Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/527 E. 2018/182 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/527 Esas
KARAR NO : 2018/182

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 06/04/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının sigortalısı olan… plakalı araç tarafından 09.10.2015 tarihinde …’na ait … plakalı araca çarpmak suretiyle trafik kazası meydana geldiğini, temlik edenin aracında oluşan değer kaybının eksper tarafından tespit edildiğinin, en az 2.900 TL değer kaybının meydana geldiğini, temlik eden aracında oluşan değer kaybı alacağını TBK hükümleri uyarınca ekte sunulan temlik belgesi ile müvekkiline temlik edildiğini, tarafınca davalıya 18.05.2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayıl kanunun 97. maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasında yatırılmasın bildirilmiş olmalarına rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme de yapılmadığını beyanla değer kaybı için 2.900 TL ve bunun tespiti için ekspertiz ücreti masrafı olarak 354 TL olmak üzere toplam 3.254,00 TL tutması beklediği alacağının şimdilik 654 TL’sinin ( 354 TL tutarındaki kısmı ekspertiz ücreti ve 300 TL tutarındaki kısmı şimdilik değer kaybı alacağı olmak üzere ) ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu talebin belirsiz alacak olarak açılmasının usul hukukuna aykırı olduğunu, öncelikle davacı tarafından eksik harç ihtimalinin yapılarak talep edilen alacağın belirli alacak davasına çevrilmesinin gerektiğini, …. plakalı aracın müvekkili şirkete …. nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirket tarafından …plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli için anlaşmalı servis yedek parça tedariki için toplam 7.973,78 TL hasar tazminatı ödemesi yaptığını, iddia edilen değer kaybı tutarının fahiş olduğunu, … plakalı aracın bu kazadan evvel karıştığı 22.11.2013 tarihli trafik kazası mevcut olup, 22.11.2013 tarihli kazada oluşan hasarı nedeniyle değer kaybı oluşmadığını, davacı tarafından değer kaybı talebine yönelik olarak müvekkili şirkete hasar ihbarına bulunulmadığını , değer kaybı için temerrüt oluşmaması nedeniyle kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, Sigorta Hukukundan Kaynaklanan araçtaki değer kaybı tazminatı isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davalı … şirketinin ZMM sigortalısı olan …’e ait … plakalı aracın 09.10.2015 tarihinde davacıya temlik eden …’na ait … plakalı araca çarptığı ve hasarlanmasına yol açtığı, davacının da temlik alan sıfatıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı … şirketinin kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMM sigortacısı olduğu hususu tartışmasızdır. Diğer yandan davacı araçtaki değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiğine dair araç malikince verilmiş temlikname sunmuştur.
Bilindiği üzere ZMM sigortası ile sigortalı olan araçta trafik kazasına bağlı oluşan değer kaybının ZMM sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu uygulamada kabul edilmektedir. Bu nedenle davacı temlik alan sıfatıyla ZMM sigortacısından değer kaybı tazminatı talep edebilir.
Davacının isteyebileceği değer kaybı tazminatı ve kusur yönünden bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Mahkememizce dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda makina mühendisi … tarafından düzenlenen raporda, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’nun ve … piaka numaralı otomobil sürücüsü …’nın tamamen kusursuz olduğu, … plaka numaralı otomobilin sürücüsü ..’in % 100 oranda asli ve tam kusurlu olduğu, … plaka numaralı, 2010 model, … tip, … marka otomobilin 11.05.2010 trafiğe çıkış tarihinden 09.10.2015 kaza tarihi itibarıyla yaklaşık 5.5 yıl yaşında oluşu ve 68.001 km. yapmış olması, ayrıca otomobilin uyuşmazlık konusu trafik kazasından öncesinde, 22.11.2013 tarihinde, saat 16:50 itibarıyla meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında ““Sol altta kapı”” parçasının hasar gördüğü dikkate alınarak, otomobilin 09.10.2015 tarihinde karıştığı uyuşmazlık konusu maddi hasadı trafik kazasından önce ortalama 29.000,00.-TL olduğu tespit edilen 2. el piyasa rayiç değeri ile otomobilin yukarıda belirtilen hasarı kaporta parçaları, değiştirilip / onarılıp / boyandıktan sonraki 26.500.-TL olan 2. el piyasa rayiç değeri de dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında, otomobilin uğradığı gerçek değer kaybının takdiren 2.500.00.-TL olarak piyasa rayiç değerlerine uygun ve kadri marufunda olacağı, davalı …Ş.’nin oluşan 2.500 değer kaybı bedelinden 28.02.2015 ila 28.02.2016 tarihleri arasında geçerli ve … numaralı Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi kapsamında ve limiti dahilinde sorumluluğu bulunduğu belirtilmiştir.
14/05/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ZMM Genel Şartlarından önceki Yargıtay uygulamalarına göre; aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, önceki hasarları, değişen parçaları vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki farka göre değer kaybı tespit edilmektedir. 14/05/2015 tarihinden sonra düzenlenen poliçelerle sigortalı araçların karıştığı kazalarda ise ZMM Genel Şartları ekindeki tabloya göre hesaplama yapılacağı uygulamada kabul görmektedir. Kaza tarihi ve özellikle sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi esas alındığında araçtaki değer kaybının Yargıtay uygulaması değer kaybı hesap şekline göre hesap edilmesi gerektiği göz önüne alınarak bilirkişi raporunda yapılan değerlendirme ve hesaplama sonucuna itibar edilmiştir.
Davacı vekili 19/01/2018 tarihli ıslah dilekçesinde; dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında talep ettikleri 645,00-TL alacak talebini “müspet zarar kapsamında, değer kaybına ilişkin 2.500,00-TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL’nin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkilime ödenmesine,” şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunmuştur. Davacı davalıya ihtarname çekmiş ve davalıya 19/05/2017 tebliğ edilmiştir. Bu tebliğ tarihinden 15 gün sonrası, yani 03/06/2017 tarihinde davalı … şirketi temerrüde düştüğünden bu tarih itibariyle faiz istenebilir. İstenebilecek faiz ise araçlar ticari olmadığından yasal faizdir.
Davacı araçtaki değer kaybı alacağını belirlemek için özel olarak ekspertiz incelemesi yaptırdığını bildirerek 354,00 TL ekspertiz ücretinin de davalıdan tahsilini talep etmiştir. Her ne kadar ekspertiz giderlerinden davalı sorumlu ise de davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması, mahkemenin bu konuda zaten bilirkişi raporu alacak olması, araçtaki hasarların sigorta eksperi tarafından daha önce raporla belirlenmiş olması, buna rağmen alınan ekspertiz raporuna ödenen ücretin davacının kendi insiyatifi ödenmiş olması dikkate alındığında bu gideri davalıdan talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu kabul edilerek ne asıl alacak ne de yargılama gideri olarak kabulü mümkün bulunmamış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
1- Davanın kabulüne, 2.500 TL değer kaybı bedelinin 03.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcının 170,77 TL’ye ikmali ile bakiye 101,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 38 TL ıslah harcının mahsubuna,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL BVH, 31,40 PH, 38 TL ıslah harcı , 139,85 TL davetiye ve müzekkere gideri ile 700 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 940,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davanın miktarı itibariyle istinaf yolu kapalı olmak üzere kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/03/2018
Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI