Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/339 E. 2018/889 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/339 Esas
KARAR NO : 2018/889

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı 3.kişi(davalının sigortalısı) ….’e ait …. plakalı araç tarafnıdan 12/06/2016 tarihinde ….’a ait …. plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu …. plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının, araç sahibi 3.kişi …. tarafından müvekkili …’a temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybının bağımsız eksper tarafından 2960 TL olarak tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef oldğuundan değer kaydının da tazmin edilmesi gerektiğini, taraflarınca davalıya 16/03/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme de yapmadığını, bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kaza sebebiyle oluşan değer kaybı için 2960 TL ve bunun tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354 TL olmak üzere toplam 3314 TL alacaklarının şimdilik 654 TL’sinin(354 TL tutarındaki kısmı ekspertiz ücreti ve 300 TL tutarındaki kısmı şimdilik değer kaybı alacağı olmak üzere) ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın müvekkili şirkete dava yöneltme hakkı bulunmadığını, müvekkili şirkete dava yöneltme hakkı zarar gören aracın işleteninde bulunduğunu, dava açma hakkı temlik yöntemiyle devredilemeyceğini, alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerektiğini, ancak temlik edilecek bir alacağın bulunmadığını, dava dışı …. plakalı araç işleteninin alacağının var olup olmadığının yapılacak yargılama sonucunda meydana çıkacağından bu aşamada alacağın temlikinin mümkün olmadığını, bu kapsamda davacı yanın müvekkil şirkete dava yöneltmesinin de hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuru sonrasında müvekkili şirketçe değer kaybına ilişkin hasar dosyası oluşturulduğunu, bu hasar dosyası kapsamında dosya sigorta eksperine tevdi edilmiş olup alınan rapor kapsamında davacı vekilinin hesabına 11.04.2017 tarihinde 1.295,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile müvekkili şirket dava konusu değer kaybına ilişkin zararı tazmin etmiş olup üzerine düşen edilmelerinin yerine getirildiğini, davacı yanın poliçe kapsamında zararı tazmin edilmiş olup davacının davasının bu yönüyle haksız ve dayanaktan yoksun olup reddine karar verilmesi gerektiğini, bu kapsamda davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu değer kaybına ilişkin kazaya karışan araçların kusur durumu, hasar gören aracın dava konusu kaza ile değer kaybına uğrayıp uğramadığının, aracın daha önceden kazaya karışıp karşmamasını; kazada değişen parçaların neler olduğunun, aracın kaza tarihindeki km bilgileri ve diğer kıstaslar birlikte değerlendirilerek konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla Yargıtay Kararlarına ve denetime uygun düzenlenecek bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenle davacı tarafın değer kaybına ilişkin davasının reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca davacının değer kaybı dışında ekspertiz ücretini de talep etmekte olup söz konusu talebin müvekkili şirketçe düzenlenen poliçenin teminatları kapsamına girmediğini, bu nedenle davacı yanın ekspertiz masrafları yönünden taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, temlik alan davacı tarafından açılan maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybının ve ekspertiz ücretinin davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın tarafların kusur oranları, temlik edenin aracında kaza nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, ekspertiz ücreti ve değer kaybının davalıdan tahsil edilip edilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davalı … şirketinin ZMM sigortalısı olan ….’e ait …. plakalı aracın 12/06/2016 tarihinde davacıya temlik eden ….’a ait …. plakalı araca çarptığı ve hasarlanmasına yol açtığı, davacının da temlik alan sıfatıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı … şirketinin kaza tarihi itibariyle …. plakalı aracın ZMM sigortacısı olduğu hususu tartışmasızdır. Diğer yandan davacı araçtaki değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiğine dair araç malikince verilmiş temlikname sunmuştur.
Bilindiği üzere ZMM sigortası ile sigortalı olan araçta trafik kazasına bağlı oluşan değer kaybının ZMM sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu uygulamada kabul edilmektedir. Bu nedenle davacı temlik alan sıfatıyla ZMM sigortacısından değer kaybı tazminatı talep edebilir.
Davacının isteyebileceği değer kaybı tazminatı ve kusur yönünden bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Taraflarca, huzurdaki dava dosyasına ibraz edilen belge ve deliller dikkate alınarak, …. plaka numaralı otomobilin sürücüsü ….’ın dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde, kusursuz olduğu,…. plaka numaralı ticari minibüsün sürücüsü …..’in asli ve tam kusurlu olduğu,…. plaka numaralı minibüsün sahibi / işleteni ….’in, 2918 sayılı K.T K.’nin, 85. maddesi içeriğine göre dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinden, davalı … sigortalısı ….in asli ve tam sorumlu olduğu, …. plaka numaralı, …. model, …. tip, …. marka otomobilin, 23.02.2015 trafiğe çıkış tarihinden, 12.06.2016 kaza tarihi itibarıyla yaklaşık (1,4 Yıl) yasında olusu ve 10.705 km. yapmış olması, aynca otomobilin dava konusu trafik kazasından önce, 22.08.2011 tarihînde karıştığı trafik kazalanrvda hasar gören “”Sol ön çamurluk” parçasının dava konusu kaza ile illiyet bağın bulunmadığı da dikkate alındığında, otomobilin 12.06.2016 tarihinde karıştığı dava konusu maddi hasarlı trafik kazasından önce ortalama 75.000.00.-TL olduğu tespit edilen 2. el piyasa rayiç değeri ile kamyonetin yukanda belirtilen hasarlı kaporta parçalan, değiştirilip/ onarılıp/ boyandıktan sonraki 73.500.TL olan 2. el piyasa rayiç değeri de dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında, …. plaka numaralı hususi otomobilin uğradığı gerçek değer kaybının ortalama takdiren 1.500,00TL olarak piyasa rayiç değerlerine uygun olacağı, genel şartlara göre yapılan hesaplama değer kaybının 1.313,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarihli ıslah dilekçesinde; dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında talep ettikleri 645,00-TL alacak talebini “müspet zarar kapsamında, değer kaybına ilişkin 1.313,00-TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL’nin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkilime ödenmesine,” şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
14/05/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ZMMS Genel Şartlarından önceki Yargıtay uygulamalarına göre; aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, önceki hasarları, değişen parçaları vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki farka göre değer kaybı tespit edilmektedir. 14/05/2015 tarihinden sonra düzenlenen poliçelerle sigortalı araçların karıştığı kazalarda ise ZMMS Genel Şartları ekindeki tabloya göre hesaplama yapılacağı uygulamada kabul görmektedir. Kaza tarihi ve özellikle sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi esas alındığında araçtaki değer kaybının ZMMS Genel Şartları ekindeki tabloya göre hesaplama yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre hesaplanan değer kaybı miktarı da bilirkişi raporunda 1.313,00 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı tarafından da aynı yöntemle yakın bir miktar olan 1295,00,00- TL’nin hesaplanarak davacıya ödenmiş olması ve aradaki 18,00-TL’lik farkın değer kaybı zararı açısından önemli bir fark olmadığı nazara alınarak, ayrıca yapılan ödeme dava açıldıktan sonra olduğundan, konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuş, davacı taraf dava açtığı tarihte davasında haklı olduğundan lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2- Karar ve ilam harcının 35,90 TL’ye ikmali ile bakiye 4,50 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 31,40 TL peşin harcın mahsubuna,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL PH, 35,90 PH, 158,05 TL davetiye ve müzekkere gideri ile 600 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 829,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 1.313,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair , davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davanın miktarı itibariyle istinaf yolu kapalı olmak üzere kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 04/10/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı