Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/486 E. 2018/497 K. 11.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/486 Esas
KARAR NO : 2018/497

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Brezilya’ya gitmek için davalı firmadan İstanbul, Madrid, buradan hareketle Portekiz Lizbon ve Brezilya Natal aktarmalı olarak gidiş ve aynı şekilde aktarmalı dönüş biletleri aldığını, gerekli kontroller yapılarak İspanya’ya gitmek üzere uçağa bindiğini, Madrid’e indiğinde hudut karakolu emniyet görevlileri tarafından geçici oturma izni veya vizeye sahip olmama nedeniyle alıkonulduğunu, burada zor koşullarda bekletildiğini ve sınır dışı edildiğini, Madrid uçağına binerken bagaj bölümüne verdiği ve içerisinde kıyafet ve aksesuar gibi numuneler ile şahsına ait eşyaları bulunan iki adet valizin Türkiye’ye döndüğünde kendisine verilmediğini, em az 20 gün beklemesi halinde valizlerin akıbetinini öğrenebileceğini söylendiğini, kaybolan eşyalar ile haksız olarak 12 gün Türkiye’de bekletilmesi ve biletlerin haksız olarak yanması nedneiyle zarara uğradını belirterek maddi tazminat, yine Madrid’e 12 saat 55 dakika saatsiz bir ortamda bekletilmesinin davalının sebebiyet vermesi nedeniyle manevi olarak sıkıntılı bir süreç yaşadığından ve psikolojisi bozulması nedeniyle tedavi görmek zorunda kaldığından manevi tazminat isteminde bulunduğunu belirterek 85.000 TL manevi 15.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6502 sayılı yasanın 3/1 maddesi kapsamında kaldığından görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu bu sebeple görev itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak da kayıp bagaj sebebiyle müvekkil ortaklığın sorumluluğunu 1000SDR ile sınırlı olduğunu, hava yolu taşıması olup Montreal sözleşmesi hükümleri gereğince sınırlı sorumlu bulunduğunu, davacıya 06/07/2015 tarihli yazı ile 2000 TL teklifte bulunulduğunu, davacının kabul etmeyerek bu davayı açtığını, Montreal sözleşmesi gereğince sadece maddi zararların tazmininin mümkün olduğunu, manevi tazminat isteminin yerinde oladığı gibi fahiş olduğunu, davacının İspanya sınırlı güvenlik görevlilerince sınır dışı edilmesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddiaları kusur durumu ve tazminat miktarı hususlarında taşıkma uzamnı bilirkişi tayin edilerek rapor alınması cihedine gidilmiş, bilirkişi ibraz etmiş olduğu raporunda davacının bagahlarının teslim edilmediği hususunun ihtilafsız olduğunun, davacının bagaj içerisinde bulunduğunu ve bu şekilde zararın doğduğunu, iddia ettiği zararını somut delillerle ispatlayamamış olduğunu, davalının teklif etmiş olduğu 2.000 TL tazminatın somut olaya ve iddia edilen bagaj içeriğini uygun düştüğünü, davalının İspanya İçişleri Bakanlığı tarafından iade hususunda bir kusuru bulunmadığını, davalının meydana gelen zararın iddiasıyla ilgili azami tazminat sorumluluğunun 1131SDR karşılığı TL kadar olacağını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı İstanbul’dan Brezilya’nın Natal şehrine gitmek için İstanbul, Madrid – Lizbon, Natal aktarmalı olarak gidiş-dönüş bileti aldığını Madrid havaalanında güvenlik görevlilerince durdurulup uzun süre sağlıksız koşullarda bekletilerek sınır dışı edildiğini ve döndüğünde de iki adet valizinin teslim edilmediğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Her ne kadar davalı taraf görev itirazında bulunmuş ise de davalı tarafın dava dilekçesinde Brezilya’da faaliyetine değinerek müşterilerine numuneler götürdüğünü beyan ettiği, kaybolan eşyaların müşterilerine sunmak için bulundurduğu eşyalar olduğu iddiası dikkate alındığında davacının tüketici olarak değerlendirilemeyeceği ve aralarındaki ihtilafta taşıma sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle TTK’nın 4. Maddesi gereğince mutlak ticari dava olduğundan TTK’nın 5.maddesi gereğince mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından yargılamaya devam edilmiştir.
Davacının maddi tazminat istemi hem valizlerin kaybolması nedenini hem de İspanya’dan sınır dışı edilmesine dayanmaktadır. Öncelikle İstanbul’dan Madrid’e gidip oradan sınır dışı edilmesinde davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının iddiasını dosyaya sunulan beyan ve bilgilerin değerlendirilmesinde davacının İspanya güvenlik birimleri tarafından giriş vizesi ve ıoturma izni bulunmadığı sebebbiyle bir süre tutularak sınır dışı edildiği anlaşılmaktadır. Davalı bir havayolu taşıma şirketidir. Vize ve otruma izniyle ilgili bir sorumluluk üstlenmesi ve güvence verilemsi söz konusu değildir. Bu husus İspanya makamlarının değerlendirmesi gereken bir konudur. Bu sebeple sınır dışı edilmesinde davalının sorumlu tutulması mümkün olmadığından bu yöndeki maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Valizlerin kaybolması nedeniyle tazminat istemine gelince; taraflar arasında bir havayolu taşımasına ilişkin sözleşme bulunmakta olup, uluslararası taşıma olduğu anlaşıldığından Montreal konvansiyonunun uygun olacağı anlaşılmaktadır. Konvansiyonun 17. Maddesinde taşıma sırasında bagajda meydana gelen hasar ve zararla ilgili hüküm bulunmaktadır. Bu maddede düzenlenen taşıyıcının sorumluluğu sınırlı bir sorumluluktur. Bagajı taşıyıcı şirkete verdiği anda ulaşacağı yerde teslimi ile ilgil iözel bir fayda elde edeceğini beyan etmediği ve durumun da bunu gerektirmesi nedeniyle ilave bir ödeme yapılmaması halinde taşıyıcının bagajın zayi veya hasarı durumunda sınırlı sorumluluğu söz konusudur ve bu miktar da 1131SDR’dir. Her ne kadar davalı tarafından dava açılmadan 2.000 TL teklif edilmiş ve kabul edilmeyen bu miktar dosyada alınan bilirkişi raporunda uygun görülmüş ise de Montreal sözleşmesinin 22. Maddesi dikkate alındığında bu teklifin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. 1131SDR’nin karar tarihi itibariyle Merkez Bankası SDR kurunun 6.1177 olduğu dikkate alındığında davacının isteyebileceği tazminatı 6.919,11 TL olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak maddi tazminat isteminin ksımen kabul edilerek 6.919,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davalı manevi tazminat isteminde de bulunmuş ise de, davacının Madrid Havaalanından sınırdışı edilmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, valizlerin kaybedilmesinde de manevi tazminatını gerektirir bir kayıp ve ızdırap durumunun olmadığı, bu hali ile manevi tazminat istemi yerinde olmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:

1-Davacının davasının KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİ ile; 6.919,11-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat istemiyle manevi tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gereken 472,64-TL harçtan, peşin alınan 1.707,75-TL nin mahsubu ile bakiye 1.235,11-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.739,15-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 131,50-TL ile bilirkişi sarf gideri 700,00-TL olmak üzere toplam 831,50-TL ile kabul(%6,92) ve red oranı(%93,08) olmak üzere 57,54-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 11/05/2018

Katip …

Hakim …