Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/61 E. 2018/371 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/61 Esas
KARAR NO : 2018/371

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2015
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine İstanbul … Asliye ticaret Mahkemesinde açılan ve bu mahkemece verilen … Esas … Karar sayılı 02/12/2016 tarihli yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzii edilen iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma Temmuz 2012 yılının 6. Ayının başından 2014 yılının 5.ayının sonuna kadar adres kısmında belirtilen iş merkezinin elektriğini davalı firmadan temin ettiğini, müvekkilin aboneliknumarası ise … olduğunu, Kamuoyunda kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli. persone[ sayaç okuma bedeli, iletişim sistemleri kullanım bedeli, TRT payı, enerji fonu vs. olarak adlandırılan ve son dönemde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun verdiği karar ile iadesijündeme gelen bedellerin iadesîlçin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kısmi alacak davası açtıklarını, fazlaya ilişkin haklarımızı talep etme ve tespit edilen bedel üzerinden harcı tamamlama hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik dava dilekçesinde belirtilen tüketim aralığı için 10.000,00-TLyi davalıdan alınarak müvekkile ödemesini, tahsil tarihinden itibaren en yüksek avans faizi işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;görev yönünden itirazlarının olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın … A.Ş ye ihbar edilmesi gerektiğini, davanın öncelikle görev ve husumet yönünden reddi gerektiğini, usul itirazlarının yerinde görülmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesi gerekitğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DAVA ;davalının davacıdan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli , sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedellerinin haksız olarak tahsil edildiği iddiasına dayalı söz konusu bedellerin iadesi istemine ilişkindir.
İstanbul … Asliye ticaret Mahkemesinin 02.12.2016 tarih … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda elektrik mühendisi … tarafından sunulan raporda, davacının … nolu aboneliğine ait dava dosyasına sunulmuş olan her bir fatura bazında tablo halinde-belirtildiği üzere, davalı … A.Ş. tarafından, dava konusu dönemde, davacıdan tahsil edilen ve davacının talebi olan dava konusu kalemlerin tutarlarının; 06/2012-05/2014 kayıp kaçak bedeli 25.236,14 TL, 06/2012-05/2014 dağıtm bedeli 20.189,02 TL, 06/2012-05/2014 iletim bedeli 5.514,70 TL , 06/2012-05/2014 sayaç okuma bedeli 11,04 TL ve 06/2012-05/2014 Perakende Satış Hizmet Bedeli 0,00 TL olmak üzere toplam 50.950,90 TL olduğu, davalı tarafından dava konusu dönemde, davacıdan tahsil edilmiş vc davacının talebi olan dava konusu Bedellerin, o dönem itibariyle geçerli olan EPDK snın düzenleyici işlemlerine uygun olduğu ve davalının söz konusu tutarları EPDK Kurul kararları gereği tahsil etliği, tahsil edilen faturalardaki dava konusu kalemlerin birim fiyatlarının, rapor içeriğinde de faturalar bazında tablolar halinde belirtildiği üzere, her fatura döneminde, davacının tarife grubuna ait EPDK tarafından yayınlanmış olan Ulusal Tarife Birim fiyatlarına uygun olarak faturaya yansıtılmış olduğu, 6719 sayılı Torba Yasa ile yapılan değişiklikle 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kamınu’nun 17. Maddesinin 10, fıkrasında “Kurum taraftndan getir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere İlişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” şeklinde düzenleme getirildiği, bu itibarla değerlendirmenin bu çerçevede kalması gerektiği, 6719 sayılı Torba Yasanın Geçici 20 inci maddesinde “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış otan Her türlü ilamsız İcra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmü bulunduğu, Yeni düzenleme ile getirilen hükümlerin geçmişe etkili oldukları kabul edildiğinde, söz konusu tutarların hukuka uygun olarak alındığı sonucuna varmak gerekecegi, davacının dava konusu ettiği ve talepte bulunduğu TRT Payı, Enerji Fonu ve Diğer Bedellerin (Belediye (Elektrik) Tüketim Vergisi – BTV), elektrik abonelerinden tahsilinin yasal dayanağı; rapor içeriğinde ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, davalının davacı adına dava konusu dönemlerde düzenlemiş olduğu faturalarda, bu bedellerin yasalara ve yasalarda belirtilen oranlara uygun olarak davacıdan tahsil edilmiş olduğu belirtilmiştir.
Dava tarihinden sonra 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ‘un Geçici 19. maddesi ” Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe giren mevcut yönetmelik , tebliğ ve Kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. ” Geçici 20. Maddesi ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım , sayaç okuma , perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurma hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır ” hükümleri getirilmiştir.
Söz konusu yasa maddeleri ile, 6719 sayılı yasa yürürlüğe girmeden evvel açılmış olan dağıtım , sayaç okuma , perakende satış hizmeti , iletim ve kayıp kaçak bedellerine ilişkin davalarda 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinin uygulanacağı belirtilmiş olup, 6446 sayılı yasanın değişik 17. maddesinde ise söz konusu bedellerin tahsil edilmesinin haklı olduğu yasal hale getirilmiştir. Geçici 19 ve 20. maddeler uyarınca yasanın geçmişe etkili olmak üzere uygulanacağı tartışmasız hale gelmiştir.
6719 sayılı Kanunda yer alan söz konusu düzenlemelerin anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla aynı mahiyetteki davalarda başkaca mahkemelerce Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulunulmuş, fakat 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda yapılan değişikliğin anayasaya aykırılığı iddiaasıyla yapılan başvuru da Anayasa Mahkemesi tarafından 15.02.2018 tarihli kararla ilgili hükümlerin iptal talebi reddedilmiştir. Böylece yürürlükte olan, 6719 sayılı yasanın Geçici 20. Maddesine göre dava 6719 sayılı yasa ile değişik 6446 sayılı yasa hükümlerine göre değerlendirilerek sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekilinin dava konusu bedellerin haksız ve hukuka aykırı alındığı iddiasıyla açmış olduğu iş bu davada, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Geçici 19 , 20. Maddeleri ve Geçici 21. Maddesi ile değişik 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesi ile söz konusu bedellerin tahsil edilmesinin haklı olduğu yasal hale geldiğinden ve bu davalarda mahkemelerin yetkisi kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı hale getirildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmek gerekmiştir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 28.06.2017 tarih … Esas – … Karar ; 16.06.2017 tarih … Esas- … Karar; 28.06.2017 tarih … Esas- … Karar ; 23.06.2017 tarih … Esas- … Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır. ) Her ne kadar dava konusu bedeller 6719 sayılı yasa ile yasal hale gelmiş ise de dava tarihinde geçerli olan Yargıtay içtihatlarına göre davacı dava açmakta haklı bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 331. Maddesi ” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmünü taşımaktadır. Yargılama giderlerine ilişkin bu madde 1086 sayılı HUMK’nun 425. Maddesinde sadece iki durum için yani sınırlayıcı şekilde düzenlenmiş iken yeni getirilen 6100 sayılı HMK’nun 331. Maddesi ile davanın konusuz kalmasına yol açan tüm haller için düzenlenmiştir. Keza Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 gün, …. E., … K. Sayılı ilamında ” Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine ” hükmedilmesi gerektiği de düzenlenmiştir.
Somut davada; dava açıldığı tarihte davacının, dava açmakta haklı olduğu, HMK’nun 331. Maddesi ve Yargıtay HGK’nin yukarıda yazılı içtihadı dikkate alındığında yargılama harç ve giderinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar ve ilam harcı olan 35,90 TL’nin peşin yatırılan 170,78 TL’den tenzili sonucu fazla yatırılan 134,88 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL PH, 35,90 TL karar ve ilam harcı ve 191,90 TL d avetiye ve müzekkere gideri ile 700 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 955,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair , davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 12/04/2018
Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı