Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/458 E. 2018/726 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/458 Esas
KARAR NO : 2018/726

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2018
KARARIN YAZIM
TARİHİ : 09/08/2018

Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının davalıya vermiş olduğu taşıma hizmeti nedeniyle düzenlemiş olduğu fatura bedelinin ödenmediğini , bunun üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, takip konusu alacağın muaccel olmadığını, keza davacının düzenlediği … nolu faturanın müvekkili tarafından Kadıköy … Noterliğinin 09.12.2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini, o tarihteki güncel bakiye olan 3.389,83+ KDV = 4.000 TL’nin 02.11.2016 tarihinde ödendiğini, davacının söz konusu ödemeye rağmen gerçek meblağ içeren faturayı düzenlemediğini ve müvekkiline tebliğ etmediğini, dolayısıyla takibin haksız olup söz konusu davacının muaccel bir alacağının bulunmadığını , bunun yanı sıra davacının taşıma sözleşmesi kapsamında yapmış olduğu taşıma sırasında müvekkilinin mallarına zarar verdiğini taraflar arasında sözleşme konusu olmayan ürünlerin davacı tarafça alındığını ve müvekkiline iade dahi edilmediğini, bunun yanı sıra davacı ile müvekkili arasında iki tür ürünün teslimi için sözlü bir anlaşma yapıldığını, … ve …. isimli bu iki ürünün nakliyesi için hangi ölçülerde koli kullanılacağının taraflarca mutabık kalınarak belirlendiğini , dolayısıyla bu kapsamda davacının bahse konu iş ile ilgili alabileceği meblağın 3.553,58 TL olduğu halde davacının haksız olarak …. nolu faturayı düzenlediğini ve cevap dilekçesinin başında belirtildiği şekilde iade faturası düzenlenerek 4.000 TL’lik ödeme yaptığını beyanla davanın reddine , davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK’nın 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, sicil kayıtları ve dava konusu fatura suretleri celp ve tetkik olunmuş, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 2.240,89 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
SMMM … ve taşıma sigorta bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, tarafların 2016 yılı ticari defterlerinin süresinde ve usule uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı belirtilmiştir. Raporda, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 08.02.2017 itibariyle davacının davalıdan 2.240,89 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi 08.02.2017 itibariyle davalının davacıdan 4.000 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında taşınan bir kısım yükün, hangi birim fiyat üzerinden ve fazladan hacimle hangi emteaların taşındığına dair dosyada herhangi bir belgeye rastlanmadığı ve bu nedenle davalının davacıya bakiye navlun borcunu da ulaşılamadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf, müvekkilinin davalı firmanın müşterilerine satmış olduğu ürünlerin nakliye hizmeti gerçekleştirdiği, taşıma hizmetine karşı müvekkilinin davalıya düzenlediği fatura bedelinin ödenmediği iddiasıyla cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlatmış, davalının icra takibine itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı defterlerine göre 14/01/2016 tarihli 5.782,58 TL bedelli gidiş faturası ve 19/12/2016 tarihli 458,31 TL gidiş faturası olmak üzere davalıya 6.240,089 TL miktarında fatura kestiği, davalının 02/12/2016 tarihli 4.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmış, davalı defterlerinde ise 4.000,00 TLlik ödeme kayıtlı olup, davacı defterlerinde kayıtlı olan faturalar kayıtlı değildir. Taraflar arasında yazılı bir taşıma sözleşmesi bulunmamakla beraber, davacının davalı müşterilerine davalıya iade olan ürünlerin taşıma işini yaptığını anlaşılmaktadır. Taraflar arasında navlun ücretinin ne kadar olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalının sunduğu, taraflar arasındaki mail yazışmalarında taşıma için desi formülüne göre birim fiyatın … için 033, … için 045 olduğu anlaşılmıştır. Davalı müşterilerinde davalıya iade edilen ürünlere ilişkin faturalarda gösterilen ürün miktarına göre ve iade edilen ürünler … ve …nin ebatları ve birim fiyatına göre davalı tarafça hesaplanan fatura bedeli 3.553,58 TL olarak dosya kapsamına sunulmuş, bu şekildeki hesaplama yöntemi dışında, davacının daha fazla navlun bedeli hakettiğine ilişkin taraflar arasında bir anlaşma olduğu yönünde dosyaya başkaca bir delil sunulmamıştır. Davacı tarafın düzenlediği 14/11/2016 tarihli, …. seri nolu, … yevmiye nolu fatura 5.782,58 TL bedelli olarak düzenlenmişse de davalının 09/12/2016 tarihli Kadıköy …. Noterliği’nin ihtarnamesi ile faturaya itiraz edilerek iade edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafa söz konusu faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belge sunması için süre verilmişse de davacı tarafça bu konuda bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle davalının 8 günlük yasal süre içerisinde söz konusu faturayı iade ettiğini kabul etmek gerekmiştir. Fatura içeriğine itiraz edildiğinden miktar itibariyle davalıyı bağlamamaktadır. Buna göre davacının taşıma bedelinin davalının yaptığı hesaplamaya ve ödemeye göre daha fazla olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine, davacının icra takibini kötü niyetle yaptığı ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3- Karar ve ilam harcının 35,90 TL’ye ikmali ile bakiye 4,50 -TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 31,40 TL peşin harcın mahsubuna,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 39 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, taraflar tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair , davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davanın miktarı itibariyle istinaf yolu kapalı olmak üzere kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
19/07/2018

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI