Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/453 E. 2019/966 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/453
KARAR NO : 2019/966

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 25/09/2019
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ….Bankası A.Ş. … şubesinde … nolu hesabı bulunduğunu, müvekkilinin tek yetkilisinin …. olduğunu, başka bir şahsın yetkisi bulunmadığını, müvekkilinin …. Bankası A.Ş…şubesi …. nolu hesabına 15.09.2014 tarihinde 203.500,00 EURO yatırıldığını, akabinde müvekkili şirket yetkilisi … tarafından, ilgili hesap sorumlusu olan şube görevlisi … ve Şube Yöneticisi ….’e bedelin hesaba yatacağı ve şehir dışında olması ve bir hafta sonra gelecek olması nedeniyle tutarın o zaman çekilebileceğinin bildirildiğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından verilen usule ve hukuka uygun geçerli bir talimat olmaksızın, 16.09.2014 tarihinde 201.000,00 EURO’nun müvekkili ile ticari yada hukuki bir bağlantısı olmayan … Ltd. Şti.’nin …. numaralı hesabına havale yapıldığını, müvekkilinin söz konusu tutarı çekmek üzere bankaya gittiğinde “hesabında herhangi bir tutar bulunmadığı” gerekçesi ile para ödemesi yapılmayarak söz konusu işlemler hakkında bilgi verilmeden geri gönderildiğini, davalı Bankaya Bakırköy …Noterliğinin 17.10.2014 tarih ve … Yevm. Nolu ihtarname ile davalı işlemine ilişkin bilgi ve ilgili evrakların gönderilmemesi halinde cezai ve hukuki yollara başvurulacağının bildirildiğini, davalı Bankanın ihtarnameye rağmen bilgi vermemesi nedeniyle banka nezdinde bulunan hesap ekstrelerini verilmesi için yazılı talepte bulunulduğunu ve hesap ekstrelerinin alındığını, müvekkilinin talimatı olmaksızın yapılan işleme ilişkin olarak Bakırköy ….Noterliğinin 18.11.2014 tarih ve …. Yevm. Numaralı ihtarname ile yapılan 201.000,00 EURO‘nun müvekkilİ şirket hesabına iade edilmesinin bildirildiğini, ihtarnameye cevap verilmediği gibi herhangi bir ödemede yapılmadığını, Banka tarafından gerçekleştirilen havale işlemi için …. imza yetkilileri tarafından müvekkilinin antetli kağıdına benzer kağıt, kaşe ve müvekkili şirket yetkilisi …’a ait imza kullanılmak suretiyle havale yapılması için sahte talimat düzenlendiğini, sahte talimatta kullanılan antetli kağıt arasında benzerlikler bulunsa da adres ve logo kısmından aynı olmadığının açıkça anlaşıldığını, davalı banka tarafından yetkisiz ve usulsüz işlem dolayısıyla suç duyurusunda bulunulduğunu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma dosyası açıldığını, davalı tarafından sahte talimat ile havale işleminin gerçekleştiğini beyanlma fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin 201.000,00 EUR (782.673,90 TL) alacaklı olduğunun tespitine, usulsüz işlem tarihi olan 16.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;davacının müvekkili bankanın … Şubesi müşterilerinden olduğunu, davacının iddiaları karşısında müvekkilinin İş Kontrol Daire Başkanlığı’nca 09.01.2015 tarihli inceleme raporu düzenlendiğini, davacının …. nolu EUR hesabından 16.09.2014 tarihinde gerçekleştirilen 201.000,00 EURO tutarlı havale işleminin 11.04.2012-25.05.2012 tarihleri arasında söz konusu şirketin %50 ortağı ve yetkilisi olan …. tarafından aynı gün şubeye getirilen ve kamera kayıtlarına göre müvekkilin Bankanın . …’a elden teslim edilen yazılı havale talimatına istinaden gerçekleştirildiğini, ilgili talimatın ….’nın antetli kağıdı üzerine firma kaşeli ve firma sahibi … imzalı olarak düzenlendiğini, talimat üzerinde yer alan imzanın, firma sahibi …’ın imza sirkülerinde BHS’de ve Banka sisteminde yer alan imzaları ile gözle görülür bir şekilde benzediğinin tespit edildiğini, davaya konu havale işleminde … nolu hesabın sahibi …. ünvanı ile …. nolu hesabın sahibi ….’e ait ünvanda benzerlik bulunduğunu, her iki şirketinde müvekkili Banka ile aynı yılın aynı ayında çalışmaya başladığını, davaya konu havale talimatının şubeye getiren …’nın ….’nm eski ortağı ve yetkilisi olduğunu, …’im ortağı …’nın da kardeşi olduğunu, davacı şirket yetkilisi …’m ise kuzeni olduğunu, davacı ile …. arasında çok açık bir bağ var iken müvekkili Bankanın yapılan işlemlerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı bankaya ait yeşilyurt şubesinde davacı adına bulunan hesaptan, dava dışı … Limited Şirketi’ne ait … nolu hesaba 201.000,00-EURO nun aktarılmasında davacı şirket adına talep veya talimatın bulunup bulunmadığı, hesaptan paranın gönderilmesinde davalı şirketin herhangi bir ihmal ve kusurlu davranışının olup olmadığı, gönderilen paranın davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği hususlarındadır.
Davacı şirket ile dava dışı … …. Limited Şirketi’nin hissedarlarını gösterir sicil kayıtlarının ve Bakırköy C.Başsavcılığı’nın …. soruşturma dosyası celp ve tetkik olunmuş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı şirket yetkili veya çalışanları tarafından hesaplarına gelen paranın gönderilmesi ile ilgili bir talimatlarının olup olmadığı, bu talimata göre işlem yapılıp yapılmadığı, davacı şirket ile dava dışı … arasında ticari bir ilişki olup olmadığı, dav akonusu edilen havaleye ilişkin bir alacak borç durumunun olup olmadığı, bu ödemenin bu alacak borç durumuna ilişkin yapılıp yapılmadığı, bu hesaptan bu şirkete daha önceden havale yapılıp yapılmadığı, davacı şirket ile dava dışı şirketin ortaklarının durumlarının da değerlendirilmesi hususunda davacı şirket, davalı Banka ve dava dışı … … Ltd. Şti’nin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda banka bilirkişi …. ve SMMM … tarafından düzenlenen raporda, Davacı şirkete ait hesabın incelenmesinde; Davacı şirketin … no.lu EURO hesabına “…DÖVİZ HAVALESİ “ açıklamasıyla 12.09.2014 tarihinde 203.500,00 EURO tutarında SWIFT mesajı yoluyla ihracat bedeli gelmiş olduğu, davalı bankanın 2.500,00 EURO (1.709,40+790,60=) tutarında ihracat bedeli komisyonu aldığı ve hesapta böylece 201.000,00 EURO tutarında para kaldığı, davacı şirketin davalı bankaya verdiği 16.09.2014 tarihli talimat içeriğinin; “ Firmamız adına şubeniz nezdinde bulunan … no.lu EUEO Hesabımızdan 201.000,00 EURO’nun … firmasına ait … no.lu hesabımıza havale edilmesini rica ederiz şeklinde olduğu, yazılı talimatın altında ….Ltd.Şti..’nin kaşesi ve imzası bulunduğu, talimattaki imzanın davacı şirket yetkilisi …’a ait olup olmadığının belli olmadığı, imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının ancak kriminal inceleme sonucunda ortaya çıkabileceği, davalı bankanın yukarıda belirtilen 16.09.2014 tarihli yazılı talimata atfen davacı şirketin -…. no.lu EURO hesabından 201.000,00 EURO’nun çıkışını/tediyesini yapmak suretiyle dava dışı … .Ltd. Şti.ne ait 126-… no.lu EURO hesabına HAVALE yaptığı, dava Dışı … Firmasına ait hesabın incelenmesinde; dava dışı havale alıcısı … firmasının 126-… no.lu EURO hesabına 16.09.2014 tarihinde 201.000,00 EURO tutarında havale bedeli alacak kaydedildiği, akabinde 17.09.2014 tarihinde dava dışı şirket hesabından 200.995,00 EURO’nun kasadan nakden ödenmiş olduğu, hesapta kalan 5,00 EUROnun ise hesa işletim ücreti olarak davalı bankaca çekilip gelir kaydedildiğini, bu şekilde hesap bakiyesinin sıfırlandığını, davacının 16.09.2014 tarihli yazılı havale talimatı üzerindeki imzanın kime ait olduğu, yani davacı şirket yetkilisi …’a ait olup olmadığının tartışmalı olduğunu, mahkemenin 09.05.2018 tarihli ara kararma göre, davacı şirket ile dava dışı … …Ltd. Şti. arasında davalı banka nezdindeki hesap hareketlerine göre dava konusu havale işlemi dışında başkaca bir ticari ilişki kaydına rastlanmadığını, dosya içeriğinde toplanan deliller ve davalı bankanın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre dava konusu işlem dışında iki şirket arasında herhangi bir borç-alacak kaydına rastlanılmadığı, dolayısıyla dava konusu havale işlemi dışında başkaca benzeri bir işlem bulunmadığı için bir teamülün oluştuğunu söylemenin mümkün olmadığı, diğer yandan davacı ve dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere ibraz edilmediği için kendi aralarındaki ticari ilişki ya da borç-alacak ilişkisi incelenemediği, davacı şirketin en son sermaye sahibinin (%100) … olduğu, sözkonusu havale talimatını davalı banka İç Kontrolörlüğünün düzenlediği 09.01.2015 tarih ve …. sayılı rapora göre bankaya getirip teslim edenin … olduğu, kardeşi … ile birlikte bankaya geldikleri ve paranın kamera kayıtlarına göre …’ya yapıldığı ifade edildiği, …’nm davacı şirkette 23.02.2012-24.05.2012 tarihleri arasında %50 hisse paylı ortak olduğu, 24.11.2011-24.05.2012 tarihleri arasında münferiden şirket yetkilisi olduğu tespit edildiği, daha sonra …’nın hissesini devredip ortaklıktan ve şirket müdürlüğünden ayrılmış olduğu anlaşılmaktadır. … dava dışı havale alıcısı … firmasının ana hissedarı ve yetkilisi olduğu ticaret sicili gazetesinden anlaşıldığı, dosya içeriğinde bulunan savcılık ifadelerine ve diğer bilgi ve belgelere göre davacı şirketin sahibi ve yetkilisi …’ın dava dışı havale alıcısı … firması ana hissedarı …’nın kuzenleri (yani halalarının oğlu olduğu) ve zaten … ile …’nında kardeş oldukları, davacı ve dava dışı havale alıcısı şirketleri özellikle unvan bakımından yani unvanlarının ilk sözcüğü “ …. “ bakımından benzerlik içinde oldukları ve her iki şirketin ortaklarının akraba oldukları, şirketin ortaklarının akraba olmasının ava konusu havale işlemindeki yazılı talimatta bulunan imzanın sahteliğinin ispatlanması durumunda iki şirket arasında havale virman işlemi yapılmasını gerektirmeyeceği, somut olaydaki talimat üzerindeki imzanın sahteliği ispatlanabilirse iki şirket ortaklarının akraba olmasının mezkur işlemin mevzuata uygun olduğu anlamına hiçbir şekilde gelmeyeceği, netice itibariyle dava konusu işlemin temelini oluşturan yazılı talimattaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunun kanıtlanması durumunda, davalı bankanın yapmış olduğu havale ve ödeme işlemlerinin bankacılık mevzuatına uygun olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi heyetine ….’da eklenerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Ek raporda, 201.000,00 Euro (782,673, 90 TL) dava değeri üzerinden talep edilen zarar bakımından; mahkemece yapılacak delil takdiri neticesinde; Şayet davalı banka tarafından havale işlemi sırasında …’dan telefon yoluyla onay alındığı sübut bulacak olur ise, bu durumda davalı bankanın sorumluluğunun söz konusu olamayacağı, şayet davalı bankanın talimat sahibinden onay almaksızın havale işlemini gerçekleştirdiği sonucuna varılacak olur ise, bu durumda davalı bankanın, özen yükümlülüğüne aykırılık sebebiyle sorumluluğunun gündeme gelebileceği ve buna göre; ilk İhtimal olarak davacı şirket ile dava ihbar olunan … ve bu şirketin sahibi … ile davacı şirket eski ortak ve müdürü …’nın ticari bir bağ içerisinde oldukları sübut bulacak olur ise, a) Davacı şirket yetkilisinin bilgisi dâhilinde bu işlemlerin yapılması halinde (örneğin iddia doğru ise imalatçılara olan borçların ödenmesi için bu işlem yapılmış İse)r yapılan usulsüz ve hukuka aykırı havale işlemi ba kımından davacı şirketin ağır kusuru illiyet bağını keseceğinden, davalı bankanın sorumluluktan kurtulacağı, b) Şayet ticari bağın mevcudiyetine rağmen, davacı şirketin ve/veya yetkilisinin iradesi olmaksızın söz konusu usulsüz havale işlemi yapılmışsa, bu durumda eklenen illiyet sebebiyle zarardan davacı ve davalı tarafın birlikte sorumlu olacağı; bu ihtimalde, davacı ve dâvâlı tarafın zarara yol açan eylemlerdeki rollerinin % 50-%50 olacağı, şayet mahkemece yapılacak delil takdiri sonucunda davacı şirket ile dava ihbar olunan … ve bu şirketin sahibi … ile davacı şirket eski ortak ve müdürü …’nın ticari bir bağ içerisinde olmadıkları sabit olur ise, bu durumda davacı tarafa atfedilebilecek bir kusur bulunmayacağından, bu ihtimalde onay almaksızın havale işlemini yapan Bankanın sorumluluğunun tam olacağı ve bütün zarardan sorumlu olacağı, söz konusu usulsüz havale işlemi nedeniyle sorumluluğun mevcut olduğunun kabul edilmesi halinde, temerrüt faizinin usulsüz havale işlem tarihi olan 16.09,2014 tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği belirtilmiştir.
Bir güven kurumu olarak, basiretli tacir gibi davranması gereken bankalar, 818 sayılı BK’nin 99/2 ve 6098 sayılı TBK’nin 115/3 madde ve fıkraları uyarınca objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumlu olup, banka olmaları nedeniyle de diğer tacirlere nazaran daha yüksek özen borcu altındadırlar.
Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür. (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61. maddesi). Bu tanımlamaya göre, mevduat ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. BK’nin 306 ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 472/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin müterafık kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Somut olayda, davalı bankanın ….şubesi nezdinde bulunan davacı…. Ltd.Şti’ye ait hesaba 12/09/2014 tarihinde gelen 203.500 Euro’dan 201.000 Euro, 16/09/2014 tarihinde … tarafından ibraz edilen … imzalı talimat ile … .Ltd Şti’ye ait hesaba aktarılmıştır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporu ile talimat altındaki imzanın davacı şirketin 28/01/2013 tarihinden beri tek yetkilisi …’ın eli ürünü olmadığı sabittir. Davacı şirket 11/01/2011 tarihinde kurulmuş olup, bir dönem şirketin % 50 ortağı ve müdürü …’dır. Paranın havale edildiği … Ltd.Şirketinin % 50 ortağı … ve … kardeş olduğu, davacı şirket yetkilisi … ile de kuzen oldukları anlaşılmaktadır. Davacı şirket yetkilisi ile parayı çeken şahısların akrabalık ilişkisi elbette ki davacının kusurlu kabul edilmesi için yeterli değildir. Bununla birlikte uyuşmazlığın çözümü için son derece önemli olan, davacı şirket ile ihbar olunan şirket arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı noktasında değerlendirme yapılmasını sağlayacak ticari defter ve belgeler gerek davacı tarafça gerekse de ihbar olunan şirket tarafından ibraz edilmemiş, bilirkişi incelemesi bakımından banka hesaplarıyla yetinilmiştir. Havale talimatı, 09/01/2015 tarih ve …sayılı rapora göre … tarafından bankaya ibraz edilmiş ve paranın havale edilmesi işleminde de … ve … birlikte hareket etmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının illiyet bağını kesecek nitelikte ağır kusuru tespit edilememekle birlikte davacının da zarara yol açan eylemde % 50 kusurunun varlığının kabul edilmesinin gerektiği değerlendirilmekle açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, 100.500,00 EURO’nun dava tarihi olan 12/05/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince değişen oranlardaki döviz faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE
1-100.500,00 EURO’nun dava tarihi olan 12/05/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince değişen oranlardaki döviz faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 26.844,12 -TL harçtan peşin alınan 13.366,12 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 13.478,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Dava ilk açılış harç gideri olan 13,397,52-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 4.688,00 -TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 2.344,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 55,90 -TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 27,95 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 29.528,51-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 29.528,51-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 25/09/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı