Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/412 E. 2019/173 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/412 Esas
KARAR NO : 2019/173

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 25/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 19.12.2016 tarihinde (sürücüsü belirtilmeyen) dava dışı ……. Ltd. Şti.’nin maliki ve davalı …….A.Ş.’nin (Trafik Sorumlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile) sigortalayanı olduğu …… plakalı aracın; (dava dışı) ……’a ait …… plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu; …… plakalı araç maliki ……’un aracında meydana gelmiş olan değer kaybı alacağını müvekkili davacı …….’a temlik etmiş olduğunu; söz konusu değer kaybının bağımsız eksper tarafından 4.000,00 TL olarak tespit edildiğini, müvekkili davacı tarafından eksperlik hizmeti için 354,00 TL ekspertiz ücreti ödenmiş olduğunu, kazaya sebebiyet veren taraf veya sigorta şirketinin kaza sebebiyle her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğunu ve oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğini; davalıya 07.04.2017 tarihinde ihtarname gönderilmiş olduğunu; davalının ödeme yapmadığını ve cevap vermediğini, belirtilen nedenlerle; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; değer kaybı için 4.000,00 TL ve bunun tespiti için yapılan 354,00 TL olmak üzere 4.354,00 TL tutmasını bekledikleri alacağın şimdilik 654,00 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …….A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı sigorta şirketinin merkez adresinin Ataşehir/İstanbul’da bulunması sebebiyle yetkili mahkeme’nin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, HMK.md.6 gereğince yetkili mahkemede açılmayan davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafın alacağı temlik aldığını iddia ettiğini, alacağın temlikinin hukuka uygun şekilde yapıldığının ispatı gerektiğini, aksi halde davanın taraf yokluğundan reddi gerektiğini, temlik ilişkisinin tarafı olduğundan davanın ……’a ihbar edilmesi gerektiğini, …… Plakalı aracın müvekili davalı sigorta şirketi nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile 17/11/2016-17/11/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin 31.000,00 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, müvekkili davalı sigorta şirketi tarafından …… plakalı araçta meydana gelen hasar için 5.548,89 TL ödeme yapıldığını, davacının müvekkili davalı şirkete sigortalının kusurunun bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, aksi halde müvekili davalı sigorta şirketinin dava konusu hasardan sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın mahkemece tespiti gerektiğini, söz konusu aracın daha önceden başka kazalara karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, önceden hasar kaydı bulunan araçlarda değer kaybı meydana gelmeyeceğinin aşikar olduğunu, değer kaybı zararı talebine esas olan satış fiyatının belirlenmesinde, aracın hasar görmüş olup olmaması dışında bir çok faktör bulunduğunu, davacının iş bu davada talep etmiş olduğu değer kaybı talebinin belirlenebilir ve somut bir talep olmaktan öte, aracın, satıcının, alacının, ülkenin, toplumun subjektif ve objektif bir çok niteliğinden etkilenen soyut ve varsayımsal bir talep olduğunu, bu nedenle davacının hiçbir somut veriye dayanmayan varsayımsal taleplerinin reddi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile davalı sigorta şirketine müracaat tarihinden öncesinde müvekkili davalı sigorta şirketinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluklarının da bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, trafik sigorta sözleşmesi kaynaklı rücuen tazminata ilişkindir.
Dosyanın kusur bilirkişisi ve makine mühendisi hasar bilirkişisinden oluşan heyete tevdii dosya kapsamı, tramer kayıtları ve gerektiğinde kaza yerinde inceleme yapmak sureti ile tarafların kusur durumları, davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, önceki hasarları, değişen parçaları vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2.el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbet piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki farkın ne olacağı (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususunda rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup; Trafik kusur uzmanı bilirkişisi …..ve Makine Mühendisi bilirkişi ……. kök ve 1.ek raporlarında özetle; önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna (KTK’nun 84/d. Md. Yoluyla 47/c,d, 52/b,c, 56/c. Md. ile; KT. Yönet. 107. Md. araçlar arasındaki mesafe, hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama, Trafik işaretlerine uyma) karşı asgari dikkat ve özeni göstermeyerek hareket eden, birden fazla trafik kuralını ihlal eden ve böylelikle ilk tehlikeli davranışta bulunduğu anlaşılan …… plakalı otomobilin dava dışı sürücüsü ….’ün %100 oranında tamamen kusurlu olduğunu, dava konusu kaza esnasında …… plakalı otomobilin maliki dava dışı ” …. Ltd. Şti.’nin” (KTK’nun 85. Md. Göre) araç sürücüsü dava dışı ….’ün kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumluluğu olduğunu, …… plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortası olan davalı …….A.Ş.’nin ise araç sürücüsü dava dışı ….’ün kurusu oranında ve sigorta kapsamına göre (KTK’nun 85 ve 91. Md. Göre) sorumluluğu olduğunu, kurallara uygun olarak kendi yolunda ve kendi şeridinde, dikkatli ve basiretli bir sürücü olarak seyretmekte iken arkadan çarpılmaya maruz kalan ……. plakalı otomobil sürücüsü dava dışı …… (……)’un “Tamamen Kusursuz” olduğunu, …… plakalı otomobilin sürücüsü olan dava dışı …… (……) ‘un “Tamamen Kusursuz” olması nedeniyle, aynı aracın KTK ZMMSS ile sigortası olan (dava dışı) …. Sigorta A.Ş.’nin ve kasko sigortası olan dava dışı …… Sigorta A.Ş.’nin de meydana gelen kazada sorumluluğunun bulunmadığını, …… plakalı otomobilin sürücüsü dava dışı …… (……)’un “Tamamen Kusursuz” olması nedeniyle, aynı aracın maliki olan dava dışı ……’un meydana gelen kazada sorumluluğunun bulunmadığının da görüş ve kanaatine varıldığını, davacıya ait …… plakalı, 2008 model, ….. marka, Dizel yakıtlı, otomobilin 19.12.2016 tarihli hasarı onarıldıktan sonra piyasa değerinin hasar nedeniyle piyasa rayiç değerinde meydana gelen azalmanın hasar tarihi itibariyle 4.000,00 TL olduğunu, …… plaka sayılı aracın hasar ve değer kaybı toplam tutarının 9.902,89 TL olduğu ve bu bedelin …… plakalı aracın sürücüsünün %100 kusur oranına karşıt geldiğini, davacı tarafın davalılar …….Şirketi’nden ve aracın maliki ve işleteni ….. Ltd. Şti.’nden tazminat talebinin mümkün olacağını, diğer taraftan; …… plaka sayılı aracın 9.902,89 TL hasar bedelinin, davalı Sigorta Şirketi tarafından 5.548,89 TL’sinin davacı yana ödendiği anlaşıldığından, bakiye KDV dahil 4.354,00 TL toplam kdv dahil hasar bedelinin …… plakalı aracın sürücüsü ….’ün %100 kusur oranına karşıt geldiğini, ayrıca neticeden; bakiye hasar bedeli KDV dahil 4.354,00 TL’sini davalılar …….Şirketi’nden ve aracın maliki ve işleteni ….. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen, davacının tazminat talebinin mümkün olacağını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 14/03/2018 tarihli Islah Dilekçesi ile dava dilekçesindeki sonuç ve istem kısmında talep ettikleri 654,00 TL alacak talebini “müspet zarar kapsamında, değer kaybına ilişkin 4.000,00 TL, ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine” şeklinde ıslah etmiştir.
Mahkememizce hesaplama yapılması istenilen hususlarda gerekli değerlendirme ve hesaplamanın yapılmadığı anlaşılmakla, doynanın yeniden bilirkişi heyetine tevdii ile 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ve davay konu poliçenin başlangıç tarihi itibariyle yürrülükte bulunuğu anlaşılan ZMMS Genel Şartlarındaki değişiklik hükümlerine göre hesaplama yapılmak suretiyle ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 12/09/2018 tarihli 2. Ek raporlarında özetle; …… plakalı aracın saç karoser aksamı üzerinde yapılan aracın boya bütünlüğünün ve fabrikasyon orjinalliğinin bozulmasına sebep olan değişim, düzeltme ve boya uygulaması dikkate alınarak fikir oluşturması açısından 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş Değer Kaybı Hesap yöntemi uygulanacak olursa; araç rayiç değeri 40.000,00 TL araç 15.000 km’den daha fazla kullanılmış olduğundan, Değer Kaybı= 637,00 TL olduğunu, uyuşmazlık konusu araçla aynı marka, tip ve model araçlar üzerinden karoser aksam onarımlarının yarattığı değer düşümünün belirlenebilmesi amacıyla yakın kilometrelerde ve dönemlerde satışa çıkarılmış araçlar seçilerek yapılan piyasa araştırmasında, sökülebilir karoser aksamının iki parçası değişmiş, iki parçası onarım görmüş araç için hasarsız olduğu ileri sürülen emsallerine göre 4.000,00 TL mertebesinde daha düşük fiyat talep edilebildiği belirlenmiş olduğunu, uyuşmazlık konusu araçta karoser aksamının (havuz sacı, arka panel) onarım görmüş olduğu bir adet değişen parçasının olduğu ve şasi de düzeltmenin olduğu dikkate alındığında değer düşümünün olması gerektiğini, olay tarihinde yaklaşık 9 yaşında olduğu anlaşılan uyuşmazlık konusu araçtaki hasar ayrıntısı, 40.000,00 TL mertebesindeki hasarsız piyasa rayiç değeri, karoser aksamı üzerinde yapılan onarımın niteliği, onarım maliyeti, aracın daha önce değer düşümüne yol açan bir kazasının olmadığı, piyasa şartları dikkate alındığında 4.000,00 TL mertebesinde değer kaybının olacağı, ancak; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş Hazine Müşteşarlığı Değer Kaybı Hesap Yöntemi ölçütleri ile birlikte değerlendirildiğinde, araçta meydana gelen reel değer kaybının 637,00 TL olacağını bildirmişlerdir.
Davacı 02/11/2018 tarihli dilekçesi ile zararın karşılandığını, taraf ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını içerir beyan dilekçesi vermiş olup, celsede beyan dilekçesinin tekrar edildiği görülmüştür.
Davalı vekili 17/12/2018 tarihli dilekçesi ile karşı taraf ile sulh olduklarını, davanın konususuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiş vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Sunulan dilekçe ve beyanlara göre tarafların sulh olduğu anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Konusuz kalan davanın KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 44,40 TL haçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafın yargılama gideri talebi bulunmadığından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2019

Katip …

Hakim …..
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır