Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/367 E. 2018/469 K. 07.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/367
KARAR NO : 2018/469

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 09/05/2018

DAVA; Davacı vekili tarafından açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalının karşılıklı mutabakat ile işyerini kapattıklarını, davalı tarafa borçları olmadığı halde 40.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunu iade etmediklerini, gönderdikleri e maille 18300,01 TL ödeme yapıldığı taktirde teminat mektubunun iptal edileceğini bildirdiklerini, parayı banka yoluyla ödemelerine rağmen teminat mektubunu paraya çevirerek müvekkilini zarara uğrattığını, sözleşmede teminat mektubunun paraya çevrilmesi ve ceza işleminin tesisi için üç defa uyarı mahiyetinde tebligat yapılmasının zorunluğu olduğunun hüküm altına alındığını, davalı tarafın talep ettiği 18300,01TL’nin 5000,00 TL’sinin ceza işlemine ilişkin faturadan kaynaklı olduğunu, bakiye kısmın ise karşılıklı mutabakatla sözleşme feshi ile işyerinin kapatılmasından önceki tarihte doğmuş açık hesaptan kaynaklanan mal alım bedeline ilişkin olduğunun iddia edildiğini, o tarihte müvekkillerinin ödenmemiş borcu olmadığı gibi ceza işleminin de sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu belirterek 18300,01 TL ile paraya çevrilen 40.000,00 TL’den şimdilik 10.000,00 TL’sinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle harç ikmalinin gerektiğini, teminat mektubunun paraya çevrilmesi konusunda defalarca ihtarat çekildiğini, ayıplı mal iddiasının dayanağının olmadığını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosya kül halinde bilirkişiye tevdi edilmiş olup tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle, taraflarca ibraz edilen ticari defterlerin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafından talep edilen 18.300,31 TL’lik alacağın taraf yasal defterlerindeki kayıtlara göre davacının davalı tarafından satın almış olduğu mal bedeli borçlarına ilişkin olduğundan bu talebinin yerinde olmadığının kabulünün gerekeceği, davalı tarafından kesilen cezai şart bedelinin yerinde olup olmadığının mahkeme tarafından takdir edilmesinin gerektiğini, söz konusu faturanın taraflar arasındaki anlaşma şartlarına göre tanzim edildiği kanaatinin oluşması halinde davacı alacağının oluşmayacağı, faturanın taraflar arasındaki sözleşme şartlarına uygun olmadığı ve haksız tahsil edildiği kanaatinin oluşması halinde fatura miktarının davalı teminat mektubunun paraya çevrilmesi yolu ile 40.000 TL’si olarak tahsil edildiği nazara alındığında davacının davalı yandan 40.000,00 TL alacaklı olacağı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ıslah dilekçesi ile dava değeri 30.000 TL arttırılarak 40.000,00 TL’nin tahsili talep edilmiştir.
Taraflar arasında Ürün Alım Satım Sözleşmesi ve Franchise sözleşmesi yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, davacı taraf taraflar arasındaki ticari ilişkinin karşılıklı mutabakatla kapatıldığını, kendilerinden haksız yere 18300,31 TL’nin tahsil edilerek teminat mektubunun nakte çevrildiğini belirtmiş, bilirkişi raporundan sonra ibraz ettikleri ıslah dilekçesinde ise 18.300,31 TL’lik taleplerini atiye bıraktıklarını, 40.000,00 TL’nin ise tahsilini talep ettiklerini beyan etmiştir. Davalı taraf ise sözleşmeyi ihlal ettiği ve haksız durumda bulunduğunu, cezai şart bedelini ödemekle yükümlü olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir. Davacı tarafın 18.300,31 TL’ye yönelik talepleri bakımından mahkememizce alınan bilirkişi raporunda bu miktarın her iki yan ticari defterlerinde mal alımına ilişkin olarak kayıtlı olduğu, davalı tarafça ödenmesi gerekli ve ödenmiş bulunan bu miktarın iadesi talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafça ibraz edilen ıslah dilekçesinde bu kısma yönelik taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmişler ise de, davalı tarafın bu hususta açık muvafakatının bulunmadığı anlaşılmakla bu talep yönünden red kararı verilmiştir.
Davacı tarafın iadesini talep ettiği nakde çevrilen teminat mektubu yönünden ise, taraflar arasında tanzim olunan sözleşmeler kapsamında davalı tarafça yapılan denetimlerde 16/12/2015 tarihinde 3.kişilerden onaysız ürün alındığının, 14/07/2016 tarihli denetim ile dışarıdan et ürünleri alındığının, 17/08/2016 tarihinde onaylı tedarikçiden ürün alınmadığının, 18/10/2016 tarihinde köfte ürünleri satıldığının, 26/01/2016 tarihinde uygunsuz alım yapıldığının, 11/02/2016 tarihinde ise … marka ürünlerin satıldığının tespit edildiği, bu hususta davacıya ihtarnamelerin keşide edildiği, akabinde davacı tarafın sözleşmeyi feshettiği ve davalı tarafından 50.000 TL cezai şart faturası kesildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında tanzim olunan franchise sözleşmesinde müşterinin mağazayı şirketin yazılı onayı olmaksızın devretmesi, devretmeye çalışması, satması hallerinde belirlenen 100.000 euro cezai şart bedelini ödeyeceği, şirketin sözleşmeye uygun davranmasına rağmen feshetmek istemesi halinde de belirlenen cezai şart bedelinin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Yine sözleşmede belirlendiği üzere, müşterinin (davacının) sözleşmede yer alan cezai şartların şirketin (davalının) mesleki tecrübesi ve emeğini temsil eden markasının korunması için sözleşmeye eklendiği ve makul olduğunu kabul edeceği hüküm altına alınmıştır. Davalının gıda sektörü ile iştigal ettiği, tespit edilen ihlallerin insan sağlığına da zarar vermesi ihtimali nazara alındığında kesilen cezai şart faturasına konu bedelin sözleşme şartlarına uygun olduğu kanaatine varıldığı, davacının iadesini talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 35,90-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 134,88 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4800,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı 07/05/2018

Katip …

Hakim …