Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/358 E. 2019/1118 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/358 Esas
KARAR NO : 2019/1118

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/04/2017

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/1134 ESAS
VE 2018/1203 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA :Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :22/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil sektöründe emprime-baskı alanında faaliyet göstermekte olduğunu, davalıya emprime-baskı hizmetleri vermiş olduğunu ve vermiş olduğu hizmetler karşılığı tanzim etmiş olduğu faturaların tamamını da davalıya göndermiş olduğunu, müvekkilinin faturalardan kaynaklanan alacağının davalı tarafından herhangi bir sebep gösterilmeksizin ödenmemiş olduğunu ve müvekkilinin davalı şirketten 3.658,00 TL cari hesap alacağı doğmuş olduğunu, davalıya gönderilen faturalara ilişkin olarak, davalı tarafça yasal süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı ile yapılan müteaddit görüşmelere rağmen davalı tarafça ödenmemesi akabinde, davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine, davalı tarafça haksız, hukuki mesnetten ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla; itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, davanın kabulüne, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile kendisine göndermiş olduğu tişörtlere baskı yapması konusunda anlaşmış olduğunu, davacının kendisine gönderilen tişörtlere hatalı baskı yapmış olduğunu ve müvekkilinin hatalı tişörtleri piyasada hiçbir şekilde satamamış olduğunu, müvekkilinin davacı sebebiyle yüklü miktarda zarara uğramış olduğunu, davacının eser sözleşmesi kapsamında yüklenici konumunda olduğunu, edimini gereği gibi ifa etmemiş olduğunu, müvekkilinin davacıya tişörtlerin hatalı baskı sebebiyle satılamadığını bildirdiğini ve kendisine iade etmiş olduğunu, daha sonra davacının hatayı düzelttiğini belirterek tişörtleri müvekkiline geri göndermiş olduğunu, ancak müvekkiline beyan edildiği gibi bir tadilat söz konusu olmadığını, tişörtlerdeki defo ve baskı hatasının giderilmemiş halde olduğunu, ihtilafa konu eser olan tişörtlerin halen müvekkili şirket yedinde olduğunu, davacının müvekkiline kesmiş olduğu baksı bedeli adı altındaki ilk fatura ile tadilat yapıldığından bahisle düzenlenmiş olan ikinci faturalara itiraz edilmemiş olması veya bunların ticari kayıtlara alınmış olması faturaların gerçeği yansıttığı sonucunu ortaya çıkarmayacağını, takip dayanağı faturaların süresinde düzenlenip düzenlenmediğinin de anlaşılamamış olduğunu, davacının dilekçesinde bahsi cari hesap ektresinin de gerçeği yansıtmadığını, zira taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmadığını, müvekkili şirketin dava sürecinde tasfiyeye girmiş olduğunu, tasfiye memurluğuna ….’ın getirildiği hususunun 09.01.2018 tarihinde tescil edilmiş olduğunu 15.01.2018 tarihli sicil gazetesinde yayınlanmış olduğunu, tasfiye hususunun nazara alınarak huzurdaki yargılamada taraf teşkili sağlanması gerektiğini belirterek; davanın reddine, kötü niyetli takip sebebiyle karşı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma tekstil işi yaptığını, davalı ile triko baskılaması konusnuda sözleşme yaptıklarını, işlem gereği karşı davalının baskıladığı kumaşların dikim için başka bir firmaya gönderildiğini, ve triko haline geldikten sonra piyasaya sunulmak üzere muayeneye tabi tutulduğunu, davalı tarafça baskılanan 600 adet triko ürününün hatalı baskılandığını ve müvekkilinin bu ayıp nedeni ile ciddi zarara uğradığını, bu nedenle dava açıldığını, davalı tarafça baskılanan trikoların açık şekilde çıplak gözle anlaşılacak seviyede ayıplı olduğunun Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyası ile görülmekte olan itirazın iptali davasından yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, müvekkili firmanın 600 adet triko ürününü davalının hatalı baskılaması sebebiyle alıcı bulamadığını ve piyasada yaptığı tekliflerin olumsuz sonuçlandığını, davanın konusu ayıplı triko baskılaması, alacak ve zarar sebebiyle tazminat taleplerine ilşkin olup iş bu belirsiz alacak davası ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. Esas saılı dosyasının tarafları ve konusu aynı olduğundan usul ekonomisi gereği davaların birleştirilmesi gerekli olduğunu beyanla eser sözleşmesi kapsamında yüklenici davalının ayıplı baskılama yaptığı 600 adet triko ilişkin ayıp ihbarını makul sürede yaptığı, ayıbın boyutu müvekkilin trikoları kabule zorlanamayacağını ortaya koyduğu açık olduğunu beyanla müvekkilinin uğradığı zararın, mahrum kaldığı gelir kaybının emsal triko kıymeti üzerinden tespit edilerek fazlaya dair hakları saklı kalmak ve artırılmak üzere şimdilik 2.000,00’nin zarar tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tazmin edilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2018 tarih ve ….. Esas, …. Karar sayılı ilamı ile Mahkememizin ……. Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmiş olup, dosya Mahkememiz dosyası içeresine alınmıştır.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş; dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 3.658,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
04/06/2018 tarihli celsede; davalı tanığı … beyanında ” ben müşteri temsilcisi olarak 2016 2017 yılları arasında davalı firmada çalıştım davacı firmaya tamir için verilen ürünlerin %20 %30 kadarı kullanıbilecek durumda bize teslim edildi bunun dışındaki kısım ise hatalıydı, biz kontrol eder etmez davacı firmaya durumu hemen bildirdik bir hafta sonra yeniden tamire gönderdik, ancak 2. Tamirden de mallar ayıplı olarak bize teslim edildi, 2. Gönderim sonrasında da %5 lik kısım dışında mallar ayıplıydı, kontrol sonrasında hemen davacıya durumu bildirdik dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu; davacı tarafça ürünlerin baskısının yapıldığı sırada bende yanlarındaydım, teğel işlemlerini yapmaktaydık tespit ettiğimiz ayıplar mevcuttu ancak bunların giderileceği bize söylendi, ayıp ihbarında derhal bildirim yaptık bunun dışında gerekmediği halde bize işçilik ücreti fatura edildi, Davalı vekilinin talebi üzerine tanıktan soruldu; ben şu anda davalı firmada çalışmıyorum ürünler en son kolilenmiş durumda davalı firma bünyesindeydi son durumunu bilmiyorum ” şeklinde beyan verdiği görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddaları, dava konusu kumaşların ayıplı olup olmadığı, ayıp mevcut ise gizli ayıplı mı, açık ayıplı mı olduğunun, ayıplı olarak kumaşların ve talep edilebilecek miktarın tespiti hususunda kumaşların bulunduğu mahalde inceleme yapılmasına, ayrıca tarafların ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 16/07/2018 günü, saat 15.00 de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; SMMM bilirkişi ….. ve Tekstil Mühendisi bilirkişi ….. 12/10/2018 tarihli raporunda özetle; yanlar tarafından ibraz edilen 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şeklide açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacı …’ın davalı T. Halinde …’den 3.658,00 TL alacaklı olduğunu, davalı ticari defter kayıtlarının da davacı kayıtları ile örtüştüğünü ve davacıya 3.658,00 TL borçlu olduğunu, 600 adet triko konfeksiyon ürününün davacının hatalı baskı işleminden kaynaklanan leke ve basılmamış açık kısımlar nedeniyle ayıplı olduğunu, leke ve basılmamış açık kısım ayıbının çıplak gözle incelemeyle anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, davalının muayene ve ayıp ihbarı yükümlülüğünü işin olağan akışına ve borçlar kanununa göre süresinde yapmadığını bildirmişlerdir.
Her ne kadar hüküm duruşmasına geçilmesi yönünde ara karar kurulmuş ise de dosyada yapılan incelemede birleşen dosya davacı vekilinin itirazlarının teknik hususlar içerdiği, teknik bilgi içermesi nedeniyle itirazların değerlendirmeden karar verilmesinin uygun olmadığı kanaatine varılarak ara karardan rücu ile dosyanın ayıp iddiasına ilişkin olarak davaya konu ayıpların açık ayıp olduğu raporda açıklanmakla birlikte itirazda yer alan baskıalrdaki hataların dikilmeden anlaşılamayacağına ilşişkin hususlar yer verilmediği, dikilmeden kumaştaki ayıbın bilnmesinin mümkün olup olmadığının basiretli tacirin tüm kuamşlar dikilmeden ön muayene için dikim yapmasınn sektörel bazda iş hayatının olağan akışına uygun olarak gerekip gerekmediği, bu iş kolunda muaeyene yükümlüüğün teamül olarak bulunup bulumnadığınıni tüm hususlar dikkate alınarak açık ayıp olup omladığının net bir şekilde ortaya konulması için tekstil mühendisi bilirkişiye dosyanın ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi Tekstil Mühendisi …. 20/08/2019 tarihli ek raporunda özetle; davalının 11.02.2017 tarihli …. nolu faturanın dava konusu ürünlerin ayıp tamiri için kesildiğini, davalının tamir seçimlik hakkını kullandığını iddia ettiğini, davacının ise 11.02.2017 tarihli …. nolu faturanın davacının ayıplı baskı işleminin tamiri için değil, davalının düzeltilmesini talep ettiği davalıdan kaynaklanan hataların düzeltilmesi nedeniyle kesildiğini iddia ettiğini, davalı tarafından 11.02.2017 tarihli …. nolu faturaya itiraz edilmediğinden 11.02.2017 tarihli … nolu faturanın davacının ayıplı baskı işleminin tamiri nedeniyle kesilmediği kanaatine varıldığını sonuç olarak; somut olaydaki iddia, savunma, vakıa ve sunulan belgelerin Mahkemenin tevdi ettiği görev kapsamında değerlendirildiğini; tarafların kök bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmiş olduğunu, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında kumaş alım satımı bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, ancak davalı tarafça teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunun ileri sürüldüğü, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, ürünlerde yağ lekelerinin bulunduğunun tespit edildiği ancak ayıbın niteliği hakkında bilirkişiler tarafından tam tespitin yapılamamış olduğu, davalı tarafça her ne kadar davacıya bu konuda ihbarda bulunulduğu ileri sürülmüş ise de, sözleşme konusu malların teslim edildiğinin çekişme konusu olmadığı, tarafların tacir olduğu, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ayıp iddiası bulunmakla davalının ayıba bağlı haklardan yararlanmak için önce ayıbın varlığının sonra süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kanıtlaması gerektiği, bu konuda usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulduğunu kanıtlayan delil sunulmadığı, davalı-birleşen dosya davacısının ayıp ihbarının sözlü olarak yapılmış olduğu ancak hangi kumaş teslimatına ilişkin olduğunun anlaşılamadığı ve ayıbın açık ayıp olup, davacıya tamire gönderildiği ve davacı tarfça tamir edilerek tesliminin davalıya yapıldığı, davalının bu şekilde ürünleri kabul ettiği, sonrasında zarara ilişkin davalının bildiriminin bulunmadığı ayrıca işin olağan akışına göre, davalının kumaşları işlemeden önce muayene ederek, ayıplıysa ayıp ihbarında bulunması gerektiği, Borçlar Kanununun 474/1 maddesi gereği, davalının muayene ve ayıp ihbar yükümlülüğünü ihmal ederek ve kumaşı işleyerek mamül haline getirdiği, işlemlerini yaptığı, kumaşları bu hali ile kabul ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, davalının ayıba bağlı haklardan faydalanamayacağı kabul edilmiş olmakla buna göre davanın asıl alacak yönünden kabulüne, alacak yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatı verilmemesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Asıl davada davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin ……. esas sayılı dosyasındaki takibin 3.658,00 TL üzerinden DEVAMINA, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Birleşen Bakırköy … ATM’nin …. Esas sayılı dosyasında açılan davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
4-Alınması gereken 249,88 TL harçtan peşin alınan 62,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 187,41 TL eksik harcın asıl dava davalısından alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Asıl dava davacısı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 93,87 TL ile bilirkişi tebligat ve posta ücreti olan 1.663,35 TL olmak üzere toplam 1.757,22 TL yargılama giderinin asıl dava davalısından alınarak asıl dava davacısına VERİLMESİNE,
6-Asıl dava davacısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden asıl dava davacısı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin asıl dava davalısından alınarak asıl dava davacısına VERİLMESİNE,
7-Asıl dava davacısı ve asıl dava davalısı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
8-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın birleşen dava davacısından alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Birleşen dava davacısı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinden BIRAKILMASINA,
10-Birleşen dava davalısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden birleşen dava davalısı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.000,00 TL ücreti vekaletin birleşen dava davacısından alınarak birleşen dava davalısına VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2019
Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır