Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/345 E. 2021/1189 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/345
KARAR NO : 2021/1189

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2017
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 16/12/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalılardan … ile yapılan 10/06/2015 tarihli kaba yapı işleri sözleşmesine istinaden davalı … ’e ait … Ada … parsel sayılı taşınmazın üzerine inşaa edilecek dükkanların tüm kaba yapım işlerini malzeme ve işçilik dahil olarak müvekkilinin gerçekleştirdiğini, davacının kendisine teslim edilen inşaat sahası içerisinde A,B,C bloklar temel dahil toplamda 46.667,54 m2’lik alanda imalat ve inşaat yaptığını, yapının davalı … İnşaat vekili …’ya 28/08/2016 tarihinde teslim edildiğini, davacının hak ettiği alacakların kendisine vadesinde ve tam olarak ödenmediğini, müvekkilinin davalı …’e 20/12/2016 tarih 1.789.343,21 TL’lik ve 15/12/2016 tarih, 1.167.525,41 TL’lik iki adet faturayı tebliğ ettiğini, davalının ödeme yapmadığını ve süresi geçtikten sonra iade ettiğini, davalılardan … İnşaat … aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esasına kayıtlı olarak başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek davalı …. adına kayıtlı taşınmaz üzerine kanuni ipotek tesisini, beton demir fiyat farkları, C Blok fazla gider malzeme tutarı. Teminat kesinti iadeleri, yapılan hakediş bedeli ve ödemelerin geç yapılmasından kaynaklanan zarardan şimdilik 100.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, tam tersine müvekkilinin alacaklı olduğunu, yapılan işlerden dolayı zarar gördüğünü, ibraz edilen kaba yapım işleri sözleşmesi ve fiyatlarda oynama yapıldığını, SGK Esenyurt Müdürlüğünde sözleşmenin aslının bulunduğunu, taraflar arasında sadece inşaat, demir, beton ve kalıbına ilişkin anlaşma yapıldığını, harfiyat alanının kazılması, nakliyesi ve dökümünün bulunmadığını, davacının taleplerinin yüklendiği işin gereği olduğunu, davacının beton alması gerekirken almadığın, müvekkilinin aldığını faturaların ekte sunulduğunu, 15/09/2016 tarihli tutanak yapılan işin eksiksiz, tam yapıldığını kanıtlamadığını, faturaların davacı tarafça tek taraflı olarak tanzim edildiğinden kabul etmediklerini, sözleşmeye göre demir fiyatının düşmesi halinde fiyatta düşme yapılmasının gerektiğini, yapılması gerekli ödemelerin yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif ile diğer davalı arasında Kaba Yapı Betonarme ve Demir İşlerine Dair Sözleşme imzalandığını, davacının ise müvekkili kooperatifle yapılan bu sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşme kapsamında müteahhit firma diğer davalı şirketin taahhüt ettiği işleri birden fazla alt taşerona yaptırdığını, davacı firmanın da iş bu alt taşeron firmalarından biri olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği işlerin kendileri tarafından yapılıp yapılmadığı, alacağının kapsamı ve aralarındaki sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı ve ne kadarının kendisi tarafından yapıldığı müvekkili kooperatif açısından belirli olmadığı gibi müvekkili kooperatifin davacının iddiasının aksine davacının yaptığı işin denetimini de hiçbir zaman yapmadığını, müvekkili kooperatifin diğer davalı arasındaki sözleşme gereğince işin yapılıp yapılmadığını sadece teknik açıdan ve kendi aralarındaki sözleşme şartları kapsamında denetleyip, yapılan işin kim tarafından yapıldığını vs. Hususların denetimi yapmadığını, mahkemenin tedbir talep edilen mal ve hakların uyuşmazlık konusunun oluşturmadığı, alacağın tahsilinin temin için tedbir konulamayacağı, gerekçeleri de hukuka ve yasaya uygun olduğunu beyanla öncelikle davacının hukuka aykırı tedbir ve kanuni ipotek taleplerinin reddine ve yapılacak yargılama neticesinde haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü nün … E sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı (davacı) …. İnşaat Turz. Taş. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. Vekili vasıtası ile 06.01.2017 tarihinde borçlu (davalı) … İnşaat Mim. Müh.-… aleyhine fatura ve diğer dayanak belgelerden kaynaklanan cari hesap alacağını dayanak göstererek 3.363.542,85 TL asıl alacak, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık 49,00 oranında faiz, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçildiği, davalı borçlu 18.01.2017 tarihli itiraz dilekçesinde; ilamsız takibe ait ödeme emrinin hem yanlış adrese gönderildiğini hem de tebligatı usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle müvekkilin icra takibinden ve ödeme emrinden haberdar olamadığını, müvekkilin takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir. Borcunun bulunmadığını, bu nedenle borcun aslına, faizlerine, ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun yapmış olduğu vaki itirazın zamanaşımına uğradığından itirazı reddedilip takibe devam edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM …., İnşaat Mühendisi …, Hakediş Uzmanı İnşaat Yük. Mühendisi tarafından düzenlenen kök raporda, dava konusunun, tedbir ve kanuni ipotek tesisi ile yasa ve eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın davalılardan alınarak davacıya talebinden ibaret olduğu, davacının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalıların 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 05.12.2016 tarihine kadar kesilecek fatura miktarının 2.879.589,31 TL tutarında olduğu, 25.12.2016 tarihi öncesi faturası kesilmiş cari hesap alacağının 406.674,23 TL olduğu, neticeten davacının davalılardan (2.879.589,31 * 406.674,23-3.286.263,54) 3.286.263,54 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itiraz etmeleri sonucunda aynı heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Ek raporda, davacının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmemiş olduğundan lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre; Davacının davalılardan … Sanayicileri ve İşadamları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi 31.12.2016 tarihi itibari ile 256.267,46 TL alacaklı olduğu, ancak davacı tarafından 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden dava tarihi itibariyle borç/alacak bakiye tespiti yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre; Davacının davalılardan … İnşaat Mim.Müh.-…’ten 31.12.2016 tarihi itibari ile 3.363.542,85 TL alacaklı olduğu, ancak davacı tarafından 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden dava tarihi itibariyle borç/alacak bakiye tespiti yapılamadığı, davalı … İnşaat Mim. Müh. …’ün 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı … İnşaat Mim. Müh. …’ün ticari defterlerine göre; dava tarihi itibariyle davacıdan 8.368,86 TL alacaklı olduğu, davalı … İnşaat Mim. Müh. …’ün ticari defterlerine göre; dava tarihi itibari ile davalı … İnşaat Mim. Müh.-…’ün diğer davalı …. … Sanayicileri ve İşadamları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin 3.683.267,54 TL alacaklı olduğu, davalı …. … Sanayicileri ve İşadamları Toplu İşyeri Yapı Koopetarifi’nin 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmemiş olduğundan lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, davalı . … … Sanayicileri ve İşadamları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin ticari defterlerine göre; davalı …. Sanayicileri ve İşadamları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin davalı … İnşaat Mim. Müh.-…’e 14.10.2016 tarihi itibari ile 2.953.226,15 TL borçlu olduğu, ancak davalı tarafından 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden dava tarihi itibariyle borç/alacak bakiye tespiti yapılamadığı, davalı … … Sanayicileri ve İşadamları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin ticari defterlerine göre; davalı …. … … Sanayicileri ve İşadamları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin davacıya 21.10.2016 tarihi itibari ile 21.204,36 TL borçlu olduğu, ancak davalı tarafından 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden dava tarihi itibariyle borç/alacak bakiye tespiti yapılamadığı, davalı …. … … Sanayicileri ve İşadamları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi tarafından 27.06.2016 tarihinde yapılan 300.000 TL tutarındaki ödemenin davacının ticari defterlerinde kaydedildiği, ödeme dekontunun açıklama kısmında “Cari Hesaba Mahsuben” şeklinde yazılı olduğu, davalının 27.06.2016 tarihinde yapmış olduğu 300.000 TL tutarındaki ödemenin diğer davalı … inşaat adına yapıldığına dair bir açıklama bulunmadığı dolayısıyla ilgili ödemenin davalı ile davacı arasındaki cari hesaba istinaden yapılan ödeme olduğu, davalı … vekili tarafından yapılan itiraz dilekçesinde davacı adına dava dışı ……. Hazır Beton İnş. San. ve Tic. A.Ş” ye yapıldığı iddia edilen 4 adet toplamda 48.405,96 TL tutarındaki ödemenin dosyaya mübrez evraklar incelendiğinde dava dışı …… Hazır Beton İnş. San. ve Tic. A.Ş tarafından davalı … İnş. Mim. Müh-……. adına düzenlenen faturalardan kaynaklı olduğu mezkur faturaların ödendiğine dair dosyaya mübrez herhangi bir ödeme evrakı, tahsilat makbuzu veya banka dekontu vb bir evrak bulunmadığı, bulunsa dahi söz konusu 4 adet toplamda 48.405,96 TL tutarındaki faturalar muhteviyatındaki ürün alımlarının davalı ile davacı arasındaki ticari alım satım dan kaynaklı olup olmadığına dair dosyaya mübrez herhangi bir evrak bulunmadığından mezkur faturalar için yapılan ödeme hususu davalının ispatına muhtaç olduğu, davalı …… tarafından ödendiği iddia edilen 30/06/2016 tarihli Aytürk İnşaat personeline yapılan (33.320,06 TL4*81.720,00 TL) – 115.041,06 TL’ lik ödemelerin yapıldığına dair davalı vekili tarafından dosyaya sunulan evrakda 33.320,06 TL lik tutarın mezkur evrakda isimleri yazılı davacının personellerin banka hesaplarına ödendiği ancak bu ödemelere ilişkin dosyaya mübrez herhangi bir banka dekontunun bulunmadığı, 81.720,00 TL lik kısmının yine aynı evrakda isimleri yazılı davacının personellerine nakden elden imza karşılığı ödendiği belirtilmekte ancak elden/nakten imza karşılığı yapılan bu ödemelere ilişkin ilgili personellere imzalatılmış olan herhangi bir evrakın dosyada bulunmadığı, bulunsa dahi ödeme yapıldığı belirtilen isimlerin davacının çalışanı olup olmadığı hususu tarafımızca tespit edilemeyeceğinden mezkur ödemelerin davalının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; yukarıda izah edilen nedenlerle kök raporundaki görüş ve kanaati değiştirecek bir hususun olmadığı belirtilmiştir.
Davacı ve davalı vekillerinin ayrı ayrı itirazlarını değerlendirmek üzere dosyanın ek rapor alınmasına ve davacının iddiası, davalının savunması ve tüm itirazlar dikkate alınarak dosya kapsamına göre tarafların ticari defter ve kayıtlarının tamamının yenilen incelenmesi gerektiği anlaşılmakla tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde ve davalı tarafça sunulacak 2016 yılı ticari defterleri ile incelenen daha önce sunulan ticari defterlerin incelenerek rapor alınmasına karar verilmiş ancak mahkememizin 25/03/2019 tarihli tutanağı ile, defter inceleme gün ve saatinde davacı tarafın hazır olmadığı, mazeret bildirmediği, ticari defter ve belgelerini sunmadığı, davalı tarafların hazır olduğu, defter ve belgelerini ibraz ettikleri, ancak davacı tarafça ek bilirkişi ücreti yatırılmadığından 04/03/2019 tarihli celsede kurulan ara karar gereği bilirkişiler hazır edilememiş ve davalı taraflarca sunulan defter ve belge asıllarının incelenemediği anlaşılmıştır.
Davalı … yetkilisi …’ün 10/06/2015 tarihli sözleşme üzerinde imzasına itiraz edilen imza sahibinin, imza incelemesine esas imzalarının alınarak sözleşme tarihine yakın tarihte atılmış (10/06/2015) , davalı tarafça imzaya itiraz olunan kişiye ait imza örneklerini içerir belge asıllarının da temin edilerek imza incelemesi yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Grafalog …. tarafından düzenlenen raporda, “İnceleme ve Bulgular” bölümünde lokasyon ve mahiyetleri belirtilen 10.06.2015 tarihli sözleşme ve 1 sayfa halindeki Ek-1 KABA İNŞAAT İŞLERİ BİRİM FİYAT ANALİZİ başlıklı belgede “… İNŞ. MİM. MÜH. …” içerikli kaşe izleri üzerine atılmış ıslak imzalar ile sözleşme ekinde yer alan el yazısı ile tanzimli bila tarihli iki adetbelge aslında “Yüklenici … İnş. Mim. Müh. vekili” şerhiyle atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davalı …’ün eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile davalı … vekilinini önceki tarihli dilekçesinde (19.09.2018 tarihli itiraz dilekçesi ) kabul ettiği şekilde mahkeme kararındaki sözleşme hükümlerini alternatifli olarak dikkate alınarak ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ikinci ek raporda, dava konusunun, tedbir ve kanuni ipotek tesisi ile yasa ve eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın davalılardan alınarak davacıya talebinden ibaret olduğu, davacının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalıların 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 05.12.2016 tarihine kadar kesilecek fatura miktarının 1.060.092,88 TL tutarında olduğu, 25.12.2016 tarihi öncesi faturası kesilmiş cari hesap alacağının 406.674,23 TL olduğu, neticeten davacının davalılardan (1.060.092,88 * 406.674,23 – 1.466.767,11) 1.466.767,11 TL alacaklı olduğu, kök ve ek raporunda neticeten davacının, davalılardan 3.286.263,54 TL alacaklı olduğu hesaplanmış ise de dosyasına getirilen SGK “ya verilmiş sözleşme ve dava dosyasına sunulan ve davacının getirdiği sözleşme maddesi arasındaki farklılık ve sözleşmelerde yer alan Baz fiyatlara KDV dâhil olmadığı değerlendirilmesinin birlikte yapılması halinde işbu 2. Ek Raporumuzda hesaplandığı, davacının davalılardan 1.466.767,11 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekiline davasını ıslah etmek ve ıslah harcını yatırmak üzere süre verilmiş, davacı vekili 02/11/2021 tarihli dilekçesi ile 100.000,00-TL bedelle açılmış olan davanın yapılan yargılama sırasında tespit edilen bedel olan 3.286.263,54 TL üzerinden ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Dava, eser sözleşmesine istinaden kanuni ipotek tesisi ve imalat bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacı tarafça sureti sunulan sözleşmelerin aslına uygun olup olmadığı,sözleşmeye göre tarafların ifa etmesi gereken edimler, davacının sözleşme gereğince ifası gerekli edimleri tam ve eksiksiz yerine getirip getirmediği, eksik bırakılan ya da fazla yapılan iş olup olmadığı, sözleşmeye göre davacı tarafından ifası gerekip de davalılar tarafından yapılan iş olup olmadığı, davacının talebine konu demir ve beton fiyat farkları, C Blok fazla giden malzeme tutarı, teminat kesinti iadeleri, hakediş bedeli ve vade farkının tahsilini davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı, davacının kanuni ipotek tesisi talebinin yasal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Yüklenici ipoteği, tescile tabi kanuni ipoteklerdendir (TMY md. 893/III). Yüklenicinin kanuni ipotek hakları, eser sözleşmesine bağlı olarak çalışmayı veya malzeme vermeyi üstlendiği andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabilir. Tescilinde yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerekir (TMK md. 895/I,II). Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, üç ayın sonunda tescil isteme hakkı düşer. Ancak tescilin yapılması için alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şarttır (TMK Md. 895/III). İşe başlarken genellikle yüklenici alacağının miktarı kesin olarak belli olmaması ve taşınmaz mal sahibince de kabul edilmemesi durumunda TMK’nın 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğü’nün 48 ve 50. maddeleri hükümleri gereğince, inşaatçı ipoteğinin tescili ile ilgili geçici şerhin verilmesi istemi mahkemeye yapılır. Mahkeme, tarafları dinleyerek veya dosya üzerinden inceleme yaparak şerhe konu hakkın varlığının kabul edilebileceği kanısına varırsa; şerh kararı verir ve kararda şerhin etki bakımından süresi ve içeriği belirlenip; gerektiğinde mahkemeye başvurulması için bir süre verilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 1022. maddesi uyarınca da ayni haklar tapu sicil kütüğüne tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. Bu yasal nedenlerle geçici şerh, Türk Medeni Kanunu’nun 896 ve 897. maddelerine göre yüklenicinin, kanuni ipotekten yararlanma bakımından sıra almasını sağlar.
Açıklanan nedenlerle yüklenici ipoteğinin geçici şerhi de tescili de yüklenici ve taşınmaz maliki arasında anlaşma olmadıkça dava yoluyla istenebilir. Taraflar yüklenici alacağının miktarında ve gösterilebilecek teminatta anlaşamazlar ise, yüklenici ipoteğinin tescili davasının görülmesi ve verilecek kararın kesinleşmesi sürecinin uzaması ihtimalini gözeterek geçici şerh davasını açabilirler ve bu davada geçici şerhe karar verilmesi sonucu yapılan geçici şerh, yukarıda açıklandığı üzere yüklenici ipoteğinin mahkemece ya da mal sahibince kabulü hallerinde geçici tescil tarihinden itibaren varlık kazanan ipoteğin kesin tescili, terkin olunacak geçici şerhin tarih ve yevmiye numarası ile yapılır ve sıra almasını sağlar. O halde geçici şerh davası, diğer koşullar bakımından yüklenici ipoteğinin tescili davası ile aynı koşulları taşımaktadır.
Dava konusu somut olayda davacı alt yüklenici şirketin alacağı, davalı yüklenici … İnşaat … ile imzaladığı sözleşme uyarınca yaptığı imalâtlardan kaynaklanmaktadır. Sözleşmeler ancak tarafları arasında hak ve borç doğururlar. Davacının sözleşmeden doğan bir alacağı varsa bu alacağın muhatabı ve borçlusu sözleşmenin tarafı olan yüklenicidir. Davacının kanuni ipotek talebinden önce, borçtan sorumlu olan yüklenici aleyhine dava açarak alacağını ilama bağlatmadığı, davalı iş sahibi … … tarafından da alacaklı olduğu hususunun kabul edilmediği anlaşılmakla davacının kanuni ipotek talebinin ve yine sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince alacaktan sorumlu olanın yüklenici olduğu, sözleşmenin tarafı olmayan iş sahibinin alacaktan sorumlu olmadığı anlaşılmakla davalı … … Yapı Koop’a karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı … İnşaat … arasında 10/06/2015 tarihli kaba yapı işleri sözleşmesine istinaden davalı … …’e ait … Ada …… parsel sayılı taşınmazın üzerine inşaa edilecek dükkanların tüm kaba yapım işlerini davacının üstlenmesine ilişkin sözleşme yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafça sunulan sözleşmelerin aslına uygun olup olmadığı, tarafların sözleşmeye göre edimlerini eksiksiz olarak ifa edip etmedikleri, davacının talebine konu demir ve beton fiyat farkları, C Blok fazla giden malzeme tutarı, teminat kesinti iadeleri, hakediş bedeli ve vade farkının tahsilini davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşme gereğince davacı alt yüklenici, davalı ise yüklenicidir.
Mahkememizce dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, tanzim olunan bilirkişi raporunda, davacının sözleşme gereği üstlendiği edimleri tam ve eksiksiz yerine getirdiği, yapılan imalatlarda eksik bırakılan iş bulunmadığı, fazla yapılan işlerin de imalat miktarlarına göre hakedişlerinin alındığı, dolayısıyla tüm imalatların hakedişlere aktarıldığı, aktarılan imalat bedelleri arasında davacı tarafından yapılmamış imalat bulunmadığı belirtilmiştir. Yapılan imalat ve fazla imalatlara ilişkin olarak dava dilekçesine ekli taraflar arasında imzalanan tutanaklar da bu hususu teyit eder niteliktedir.
Davalı taraf, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen sözleşmenin tahrif edilmiş sözleşme olduğunu, taraflar arasında asıl imzalanan sözleşmenin SGK’ya sunulan sözleşme olduğunu belirtmiş ve davacı tarafça sunulan sözleşme altındaki imzanın davalı şirket temsilcisi eli ürünü olmadığını, davacı tarafça sunulan sözleşmenin 5/g maddesinin tahrif edilerek sonuna “Vadesinde ödenmeyen hakedişlere aylık % 3 vade farkı uygulanacaktır” ibaresinin eklendiğini, asıl sözleşme metninde bu ibarenin yer almadığını belirtmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafça sunulan sözleşme altındaki imzanın davalı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı, resmi olarak SGK’ya sunulan sözleşmenin davalı tarafça sunulan sözleşme olduğu, bununla birlikte davacı tarafça sunulan sözleşmenin 5/g maddesinde, davalı tarafın sunduğu sözleşmeden farklı olan “Vadesinde ödenmeyen hakedişlere aylık % 3 vade farkı uygulanacaktır” ibaresinin sözleşmede kullanılan genel yazı puntosundan farklı olduğu ve sonradan eklendiği değerlendirilmekle birlikte bu eklemeye davalı şirketin onay parafının bulunmadığının anlaşılmakla ve tüm bu sebeplerle taraflar arasında geçerli olan sözleşmenin davalı tarafça sunulan sözleşme olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen hususlar doğrultusunda dosya ek rapor için yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, davacının davalı taraftan 3.286.263,54 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, vade farkları ve sözleşmede yer alan bazı fiyatlara KDV dahil olmadığı değerlendirmesinin birlikte yapılması halinde davacının alacağının 1.466.767,11 TL olduğunun tespit edilmiş olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafça dava ıslah edilmiş olup, davalı yan, zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Bir davada fazlaya ilişkin hakkın saklı tutularak bir kısım alacağın tahsilini talep edilmesiyle talep dışındaki alacak için zamanaşımı işlemeye devam eder. İslahla artırılan kısım açısından zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı ıslah tarihine göre değerlendirilir. Süresinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu takdirde hakim HMK. 163. maddesi uyarınca öncelikle bu sorunu çözmek zorundadır.(Yargıtay 6.Hukuk Dairesi, 07/10/2021 tarih, 2021/54 Esas, 2021/ 685 karar sayılı ilamı) Davalı tarafça süresinde zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, 06/01/2017 tarihinde başlatılan icra takibi ile zamanaşımı süresinin BK m.133 gereğince kesildiği, bu tarih itibariyle yeniden başlayan zamanaşımı süresinin ıslah tarihi itibariyle dolmadığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiş olup, neticeten davalı tarafça ibraz edilen sözleşme hükümleri esas alınarak, dosya kapsamı, taraflar arasında imzalanmış tutanaklar, alınan bilirkişi raporları ile davacının davalı … İnşaat …’ten 1.466.766,11 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalı … İnşaat …’e karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 1.466.766,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu tutarın 100.000 TL’sine dava tarihi olan 07/04/2017, 1.366.766,11 TL’sine ıslah tarihi olan 02/11/2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
1-Davalı … … Sanayi ve İşadamları Toplu İşyeri yapı Koop’a karşı açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı … İnşaat …’e karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 1.466.766,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu tutarın 100.000 TL’sine dava tarihi olan 07/04/2017, 1.366.766,11 TL’sine ıslah tarihi olan 02/11/2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 100.194,79 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL , ıslah harcı 54.414,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 44.073,04 TL’nin davalı … İnşaat …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Dava ilk açılış harç gideri ve ıslah harcı olan 56.153,15 TL’nin davalı … İnşaat …’ten alınarak davacıya verilmesine,
5-Yapılan yargılama gideri olarak toplam 5.676,30 TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 2.533,51 TL’nin davalı … İnşaat …’ten alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı … İnşaat … tarafından yapılan 660,00 TL yargılama giderinin red oranı üzerinden hesaplanan 359,88 TL’nin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … …. Yapı Koop. Tarafından yapılan 0,50 TL’nin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 84.136,81 TL vekalet ücretinin davalı … İnşaat … ‘ten alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … İnşaat … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 96.482,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
10-Davalı ….. Yapı Koop. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 121.487,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 15/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır