Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/479 E. 2020/23 K. 08.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/479
KARAR NO : 2020/23

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 08/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 14/01/2020

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olan …. Eğitim Kurumları A.Ş’nin sahipleri ve paydaşları olduğunu, …. şirketinin faaliyet alanı eğitim hizmetleri olup, eğitim ve öğretim amaçlı kurs açtıklarını, öğrencilere hizmet verdiklerini, müvekkili ile davalı arasında müştereken temsil etmiş oldukları …. şirketinin eğitim faaliyetini sürdürmesi adına ” …. Mah. …. Bulvarı No:…. …. Sok. No:…. …./…” adresinde bulunan taşınmazı … Gayrimenkul A.Ş’den 10+10 yıl süre ile kiralandığını, kiralamadaki asıl amaç …. Okulları A.Ş’nin franchise hakkını satın alarak bu markanın adı altında eğitim faaliyetinde bulunduğunu, kiralama yapıldıktan sonra, müvekkil ve davalı tarafın ortağı olduğu …. şirketi tarafından söz konusu taşınmaz içerisinde bir takım tadilatlar yapıldığını ve taşındığını, Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesine uygun hale getirildiğini, taşınmazdaki tüm hazırlıklar tamamlanıp, eğitim faaliyetine hazır hale geldikten sonra taşınmazın maliki olan …. şirketinin yetkilileri tarafından müvekkil davacının taşınmaza girmesine izin verilmediğini, olayın iç yüzünü araştıran müvekkil davacı … ile imzalamış oldukları kira sözleşmesinin, müvekkil davacının haberi olumksızın şirketin diğer ortağı olan davalı … tarafından yetkisiz bir şekilde feshedildiğini öğrenildiğini, yine müvekkil davacı davalı tarafın … Yayın ve Eğitim Hiz. Ltd. Şti. Adı altında kendi şirketleri olan …. şirketi ile aynı iştigal konusu olan eğitim hizmetleri faaliyetini yürüttüğünü, …. şirketi olarak kiraladıkları ve davalı tarafından yetkisi olmamasına rağmen feshedilen kira sözleşmesine konu taşınmazla ilgili olarak …. şirketi üzerinden yeni bir kira kontratı yapıldığını, söz konusu taşınmazda davalı …’ın ortağı olduğu …. şirketinin eğitim faaliyetini yürütmeye başlanıldığını, davalı taraf ile kiraya konu taşınmazı kiralayan … şirketi muvazaa içinde hareket edilerek müvekkil davacıyı zarara uğrattıklarını, … şirketine noter kanalıyla ihtarname göndererek, kira borcuna mahsuben kendilerine 141.600,00 TL bedelli çek teslim ettiklerini, bu hususun sözleşmenin 7.1’inci maddesinde de tutanak altına alındığını, taşınmazın TBK’nun 301 ve 309’uncu maddeleri uyarınca …. şirketinin kullanıma hazır hale getirilmesini ihtar ettiklerini, sözleşmede belirtilen 141.600,00 TL bedelli çeki almadıklarını haksız ve kötü niyetle ileri sürerek, …. şirketi ile ortak hareket ettiklerinin ortaya çıktığını, TTK 396/1’inci maddesinin tanımış olduğu seçimlik haklar göz önünde bulundurularak hükme aykırı hareket ederek müvekkil davacı ile birlikte ortak oldukları …. şirketini zarara uğratan davalı …’ın, …. şirketinde yapmış olduğu işlemlerin …. şirketi adına yapılmış sayılmasına ve üçüncü kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerinin …. şirketine ait olmasına karar verilmesini talep ettiğini, davalı …’ın haksız ve hukuka aykırı şekilde hareket etmesi neticesinde …. şirketi maddi zararının yanında manevi anlamda da zarara uğradığını, davalının …. şirketine manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesini talep ettiğini, beyanla davalı taraf müvekkil davacı ile birlikte …. şirketinin ortağı olup, şirket müştereken temsil edildiğini, davalı taraf kasıtlı olarak şirketi zarara uğratmaya çalıştığından şirketin herhangi bir konuda karar almasına, tasarrufta bulunmasına, şirketin zararının tazmini açısından yapılacak işlemler için gerekli olan vekaletnamenin verilmesine dahi izin verilmediğini, dolayısıyla şirketin zararına hareket eden davalı tarafın …. Eğitim Kurumları A.Ş’de bulunan temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılmasını, temsil ve ilzam yetkisinin davacı müvekkile verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı tarafından snulan cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafın kendi şahsı adına açtığı davadan şirket lehine hüküm verilmesini talep edemeyeceğini, yine davalı taraf olarak, müvekkilin asil gösterilmiş ise de haksız rekabet iddiasına dayalı iddiaların dava dışı ve müvekkilin dava dışı …. isimli kişi ile ortak olduğu …. Yayın Ve Eğitim Hizm. Ltd. Şti. nezdinde gerçekleştiğini, davalı yönünden taraf sıfatı ve ehliyetinin bulunmadığını,dava dilekçesindeki davalının temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılarak davacıya verilmesine dair talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, manevi tazminat iddiasının yasal dayanağının bulunmadığını, davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturmadığını, davalı şirketin kuruluş ve tescil tarihi 25/02/2011 olup, … Eğitim Kurumlan A.Ş.’nin ise 30/12/2015 tarihinde kurulduğunu,141.600 TL bedelli çekin hiçbir zaman teslim edilmediğini ve dolayısıyla tahsil edilmediğinden bahisle haksız rekabet şartlarının oluşmadığı, davacı tarafın aktif dava ehliyeti ve taraf sıfatının bulunmaması, davalıya yöneltilebilecek husumet bulunmaması gözetilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
…. Eğitim Kurumları ile …. Yayın ve Eğitim Hizmetleri’ne ait sicil kayıtları ile Bakırköy …. Noterliği’nden 21.03.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname suretleri mahkememiz dosyası içerisine celp edilmiştir.
…. Bankası …. Şubesi’nden …. Mah. …. Bulvarı No:…. ….Sok. No:… adresinde bulunan taşınmazı …. Gayrimenkul A.Ş’den 10+10 yıl süre ile kiralamaya ve …. Okulları A.Ş’nin franchise hakkını satın alarak yapmış olduğu ödemeleri gösterir listeler dosya içerisine celp edilmiştir.
Dosya davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının ne olduğunun tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yapılarak rapor tespiti için mali müşavir … ile Finans uzmanı bilirkişi ….’e tevdii edilmiş bilirkişiler tarafından sunulan 01/08/2019 tarihli rapor ile;Dava dışı … Gayrimenkul A.ş. ile dava dışı …. Eğitim Kurumurı A.ş. arasında 11/03/2016kira sözleşmesi imzalandığını,İlgili sözleşme fotokopisinde …. Eğitim ve … Gayrimenkul A.Ş. şirketlerinin kaşe ve imzalarının mevcut olduğunu, …. makbuz nolu 11/10/2018 tarihinde Kasaya alınan Kira sözleşmesinin aslı incelendiğinde ise …. Eğitim ve …. Gayrimenkul A.Ş. şirketlerinin her sayfada kaşelerinin olmadığı, her sayfada kime ait olduğu belli olmayan (isimsiz) imzaların yer aldığı, sadece en son sayfada …. şirketinin kaşesinin yer aldığı ancak kiraya verenin kaşesinin yer almadığı sadece isimsiz bir imzanın olduğu. Dava dilekçesi ekinde sunulan kira sözleşmesi ile kasaya teslim edilen kira sözleşmesinin aslının aynı olmadığı,11/03/2016 tarihli dava dilekçesi ekinde sunulan kira sözleşmesindeki adresin … İli, …. İlçesi, …. Mah. …. Bulvarı No:…. … Sk. No:…. …./…. adresinde bulunan ve tapu sicilinde …. İli, …. İlçesi …. Köyü … ad … parsel, ….-… pafta ve …. ada … parsel, ….- … pafta da kayıtlı; Bodrum, Zemin, 1.-2.-3. *4. Katlardan oluşan bina 27/04/2017 tarihli Kira sözleşmesi ile dava konusu edilen 11/03/2016 tarihli kira sözleşmesinin adreslerin aynı olmadığı,dosya kapsamından 27/04/2017 tarihli kira sözleşmesi … İnşaat Turizm ve Ticaret AŞ (Kiraya Veren) ile … Servis Nakliye Özel Eğitim Danışmanlık Turizm Ve Temizlik Hizmetleri Ltd Şti. (Kiracı) arasında akdedildiğini,ilgili sözleşmenin … İli, … İlçesi, …. Köyü, … Pafta, …. Ada, …. Parseladresindeki arsanın Kiracının talebi doğrultusunda Kiraya Veren Tarafından inşa edilecek plan ve projesine göre yaklaşık 8000 m2 kapalı alan ve eklentilerinin (taşınmaz) Özel Eğitim ve Öğretim Faaliyetinde bulunmak amacıyla kiraya verilmesi şekil ve şartlarının düzenlediği, kira sözleşmesindeki adresin …. İli, …. İlçesi, …. Mah. ….. Bulvarı No:…. … Sk. No:…. adresinde bulunan ve tapu sicilinde …. İli, …. İlçesi …. Köyü …. ad …. parsel,…-…. pafta ve …. ada …. parsel, ….- …. pafta da kayıtlı; Bodrum, Zemin, 1.-2.-3. *4. Katlardan oluşan bina şeklinde olduğu,27/04/2017 tarihli Kira sözleşmesi ile dava konusu edilen 11/03/2016 tarihli kira sözleşmesinin adreslerinin aynı olmadığı,incelenen ticari defter kayıtlarından HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle Dava dışı …. Eğitim Kurumlan A.Ş’nin 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ancak 2016 yılı Yevmiye defteri kapanışı yasal süresi içerisinde yaptırılmadığından lehine delil niteliğinin bulunmadığı sonuç olarak tüm dosya kapsamı dosyaya gelen evraklar ve cevabi yazılar ile dava dışı …. Eğitim Kurumlarına ait defterler üzerinde yapılan inceleme ile; davanın anonim şirket ortağının rekabet yasağını ihlali nedeniyle TTK md. 396’da yer alan seçimlik haklardan şirket ortağı olan davalının, yapmış olduğu işlemleri şirket adına yapılmış sayılması ve üçüncü kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğuna hükmedilmesi istemine ilişkin olduğu, …. Eğitim Kurumlan A.Ş.’nin 2016 ve 2017 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ancak 2016 yılı Yevmiye defteri kapanışı yasal süresi içerisinde yaptınlmadığından lehine delil niteliğinin bulunmadığı, …. şirketi ile …. şirketinin kuruluş tarihinden sonrasına denk geldiği,11/03/2016 tarihli kira sözleşmesi ile kasaya teslim edilen kira sözleşmesinin aslının aynı olmadığı, aslı olarak sunulan kira sözleşmesinde kiraya veren taraf olduğu iddia edilen dava dışı … Şirketinin kaşesinin bulunmadığı,davacı Beyanlarında tarihli kira sözleşmesine ilişkin olarak verildiği iddia edilen 141.600-TL çek ile ilgili dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı,davalı …’ın ortağı olduğu davadışı …. şirketinin …. okulları ile ilgili birçok franchsing sözleşmesinin bulunduğu,12/03/2018 tarihli … Bankası Cevabi yazısında … Müşteri numaralı …’ın …. Bankası …. Şubesindeki …. numaralı hesabından “…. Okulları” açıklamasıyla 22/06/2016,07/09/2016,06/07/2017 târihlerinde …. Okulları …., …. Kurs Kira, ……. açıklamalı ödemeler gerçekleştiği, ancak Davalı …’ın ortağı olduğu dava dışı …. şirketinin …. okulları ile ilgili birçok franchsing sözleşmesinin bulunduğu,ilgili hesap hareketlerinden hangi sözleşmeye binaen ödeme yapıldığının anlaşılamadığı, davacının maddi ve manevi tazminata ilişkin iddialarını geçerli delillerle kanıtlamadığı, dolayısıyla davacının, zararların tespit ve tazminine ilişkin talebinin yerinde olmadığı,Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin azledilmesi yetkisinin, münhasıran genel kurula ait olduğu, bu yetkinin devredilemez nitelik taşıdığı, bu bakımdan davacının, davalının …. şirketini temsil etme yetkisinin kaldırılarak bu yetkinin kendisine verilmesi yönündeki talebinin de yerinde olmadığı şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
TTK’nun 555/1.maddesinde şirketin uğradığı zararın tazminini, şirketin ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, pay sahiplerinin tazminatın şirkete ödenmesini isteyebileceği düzenleme altına alınmıştır .
TTK’nun 396.maddesi “Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkasının hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez. Bu hükme aykırı harekette bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve üçüncü kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu dava etmekte serbesttir. Bu haklardan birinin seçilmesi birinci fıkra hükmüne aykırı harekette bulunan üyenin dışındaki üyelere aittir” şeklinde düzenlenmiştir.
Madde metninden anlaşıldığı üzere yönetim kurulu üyesinin rekabet yasağına aykırı hareket etmesi halinde zararın tazmini, menfaatlerin devri, işlemin ortaklık adına yapılmış sayılmasını istemek şeklinde seçimlik hakları mevcuttur.
Yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğunun şartları, hukuka aykırılık, kusur, zarar ve illiyet bağıdır. TTK’nun 396.maddesi kusursuz sorumluluk hallerindendir. Zarar, sorumluluğun ve tazminat borcunun en önemli unsurudur. Sorumluluk hukukunun amacı, cezalandırmak değil, gerçekleşen zararı karşılamaktır. Mal varlığı zararı, haksız eylemin yapılmasından sonra meydana gelen mamelek durumu ile haksız eylem vuku bulmasaydı mevcut olacak durum arasındaki fark demektir. Zarar fiili zarar ve yoksun kalınan zarar şeklinde olabilir. Fiili zarar, zarar görenin iradesi dışında malvarlığında meydana gelen fiili zarar iken, yoksun kalınan kar, mal varlığında kesin veya büyük ihtimalle meydana gelecek artışın kısmen veya tamamen önlenmesi ile ortaya çıkmaktadır. Zararın varlığının ve miktarının zarar gören kişi tarafından ispatlanması gerekmektedir.
Anonim şirketlerde yönetim ve denetim kurulu üyeleri görevleri sırasında sebep oldukları zarardan dolayı şirkete, pay sahiplerine ve üçüncü kişilere karşı sorumludurlar. Sorumluluğun doğması bakımından öncelikli koşul, şirketin zararının olmasıdır. Zarar gören, bu zararının varlığını kanıtlamalıdır. Zararın varlığı sabit ise; kusur karinesi söz konusu olduğundan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin bu zarardan sorumlu olduğu karine olarak kabul edilir. Yönetim ve denetim kurulu üyeleri, ancak kendilerine bir kusur izafe edilemeyeceğini kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilirler. Başka bir deyişle, Türk Ticaret Kanunu yönetim kurulu üyeleri ve temsilciler için ispat yükü ters çevrilmiş kusur esasına dayanan bir sorumluluk öngörmüş ve yönetim kurulu üyeleri aleyhine kusur karinesini kabul etmiştir (Gönen Eriş, Ticari İşletme ve Şirketler, s:1941, 1942, 1999). Nitekim TTK’nın 338. maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını ispat edemedikleri takdirde zarardan sorumlu oldukları düzenlenmiştir (TTK. 338,359).

Davacı vekili dava dilekçesinde, haksız elde edilen menfaatin şimdilik 1000.00 TL’lik kısmı için maddi tazminat, manevi tazminat, yapılan işlerin …. Eğitim Kurumları adına yapılmış sayılması ve sözleşmelerden doğan menfaatlerin …. Eğitim Kurumlarına ait olmasına karar verilmesini talep etmiştir. TTK’nun 396.maddede sayılan zararın tazmini, menfaatlerin devri, işlemin ortaklık adına yapılmış sayılmasını istemek seçimlik hak şeklinde talep edilebilecek olup, davacı tarafça buna aykırı şekilde tüm kalemler talep edilmiştir.
Davalı …, 25/02/2011 kuruluş tarihli …’nin ortağı ve münferiden yetkilisi, 30/12/2015 kuruluş tarihli …’nin yönetim kurulu üyesidir.
Davacı taraf, davalıyla birlikte kurulan …. Eğitim Kurumları AŞ’nin eğitim faaliyetini sürdürmesi amacıyla …. Gayrimenkul AŞ’den 10+10 yıl süreyle taşınmaz kiralandığını ve franchise hakkının alındığını, kira sözleşmesinin davalı tarafça feshedilerek yetkilisi ve ortağı olduğu …. Yayın ve Eğitim Hizmetleri ile kira sözleşmesi yapıldığı iddiasıyla işbu davayı açmıştır.
Dava dilekçesi ekinde davacı tarafça sunulan kira sözleşmesi sureti ile yargılama aşamasında teslim edilen kira sözleşmesi asılları aynı olmayıp, asıl olarak sunulan kira sözleşmesinde …. AŞ şirket kaşesinin bulunmadığı, davacı tarafından …. AŞ’ye gönderilen Bakırköy ….Noterliği’nin 21/03/2017 tarih, … yevmiye no’lu ihtarnamesine cevaben …. AŞ tarafından gönderilen ihtarnamede …. Eğitim Kurumları AŞ ile …. AŞ arasında kira sözleşmesi imzalanmadığı ve 141.600,00 TL bedelli çek verilmediğinin belirtildiği, davalı …’ın ortağı olduğu dava dışı …. şirketi ile …. Okulları arasında franchising sözleşmeleri bulunmakta olup ilgili sözleşmelerdeki adres ile 11/03/2016 tarihinde dava dışı …. Eğitim Kurumları Aş arasında imzalandığı belirtilen kira sözleşmesindeki adresin farklı olduğu, davacı tarafça …. Aş’ye 141.600 TL bedelli çek verildiği ve taşınmazda tadilat yapıldığı ileri sürülmüş ise de yapıldığı belirtilen tadilatlara ilişkin fatura ve belge sunulmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça, yönetim kurulu üyesi davalı tarafından dava dışı şirketin zarara uğratıldığı ya da yoksun kalınan kar bulunduğu hususu ispatlanamamış olup bu talep yönünden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf, davalının …. Eğitim Kurumları AŞ’yi temsil yetkisi kaldırılarak yetkinin kendisine verilmesini talep etmesini talep etmiştir. TTK’nun 364.maddesinde yönetim kurulu üyelerinin esas sözleşmeye atanmış olsalar dahi gündemde ilgili bir hüküm varsa veya sebeplerin önemli olması halinde gündemde madde olmasa dahi her zaman genel kurul kararıyla görevden alınabilecekleri düzenleme altına alınmıştır. Yönetim Kurulu üyeliği güvene dayalı olduğundan bu güvenin sarsılması halinde genel kurulun ilgili üyeyi azletmesi mümkündür. Genel Kurulun azil yetkisi devredilemeyen görev ve yetkilerden olup ana sözleşme ile de sınırlandırılamaz. Limited şirketlerde müdürlerin mahkeme tarafından azledilmesine ilişkin TTK m.630/2’ye benzer bir hüküm anonim şirketler için yer almamakta olup, bu talep yönünden de davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 54,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 187,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan133,46 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.08/01/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır