Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/395 E. 2018/1166 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/395 Esas
KARAR NO : 2018/1166

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında çeşitli tekstil ürünlerinin satışı hususuna ilişkin bir ticari ilişki kurulduğunu, müvekkili şirket tarafından ticari satışa konu ürünlerin davalı şirkete teslim edilmesine rağmen davalı şirketçe ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin davalı şirketten olan ticari satış bedeli alacağını gerek cari hesap ekstresi gerek mutabakat mektubu ile sabit olduğunu, davacı tarafından davalı şirkete tacir satış bedeli alacağı olarak 3.449,99 TL bedelli, 1.809,76 TL bedelli, 139,86 TL bedelli, 155,52 TL bedelli ve 4.052,25 TL bedelli faturaların tebliğ edildiğini, faturalara davalı şirketçe süresinde ve usulüne uygun olarak itiraz edilmediğini, borcun ödenmemesi üzerinde davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile taraflar arasında 27.02.2016 tarihli ” Kusur ve Gecikmeden Doğan Reklamasyon Bedeli Ödeme Protokolü ” başlıklı protokolün taraflarca kabulü ile imza altına alındığını, protokole göre davacı şirketine 25.02.2016 tarihli …. nolu 9.829 TL bedelli reklamasyon fatura kesildiğini ve bu reklamasyon bedelinin satıcı davacı şirketçe kabul edildiğini, müvekkili tarafından reklamasyon bedeli için kesilen faturanın karşılıklı güven çerçevesinde iptal edilerek oluşan reklamasyon bedelinin yapılan protokol çerçevesinde müvekkili alıcı şirketin satıcı şirketten yapacağı kumaş alımları için kesilecek satış faturaları üzerinden satıcı şirketin uygulayacağı indirim bedelleri ile ödenmesine karar verildiğini beyanla davanın reddine, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından ticari satışa konu ürünler davalı şirkete teslim edilmesine rağmen davalı şirketçe bedel borcu ifa edilmeyerek, ödeme yapılmadığı, müvekkili şirketin davalı şirketten ticari satış bedeli alacağı faturalar, cari hesap ekstresi ve mutabakat formu ile sabit olup bunların dava dilekçesi eklerinde sunulduğunu, davacı şirket tarafından gönderilen faturalara karşı davalı şirket tarafından süresinde ve usulüne göre itiraz sürülmeyerek söz konusu fatura içeriği kabul Ticaret Kanunun madde 21 kapsamında bu faturaların içeriği kabul edilmiş sayıldığını, davalı şirketin cevap dilekçesinde müvekkil şirketle arasında ‘kusur ve gecikmeden doğan reklamasyon bedeli ödeme protokolü’ başlıklı protokol gereğince mahsup işlemi sebebi ile borcunun bulunmadığı iddiasının dayanaktan açıkça yoksun olduğunu, bahse konu protokolun 27.02.2016 tarihinde yapılmış olup bu tarih sonrasındaki faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi iddia edilen protokol gereğince bir mahsup işlemini gösterir bir durum da bulunmadığı, davalı şirketin bahse konu protokol sebebi ile bir mahsup işlemi olduğu iddiasını ispat etmek durumunda olduğunu, Protokol tarihinden dokuz ay sonra 28/11/2016 tarihinde davalı şirket tarafından müvekkiline gönderilen Ticaret Kanunu kapsamında teyit mektubu niteliğinde olan mutabakat mektubunda, davalı şirket kendisinin gönderdiği beyanla müvekkilinin 9.500,02 TL alacaklı olduğunu belirttiğini, müvekkilinin davaya konu alacağının ödeme protokolü ile mahsup edilmiş olduğu iddiasında olan davalı şirketin buna rağmen mutabakat mektubu göndererek borçlu olduğunu bildirmesi, protokolün mevcut ihtilafla ilgili olmadığı ve haksız itiraza dayanak olarak kötü niyetli olarak sunulduğunu gösterir nitelikte olduğunu beyan etmiştir.
Dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlık takibe konu fatura alacağına ilişkin taraflar arasında reklamasyon protokolü yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa protokolden sonra davalının takip konusu alacakla ilgili davacı ile mutabık olup olmadığı, sonuç olarak davacının takip konusu faturalar nedeniyle davacıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasının tetkikiknden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 9.500,04 TL cari hesap alacağı, 141,57 TL ihtarname bedeli ve 1,95 TL faiz olmak üzere toplam 9.643,56 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti açısından tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM …. tarafından düzenlenen raporda, tarafIar arasındaki uyuşmazlık …. nolu 9.500.00 TL reklamasyon faturasından kaynaklandığı, sözü edilen fatura davalı tarafından 30.11.2016 tarihnde düzenlenmiş olup defter kayıtlarına işlendiği, ancak bu fatura davacı kayıtlarında olmadığı, davacının defter kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle 9.500,04 TL alacaklı görünmesine karşılık, davalının defter kayıtlarına göre davacıya borçlu olmadığı kusur ve Geçikmeden Doğan Reklamasyon Bedeli ödeme Protokolü davacı taraf adına… tarafından imzalanmış olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Taraflar arasında davacının davalıya sattığı ürünler nedeniyle ticari ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf cari hesap ilişkisi kapsamında davalıdan 9.500,04 TL alacaklı olduğu iddiasıyla davalı aleyhine icra takibi başlatmıştır. Tarafların defterleri arsındaki uyuşmazlık …. nolu 30.11.2016 tarihli 9.500.00 TL bedelli reklamasyon faturasından kaynaklanmakta olup davacının davalıya en son 10/06/2016 tarihli satış faturası kestiği, davalının da davacıya 20/06/2016 tarihinde ödeme yaptığı, bu işlemden sonra davacının kayıtlarında işlem bulunmadığı, davalının yukarıda bahsedilen reklamasyon faturasını defterlerine kaydettiği taraf defterlerinden anlaşılmaktadır. Davalı taraf …. nolu 30.11.2016 tarihli 9.500.00 TL bedelli reklamasyon faturasına dayanak bir tespit veya başka belge sunamamıştır, fakat davalıdan daha önce aldığı ürünlerin ayıplı çıkması nedeniyle davacı şirkete 25.02.2016 tarihli …. nolu 9.829 TL bedelli reklamasyon fatura kesildiğini ve bu reklamasyon bedelinin satıcı davacı şirketçe kabul edildiğini, müvekkili tarafından reklamasyon bedeli için kesilen faturanın karşılıklı güven çerçevesinde iptal edilerek oluşan reklamasyon bedelinin yapılan protokol çerçevesinde müvekkili alıcı şirketin satıcı şirketten yapacağı kumaş alımları için kesilecek satış faturaları üzerinden satıcı şirketin uygulayacağı indirim bedelleri ile ödenmesine karar verildiğini savunmuştur. Davalı tarafından davacı tarafa İstanbul … Noterliğinin 27.12.2017 tarh ve …. yevmiye ihtarnamesi , ihtarname ekinde Kusur ve Gecikmeden Doğan Reklamasvon Bedeli Ödeme Protokolu eklenerek ekli protokol gereğince muhataba borç bulunmadığı cevaben bildiririz ” denilmiştir. sözü edilen ihtarname tebliğ şerhinde ; “adreste daimi çalışan işçisi …. imzasına 29.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği PTT gelen tebliğ mazbatasından anlaşılmıştır. Davalı tarafından dosya sunulan Kusur ve Gecikmeden Poftan Reklamasyon Bedeli Ödeme Protokolünün incelenmesinde : Protokol tarihinin 27.02.2016 olduğu, bu protokolla 25.02.2016 tarihli …. nolu 8.329.00TL reklamasyon faturasının karşılıklı güven çerçevesinde iptal edilerek oluşan reklamasyon bedelinin yapılan protokol çerçevesinde alıcı şirketin satıcı şirketten yapacağı kumaş alımları için kesilecek satış faturaları üzerinden satıcı şirketin uygulayacağı indirim bedelleri ile ödenmesine karar verildiği belirtilmiştir. Protokolun davalı adına …., davacı taraf adına …. tarafından imzalandığı, protokolde sözü edilen 25.02.2016 tarihli 8.329.00 TL faturanın her iki tarafın kayıtlarında da bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf protokole davacı adına imzası bulunan …’in protokol tarihinde davacı çalışanı olmadığını, protokol öncesinde işten çıkarıldığını ileri sürmektedir. …’in SGK kayıtları incelendiğinde protokol tarihi olan 27.02.2016 tarihinden önce davacıya ait işten çıkarıldığı anlaşılmıştır. Buna göre davalı tarafın dayandığı 30.11.2016 tarihli 9.500.00 TL bedelli reklamasyon faturası somut bir tespite dayanmadığı gibi, 27.02.2016 tarihli protokolde davacı adına imzası bulunan ….’in protokol tarihinde davacı çalışanı ve daha da önemlisi temsilcisi olmadığı, keza bu protokolde bahsedilen 25.02.2016 tarihli … nolu 8.329.00TL reklamasyon faturası da taraf kayıtlarında mevcut olmadığı gibi, somut bir tespite de dayanmadığı anlaşılmakla davalının savunmasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, alacak likit olmakla davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın KABULÜNE,
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının iptaline, takibin devamına,
2-Asıl alacağın % 20’si oranında 1.900,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 648,94 TL harçtan, peşin alınan 116,47 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 532,47 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 147,87 TL, tebligat, müzekkere ve bilirkişi gideri 752,65 TL olmak üzere toplam 900,52 -TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 2.180,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
27/12/2018
Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı