu sınırlandırma ticaret sicilinde tescil ve ilan ettirilse dahi, şirketle işlem yapan iyi niyetli kişileri bağlamamakta olup bu sınırlamalar ancak temsil yetkisine getirilen sınırlamayı bilen kişiler bakımından etki doğuracağını, nitekim davalı taraf, davacının iddialarının doğru olduğunu düşünse dahi, senette şirketi temsile yetkili 2 ortağın olması ve bu durumun ticaret sicil gazetesinde yayınlanması ve de temsil yetkisine haiz kişilerden ikisinin imzasının bulunmasına rağmen diğer bir ortağın imzasının olmaması sebebiyle şirketin borçlu konumunda bulunmayacağına yönelik iddiaların açık ve net bir şekilde kötü niyetli ve beyhude bir çaba olduğunu, zira şirketi temsil yetkisine sahip 2 ortak imza atmak suretiyle senet düzenlerken açık bir şekilde, şirket adına hareket etmekte olup senette 3.kişi konumunda bulunan müvekkil …’ın bu hususu bilmesinin de mümkünatının bulunmadığını belirterek, davacının haksız ve kötü niyetli bir şekilde dava açmasından dolayı alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine ve davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ikame edilen işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar usule uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmamış, cevap dilekçesi de sunmamışlardır.
Davalı … ….’a tebligat yapılamamış olup, Davacı vekili 23.05.2018 tarihli dilekçesi ile davalı … ile ilgili davalarını atiye bırakma talep dilekçesi gönderdiği görülmüştür.
Bakırköy….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosya suretinin tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında davalı alacak … tarafından davacı borçlu ve diğer davalılar hakkında dava konusu çek nedeniyle 52.000 TL çek, 346,19 TL işlemiş faiz, 104,00 TL çek komisyonu, 5.200,00 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 57.650,19 TL üzerinden takip yapıldığı, takip konusu çek incelendiğinde keşidecisinin davacı ….. Ve Tic. A.Ş. , lehtarının davalı …… Ve Tic. Ltd. Şti. Cirantaların sırasıyla ……, ……. Tic Ltd. Şti. , … oldukları anlaşılmıştır.
Davacı şirketin temsil ve ilzamına ilişkin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, 29/09/2014 tarihli ticaret sicili gazetesine göre, davacı şirketin yönetim kurulu başkanlığında…., başkan yardımcılıklarına …. ve…., üyeliğine ise….’un seçildiği, şirketin her tür harcamalarında 20.000,00 TL’ye kadar başkan, başkan yardımcısı ve üyeler herhangi ikisini 20.000 – 100.000,00 TL arası olan miktarlarda herhangi üçünü 100.000,00 TL ve üstü harcamalarda tüm yönetim kurulu üyelerinin müşteret imzalarının aranacağının belirtildiği anlaşılmıştır. Oysa takip konusu çek şirketin kaşesi üzerine atılmış iki imzayla ciro edilmiştir. Miktar itibariyle üç imzayla ciro edilmesi gerekmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senedine davayı yolla davacı ve çekteki diğer sorumlular aleyhine başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, istirdat istemi bulunmamaktadır. Davacı yan, çekin müvekkilinin elinden isteği dışında çıktığını ve cirodaki imzaların eksik olduğunu ileri sürmektedir.TTK’nun 659 ve 825. Maddeleri uyarınca, borçlu senedin geçersizliğine veya senedin metninden anlaşılan def’ileri ile alacaklı her kimse ona karşı şahsen sahip olduğu defileri ileri sürebilir. Öte yandan TTK’nun 801. Maddesine göre, muhatabın çekin ödenmesi sırasında ciroların sıhhattini kontrol yükümlülüğü bulunmaktadır. Kıymatli evraktan kaynaklanan bir borç, ancak senedin teslimi ve senet aslındaki cirolardan hak sahibi olduğu anlaşılan bir kişiye ödenir. Bu durumda, kıymetli evraka dayalı bir hakkı devir alan kişi, kendisinden önceki ciro silsilesinin düzgün olup olmadığını denetleyerek senedi iktisap etmekle yükümlüdür. Bu kapsamda imzaların istiklali ilkesine göre, çekte geçerli bir imzası bulunmayan kişi çek nedeniyle sorumlu olmamasına rağmen diğer imza sahipleri ile keşidecinin sorumlulğunun süreceği kuşkusuzdur.
Yargıtay …… Hukuk Dairesinin…. Esas, ….. Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, temsil ve ilzama ilişkin bu tür hususlar kamu düzenine ilişkindir. Şirketin ticaret sicilinde ilan edilen temsil durumuna göre çift imza ile temsil ve ilzam edileceği ilan edilmiş olup, iktisap anında çekteki ciro zincirinin kopuk olup olmadığının iktisa eden taraından denetlenmesi gerekir. Dava konusu çekin bedeli itibariyle davacı şirketin iki imza ile çek nedeniye borçlandırılması temzil yetkisinin kapsamına göre mümkün olmamasına göre mahkememizce başka bir araştırma yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilerek davacı yanın çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davalı …… Şirketi hakkında dava konusu çekin de bu…..en iş bu davanın da derdestlik söz konusu olduğu anlaşılmakla derdestelik dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı ……. Ahşap San. Tic. Ltd. Şti. Ne karşı açılan davanın HMK’nun 14/1 -(ı) maddesinde düzenlenen derdestlik dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Diğer davalılara karşı açılan davanın kabulüne, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayıl icra dosyasında takibe konulan 10/08/2016 keşide tarihli 52.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 3,5522 TL harçtan, peşin alınan 888,03 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.664,09 -TL eksik harcın davalılar …, … ve …. Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 919,43 TL, tebligat ve müzekkere gideri 295,30 TL olmak üzere toplam 1.214,73 -TL nin 1.186,73 TLsi’nin davalılar …, … ve ….. San. Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,….. .. Şti ile ilgili 28 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 6.070,00 -TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve ….. Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
15/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır