Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/528 E. 2018/1144 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/528 Esas
KARAR NO : 2018/1144

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2017
KARAR TARİHİ : 24/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket ile davalı şirket arasında toplamda….19 adet plastik borunun KDV dahil 18.437,76-TL bedel karşılığında satışı konusunda anlaşma yapıldığını, yapılan anlaşma kapsamında toplam….19 adet plastik borunun davalı şirketin yetkilisi ….’e kaşe ve imza karşılığı teslim edildiğini, teslimat işlemine ilişkin tutulan tutanağın iki tarafın yetkilileri tarafından imzalandığını, teslimata ilişkin düzenlenen 12.12.2016 tarihli…. nolu 18.437,76 TL bedelli faturanın 24.12.2016 tarihinde davalı şirket tarafından tebliğ alındığını, ancak davalı şirketin faturanın tebliğine rağmen uzun süre fatura bedelini ödemediğini ve yapılan tüm uyarılara rağmen herhangi bir ödeme yapmaması üzerine davalı şirket aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve dayanaksız bir biçimde icra dosyasına itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı şirketin mallarını kaçırması ve sonuçta alacak tahsil edilemeyerek takibin sonuçsuz kalmasını engellemek için borçlunun mallarını kötü niyetle devretmesini önlemek adına davalı şirketin borca yetecek kadar malvarlığı hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, borçlu davalı şirket tarafından icra dosyasına haksız ve kötüniyetle yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, davalı şirket aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirket tarafından borca konu edilen tesisat borularının davacı şirketten satın alınmadığını, böyle bir ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, ancak müvekkili şirket ile dava dışı …. İnşaat Malzemeleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde …. firmasının müvekkili davalı şirkete borçlandığını, anılan borçlara ilişkin müvekkili davalı şirket tarafından …. aleyhine bir çok icra takibi ve dava başlatıldığını, davaya konu edilen malların dava dışı …. isimli firma tarafından davacı şirketten satın alındığını, davacı tarafından dava konusu edilen faturaya ilişkin malların davacıya ait olmayıp tamamının …. isimli firmaya ait mallar olduğunu, bu alım satış işlemine ilişkin davacı şirket tarafından dava dışı …. şirketine 22/07/2016 düzenleme tarih ve …. seri nolu sevk irsaliyesi düzenlendiğini, iş bu sevk irsaliyesi ve irsaliyeye konu malların …. adına teslim alınırken tutanak da tanzim edildiğini, sevk irsaliyesine konu edilen malların tamamının …. firmasının talimatı ile müvekkili şirketin …. lindeki deposuna teslim edildiğini, bahse konu malların …. firmasının bu talebi doğrultusunda …. adına teslim alındığını, davacı tarafa ait ticari defter kayıtlarından ve davacı taraf ile dava dışı …. firması arasındaki kayıtlar incelendiğinde taraflar arasındaki iş bu alışverişin tespit edilebileceği kanaatinde olduklarını, gereği halinde teslimat sırasında hazır bulunan tarafların da tanık olarak dinlenebileceğini, dava dışı …. isimli firmanın işlerinin kötü durumda olması ve müvekkili davalı şirkete olan borçları sebebiyle müvekkili davalı şirketi aradığını ve kendisinin, iş bu davada davacı taraf olan …. firmasından satın aldığı ancak işlerinin bozulması sebebiyle kullanamadığı mallarının bulunduğunu, bu malları eğer kabul edilirse müvekkili davalı şirkete hurda fiyatı üzerinden satmak istediğini beyan ettiğini, ve bu beyanın kabul edilmesi üzerine, dava konusu malların davacı tarafından …. isimli firmaya satıldıktan sonra iş bu malların …. şirketi tarafından müvekkili davalı şirkete hurda olarak satıldığını, iş bu mallar halihazırda davacı şirket tarafından dava dışı …. şirketine 22.07.2016 düzenleme tarih ve …. nolu sevk irsaliyesi birlikte müvekkili davalı şirket deposuna teslim edilen mallar olduğunu, bu sepele davacı şirketin bu davayı açmakla talep etmiş olduğu alacağın muhatabının müvekkili dava şirket olmadığını dava dışı …. İnşaat Malzemeleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. Olduğunu bu hususun davacı şirket tarafından açıkça bilinmesine rağmen, dava dışı …. isimli şirketin hali hazırda ödeme güçlüğü içerisinde olması ve hatta ticari faaliyetlerini durdurmuş olması ve hakkında çok sayıda icra takibi başlatılmış olması sebepleriyle bu firmadan alacağını tahsil edemeyeceğini düşündüğü için kötü niyetle hareket edilerek icra takibi başlatıldığını, icra dosyasının haksız olması nedeniyle müvekkili davalı şirket tarafından icra dosyasına yapılan itirazların haklı olduğunu, davacının icra takibi yapmak ve iş bu davayı açmak konusundaki kötü niyeti sebebiyle davacı aleyhine takibe konu alacağın %20 sinden az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına, vekalet ücreti ile yargılama gider ve masraflarının davacı tarafa yükletilmesini ve İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kabulüne karar verilmesini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası istenilmekle dosya sureti uyap sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 18.437,76 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibinde bulunmuş, süresinde itiraz ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 30/04/2018 günü mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla; bilirkişinin 08/06/2018 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın 2016 ve 2017 yılları yasal defterlerinin birbirini doğruladığını, kanunlara uygun şekilde tutulduğunu, tüm ticari defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, defterlerin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının yapılmış olduğunu, 2017 yevmiye defterinin kapanış onayının henüz yapılmamış olduğunu (TK md. 64/111) nazara alındığında davacı tarafın 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin (HMK md. 222) sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğunu, diğer taraftan davacı tarafça ibraz edilen sair vesaikin, muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtları, muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakların VUK. M 229, 230, 231, 232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiğini ve davacı lehine delil niteliklerinin bulunduğunu, davacı defterlerinde 27.01.2017 takip tarihi itibari ile davalının 18.437,76 TL borcunun olduğunu, davacının iş bu davaya konu malları öncelikli olarak dava dışı firma adına tanzim ettiğini, sonrasında ise söz konusu faturanın dava dışı firma tarafından iadesinin yapıldığını, davalı defterlerinde ise davacı taraftan herhangi bir mal ve hizmet alındığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığını, diğer bir ifade ile 27/01/2017 takip tarihi itibari ile davacı tarafın herhangi bir hak ve alacağının olmadığını, dava dışı …. İnş. Malz. San.ve Tic. Ltd. Şti. iade faturası sonrasında iş bu irsaliye içeriği malların davalı adına 12.12.2016 tarihinde fatura edildiğini, davalı adına tanzim edilen faturada 12/12/2016 irsaliye tarihi ve …. irsaliye numarasının verildiğini ancak iş bu tarihte davalı adına yapılan herhangi bir teslime ilişkin vesaikin sunulmadığının tespit edildiğini beyanla; davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı yasal defterlerinde 27.01.2017 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 18.437,76 TL ‘si olduğunu, davalı defterlerinde ise davacı tarafın herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafça tanzim edilen sevk irsaliyesinin dava dışı …. İnş. Malz. San. Ve Tic. Mtd. Şti. adına düzenlenmiş olduğunu, yine irsaliyeye ekli tutanakta da malın dava dışı …. İnş. Malz. Ve Tic. Ltd. Şti adına teslim alındığının yazılı olduğunu, davacı tarafça öncelikli olarak dava konusu ürünlerin dava dışı …. İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına 15/11/2016 tarihinde fatura edildiğini ve sonrasında ise dava dışı …. İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin 21/11/2016 tarihinde iade faturasının kabulünün yapılarak dava dışı …. İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. hesabına alacak kaydının yapılmış olduğunu, açıklanan tüm bu sebeplerden ve rapor içeriğinde ki tespitler dikkate alındığında davacı tarafın takibe konu ettiği fatura içeriği ürünleri davalı tarafa (davalı adına) teslim ettiğine dair herhangi bir vesaik bulunmadığını, bu itibarla fatura içeriği malların bedelini davalı taraftan talep edemeyeceğinin kabulünün gerekeceğini, Mahkememizce davacının dava dışı firma adına tanzim ettiği irsaliye içeriklerinin davalı tarafça teslim alınması dolayısıyla sorumlu tutulması gerektiğine kanaat getirilmesi halinde 27/01/2077 takip tarihi itibari ile fatura bedeli 18.437,76 TL’si asıl alacaklı olabileceğini, davacı tarafça talep edilen %20 oranında icra inkar tazminatının ve davalı tarafça talep edilen %20 oranında kötüniyet tazminatının mahkememizin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış bilirkişi raporu ve tarafların beyanları nazara alındığında davacı ile davalı arasında dava konusu uyuşmazlık ile ilgili doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, davacı tarafından sunulan belgelerin muhatabının dava dışı …. İnş. Malz. San.ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, davacı açmış olduğu dava ile davalıya aralarındaki sözleşme gereğince ….19 adet plastik borunun tesliminin gerçekleştirildiği iddiası ile düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini belirterek tahsilini talep ettiği, alınan bilrikişi raporu, ibraz edilen deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının kesmiş olduğu faturalarınn defterlerinde kayıtlı olduğu ancak fatura düzenlenmesinin mal ve hizmetin sunulduğuna dair kesin bir delil oluşturmayacağı, ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının düzenlemiş olduğu fatura konusu malların tesliminin yapıldığını ispat etmesi gerektiği, sunmuş olduğu delillerle bu yöndeki iddiasını ispat edemediği, davacı tarafın takibe konu ettiği fatura içeriği ürünleri davalı tarafa (davalı adına) teslim ettiğine dair herhangi bir vesaik bulunmadığı,davacı tarafça öncelikli olarak dava konusu ürünlerin dava dışı …. İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına 15/11/2016 tarihinde fatura edildiğini ve sonrasında ise dava dışı …. İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin 21/11/2016 tarihinde iade faturasının kabulünün yapılarak dava dışı …. İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. hesabına alacak kaydının yapılmış olduğu, iade faturası sonrasında davalı adına malların fatura edildiği ancak davalı adına yapılmış teslimin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerken 35,90 TL harçtan peşin alınan 314,88 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 278,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince 2.212,53 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, tarafların yüzüne karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır