Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/409 E. 2019/501 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/409 Esas
KARAR NO : 2019/501

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin sigortalı bulunan emtia, sigortalı şirketin deposundan 21.07.2016 tarihinde çalınmak suretiyle maddi hasara uğradığını, deponun bulunduğu sitenin davalı tarafından korunduğunu, davalının yükümlülüklerine aykırı davrandığı davaya konu hasarın meydana gelmiş olup, davalının bu hasardan sorumlu olduğunu, 131.419,40 TL’lik hasar bedelinin 25.10.2016 tarihinde müvekkili şirketçe sigortalısına ödendiğini, davalı tarafından hasara ilişkin olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla 131.419,40 TL’nin ödeme tarihi olan 25.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmamış, cevap dilekçesi de sunmamıştır.
Dava, sigorta poliçesine istinaden ödenen tazminatın rucüen tahsili istemine ilişkindir. TTK’nın halefiyet başlıklı 1472. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Dava konusu uyuşmazlık, hırsızlık olayında davalı ile sigortalının kusur oranlarının ve çalınan malların değerinin ne kadar olduğu, çalınan malların sigorta kapsamında olup olmadığının, davacı tarafından sigortalıya ödeme yapılıp yapılmadığının , davacının davalıdan talep edip edebileceği alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, hırsızlık olaylarında kusur tespiti konusunda uzman …, tekstil bilirkişisi …ve sigorta bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, davacının sigortalısı dava dışı… Ltd. Şti tarafından kullanılan kumaş deposunun …. No: …. sayılı işyerinin (depo) pasaj içinde olması, pasaj ortak alanına bakan alüminyum doğrama camlı kapısı üzerindeki asma kilit kırılmak suretiyle 21.07.2016 günü belirsiz bir zaman diliminde hırsızlık olayının gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, davacı sigorta şirketince sigortalısına hasar/zarar bedeli olarak 25.10.2016 tarihinde 131.419,40 TL ödediği dava dışı sigortalı … Ltd, Şti, Sahip yada yetkililerinin Tekstilkent Sitesi dahilinde bulunan depolarında çok sayıda kumaş toplarının toklanması (depolanması) aşamasında alüminyum kapı üzerine asma kilit takarak basit bir güvenlik tedbiri dışında, hırsızlık alarm ve ihbar sistemi, otomatik kepenk sistemi, kapalı devre kamera sistemi vb fiziki ve elektronik sistemlerden herhangi bir tedbirin alınmadığı, salt site dahilinde görevli güvenlik personelinin korumasına terk ettiği, dava dışı sigortalının işbu tedbirsizliğine rağmen davacı tarafından bahse konu deponun sigortalanmasının büyük risk taşıdığı, zira bahse konu sitenin kapalı ve açık alanının büyüklüğü, site dahilinde kurulu binlerce işyerinin çalışanlar, ziyaretçi ve iş takipçilerinin sayısal çoğunluğu, site dahiline giriş-çıkış yapan binlerce aracın durdurularak kontrol edilmesinin hayatın olağan akışı ile örtüşemeyecegi, bu itibarla, sigortalılarından kendi kıymetlerinin özenle koruma yükümlülüğünün yerine getirilmesi bakımından güvenlik personellerinin sabit görev yaptığı noktalarla irtibatlı hırsızlık alarm ve ihbar sisteminin kurulma zorunluluğunun poliçe kapsamına almaları gerektiği , sigorta şirketlerinin risk değerlendirilmesi yapmadan, sigortaladıkları deponun ne şekilde konulması gerektiğine ilişkin sigortalısını bilgilendirmediğinden, sigortalılarının ihmali ve ağır kusuru nedeniyle hasarın/zarann oluşmasında asli kusurlu olduğu değerlendirilmiştir. Zira bahse konu site dahilinde bulunan özellikle tekstil kumaş depolarında sık sık organize (çete) suç örgütlerince hırsızlık yapıldığı bilindiği, bu durumda hasarın tamamının dava dışı sigortalının ihmalinden kaynaklandığı davalı ….şirketinin sorumluluğu bakımından olay irdelendiğinde, toplam 516.367,57 m2 alanı olan sitede güvenlik başına 25.828,37 m2 alan düştüğü, hırsızlık olayları çok kısa sürelerde gerçekleştirildiğinden bahse konu sitenin genel konumu irdelendiğinde her bir cadde ve sokakta pasaj içlerinde yer alan işyerlerinin kapısında sürekli 7/24 güvenlik personeli bulundum imasının imkan dahilinde olamayacağı, zira …Sitesinin yüksek güvenlikli özel bir konumunun bulunmadığı, site dahiline giriş ve çıkış yapan binlerce aracın teker teker durdurularak kimlik sorma ve arama yapılmasının hayatın olağan akışı içinde mümkün olmadığı böyle bir uygulama yapılamayacağı. Bu durumda işyeri sahip ya da kiracılarının bireysel olarak alması gerekli tüm güvenlik tedbirlerinin de alınması beklenmelidir olayın oluşmasında meydana gelen hasar/ zarar nedeniyle davalı güvenlik şirketine her hangi bir kusur atfedilemediği, ekspertizde belirlenen 131.419.40 TL hasar tazminatı kadri marufunda bulunduğu, davalı gözetim-güvenlik şirketine herhangi bir kusur izafe edilmemiş olmasından, davacının sigortalısı şirkette hırsızlık olayı sonucu ortaya çıkan hasar zararın rücuen tazmininde davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği belirtilmiştir.
Davalı ile … sitesi arasındaki güvenlik sözleşmesinin celp edilmesi ile sözleşmenin dosya kapsamına etki olup olmadığının değerlendirilmesi açısından ve davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için önceki heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ek raporda, 06.06.2018 tarihli Kök raporunun sunulmasından sonra celben dosya kapsamına sunulu Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi kapsamındaki hususlar irdelendiğinde, 06.06.2018 tarihli kök raporundaki görüş ve kanaati değiştirecek bir husus bulunmadığından kök raporumuzdaki görüş ve kanaat aynen olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı sigota şirketince her ne kadar, sigortalısının deposunda meydana gelen hırsızlık sonucu sigortalısına ödediği hasar bedelinin, deponun bulunduğu … ile güvenlik sözleşmesi bulunan davalıdan rücuen tahsili talep edilmişse de, mahkememizce itibar edilen kök ve ek raporda ayrıntılı olarak tespit edildiği üzere, dava dışı sigortalı ….Ltd. Şti.’nin asma kilit gibi basit bir güvenlik tedbiri dışında, üzerine düşen koruma tedbirlerini almadığı, dava dışı sigortalının işbu tedbirsizliğine rağmen davacı sigorta şirket tarafından bahse konu deponun sigortalanmasının büyük risk taşıdığı, alınması gereken tedbirlerin zorunluluğunun poliçe kapsamına almaları gerektiği , sigorta şirketlerinin risk değerlendirilmesi yapmadan, sigortaladıkları deponun ne şekilde konulması gerektiğine ilişkin sigortalısını bilgilendirmediğinden, sigortalılarının ihmali ve ağır kusuru nedeniyle hasarın/zarann oluşmasında asli kusurlu olduğu, davalı …. şirketinin sorumluluğu bakımından olay irdelendiğinde, işyeri sahip ya da kiracılarının bireysel olarak alması gerekli tüm güvenlik tedbirlerinin de alınması gerektiği ve basit güvenlik önlemi dışında diğer esaslı önlemlerin hiç birisinin alınmadığı, olayın oluşmasında meydana gelen hasar/ zarar nedeniyle davalı güvenlik şirketine her hangi bir kusur atfedilemediği, davalı gözetim-güvenlik şirketine herhangi bir kusur izafe edilmemiş olmasından, davacının sigortalısı şirkette hırsızlık olayı sonucu ortaya çıkan hasar zararın rücuen tazmininde davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin peşin yatırılan 2.244,32 TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 2.199,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/05/2019

Katip …. Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır