Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/38 E. 2019/1109 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/38 Esas
KARAR NO : 2019/1109

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin toptan kumaş ve tekstil ürünlerinin satışı ile ticari hayatını sürdürüğünü, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticaret ve cari hesap ilişkisinin bulunmadığını, davalının son dönemdeki fatura bedellerini ödemediğinden davalı borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığını, davalı vekili marifetiyle takip konusu borca itiraz ettiği ve takibinin durduğunu, davalı şirketin icraya yaptığı itirazda faturalara herhangi bir itirazının olmadığını, müvekkili şirketin alacağının halen ödenmediğini, davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı şirketin, müvekkili şirketin dava dışı müşterilerine işlem görerek teslim etmek üzere kendisine sipariş verilen kumaşları ayıplı olarak teslim ettiğini, sözleşmeye konu kesim işlemi gerçekleştirilecek kumaşların minimum 700 kg kısmının sözleşmeye tamamen aykırı ve defolu olarak davacı şirket tarafından imal edildiğini, hal böyle iken müvekkili şirketin, davacı şirket tarafından kendisine temin tarihinden sonra teslim edilen defolu kumaşları ilk aşamada kesim işlemine almış ise de yapılmış olan kesim işleminin fireli bir şekilde gerçekleştirildiğini, bundan mütevellit müvekkilin siparişlerini zamanında yetiştirememiş olmasından kaynaklı olarak yükrsek meblağda zarara ve itibar kaybına uğradığını ve bu durumun davacı şirkete defalarca kez açık bir şekilde bildirildiğini, yapılan bildirim üzerine davacı tarafından bulunan herahgni bir inkar durumu dahi söz konusu olmadığını, aksine pek çok kez müvekkili şirkete ikrar içerikli e-mail dönüşünde bulunduğunu, davacı tarafından mali yazışmalarını kabul etmiş oludğunu ve hiçbir şekilde itirazda bulunmadığını, davacı şirketin müvekkili şirkete termin tarihi ve miktarı konusunda karşılıklı teyitleşmiş oldukları kumaşları ayıplı eksik ve termin tarihinden sonra teslim edildiğini, işbu hususun davacı tarafça da ikrar edildiğini, müvekkili şirketin siparişe konu olan ürünlerin eksik ve hatalı oılarak üretilmiş olduğunu davacı şirdkete amil kanalı ile bildirildiğini, davacı tarafa yapılan bildirim üzerine her ne kadar uzlaşmak için görüşülmüş ise de hiçbir sonuç alınamadığını, davacı tarafın müvekkili şirket tarafından kendisine keşide edilmiş olan “fireli kesim bedeli faturasını” ticari defter ve kayıtlarına işlemediği gibi müvekkili şirketten haksız menfaat elde etme çabasına girdiğini, davacı şirketin kumaş siparişlerindeki ayıplar ve yaşanan gecikme sebebi ile defalarca uyarıldığını, davacı şirketçe ayıplı ve termin tarihinden sonra teslim edilen kumaşlardan kaynaklı müvekkili şirketin ticari ilişkileri sekteye uğramış kesim işlemlerindeki 800 kg bulan fireler sebebi ile siparişleri zamanında yetiştirememesinden dolayı zarara uğradığını, kumaşlardaki ayıplardan dolayı müvekkili şirketin uğradığı menfi ve msüpet zararların kumaş bedellerinden yüksek olmakla uğranılan zararın 700 kg’lik kısmı davacı şirkete reklamasyon olarak kesilebildiğini, oysaki müvekkili şirketin fireli kesim işleminden doğan zarara konu kumaşlar 800 kg kadar ulaşabilen miktarda olduğunu, bu miktarın tamanının dahi davacı şirkete yansıtılmadığını, davacı şirketin müvekkili şirketin uğramış olduğu zararı kabul ettiğini gelecek siparişlerden düşülmesi teklifinde dahi bulunduğunu, sunmuş olunan cevap dilekçesinin kabulüne, davacı tarafından haksız ve mesnetsiz biçimde ikame edilen davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, eser sözleşmesi kapsamında iş bedeline ilişkin fatura ve cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacının kumaşlarda yaptığı işlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli- açık ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının süresinde ve usule uygun yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan alacak talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 29.399,87-TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, süresinde itiraz ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Kocasinan Vergi Dairesi’nden davacı şirkete ait 2016 yılı Haziran-Ekim ayları arası BA-BS formları celbedilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu değerlendirilmekle ayıp iddiası ve ayıp ihbarı yönünden davalı tanıklarının dinlenmesine karar verilmiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; davalı şirkette 2015 Kasım- 2017 Nisan arası depo görevlisi olarak çalıştığını, davacıdan gelen kumaşların istenilenden daha düşük olduğunu, kumaşta likra kaçıkları olduğunu, son gelen parti de istenen terminden geç geldiğini, kumaşların kaç partide geldiğini tam olarak hatırlamadığını, kumaşların davalıya teslim edildiğinde aynı gün kontrollerini yaptıklarını ve yukarıda belirttiği kusurların tespit edildiğini ve aynı gün bunu davacı tarafa bildirildiğini, planlama sorumlusu …’ın davacı tarafa mail ile bu durumu bildirdiğini, söz konusu kumaşlarla ilgili herhangi bir kesim dikim yapılıp yapılmadığını bilmediğini, kumaşlara ne olduğuna ve nerede bulunduğunu da bilmediğini beyan etmiş, davalı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; davacıya yukarıda belirttiği ayıp bildirildiğinde davacı görevlilerin kesimhaneye geldiklerini, söz konusu kusurları kendilerinin de gördüklerini, tarafların bu konuda anlaşıp anlaşmadıklarını bilmediğini yani davacının bu kusurları gördükten sonra kabul edip etmediğini veya nasıl bir çözüm yolu getirdiğini bilmediğini beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; dava ve olayla ilgili çok net bir bilgisinin olmadığını, davalı firmadan bu dava açılmadan önce çalıştığını, daha sonra ayrıldığını, kendisini tanık göstermek istediklerinde ayrıntılı bilgisinin olmadığımı söylediğini, ayrıca kendisinin unutkanlığının da olduğunu, bu nedenle net bir bilgi sahibi olmadığını, dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı konusunda da net bir bilgisinin olmadığını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, SMM bilirkişisinden alınan raporda özetle; Davacının ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle dahvacının davalıdan 29.399,87-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 15.791,80-TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından davacı adına düzenlenen 13.608,00-TL tutarındaki fireli kesim bedeli faturasından kaynaklandığı, davalı tarafından ayıp bildiriminin 12 gün(davacının kesmiş olduğu fatura tarihleri baz alınarak hesaplandığı) sonra mail olarak yapılması, (mail yazışmlarının mahkemece dayanak olarak kabul edilmesi halinde), davalı tanığı …’ın beyanında ürünlerde ayıbın gelir gelmez tespit edildiğini ifade etmesi, davalı tarafından dosyaya sunulan mail yazışmalarından ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davacıya iade edilmeyerek kesimde kullanıldığının anlaşılması, taraflar arasında termin tarihinin kararlaştırıldığına dair herhangi bir tespitin yapılamaması, davalı tanığı sıfatıyla ve davalının dosyaya sunduğu mail yazışmalarında davalı adına yazıştığı anlaşılan …’ın ifadesinde, dava konusu ürünlerin ayıplı olduğu ile ilgili net bir bilgisinin olmadığını beyan etmesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafından davacı adına düzenlenen 13.608,00-TL tutarındaki fireli kesim bedeli faturasının davalının ispatına muhtaç olduğu, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 29.399,87-TL alacaklı olduğu, Mahkemece, davalının davacı adına düzenlemiş olduğu 13.608,00-TL tutarındaki faturanın kabulünün gerekeceği kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 15.791,80-TL alacaklı olacağını kanaati bildirilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları üzerine, tekstil mühendisi bilirkişi eklenerek, davalının itirazlarını ve tüm dosya kapsamına göre önceki bilirkişi ile beraber ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz olunan raporda ; Davalının siparişi üzerine davacı tarafından imal edilen kumaşlar davalıya teslim edildiği, kumaşların minimum 700 kilogramlık kısmının sözleşmeye tamamen aykırı ve defolu olarak davacı şirket tarafından imal edilmiş bulunduğunun iddia edildiği, dosyaya sunulan e-mail yazışmaları ve kumaş faturaları incelendiğinde, davalının gramaj yüksekliği nedeniyle ayıplı olduğunu iddia etmiş olduğu kumaşların 30/30 likralı 2 iplik kumaşlar olduğunun anlaşıldığı, davacının davalıya 30/30 likralı 2 iplik kumaş satışı ve davalının iade faturaları dökümü incelendiğinde, toplam 7.846 kg kumaştan 914,00, Kg kısmının iade edildiği, tarafların e-mail yazışmalarından davacının davalıya teslim etmiş olduğu 30/30 likralı 2 iplik kumaş gramajının 200 g/ m2 olması gerekirken 220-230 g/m2 teslim edildiği, davalı tarafından davacıya ayıp ihbarının, işin olağan akışına göre kumaşlar kesilmeden önce, bildirildiğinin anlaşıldığı, gramaj ayıbı açık ayıp olduğu, taraflar arasında eser sözleşmesi mevcut olup, ayıp ihbarının borçlar kanununa göre süresinde olduğu değerlendirildiği, 07.09.2016 tarihine kadar davacı tarafından davalıya 7.846 – 610 = 7.236 kg 30/30 likralı 2 iplik kumaş teslim edildiği, bu kumaşların 914 kg’ı davacıya iade edilmiş olduğundan davacı tarafından bakiye 7.236 – 914 = 6.322 kg 30/30 likralı 2 iplik kumaş teslim edildiği, 200 g/ m2 gramajda 6.322 kg kumaşla üretilebilecek konfeksiyon ürünü, ancak 225 g/ m2 gramajdaki 225 x 6,322/200 = 7.112 kg kumaşla üretilebileceğinden, davalının 7.112- 6.322= 790 kg kumaşa ihtiyaç duyacağı, 28.09.2016 tarihinde davalı adına [email protected] mail adresinden davacı adına …’in …[email protected] mail adresine gönderilen mail yazışmasında;”… gelen kumaştan 16.900 adet kesilmesi gerekirken 15.210 adet kesim yapılabilmiştir. 700-800 kg hatalı kumaşlar dahil kaybımız oluşmuştur. ” yazdığı, 14.10.2016 tarihinde davacı adına … ’in …[email protected] mail adresinden davalı adına ….@…com mail adresine gönderilen mail yazışmasında; “700 kg çok zarar verir bize. Lütfen makul bir oranda zararı karşılayalım yada sipariş oldukça düşelim rica ediyorum ” yazdığı, e-mail yazışmalarından davacının zararı kabul ettiği, ancak makul oranda karşılayabileceğini veya siparişlerden düşülmesini talep ettiğinin anlaşıldığı, davalı tarafından davacının 30/30 likralı 2 iplik kumaşı istenene göre yüksek gramajda teslim etmesi nedeniyle uğradığı zarar için, 700 kg kumaş zararını 13.608,00 TL tutarındaki 01.11.2016 tarihli 144578 nolu reklamasyon faturasını davacıya kestiği, davalının 790 kg kumaş zararı bulunmasına rağmen 700 kg kumaş zararını talep ettiği, davalının 700 kg kumaş zararını 13.608,00 TL tutarındaki 01.11.2016 tarihli ….. nolu reklamasyon faturasıyla davacıdan talep etmesinin uygun olduğu kanaatine varıldığı, davalının 13.608,00 TL tutarındaki 01.11.2016 tarihli ….. nolu reklamasyon faturasının davacı alacağından mahsubu sonrası davacı davalıdan 29.399,80 – 13.608,00 =15.791,80 TL alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarını değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz olunan ek raporda özetle; önceki rapordaki tespit edilen hususlarda herhangi bir değişiklik bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmakta olup, iş sahibi ayıp iddiasında bulunmuştur. Yargıtay … Hukuk Dairesinin …… esas, ……karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; ayıp, yasa ya da sözleşme hükümleri gereğince, bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenicinin, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 474. gizli ayıplarda ise 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun’un 475. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Ancak Borçlar Kanunu’nun 475. maddesi gereğince, eser; eser sahibinin kullanamayacağı veya nısfet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, eser sahibi, bu eseri kabulden kaçınabilir. Ne var ki, eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse, eser sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, bedeli indirebilir; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamalar gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde eser sahibine tanınan haklardan hangisini kullanabileceği, mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla eser üzerinde yaptıracağı inceleme sonucu ayıbın derecesi belirlenmek suretiyle takdir olunur.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı, davalı tarafça kendisine teslim edilen kumaşlardan imal ettiği ürünler karşılığı 29.399,87 TL cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlatmıştır. Davalının icra takibine itirazı üzerine itirazın iptali amacıyla iş bu dava açılmıştır. Mahkememizce ilk önce mali müşavir bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tarafların itirazları üzerine, ayıp iddiasının değerlendirilmesi teknik incelemeyi gerektirdiğinden bu kez tekstil mühendisi bilirkişi eklenerek bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmıştır. İtibar edilen bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda tespit edildiği üzere; davacının davalıya teslim etmiş olduğu 30/30 likralı 2 iplik kumaş gramajının 200 g/m2 olması gerekirken 220-230 g/m2 teslim edildiği, davalı tarafından davacıya ayıp ihbarının, işin olağan akışına göre kumaşlar kesilmeden önce bildirildiği, 200 g/m2 gramajda 6.322 kg kumaşla üretilebilecek konfeksiyon ürününün, ancak 225 g/m2 gramajdaki 7.112 kg kumaşla üretilebileceği, davalının teslim edilen kumaşların yüksek gramajlı olması nedeniyle 790 kg kumaş zararının oluştuğu, davalının 700 kg kumaş zararını 13.608-TL tutarındaki 01/11/2016 tarihli 144578 numaralı reklamasyon faturasıyla davacıdan talep etmesinin uygun olduğu, davalının 13.608-TL tutarınındaki 01/11/2016 tarihli 144578 numaralı reklamasyon faturasının davacı alacağından mahsubu sonrası davacının davalıdan 15.791,80-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, alacak miktarı teknik inceleme sonucu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibine davalının 15.791,80-TL’lik kısmına ilişkin itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-İcra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine
3-Alınması gereken 1.078,74-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan ve icra veznesine yatırılan harç toplamı olan (355,08+147,00=)502,08-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 576,66-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Dava ilk açılış harç gideri ile icra veznesine yatırılan harç toplamı olan (355,08+147,00+31,40=) 533,48-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 615,15-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 330,42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 732,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 338,84-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır