Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/454 E. 2018/147 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/454 Esas
KARAR NO : 2018/147

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin borçlu şirketten alacağı nedeniyle borçlu davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla yapmış olduğu takibin borçlu şirket vekilinin itirazı üzerine durduğunu, yetki itirazının yersiz olduğunu, davalı şirket ile 15.08.2012 tarihinde aktedilmiş sözleşmenin 26. Maddesinde ” uyuşmazlıkların çözümünde Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmıştır” ibaresinin olduğunu, yüklenici müvekkili şirketin borçlu davalı şirketin işveren olduğu proje kapsamında fore kazıklı iksa ve temel altı kazıları işi için aktedilen sözleşme şartlarını yerine getirdiğini, 1.061.572,69 Tl toplam tutarlı 4 adet fatura düzenlendiğini, davalı şirketin ise 946.450 TL toplam tutarlı 7 adet çek ile ödeme yaptığını, ödemeler toplamı 982.506,93 TL tutarında olduğunu, alacak bakiyenin icra takibinde talep ettiği gibi 79.065,76 TL olduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekil cevap dilekçesi ile davacının davasını yasal süresinde ikame etmediği gibi kanunda belirtilen zaman aşımı süreleri dolan alacak talepler yönünden de zamanaşımı itirazının bulunduğunu, müvekkili firmanın davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın iş bu davada alacağına dayanak olarak gösterdiği faturadan müvekkili firmanın haberdar olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 79.065,76 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM … tarafından düzenlenen raporda, tarafların 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin zamanında ve usule uygun tutulduğu ve sahipleri lehine delil niteliği taşıdığı belirtilmiştir. Raporda, davacı tarafından dava dışı firmaya olduğu 4 adette toplam 1.061.572,69 TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu, bu fakturalara karşılık davalı tarafından 946.450,00 TL tutarlı çek ödemesi, 19.724,10 TL tutarlı borç dekontu ve 2 adette toplam 16.332,83 TL tutarlı stopaj kesintisi yapıldığı ve 31.12.2013 tarihi itibariyle davacının dava dışı firmadan 79.065,76 TL alacaklı durumda olduğu, bununla birlikte davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerde davalı ile herhangi bir ticari ilişkisine rastlanmadığı, davalı vekili tarafından incelemeye sunulan 2012 ve 2013 yılları ticari defiterleri incelendiğinde, davacı firma ile herhangi bir ticari ilişkisine rastlanmadığı, bununla birlikte dava dışı …AŞ ve ortakları – …Adi Ortaklığının davalı şirketin iştiraki olduğu, davacı tarafından sunulan belgelerin muhatabının dava dışı …AŞ ve Ortakları – … Adi Ortaklığı olduğu, davalının ise farklı bir tüzel kişilik olan …AŞ olduğu, buna göre davalı şirket ile dava dışı firmanın iki ayrı şirket olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 18.01.2018 tarihli beyan dilekçesinde; her ne kadar davalı ….A.Ş. aleyhine icra takibi yapılmış ve vaki itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa da, 04.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği gibi 79.065,76 TL. alacak olduğu tespit edilmesine rağmen bu alacağın davalı şirketin iştiraki olduğu, ….A.Ş. ve Ortakları-…Adi Ortaklığından olduğu ve bu ortaklığın dava dışı olduğu tespit edildiğinden huzurda açmış oldukları davanın, dava şartları yokluğu (husumetten red ) nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili de 01.02.2018 tarihli beyan dilekçesinde aynı gerekçeyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış bilirkişi raporu ve tarafların aynı yöndeki beyanları nazara alındığında davacı ile davalı arasında dava konusu uyuşmazlık ile ilgili doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, davacı tarafından sunulan belgelerin muhatabının dava dışı … AŞ ve Ortakları – … Adi Ortaklığı olduğu, davalının ise farklı bir tüzel kişilik olan … AŞ olduğu anlaşılmakla, davanın husumet yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
1- Davanın husumet yönünden reddine,
2-Karar ve ilam harcının 35,90 TL’nin peşin yatırılan 954,42 TL’den tenzili sonucu fazla yatırılan 918,52 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 22/02/2018
Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı