Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/45 E. 2018/944 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/45 Esas
KARAR NO : 2018/944

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 25/10/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili sigorta şirketine Nakliye Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalı alçı asma tavan plakası emtiası tam ve sağlam olarak davalı nakliyeci firmaya teslim edildiğini ve onların sorumluluğunda Danimarka’dan İstanbul’a taşındığını, emtianın bir kısmının nakliye sırasında hasarlandığının anlaşıldığını, yapılan uzman incelemesi sonucunda hasarın davalının kusuru ile meydana geldiğinin tespit edildiğini, iş bu hasar nedeniyle müvekkili sigortalısına 08.07.2014 tarihinde hasar tazminatı 4.057,33 Euro ödediğini ve yapılan ödemenin sigortalısının haklarına halef olduğunu, müvekkili şirketin 10.607,00 TL alacağın tahsil amacıyla Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile fiili taşımanın müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, müvekkili şirketin söz konusu taşıma için alt taşıyıcı olarak …. Hizmetler ve Tic AŞ ile anlaştığını, fiili taşımanın da bu şirket tarafından gerçekleştirildiğini, davaya konu ürünlerin Danimarka’dan yüklenerek İstanbul’a taşındığını, antrepoya tahliye öncesinde ise 2 kap malın hasarlı olduğu görülerek 2 kabında mal hasarı tespit edilerek antrepoya alınmıştır notu ile antrepoya alındığını, hasarın hangi aşamada ve ne şekilde oluştuğuna dair kanıtlayıcı ve tespit edici söz konusu olmadığını, abonman sözleşmesinin dosyaya sunulması gerektiğini beyanla davanın …. Hizmet ve Tic AŞ’Ye ihbarına ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taşıma ilişkisinden kaynaklanan tazminatın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin İİK’nin 67. maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün…. E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 10.005,77 TL asıl alacak ve 601,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.607,56 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, taşımaya konu emtiada hasarın oluşup oluşmadığı, hasarın taşımanın hangi aşamasında oluştuğu, hasar oluşumunda tarafların kusur durumu, hasar bedelinin ne kadar olduğu , davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarının ne kadar olduğu hususununda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Makine mühendisi … ile mimar/ yüksek mühendis …. tarafından düzenlenen kök ve ek raporda, taşıyıcının CMR imi 9/2 hükmüne göre eşyayı yükleme yerinde hiçbir çekince ileri sürmeden taşımak üzere teslim almasının eşyayı tam ve sağlam durumda teslim aldığı yönünde taşıyan aleyhine karine oluşturduğu. -kaideten- yükteki hasırlanma olayında taşıyıcının sorumluluğunun olduğu, sorumluluğun miktarını tespit ederken yükleme yerindeki borsa veya o yoksa piyasa değerinin esas alınması, piyasa değerinin de satış faturasında değer olarak esas alınmasının makul olduğu, buna göre bu bedelin 3.688,49 EURO olması gerektiği, taşıyıcının yine sorumluluğuna gidilecek ise ve davacının aktif husumet ehliyetinin varlığı mahkemece benimsendiği seçenekle; davalının kastı veya kasta yakın kusuru kanıtlanamadığından bu sorumluluğunun CMR d 23/3 gereği kg başına 8.33 SDR ile sınırlandırabileceği, bu sınırlı sorumluluğun 59.003,11 TL olarak bulunan üst sorumluluk limiti içinde kaldığından 10.003,19 TL’nın talep edilebileceği, teslim tesellüm tutanağında hasar tarihinin 20/05/2014 olduğu, ilk icra takibinin 20/01/2015 tarihinde başlatıldığı, itiraz üzerine takibin 05/02/2015 tarihinde durduğu, aradan 1 yıl 9 ay geçtikten sonra 11/11/2016 tarihinde icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği, 24/11/2016 tarihinde yeniden borca itiraz üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 12/01/2017 tarihinde açıldığı nazara alındığında zamanaşımı hususunun değerlendirilmesinin hukuki tavsif gerektirdiğinden mahkemenin taktirinde olduğu, dava dilekçesinde davandan poliçe numarası ile Ekspertiz Raporundaki yazılı Abonman Sigorta Poliçesinin geçerli olmadığı: hasarı kapsayan içerikle hır sigorta poliçenin sunulu olmadığının düşünüldüğü ve fakat bu alanda da nihai takdirin mahkemeye ait bulunduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafça, bilirkişi raporuna karşı beyanında …. poliçe nolu nakliyat emtia sigorta poliçesi sunulmuştur. Davalı taraf, zaman aşımı yönünden ve hasar tespiti yönünden bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Tarafların itirazları ve beyanlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, ek raporda özetle; dava dilekçesinde beyanlar poliçe numarası ile ekspertiz raporunda yazılı abonman sigorta poliçesinin hasar tarihinin kapsadığı belirtilerek kök rapor sonucu tekrarlanmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporundaki tespitler nazara alınar değerlendirilmiştir.
Dava konusu taşımanın güzergahı Danimarka/Türkiye olması sebebiyle uzlaşmazlığın çözümünde CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Davalı cevap dilekçesinde fiili taşımayı ….. Şirketinin firmasının yaptığını ve davanın ihbarını talep elliklerini belirtmiştir. CMR Konvansiyonu 34.md göre davalı akdi taşıyıcı ve fiili taşıyıcı firmalar davada muhatap olup, davalıya husumet yöneltilebilecektir.
Davacı … şirketinin sigortalısına ait emtianın İstanbul’dan Danimarka’ya taşınması işinin akdi taşıyıcı olarak davalı tarafından üstlenildiği, taşıma sırasında yükün hasarlanması nedeniyle tespit edilen hasar bedelinin davacı tarafça sigortalısına ödenmesi nedeniyle bu bedelin davalıdan rücu edilmesi talebiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Hasar bedelinin miktar olarak CMR madde 23/3 gereğince hesaplanan sınırlı sorumluluk miktarının altında kalması nedeniyle tümünün davalıdan talep edebileceği anlaşılmaktadır.
Bunun yanında davalının süresinde zaman aşımı defiinde bulunması nedeniyle bu yönüyle değerlendirme yapmak gerekmektedir. CMR Konvansiyonu 32. Madde 1. Fıkrası ilk cümlesine göre CMR sözleşmesine göre yapılan taşımalardan doğan davaların bir yıl içinde açılması gerektiği belirtilerek zamanaşımı süresinin bir yıl olduğu, ancak bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıl olduğu, aynı maddede zamanaşımı süresinin teslim tarihinden itibaren işleyeceği düzenlenmiştir. Somut olayda davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilen bir kusuru iddia ve ispat edilmemiştir. Dolayısıyla uygulanacak zaman aşımı süresi 1 yıldır.
Davamıza konu taşıma işinde hasar tarihinin 20/05/2014 olduğu, ilk icra takibinin İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında 20/01/2015 tarihinde başlatıldığı, yapılan takipte borca ve yetkiye itiraz üzerine takibin 05/02/2015 tarihinde durduğu, aradan 1 yıl 9 ay geçtikten sonra 11/11/2016 tarihinde icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği, Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün…. esas sayılı dosyasında 24/11/2016 tarihinde yeniden borca itiraz üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 12/01/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Hasar tarihi olan 20/05/2014 tarihine göre icra takibi bir yıllık süre içerisinde 20/01/2015 tarihinde açılmış, yine icra dosyası yetkili icra dairesine gönderildikten sonra 24/11/2016 tarihinde yeniden borca itiraz üzerine takip durmuş, iş bu dava bir yıllık süre içerisinde 12/01/2017 tarihinde açılmıştır. Bu kısımlarla ilgili zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmışsa da; İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan takipte borca ve yetkiye itiraz üzerine takibin 05/02/2015 tarihinde durduğu, aradan 1 yıl 9 ay geçtikten sonra 11/11/2016 tarihinde icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. CMR 32/3 ‘e göre zaman aşımının durması ve kesilmesi hakkında davaya bakan hakimin hukuku uygulanır. Zaman aşımının durması ve kesilmesi 6098 sayılı TBK’nın 153 ve 154 maddelerinde düzenlenmiş olup olayımızda zaman aşımını kesen ve durduran bir neden mevcut değildir. Davaya konu taşıma işinde zaman aşımı süresi içerisinde icra takibi başlatılmışsa da, icra takibinin ilk başlatıldığı icra müdürlüğünde itiraz üzerine takip durduktan sonra, dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği tarihe kadar 1 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği, arada zaman aşımını durduran veya kesen bir işlem olmadığı anlaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1- Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Karar ve ilam harcı olan 35,90 TL’nin peşin yatırılan 181,15 TL’den mahsubu sonucu fazla yatırılan 145,25 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, taraflar tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2018

Katip … Hakim …